6.bölüm kader ağı...

502 46 10
                                    

Aklımdan çıkmıyor
Aklım çıkıyor
O çıkmıyor...

Oğuz Atay

Gizli dünyaların yeni bir doğuş için fırsat kolladığı anlarında karşısına çıkıp, duygularının ufkunu açmış , daha yol yordam nedir bilmeyen hissiyatına davetiye çıkarmıştı... Şimdilerde tarifi bile unutulmaya başlanmış , el değmemiş sevdalar adına, en sade sevinçler ve hazlar sunmuştu bakışlarında ki beraklıklar dünyasına Esma'nın.

Ali şaşkınlık ve gözlerindeki mutluluk parıltısını belli eden sevinç içinde Esma!!.. diye bildi unutmamıştı adını ilk görüşte Esma'nın rüzgarında kendini kayıp etmişti.

Esma içindeki heyecanını dizginlerini eline alıp, " Ali sen burada ..."

Elini, Esma'nın çenesine atıp tuttu iyimisin sert çarptım bir şeyin yok değilmi ..." Ali'nin heyecandan endişeden eli ayağı birbirine karışmıştır.

Esma, yüzüne temas eden elin sıcaklığı karşısında, hem utanmış hemde içinde birşeylerin akmasına sebep olmuştur kızaran yüzünün sıcaklığını gidermek için eli ile yelpaze yapıp ortamın havasını bozmak için Ali'ye gülümseyip "İyiyim burnum acıdı biraz geçti şimdi..."

Karşısında gülen bu eşsiz manzarayı seyretmek istedi. Ali, gülüşlerinden öpmek istedi, o an içinde yılların hasret kalmışlığı vardı sanki.

Esma derin derin gözlerinin dehlizlerinde "İnsan nerede görse taniyormuş evini..." Dedi içinden .

"Eğer vaktin varsa bir kahve içelim..."

Esma, kendini toparlayıp kolundaki saatine bakıp "Biraz vaktim var ..."

Ali, kendini unutmuş bütün odağı Esma, olmuştu birlikte kasaya gelip Esma, aldıklarını ödemek için elini çantasına atıp cüzdanını ararken Ali, ondan önce davranıp aldığı kitapların ücretini öder.

Esma bu durum karşısında çok utanır ve çok bozulur. "Ben kendim ödeyebilirdim..."

"Ali Asaf , Esma'nın utanmış ve bozulmuş haline gülümseyip "Tabiki ödeyebilirdin bunlar benden hediye olsun..."

Esma, önden Ali Asaf arkasından ilerlerken Esma, birden arkasını dönüp "Kahvelerde benden o zaman..."

Tamam senden olsun deyip gülüştüler.

Birlikte cafeye gelip birer kahve söyleyip yerlerine oturdular.

Ali Asaf merak ediyor tanımak istiyor sevdiği, sevmediği herşeyi öğrenmek istiyor .

"Esma!..."

"Efendim ..."

"En sevdiğin renk..."

"Mavi..."

Ali Asaf , dudaklarını birbirine bastırıp (Hmm...)

"Nerelisin..."

"Konya'lım..."

"Peki sen Nerelisin..." Dedikten sonra kahvesinden büyük bir yudum alır gözü Ali'nin üzerinde onu incelemek tanımak istiyor Esma.

"Bursa'lıyım..." Cevabını verdikten sonra Ali,  kahvesinden bir yudum almak için fincanı ağzına götürürken Esma parmağındaki yüzüğü fark eder ve büyük bir hayal kırıklığına uğrar .

Oturmanın anlamsızlığını fark edip yerinden kalkar . Yerinden kalkmasıyla Ali Asaf elindeki fincanı bırakıp ayaklanır .

"Yeni gelmiştik bir sorun mu var biraz daha kalsaydın ..."

PrangaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin