"Onların hafızalarını sildik. Ailenin artık Asra diye bir kızları yok. Seni tanımıyorlar."
Pulu'nun dediği ile ağzım açık ona baktım. Dediklerini sindirmem saniyelerimi almıştı.
"Ne demek hafızalarını sildik? Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?"
Ne düşüneceğimi ya da ne hissedeceğimi bilmiyordum. Bana resmen artık bir ailemin olmadığını söylüyordu.
"Bu yıllar sürecek bir görev. Yıllar boyunca ortadan kaybolup sonra da bir anda bulunman normal gözükmez."
"Bu yaşadığımız şeyler çok mu normal? Ben sonsuza kadar bu hikayede kalmayacağım. Geri döndüğümde ne olacak? Ben üniversite sınavına hazırlanıyordum!"
Bağıra bağıra dediğim şeylere Pulu çok sakin cevaplar veriyordu ve bu beni delirtiyordu.
"O zaman kaldığın yerden devam edeceksin. Sadece bir süreliğine sildik zaten. Siz geri dönünce her şey normal haline geri dönecek."
Her şey bu kadar basit miydi? Ya bulamazsak? Tamam, ailemi sevmiyordum fakat sonsuza kadar bir hikayenin içinde kalmak da istemiyordum.
"Bizden bu kadar, gerisi sizde. Kolay gelsin."
İki peri de kaybolurken ellerimi yüzümle kapattım.
"Ben de seninle aynı durumdayım."
Eris'in dediğiyle kafamı kaldırıp suratına baktım. O ise konuşmasını sürdürdü.
"Benim de ailemin hafızası silindi, benim de sonsuza kadar bu hikayede sıkışma ihtimalim var. Ama olabildiğince sakin olmamız gerekiyor. Fazla panik bize hata yaptırır ve bu işin uzamasına sebep olur."
"Bu durumda gerçekten sakin olabiliyor musun?"
"Hayır. Seninle şuan bu kadar sakin konuştuğuma bakma. Pulu da bana haber vermemişti. Sen ne kadar sinirli isen ben de o kadar sinirliyim. Ama sinirimi senden çıkartmam hiçbir şeye fayda sağlamaz."
Ofladım. Haklıydı fakat yine de sinirlenmek istiyordum. Sakinleşmek istemiyordu bir yanım.
"Eskiden çok sinirli bir insandım. Psikologa falan gidiyordum her ay. Ama bu hikayeye girdikten sonra karakterlerin özellikleri bana geçti. Şuan daha sakin ve mantıklı kararlar alıyorum."
Alaycı bir nida çıktı ağzımdan.
"Benim tam tersi. Hikayelere başladıkça sinirli ve fevri bir insana dönüştüm."
"O zaman ikimizin de bu özelliklerini kullanacağız. Fevrilik dışarıdan ne kadar kötü görünse de aslında işe yarayabilir."
Kafamı salladım. Eris'in sakince konuşması ister istemez beni yatıştırmıştı.
"Peki neden bu hikaye?"
"Bilmem. Ama asıl soru bu değil. Şimdi ne yapacağımızı bulmamız gerekiyor. Nereden başlayacağız, nereye gideceğiz, ipin ucu nerede?"
Yüzümü buruşturdum.
"Bu çok saçma. Daha nereden başlayacağımızı bile bilmiyoruz. Nasıl cadıyı bulacağız ki? Hem cadıyı bulmak kolay olmayacaktır. Karşımıza ne çıkacağını da bilmiyoruz. Ne tür silahlar kullanacağız?"
"Bir yerden kılıç, hançer falan alacağız."
"Peki sor bakalım ben kılıç kullanmayı biliyor muyum?"
"Öğrenirsin. Daha doğrusu öğreniriz."
"Dediğin kadar basit değil biliyorsun değil mi? Hikayede de ölemeyiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hikaye Gezgini
FantasyHayatını kitaplara adamış bir kıza, yüzyıllar boyu sürdürülen bir görev verilir. O, yeni Hikaye Gezgini idir. Girdiği hikayelerde, ana karakterlerin hayatını kurtarmaya çalışırken kendini uzun süren bir maceranın içinde bulur... °°° "Sen de kimsin...