Çınar:bişey söylicem ama nasıl söylesem bilmiyorum
Selim:bir yerden başla bence
Çınar:asu ve ayaz plan peşinde gözünü açık tut
Selim:ayaz mı
Çınar:ayaz , Gamze yengeye aşık olmuş Asu'yla birlikte planlar yapıyorlar
Selim:nedense şaşırmadım ayaza hiç bir zaman güvenemedim ben sana söylemiştim demi üniversitede Asu ve ayaza gerek yok diye
Çınar:ne bileyim ben böyle olacağını
Selim:nasıl bir planları var bişey söylediler mi
FLASBACK
2 saat önce
Ayaz Trabzon'a gelmiştir Asu'yla buluşur Çınar'ıda çağırırlar kafede oturuyorlardır
Asu:nefes midir nedir parayı kabul etmedi Gamze'ye gittim çektiğim fotoğrafları gösterdim oda inanmadı
Ayaz: bizim eninde sonunda bunları ayırmamız lazım asu Selim'e kavuşacak bende Gamze'ye diyince Çınar alkış yapar Asu ve ayaz Çınar'a bakar
Çınar:yuh diyorum siz iyimisiniz bilmem farkındamısınız ama sizin yüzünüzden araları bozuldu boşanma aşamasına geldiler selim bizim üniversiteden arkadaşımız lan kendinize gelin Asu yapma selim karısını seviyor sana bakar mı , ayaz ben inanmıyorum sana bu aşk falan değil takıntı ne ara sevdin bir kez gördün takıntılı olduğun kadın bizim arkadaşımızla evli şuan gayet mutlular salak salak şeyler yapmayın
Asu:sen bizden tarafa değilsin anlaşılan
Çınar:değilim tabiki niye sizden tarafa olayım bırakın böyle şeyleri ikinizde onlardan uzak durun gidin hayatınıza bakın
Ayaz:Çınar hayırdır ne bu haller
Çınar:ben dün sabah Gamze yengeyle konuştum herşeyi anlattım asunun selimden hoşlandığını selimin Asu'ya sadece arkadaş gözüyle baktığını ve selimin barışmak istediği söyledim herşeyi itiraf ettim , Gamze yenge selimi affedecekmiş eve gitmiş seni görünce donmuş kalmış okulda selin seni hırpalamış ama yine barışmışlar bilmem farkındamısınız ama birbirilerini çok seviyorlar ikiside size bakmaz
Asu:Çınar niye yaptın ne güzel ayrılacaklardı
Çınar:bunu yapmasam benim içim rahat etmezdi yakında bende evlenicem Selim'e çok üzüldüm barıştılar çok şükür anlattıklarım için pişman değilim tekrar olsa tekrar yaparım sizde oturun oturduğunuz yerde ben Selimi satmam siz çürük çıktınız ama ben değilim der kafeden çıkar
FLASBACK SON
Çınar:ne planları var bilmiyorum dayanamadım kafeden çıktım ama plan kuracaklar eminim
Selim:bırakalım plan kursunlar nasıl olsa artık düşmeyiz tuzağa
Çınar:siz kendiniz bilirsiniz ben söyleyeyim dedim
Selim:Çınar sağol
Çınar:ben yapmam gerekeni yaptım artık bizlere güvenebilirmisin bilmiyorum ama ben sizin yanınızdayım hep destekçinizim ilk başta ön yargılı davrandık hem eşin için hem arkadaşların için gerçi hepsiyle tanışmadım ama tanıştıklarım için söylüyorum çok iyi insanlar özür dilerim sana onları kötülemiş oldum eşinde öyle çok iyi birisi umarım hep mutlu olursunuz aranıza birileri girmez
Selim:umarım sana bişey söyleyemem sen kötülemedin asu ve ayaz sürekli laf etti yinede çok sağol diğerleriylede tanışmak istersen tanıştırırım
Çınar:başka zamana artık uçağı kaçırmayayım senide daha fazla tutmayayım iyi çalışmalar
Selim:git tabi İstanbul'a gidince nişanlına hesabı vereceksin der gülerek
Çınar:hesap vermek demeyelim ama mutlaka fırça yicem dünden beri benim aramamı bekliyor sanırım dün yüzüne kapatmış olabilirim
Selim:bu gidişle selanı duyacağız daha fazla bekletme git iyi yolculuklar sanada havaalanını bulabilirsin demi
Çınar:bulurum bulurum der vedalaşırlar Çınar havaalanına geçerler selim işini halleder eve geçer az önce Gamze'yi aldıktan sonra tekrar büroya gelmiştir işlerini bitirmek için
....
Akşam herkes kendi evinde oturuyordur Tarık iş çıkışı ikizler için vitamin verir kendi evine geçer erva salonda yatırıyordur nefes kontrol eder diğerleri oturuyordur
Nefes:annecim daha iyimisin hastaneye götürelim mi
Erva:halsizim boğazım ağrıyor ama hastaneye gitmeyelim iğne vururlar kesin
Tahir:ama çok çabuk iyileşirsin babacım
Erva:istemiyorum sadece tarık abim iğne yapsın
Nefes:hep böyle Tarık abin yapamaz ki sonuçta onun bir sürü hastası var
Erva:ama bize vakitte mi ayıramaz ben gitmek istemiyorum hastaneye dedi grip olduğu için gözleri sulanıyordu gözyaşlarını sildim az önce vitamin içirmiştim ikizlere umarım Esra ve denizde grip olmaz bir süre sonra erva uyudu huzursuz uyuduğu belliydi tahir kucakladı yukarı yatağına yatırdı denizi az önce yatırmıştım Esra ve ben oturuyordum tahir salona geldi Esra direk tahire sarıldı, gündüz ervayla olan kıskançlıktan sonra sürekli tahire sarılıyordu
Nefes:tahir ben bugün esranın yatağında yatsam olur mu ara ara ervayı kontrol ederim Esra'da seninle yatsın
Tahir:olur güzelim, gece kötü olursa haber ver hastaneye gidelim diyince kafamı salladım birlikte yukarı çıktık üstlerimizi değiştirdik ben ikizlerin odasına gittim esranın yatağına yattım Esra'da tahirin yanında yatak odasında yatacaktı gece biraz uyusamda ara ara ervayı kontrol ettim gece bir defa yediklerini çıkarmıştı halsiz geri yattı uyudu en son bende uyuyakaldım
TAHİRDEN
nefes ikizlerin odasında kalacaktı üzerini değiştirip oraya gitti bende Esra'yla yatacaktım Esra biraz tuhaftı sanki bişey düşünüyordu yanına oturdum
Tahir:babacım iyimisin
Esra:aklıma o adam geldi baba (İlker)
Tahir:o kim diyince sustu esranın gözleri dolmuştu
Tahir:Esra kimden bahsediyorsun bilmiyorum ama kendini zorlama istersen unutmaya çalış
Esra:babam olmayan adamdan bahsediyorum neden aklıma geldi bilmiyorum ama hiç senin gibi değildi yani hiç sarılmazdık biz koltukta uyur kalırdık kucaklayıp yatağımıza yatırmazdı erva bi ara koltukta uyuyakalmıştı annem olmayan kadın hastaydı erkenden yatmıştı ben salonda erva ve o adamın yanındaydım ona ' baba erva uyudu yatağına götürürmüsün ' dedim ilk bana tokat attı sonra ervayı uyandırdı ama döverek yada bir markete gitsek bize hiç bişey almazdı markete bile götürmezdi dışardan çok iyi gibi birisi gözükürdü siz bursaya geldiğiniz de bizi uyandır sakın hiç bişey söylemeyin yoksa nefes ablanızı bir daha göremezsiniz derdi bizde bişey söylemezdi eskiden seni tanımıyorduk ervayla yanımızda babamız vardı ama bize uzaktı diyince Esra'ya sarıldım Esra'da bana sarıldı
Esra:iyiki onlardan kurtulduk sizinleyiz biz sizi çok seviyoruz sizinle çok mutluyuz size istediğimiz zaman sarılabiliyoruz öpebiliyoruz dedi benden ayrıldı, esranın gözyaşlarını sildim
Tahir:ben sizi ilk gördüğümde çok sevdim nefese de söyledim çok tatlılar keşke sürekli görsek demiştim, eskiden yaşadıklarınıza keşke bişey yapabilsem maalesef bişey yapamıyorum 1 seneden fazla süredir bizimlesiniz bizde sizinle çok mutluyuz nefes ablanda aynı şeyi söylerdi şuan bize istediğiniz zaman sarılabilirsiniz öpebilirsiniz canınız ne istiyorsa söyleyin hiç çekinmeyin siz bizim kızlarımızsın deniz bizim için neyse sizde osunuz öz kızlarımızsınız ilerde sizi bırakırız diye düşünmeyin sizi bırakmak aklımızın ucundan bile geçmez bizde sizi çok seviyoruz kızım diyince bana sarıldı bende sıkı sıkı Esra'ya sarıldım
Esra:canım babam
Tahir:canım kızım dedim esranın yanaklarını öptüm ikimizde yattık üzerimizi örttüm ışığı kapattım esra bana sarılıyordu saçını öptüm
....
Sabah olunca yüzüme vuran güneşle gözlerimi açtım saate baktım 9e geliyordu esraya baktım elimi tutmuş uyuyordu telefonu koydum esraya sarıldım sonra öptüm dün akşam esranın konuşmasını düşünüyordum keşke eskiden yanlarında olabilseydim küçücükler ama neler yaşamışlar en önemlisi bir baba kızına nasıl sarılmaz öpmez ben kızlarıma sarılıp öpmeden duramıyorum nefesten sonra en değerlilerim umarım bundan sonraki hayatlarında mutlu edebiliriz dedim Esra kıpırdanmaya başladı bir süre sonra gözlerini açtı bana baktı
Esra:günaydın baba dedi enerjik bir şekilde
Tahir:günaydın prensesim , ben mi uyandırdım
Esra:hayır baba ben kendim uyandırdım
Tahir:hadi o zaman elimizi yüzümü yıkayalım dedim o sırada odaya nefes girdi yüzü gülüyordu
Nefes:günaydın
Tahir:günaydın nefesim
Esra:günaydın annecim diyince nefes ilk esrayı öptü sonra beni öptü
Nefes:hadi kalkın bakalım birazdan bizimkiler gelecekmiş kahvaltıya
Esra:ikizim nasıl anne
Nefes:daha iyi annecim bugün akşama toparlar diyince Esra yataktan kalktı kendi odalarına gitti nefes yanıma oturdu ben yatıyordum
Nefes:artık kalksanız mı
Tahir:çok özledim kız seni diyince güldü
Nefes:prensesimizle yatmak nasıldı
Tahir:güzeldi hatta çok güzeldi ama sensiz eksikti
Nefes:orda yatmasam aklım ervada kalırdı bir gece ayrı yattık ama olsun ervaya sık sık baktım bu gece beraber yararız
Tahir:gel buraya bir sarılayım
Nefes:ben seni kaldırmaya çalışıyorum sen yat diyorsun diyince takmadım kolundan asıldım yanıma yattı bana sarıldı bende nefesime sarıldım ayrılınca dudaklarına yapıştım hemen karşılık verdi nefessiz kalınca ayrıldık bir süre sonra yataktan kalktık ben elimi yüzümü yıkadım ikimizde üzerimizi değiştirdik odadan çıktık ben ikizlerin odasına gittim nefes aşağı indi odada sadece erva vardı gözleri açıktı tavana bakıyordu
Tahir:günaydın prensesim
Erva:günaydın babacım
Tahir:nasıl oldun daha iyimisin
Erva:iyiyim baba boğazım ağrıyor sadece gece ateşim çıkmış ama şuan yokmuş annem öyle dedi diyince alnına dokundum ateşi yoktu
Tahir:Esra yanına geldi mi
Erva:geldi sen gelmeden önce gitti
Tahir:hadi bakalım aşağı inelim diyince kafasını salladı ayağa kalktı banyoya gitti elini yüzünü yıkadı banyoda üzerini değiştirdi bende yorganını düzelttim erva yanıma geldi bana sarıldı bende ervaya sarıldım ervayı kucakladım
Erva:baba seni çok seviyorum
Tahir:bende seni çok seviyorum kızım enerjik halini özledim ya dikkat et kendine
Erva:bende enerjik halimi özledim denize sarılmayı özledim hastayım diye uzak duruyordum
Tahir:güzel kalbini yerim kız senin
Birlikte denizin odasına gittik ervayı indirdim deniz yatağında oturmuş etrafa bakıyordu beni görünce kollarını uzattı denizi kucakladım öptüm ervayı görünce yüzü güldü kollarını uzattı
Deniz:aba aba dedi heyecanla ilk defa aba demişti genel olarak anne baba dede uu derdi erva şaşkınca bana baktı
Erva:ben yanlış duymadım demi aba dedi
Tahir:vallahi söyledi dedim gülerek erva sevinçle bana sarıldı yere çöktüm ervayı öptüm
Tahir:tebrik ederim prensesim dedim gözleri dolu doluydu gözlerinin içi gülüyordu deniz ervaya kollarını uzattı tekrar
Erva:ama kucaklayamam ki sende hasta olursun
Tahir:kucakla prensesim bişey olmaz diyince erva denizi kucakladı öptü birlikte aşağı indik Esra televizyon izliyordu nefeste telefonla ilgileniyordu nefes bizi görünce gülümsedi
Nefes:oo kimler gelmiş kimler, deniz hanım ablanın kucağında mı geldiniz ya
Erva:anne az önce deniz bana aba dedi diyince şaşırdı Esra ervaya baktı oda şaşırmıştı
Esra:gerçekten mi
Tahir:evet bende yanındaydım
Nefes:tebrik ederim o zaman dedi yanımıza geldi ervayı öptü
Esra:deniz hadi bi daha söyle dedi sabırsızlıkla dedi o sırada zil çaldı erva denizi nefese verdi ben kapıya baktım bizimkilerdi birlikte salona geçtik serkan mutfağa geçti nefes yukarı çıktı denizi emzirdi geri geldi direk selin kucakladı kahvaltı hazır olunca kahvaltımızı yaptık şuan salonda çaylarımızı içiyorduk
Selim:Yusuf yarın geliyormuş
Tahir:o buralara gelirmiymiş ya
Gamze:sevgili yapınca bizi unuttu
Selim:hem evet hem hayır işleri vardı onlarla uğraştı bide sevgilisi var tabi
Tarık:sen önceden pınarı tanımıyormusun
Selim:hiç görmemiştim ama ismini duymuştum eskiden ,Yusuf tanıştırdığında gördüm
Sena:Beyza ve eymen ikilisi vardı onlar nerelerde acaba
Tahir:bence doğumdan sonra gelecekler
Selim:yakında geleceklermiş eymenle konuşmuştum aileler arasında sıkıntı çıkmış dedi o sırada serkan salona geldi oturdu Gamze telefonuna gelen mesajı okuyunca yüzü düştü
Nefes:Gamze hayırdır kim mesaj atmış
Gamze:atanmışım hemde izmire normalde bu haberin bana dün gelmesi gerekiyordu arkadaşlarım söylemeyi unutmuş
Selim:izmire mi
Buse:tayin mi istemiştin
Gamze:hayır istemedim niye durduk yere tayınım çıktı anlamadım
Serkan:itiraz dilekçesi gönder belki kabul edilir
Gamze:öyle yapıcam umarım kabul edilir
Tahir:durduk yere çıkması bir garip birinin parmağı olmasın
Enes:ben beklerim artık
Nefes:kim olacak ki
Tarık:düşman o kadar fazla ki seçemiyoruz diyince güldük
Nefes:benim aklıma birisi geliyor ama bilmiyorum
Buse:kesin asu
Sena:onu aramızda en iyi tanıyan selim var diyince hepimiz selime baktım
Selim:beni karıştırmayın şu Asu konusuna bıkmışım zaten
Nefes:manyak gelmiş bana para teklifi ediyor
Gamze:para teklifi mi
Nefes Asu'yla konuşmasını anlattı hepimiz şaşırdık
Nefes:sonra ben adliyeye gittim selimle konuşmaya
Gamze:o fotoğraflar ordanmıymış o zaman
Sena:fotoğraf mı
Gamze:okul çıkışı okula gelmiş manyak selim ve nefesin fotoğrafını çekmiş bana gösterdi ' çok güvendiğin arkadaşın ve kocan senden habersiz görüşüyor hemde iş yerleri önünde ' gibi saçma saçma şeyler söyledi
Nefes:yuh
Selim:şaşırmadım
Erva:Tarık abi ben bişey sorabilirmiyim
Tarık:tabi sor prensesim
Erva:biz iğneden korkuyoruz ve sürekli senin yanına geliyoruz ya sen bizden bıkarmısın yada her zaman bakabilirmisin
Tarık:bu soru nerden aklınıza geldi
Esra:annem ve babamla böyle bişey konuşmuş
Nefes:iğneden korkuyorlar sen tanıdık olduğun için sen yaptığında korkmuyorlar sürekli Tarık abine gidemeyiz onunda hastaları var demiştim başka birilerinden iğneyi alışsınlar diye
Tarık:siz anne babanızı boşverin prenseslerim ben her zaman bakarım size , siz hasta olmayın yinede orası ayrı ama hasta olursanız bana haber vermeniz yeterli
Esra:bak baba duydunuz mu biz söylemiştik Tarık abim bize bakar diye
İkizler tarığa sarıldı aynı anda tarıkta ikisinide birden sarıldı
Enes:bizim grubun doktoru şuan farkettim de bizim grupta genel meslekler var öğretmen iki tane var iki tane mimar var doktor var psikolog ve çiçekçi var avukat ve mafya var
Nefes:Selin sen ne olmak istiyorsun
Selin:anasınıfı öğretmeni
Serkan:olursun sen sende o azim var , aklıma gelmişken sorayım siz dün Melisa'yla kimin dedikodusunu yapıyorsunuz sınıfta kavga çıkmış sanırım kim kime vurmuş anlamadım
Selin:sınıfta birinin çantasında içki şişesi çıkmış birisi gizlice öğretmene söylemiş o yüzden kavga çıktı bizde Melisa'yla onu konuşuyorduk
Tahir:yuh
Buse:lisede içki şişesi mi bari okula getirmeyin
Serkan:kimin çantasında çıkmış
Selin:Serhatta çıkmış Aykut şikayet etmiş
Serkan:Serhat Ezgi'yi seviyordu demi
Selin:evet Ezgi'de Aykut'u seviyor ama Aykut'un haberi yok
Enes:yuh sınıf değilde aşk yuvası diyince güldük
Gamze:ee sen kimi seviyorsun diyince selin selime baktı selim gülüyordu
Selin:aşk işlerine girmek istemiyorum grubumla iyiyim ben dedi o sırada telefonuna mesaj geldi
Selim:ben adliyeye ve büroya gidip geliyorum işim çıktı gelirim hemen
Serkan:haftasonu işin mi çıktı
Selim:evet gelirim hemen normal bir dava dosyaları bakmam gerekiyor
Esra:bende gelebilir miyim diyince esraya baktık
Nefes:sen napıcaksın kız orda
Esra:sıkıldım evde hem hemen gelecekmiş
Tahir:selim abine sor bakayım belki götürmek istemiyordur
Selim:istemesem söylerdim izin verirseniz gitsin benlik sorun yok
Esra:gideyim mi dedi heyecanla bize bakıyordu
Nefes:iyi peki git ama selim abinin peşinden ayrılma
Selim:erva sende gidecekmisin
Erva:yok selim abi sağol ben duramam öyle yerlerde sıcacık evde otururum
Enes:biz ikizlerin ikiz kardeş olduğuna eminmiyiz çok zıt fikirleri var
Nefes:abi senle ben gibi işte ben gezmeyi daha çok seviyordum sen evde oturmayı seviyordun yada sürekli tahirleydin
Tahir:sen sanki başka bir yerdeydin
Nefes:yani tamam bende sizinle olabilirim dedi ayağa kalktı Esra için mont ve çorap getirdi tam kış ayındaydık çorabı ve montu giydirdi Esra selimle birlikte evden çıktı ben kapıyı kapattım salona gittim diğerleri oturuyordu yerde yatan Ali'yi kucakladım oturdum gün geçtikte daha sevimli oluyordu, yanaklarını öptüm bizden utanmıyordu sürekli gördüğümüz için bazen gülüyordu bile nerdeyse 10 aylık olacaktı baş parmağımı tuttu bende saçlarını okşuyordum Ali'nin sünneti ne oldu derseniz 2 aylıkken hastanede sünnet olmuştu Tarık ve buse sünnet düğünü istemediler biz sadece hediye vermek istedik nefes yanımda oturuyordu diğerleri sohbet ediyordu nefes Ali'yi öptü Ali'nin direk yüzü gülmüştü kollarını nefese uzattı nefes direk Ali'yi kucakladı öptü
YAZARDAN
Selimgil ilk büroya gider bir dosya alır sonra adliyeye geçerler selim arabayı parkeden arabadan inerler bir araba hızla esraya çarpmak için hızlanır Esra hızla kenara geçince araba düz geçer selim plakayı görünce şaşırır esranın yanına gider Esra korkmuştur
Selim:prensesim iyimisin diyince Esra korkuyla selime sarılır
Esra:az kalsın bana çarpıcaktı çok korktum selim abi
Selim:sakin ol prensesim ben sana çarpmasına izin verirmiyim hiç ,belliki manyağın birisi yolunu şaşırdı der Esra'dan ayrılır
Esra:araba kullanmayı öğrenmesi lazım küçük bebeğede çarpabilirdi
Selim:sende küçüksün hatırlatırım
Esra:hayır değilim ben büyüdüm
Selim:küçüksün
Esra:hayır değilim selim abi bizden küçükleri var biz büyüdük , hadi içeri girelim der sinirle , selim güler esrayı kaldırır elini tutar birlikte adliyeye girerler selimin çalıştığı kata gelirler Esra meraklı meraklı etrafa bakıyordur Selimin adliyedeki en yakın arkadaşı Aras selimi görür yanına gider
Aras:ne ara oldu da doğdu ya
Selim:salak salak konuşma ya
Esra:hey hey ben selim abinin çocuğu değilim
Aras:kimin çocuğusun o zaman, ne bu enerji
Esra:ben selim abimin arkadaşı tahirin çocuğuyum , ben hep böyleyim azıcık sizde enerjik olurmusunuz enerjik olmazsanız çalışmak istemezsiniz çalışmazsanızda işten kovulursunuz diyince Aras ve selim güler
Aras:biz yanlış biliyormuşuz çok haklısın biz seni buraya alsak mı ya
Esra:annemgil izin vermez ki her gün gelemem
Selim:ne güzel okuluna git napıcan burda
Esra:sıkıcı ama sen okula git ben buraya geleyim der Azra gelir
Azra:ayy ayy kim gelmiş merhaba bu güzellik kim
Esra:ben Esra senin ismin ne
Azra:Azra bende
Selim:prensesim sen hadi burda Azra ablanla Aras abinle vakit geçir ben işlerimi halledeyim
Esra:tamam ben burdayım
Selim:Esra size emanet
Aras:tamam sen işine bak bu arada senin o dava ertelenecek araya başka bir dava alabilirmisin
Selim:sebep
Azra:Betül hanım söyledi ona sorarsın
Selim:Betül ne alaka ya
Aras:insan okul arkadaşına öyle mi söyler ayıp , ha bu arada Pazartesi günü toplantımız varmış toplu olarak betül hanım söyledi onara müdür söylemiş
Selim:Azra Betül müsait mi bi konuşayım
Azra:müsait müsait birazdan çıkacak normalde gelmeyecekti müdür çağırmış bizide müdür çağırdı biliyorsun
Selim:biliyorum siz esraya bakın ben konuşayım der betülün kapısını tıklatır odaya girer
Selim:müsaitmisin
Betül:tabi gel diyince selim kapıyı kapatır sandalyeye oturur
Betül:çay içermisin
Selim:yok sağol, az önce Aras ve Azra söyledi benim davam ertelenecekmiş sen söylemişsin
Betül:evet dün sen çıktıntan sonra birisi gelmiş davanın bitmesini istedi Azra beni çağırdı adam bana söyledi
Selim:durduk yere niye bitiyor anlamadım
Betül:orasını bilmiyorum söylemedi seni aramış bir kaç gün önce açmamışsın
Selim:bir kaç gün önce iyi değildim açmak istemedim sonrada geri dönemedim şimdi ararım sorarım
Betül:belki haddime değil ama siz Asu'yla kavga mı ettiniz dün konuşmuştuk biraz sanki Gamze'yle aranızı bozmuş gibi bide geçenlerde bir kere buraya geldin baya dalgındın
Selim:asu anlatmadı mı sana
Betül:sadece 'biraz morelim bozuk selimle aramız bozuldu' dedi Çınar'lada araları bozulmuş gibi
Selim:mesele yeni bitti aslında çok açmak istemiyorum ama anlatayım der konuyu anlatır Betül şaşırmıştır
Betül:asu bana ayrı tripliydi normalde hiç aramazdı zaten dün aramasına şaşırdım , çok şükür aranız düzelmiş
selim:Betül sen bari yapma kendini üzüyorsun böyle sen ne kadar Gamze'yle bizi yakıştırsanda sen üzülüyorsun
Betül:emin ol hiç üzülmüyorum eskiden üzülüyordum ama şuan değil ben anladım artık sen sadece Gamze'yle mutlu oluyorsun hem Gamze'ye söz verdim kendi hayatıma bakıyorum arada telefonda Gamze'yle konuşuyoruz konuşmak iyi geliyor geçen hafta kendime tatil verdim uzaklaştım buralardan bir kaç günde olsa iyi geldi şuan çok daha iyiyim , hem senin ve gamzenin gözünde Asu gibi olmak istemem aranızı bozmak istemem
Selim:kendini Asu'yla karşılaştırma bence Asu artık bitti benim gözümde Gamze de gördüğü yerde boğacak yer arıyor sen öyle değilsin Gamze seni çok seviyor benimde arkadaşımsın , üniversite zamanında uzaktım öküzlük ettim sana karşı şuan arkadaşız ne zaman dertleşmek istersen dertleşebiliriz kendini yalnız hissetme geçti benden önce Gamze koşar seni dinler
Betül:çok teşekkür ederim, seninde gamzeninde bir derdi olursa bende dinlerim , bu gidişle ayazla aranız bozulacak Çınar'la bari bozulmasa o haklıyı savunurdu her zaman
Selim:ayazı da saymıyorum artık ama Çınar'la şuan iyiyiz aynen o hep doğru tarafı savunurdu
Betül:ne zaman evlenecek acaba
Selim:1 ay sonraya düşünüyoruz demişti ama nolur bilmiyorum gidersin demi
Betül:davetiye gelirse giderim sen kesin gidersin siz baya yakındınız
Selim:çağırırsa giderim tabi aramız bozulmazsa o zamana kadar neyse ben tutmayayım artık seni kolay gelsin
Betül:sanada , Pazartesi 9 da toplantımız varmış müdür söyledi unutmadan söyleyeyim
Selim:tamamdır der o sırada kapı tıklatılır, Betül 'gel' der tekrar kapı tıklatılır selim kapıyı açar Esra elinde iki tane çay vardır
Esra:Azra abla çay getirecekti elinden aldım ben getireyim dedim
Betül:sen kimsin güzellik
Selim:arkadaşım tahirin çocuğu Gamze'den duymuşsundur belki nefes diye onun çocuğu
Betül:beni ilk aramaya geldiğinde gamzenin yanındaki kadın demi
Selim:evet o
Selim çayları alır birisini Betül'e verir diğeri kendisindedir
Selim:biz seni tutmayalım daha fazla kolay gelsin
Betül:sanada kolay gelsin, bu prenses benimle kalabilir senin için sorun olmazsa
Selim:kendisi bilir , biraz fazla enerjik haberin olsun
Esra:ya maşaAllah dermisiniz herkes öyle diyor nazar değecek
Selim:maşaAllah Esra hanım , kalıcakmısın burda
Esra:olur kalırım sen gidip çalışabilirsin diyince selim gülerek odadan çıkar kapıyı kapatır Betül esranın yanına gelir yere çöker elini uzatır Esra'da Betül'ün elini sıkar
Betül:ben Betül
Esra:bende esra , çok memnun oldum Betül abla
Betül:maşaAllah sana çok tatlısın , meyve suyu içermisin
Esra:yok Betül abla teşekkür ederim, sende mi avukatsın
Betül:savcıyım avukkattan bir tık daha yüksek mertebe
Esra:sana sarılabilirmiyim
Betül:tabiki der kollarını açar Esra Betül'e sarılır Betül'de esraya sarılır bir süre sonra ayrılırlar
Esra:Betül abla işin varsa gidebilirim
Betül:yok ablacım hallettim ben siz gelmeden önce , resim çizelim mi
Esra:olur ama sonra ağlama ben senden güzel çizersem der gülerek Betül'de güler
Betül:oooo iddialıyız
Esra:ne çizelim
Betül:istediğini çizebilirsin serbest olsun diyince esra kafasını sallar Betül iki tane kağıt kalem ve boyaları çıkarır sandalyeye otururlar resim çizmeye başlarlar 20 dakikanın sonunda resimi tamamlarlar boyarlar birbirlerinin resimlerine bakarlar telefondan selfiede çekerler
Esra:Betül abla ben seni çok sevdim
Betül:bende seni çok sevdim
Esra:keşke ikizimde gelseydi
Betül:ikizin mi var
Esra:evet ismi erva
Betül:bir gün belki onunlada tanışırız eminim oda çok tatlıdır der esraya sarılır Esra'da Betül'e sarılır
Betül:bişey yiyip içmeyeceğine eminmisin kantinden alıp gelebiliriz
Esra:Beraber yiyelim o zaman
Betül:olur tabi kantine gidelim orda ne yiyeceğimize karar veririz der ayağa kalkar cüzdanını alır esranın elini tutar odadan çıkarlar Esra Selim'e haber verir Betül'le birlikte kantine giderler betül sandviç hazırlatıyordur Esra sandalyeye oturmuş bekliyordur bir duvarın arkasından 'piştt' diye ses gelince Esra merakla gider Betül farketmez bir adam esranın kolunu tutar
Esra:ya bırak , sen kimsin
X:sen beni tanımıyorsun ben seni tanıyorum Esra
Esra:ismini söyle tanışalım o zaman
X:boşver benim ismimi selim nerde
Esra:azıcık kafanı çalıştırırmısın ben burda olduğuma göre oda adliyededir
X:hangi katta
Esra:Sanane , sen bana ismini söylemiyorsun ben niye söyleyeyim hangi katta olduğunu ne istiyorsun benden
X:bu ne cesurluk bu yaşta sana bişey yaparım diye korkmuyormusun
Esra:yo korkmuyorum korksaydım bağırırdım hem bana bişey yapamazsın yapsan bile babam selim abi diğerleri seni mahveder kendi ayağına sıkmazsın demi
X:bana yardım etmeni istiyorum
Esra:hayır bir daha görüşmemek üzere der gidecekken adam konuşur
X:öldü sandığınız kardeşinin yerini söylesemde mi yapmazsın diyince Esra olduğu yerde kalır adama döner
Esra:benim kardeşim yaşamıyor bi kere
X:eminmisin belki de öyle değildir
Esra:ne istiyorsun
X:selim abin ve Gamze ablanın aralarını bozmanı ve sürekli bilgi vermeni istiyorum kabul edersen hemen kardeşinin yerini söylerim kardeşin ölmedi yaşıyor ve diğer herkes sizden gizliyor diyince Esra çaresizce adama bakıyordur
Esra:......
Yorum ve vote atarsanız sevinirim💛