💛180.bölüm💛

343 12 51
                                    

Yusuf:adamı çatlatmasana oğlum söylesene
Selim:efenin kardeşi yaşıyormuş burda Trabzon'da yetiştirme yurdunda
Tahir:oha ciddimisin
Selim:aynen yaşadığını tahmin ediyordum Efe bişeyler anlatmıştı bana araştırdım Yasin'in ve betülünde yardımları sayesinde şimdi Celal abi senden yardım istiyorum Efe'nin kardeşini yurttan almamız lazım sen beni bir günde almıştın
Burhan:bu kadar acil mi
Selim:Efe'nin kardeşi Selin ikizlerle yaşıt ikizleri her gördüğünde aklına o geliyordur mutlaka ayrıca ben kardeşimi çok geç buldum efeninde öyle olmasını istemem bir an önce kardeşine kavuşsun bence bana yardım edebilirsin Celal abi
Celal:iyi peki soyadı neydi
Selim:selin akça aynı efegilinde akça , yetiştirme yurdunda ki müdürü tanıyorsun zaten alırsın sen bir günde
Celal:yaparımda sen çok sevindim sanki efenin kardeşine
Selim:sevindim tabi kardeşine kavuşacak
Ferdi:çok değişik birisin bazen çok merhametli bazen çok acımasız oluyorsun
Selim:beni yetiştiren adam sağolsun , hadi siz oturun burda ben menemeni yapayım der içeri girer mutfağa gider arkasından Celal gider tezgaha yaslanır selimi izliyordur
Selim:Celal abi iyimisin
Celal:iyi olcam inşaAllah
Selim:hayırdır
Celal:safra keselerim alındı orası ağrı yaptı
Selim:gittin mi hastaneye
Celal:gitmedim gerek yok bişey olmaz o kadar ağrıdan
Selim:ah ah napıcam ben senin bu hastaneye gitmemeye sorununu git kendine baktır belki ciddi bişeydir
Celal:sen Tarığı ara sor
Selim:bekle sorayım hoparlöre alırım sende duyarsan ses çıkarma ama bilmiyorlar burda olduğumuzu der telefonunu çıkarır kapıyı kapatır tarığı arar hoparlöre alır Tarık bir kaç çalışta açar
Tarık:alo selim
Selim:kardeşim müsaitmisin
Tarık:müsaitim tabi buyur bişey mi oldu
Selim:ben bişey soracaktım sana Celal abinin dikişleri safra kesesinin oralar ağrı yapmış niye olabilir sence bana söylemişti daha önce ben sorayım diye aradım
Tarık:gereğinden fazla hareket etmiştir kendini fazla yormuştur veya ağır kaldırmıştır bu verdiğim listeyi kullanmaya devam etsin bir süre özellikle sirke kullanmasın oda dokunur ağrısı çoğalırsa da hastaneye gitsin
Selim:tamam kardeşim çok sağol
Tarık:ne demek daha fazla konuşmak isterdim ama Ali uyandı ona bakayım ben
Selim:tamamdır kolay gelsin görüşürüz diyip kapatır
Selim:ağır kaldırdın mı
Celal:bugün sabah sanırım sandık taşımız olabilirim
selim:aferin Celal abi
Celal:tamam be fırça atma kaldırmam bir daha
Selim:e bi zahmet , sen pek sevinemedin galiba
Celal:neye
Selim:Gamze hamile baba olcam ya söylediğimde çok bişey söylemedin
Celal:ne kadar mutlu olduğu mu sen bile tahmin edemezsin sadece dışa vurmak istemedim görebilirmiyim bilmiyorum ama umarım sağlıkla gelir
Selim:o ne demek Celal abi sen iyimisin
Celal:iyiyim bizim işleri biliyorsun sürekli tehlike olan bişey size zarar gelmesini istemem hele ki bebeğe zarar gelmesini hiç istemem ondan söyledim
Selim:daha çok var bebeğin gelmesine onu o zaman konuşuruz ayrıca ben gösteririm sana bebeği merak etme
Celal:sana tek bişey söylicem karını bebeğini hiç bir şeye değişme olur mu ben değiştim hata yaptım bedelini ailemle kaybetmekle ödedim iyi bir baba olamadım sen benim yaptığımı yapma aileni kimse değişme sürekli yanlarında ol bişey olunca o zamanları çok arıyorsun
Selim:Celal abi kendine haksızlık etme sen bizlere bile baba oldun ben kendimden örnek vereyim sen biliyorsun ben hiç baba anne demedim küçüklüğümden beri senin yanındayım seninle yüzlerce anımız var sen benim abim değilsin babamsın babam olacak adamın umrunda değildim sen sahip çıktın bana ben seninle ders çalıştığım günleri hatırlıyorum sırf biz sıkıldık diye bizimle oyunlar oynadın seninle beraber sürekli uyuyakalırdık sabah seninle uyanırdık bazen yaramazlık yapardık gelir bize kızardın markete gittiğimiz sürekli bize bişey alırdın hasta olduğumuzda başımızda beklerdin geri kalan vaktini kendi ailene ayırırdın sen bize abi değil baba oldun seninle uğraşmasıda ayrı güzel bize böyleysen kendi ailene daha önem verirsin sen çok iyi bir babasın kendi hakkını yeme bunu sadece ben değil diğerleride böyle düşünür şimdi sen sadece kendini düşün biz sana sahip çıkarız ister mesleğini bırakırsın ister bırakmazsın ben bırakmam artık seni yıllarca bana destek oldun sıra bende
Celal:selim sen büyüdün artık yalnız başına kararlar verme tamam sen böyle düşüyorsun ama Gamze belki bebeği görmeye izin vermeyecek
Selim:abi yapma Allah aşkına Gamze öyle birisi değil daha dün akşam kendisi 'Celal abi bebeğimizi sevmeye gelir demi' dedi ayrıca seni çok sevdi bizim grup sen üzülme bunlara senin yerin bende çok ayrı başıma bişey gelse mecbur kalsam gelir senden yardım isterim ama babam olacak gereksizin yüzüne bile bakmam böyle sorular sorma istediğin zaman gel Trabzon'a
Celal:ne desem bilemedim mahçup ettin der selime sarılır Selim'de Celal'e sarılır
Selim:hiç bişey söyleme sadece mutlu ol hadi sen geç otur diğerlerinin yanına ben menenemi yapayım diyince Celal kafasını sallar dışarı çıkar
....
Yunus ve Gözde alışverişten sonra Yunus'un eve gelirler Gözde aldıklarını yerleştirir mutfaktadır Yunus arkasından sarılır Gözde gülümser
Gözde:ne zaman çalışmaya başlayacaksın belli mi
Yunus:daha belli değil sonuçları bekliyorum bir kaç güne belli olur heralde niye sordun ki
Gözde:biz Denizli'ye gidecektik ya yarın ondan sordum , ben korkuyorum diyince Yunus şaşırır gözdeyi kendisine çevirir ikiside birbirine bakıyordur
Yunus:neden korkuyorsun
Gözde:abimin ikisindende özellikle büyük abim ismetten sana kızar büyük ihtimalle ama senin suçun yok ki bu boşanma olayında
Yunus:boşver benimde söyleyeceklerim var ona sen düşünme bunları diyince Gözde Yunus'a sarılır Yunus'ta Gözde'ye sarılır kafasını Gözde'nin saçlarına gömer
Gözde:biz yinede çok uzatmayalım bu evlilik mevzusunu ben tekrar senin eşin olmak istiyorum sadece bir kaç ay uzatalım olmaz mı evlenincede burda otururuz diyince Yunus Gözde'den ayrılır
Yunus:olur farketmez nerde oturduğumuzun bir önemi yok sen yanımda ol yeter ki , bencede fazla uzatmayalım yarından sonra yavaş yavaş hazırlıklara başlayalım
Gözde:çok iyi olur der Yunus Gözde'nin yanaklarını okşar birlikte salona giderler Gözde koltuğa yaslanır Yunus'a bakıyordur Yunus Gözde'nin dudaklarına öpücük kondurur gözde yunusu tutar karşılık verir nefessiz kalınca ayrılırlar
Yunus:var mı aklında gelinlik modeli
Gözde:var tabiki ben seninle gelinlik bakmaya gitmek istiyorum uğursuzluk getirirmiş falan inanmıyorum onlara benimle gelinlik bakmaya gelirmisin
Yunus:gelirim tabiki der o sırada kapı çalar Yunus kapıya bakar yunusun annesi zahide gelmiştir Yunus şaşırır zahide içeri girer Gözde'yi görünce sevinir
Gözde:yalan habermiş Gözde burda olduğuna göre boşanmamışsınız der sevinçle
Yunus:anne sen nerden duydun
Zahide:komşular söyledi dünürümü aradım açan olmadı (Gözde'nin annesi)
Yunus:anne sen otursana ben bişey söylicem diyince zahide gözdenin yanına oturur
Zahide:Allah'tan doğru haber değilmiş yoksa kalpten giderdim diyince Gözde dudağını ısırır zahide Gözde'ye sarılır
Zahide:güzel kızım benim senden başka kimseyi gelin istemem
Gözde:anne biz sana bişey söylicez ondan sonra fikrin aynı olur mu bilmiyorum
Zahide:söyleyin
Yunus:anne duyduğun şey doğru biz boşandık diyince zahidenin gülüşü solar
Zahide:ama niye
Yunus:biraz eksikliklerimiz vardı anne diyince zahide kalbini tutar Gözde zahidenin elini tutar
Gözde:ama tekrar evlenicez sakin ol lütfen
Zahide:yine benim gelinim kızım olacaksın yani
Gözde:evet annem bişey değişmeyecek ki hadi ama korkutma beni
Zahide:hala bana annem diyorsun ya ağlatıcaksın
Gözde:annemsin çünkü ben seni çok seviyorum sen bana kaynana değil anne oldun
Zahide:eksikliklerinizi tamamladınız mı peki sonra tekrar ayrılmayın
Yunus:hallettik anne sen merak etme diyince zahide Gözde'ye sarılır
Gözde:anne iyimisin
Zahide :iyiyim kızım az önce ölecektim ama korkudan
Gözde:Allah korusun anne Allah seni başımızdan eksik etmesin der zahideye sarılır
Zahide:niye daha önce söylemediniz özellikle sen Yunus
Yunus:bana niye kızıyorsun ya Gözde'ye de kız
Zahide:kızım o benim Gözde'ye kızmam
Yunus:bende oğlunum
Zahide:olabilir ama senin söylemen gerekiyordu demi kızım
Gözde:bencede anne
Yunus:aa bakın şuna ikisi beni nasıl sattı diyince Gözde güler
Zahide:oğlum sen git işlerini hallet bende gelinimle İstanbul'u gezeyim
Yunus:tamam tamam benimde işlerim vardı zaten sizide bırakayım çarşıya der ayaklanırlar kısa sürede evden çıkar arabaya binerler Gözde arkaya binmiştir zahide ön koltuğa biner Yunus gidecekleri yere bırakır zahide arabadan iner Gözde de inecekken Yunus durdurur
Yunus:paran var mı vereyim mi
Gözde:var var merak etme kolay gelsin sana
Yunus:sizide kolay gelsin işiniz bitince ararsınız ben gelip alırım diyince Gözde kafasını sallar arabadan iner kapıyı kapatır zahideyle mağazaya girerler biraz dolaşırlar Gözde zahide için ayakkabı beğenir
Gözde:annem bunu denermisin ayağına olacak mı
Zahide:deneyeyim kızım der koltuğa oturur Gözde'nin seçtiği ayakkabıyı giyer tam ayağına olmuştur
Gözde:beğendin mi
Zahide:beğendim çok güzelmiş
Gözde:o zaman bu benden sana hediye olsun anne
Zahide:yok kızım sağol benim vardı ayakkabım
Gözde:olsun anne bu da benden olsun lütfen
Zahide:iyi peki diyince Gözde gülümser zahidenin yanaklarını öper Zahide kendi ayakkabısını giyer Gözde zahidenin beğendiği ayakkabıyı alır bir kaç şey daha alırlar zahide kıyafetlerin parasını öder Gözde de ayakkabının parasını öder birlikte alışveriş merkezinden çıkarlar
Gözde:şimdi ne yapalım annem
Zahide:gidelim bişeyler içelim hem konuşuruz diyince Gözde kafasını dallar birlikte kafeye gider otururlar poşetleri boş sandalyeye koyorlar Gözde zahidenin yanında oturuyorlar çay ve kahve isterler
Zahide:kızım ben bişey sorcam ama nasıl sorsam bilmiyorum
Gözde:sor tabi annem çekinme
Zahide:siz birbirinizi severek evlenmediniz sende biliyorsun şimdiye bakıyorum gözleriniz parlıyor gerçekten mutlumusunuz ben iki senedir bir yandan vicdan azabı çekiyorum ben sizi çok evlendirme taraftarı değildim babanı biliyorsun
Gözde:annem senin vicdan azabı çekmene gerek yok ki evlendiğimiz günü çok iyi hatırlıyorum biz yunusla hiç düşman olmadık tam tersi hep iyi geçinmeye çalıştık bence başardıkta sadece son günlerimiz de biraz sorunlar yaşadık biz düşündük iyice ve konuştuk farketmeden birbirimize aşık olmuşuz sorunlarımızı konuştuk hallettik sen güzel canını sıkma ben sizleride çok seviyorum senide babamı da kendi ailemden daha yakın oldunuz size saygım her zaman sonsuz boşanırken sizi görmeyeceğim içinde çok üzülmüştüm biz çok mutluyuz sende mutlu ol diyince zahide gözdenin ellerini tutar
Zahide:güzel kızım benim sen bizim ailemize en güzel hediyesin evlenince yunus canını sıkarsa gel bana söyle ben kafasını kırarım onun umarım hep mutlu olursunuz siz mutluysanız bende mutluyum diyince gözde gülümser zahideye sarılır zahide de gözdeye sarılır
NEFESTEN
uyandığımda ikizlerim yanındaydı Esra bir tarafımda bana sarılmış uyuyordu erva da diğer tarafımda sarılmış uyuyordu saçlarını öptüm kafalarını kaldırıp bana baktılar yüzleri gülüyordu bende gülümsedim
Erva:annem günaydın
Esra:günaydın dünyanın en güzel annesi
Nefes:günaydın bebeklerim , siz uyumuyormuydunuz
Esra:uyuyorduk ama bir kaç dakika önce uyandık iki saat önce geldik
Erva:senin mis kokunla uyuyakalmışız
Nefes:sizi yerim ama ben siz benim bebeğimsiniz biliyorsunuz demi
Erva :biliyoruz anne biz büyüdük ama
Nefes:olsun benim gözümde hala küçüksünüz
Esra:anne bizim adımızı kim koydu merak ettim
Nefes:ben koydum annecim siz doğduğunuzda biz bursaya gelmiştik isminizi ben seçtim herkes beğenmişti
Esra:ismimi çok seviyorum o zaman bizim meleğimiz koymuş diyince gülümsedim
Erva:ismimi hiç sevmiyordum onlar koydu sanıyorum ama annem koymuş artık ismimi çok seviyorum
Nefes:sizlerde benim meleğimsiniz, ben çok sevmiştim sizi bebekken çok tatlıydınız bende o isimleri seçtim ama hala çok tatlısınız hatta fotoğrafınızı çekmiştim
Erva:gerçekten mi dedi şaşkın şaşkın
Nefes:evet bebeğim kartımda duruyor
Esra:anne sonra bakalım mı fotoğraflarımıza
Nefes:bakalım tabi annecim dedim ikiside benim yanaklarımı öptü bende onların yanaklarını öptüm
Erva:anne niye bu kadar güzelsin
Nefes:ben değil siz çok güzelsiniz annecim
Esra:anne bazen babamı çok iyi anlıyorum seni paylaşmak istemiyor ya çok haklı
Nefes:Allah Allah öylemiymiş
Erva:evet anne babam seni çok seviyor dün dayımla konuşurken duydum
Nefes:ne konuştular ki
Esra: sen duygu ablamla Gamze ablamla sohbet ederken babam seni izliyordu dayımda babamın yanına gitti seni izlediler babam 'herkesten farklı bir güzelliği var nefes denize hamileyken bebeğimizin erkek olmasını istemedim niye dersen kız olsun nefese benzesin istedim çok şükür üç kızım var üçüde nefes gibi deniz nefes gibi arada hırçınlaşıyor nefesin küçüklük hali resmen ervanın uykusu benzemiş nefeste erva gibi uyur bıraksan sürekli uyur, esra sakin görünür ama diğerlerinden daha meraklı nefes gibi çok merhametli çalışmayı seven iş yerlerini merak eden silaha meraklı birisi nefeste öyle işkolik silaha meraklı ben çocuklarımı hep nefese benzettim çok şükür benziyorlar dedi
Erva:Anne babamdan niye bir tane var bende böyle adamla evlenmek istiyorum diyince güldüm
Nefes:annecim daha dur ya küçüksünüz
Esra:ama Selin ablamın bile sevgilisi var
Nefes:Selin kaç yaşında siz kaç yaşındasınız
Erva:aramızda 7 yaş fark var ondan ne olacak ki
Nefes:zamanı gelince sizinde olur ,hadi hadi bırakın bunları gidelim kahvaltımızı yapalım bizim deno nerde
Erva:İpek ablamın kapısı açıktı onun yanına gitmiş sanırım diyince ikizlerimi öptüm yataktan kalktık ikizler odadan çıktı bende üzerimi değiştirdim yatağı topladım telefonumu aldım tahirimin mesajını gördüm cevap verdim aşağı indim salona gittim deniz ikizlerle salondaydı denizi öptüm mutfağa gittim ipek kahvaltı hazırlıyordu
Nefes:günaydın ipek
İpek:günaydın nefes hanım dedi yüzü gülüyordu
Nefes:döktürmüşsün yine
İpek:bişeyler hazırlamaya çalıştım nefes hanım
Nefes:bugün izin yap istersen ben evdeyim
İpek:bende sizden bir kaç saatliğine izin isteyecektim Serkan'la buluşacaktık
Nefes:git git sormana gerek yok bugün normalde izin günün senin, bugün farklı bi heyecanlısın sanki
İpek:denizle uyumak iyi geldi diyince güldüm
Nefes:yanına gelmiş
İpek:bugün kapımı tam kapatmamıştım yanıma geldi bir kaç saat uyumuştuk Deniz tarafından uyandırıldım
Nefes:vurdu mu yine
İpek:ilk önce biraz seslendi bana uyanmayınca üzerime çıktı vurdu sonra sevdim biraz
Nefes:aşk yaşamışsınız
İpek:biraz öyle oldu nefes hanım
Nefes:serkanla nasılsınız aranız iyidir umarım
İpek:iyiyiz nefes hanım yavaş yavaş nikahı bile konuşmaya başladık hemen evlenirmiyiz bilmem ama konuşuyoruz
Nefes:kaç aydır sevgilisiniz sanırım 5 ay oldu
İpek:5 buçuk ay oldu evliliğe erken gibi ay olarak bizde karar veremedik
Nefes:ay olarak hesaplamanıza gerek yok ki birbirinizi ne kadar tanıdığınıza bağlı evliliği becerebileceğinizi düşünüyorsanız evlenin birbirinize güveniyorsanız sorun yok
İpek:daha teklif gelmedi bilmiyorum
Nefes:teklif gelmediyse evlenme sürünsün diyince ikimizde güldük ipeğe yardım ettim kahvaltıyı hazırladık çocuklarımı çağırdım geldiler ikizler mutfaktaydı Deniz gelmemişti salona gittim televizyon ünitesine çıkmış oturuyordu fazla yüksek değildi rahatlıkla çıkabilirdi bide masum masum gülüyordu bende gülümsedim yanına gittim yere çöktüm
Nefes:annecim senin ne işin var orda
Deniz:anne dedi gülüyordu gamzeleri ortaya çıkmıştı çok tatlı gözüküyordu yanaklarını öptüm nefes ayaklarını dizime koydu hala oturuyordu
Nefes:bebeğim hadi mama yiyelim
Deniz:baba ditti (gitti)
Nefes:baba gelicek kızım
Deniz:baba dedi dudağını büzdü
Nefes:baba gelicek annecim dedim benim kucağıma oturdu bana sarıldı kafasını boynuma koydu denizi kucakladım ayağa kalktım saçlarını öptüm mutfağa gittim Deniz masadaki salamı görünce gözleri parladı mama sandalyesine oturttum önüne salam koydum kemirmeye başladı hepimiz kahvaltımızı yaptık ipek bulaşıkları ayarladıktan sonra gitti ben çocuklarımla yalnız kalmıştım
Esra:anneannemgile gidelim mi
Nefes:olur gidelim uzun süredir görmemiştik siz bekleyin burda annecim ben denizin altını değiştireyim diyince kafalarını salladılar denizle birlikte yukarı çıktık denizin odasına girdik deniz altını değiştireceğimi anlamıştı yere yattı gülüyordu bende güldüm bezini ıslak mendilini aldım oturdum üzerini değiştirdim bezini banyodaki poşete attım elimi yıkadım denizin yanına gittim çekmecesini açmış içinde elbisesini aldı bana gösterdi
Nefes:onu mu giydireyim annecim diyince yanıma geldi elbisesini bana uzattı elbisesini aldım giydirdim altınada tayt giydirdim inçe çorap giydirdim temiz kullanmadığı ayakkabısını verdi ayağına giydirdim saçını tuttu denizin dilinde saçımı tara demekti tarağını aldım saçını taradım güldü elimi tuttu birlikte aşağı indik o sırada zil çaldı ben gittim kapıya baktım abim ve senaydı selamlaştık salona gittik çocukları öptüler
Sena:bir yere mi gidecektiniz
Nefes:annemgile gidecektik
Sena:aa bizde gidelim hem onları görmüş oluruz
Enes:hadi o zaman gidelim
Esra ve Erva abimin elini tuttu birlikte dışarı çıktılar bende Sena ve denizle dışarı çıktım arabaya bindik annemgile geldik Sena zile bastı annem açtı bizi görünce direk yüzü güldü ikizler anneme sarıldı koşarak içeri girdiler bizde selamlaştık annemin elini öptük salona geçtik babamında elini öptük yanına oturdum
Gürkan:tabir yok mu kızım
Nefes:o Selim'le birlikte İstanbul'a gitti babam
Feyza:iyiki geldiniz sıkılmıştık bizde
Gürkan:acaba işi bırakmasamıydım
Enes:baba bence geç bile bıraktın otur evde ya
Gürkan:alışamadım ev hayatına
Feyza:açmısınız bişeyler hazırlayayım mı
Nefes:biz yedikte geldik
Sena:bizde yedik anne sen zahmet etme dedi o sırada Deniz elindeki telefonu koydu abimin yanına gitti koltuğa çıktı abimin saçlarını asıldı
Enes:anası kılıklı ben ne yaptım şimdi diyince güldük
Erva:dayı annem hakkında düzgün konuş
Gürkan:Enes bıkmadın nefesle uğraşmakla denizde seninle uğraşıyor
Enes:anası gibi işte dedi denizi kucakladı denizin saçlarını asılıyordu
Sena:Enes kaşınma tokatı yersin
Feyza:benim ömrüm bu ikisini ayırmakla geçti dedi beni ve abimi gösterdi
Esra:çok mu kavga ediyorlardı
Gürkan:kavga ne ki iç savaş çıkıyordu diyince güldüm
Esra:kesin dayım gıcıklık yapmıştır
Enes:hiçte bile anneniz gıcıklık yapıyordu
Gürkan:ikinizde az değildiniz kusura bakmayın dedi o sırada Deniz abime vurdu
Deniz:abi
Enes:abi değil dayı
Deniz:abi dedi annem mutfağa gitti ben ve Sena arkasından gittik annem sandalyeye oturdu başını tutuyordu bizi görünce ellerini başından çekti gülümsemeye çalıştı
Nefes:anne iyimisin
Feyza:iyiyim kızım bişey yok
Sena:annem nasıl iyisin rengin attı
Feyza:iyiyim kızlarım bişeyim yok öyle başıma ağrı girdi
Nefes:anne iyimisin dün telefonda konuştuk tuhaftın şimdide öyle
Sena:bize söylemediğin bişey mi var
Feyza:bende bilmiyorum kızım iki haftadır sürekli başıma ağrı giriyor sanki başım yerinden kopacakmış gibi Gürkan anlamasın diye neler çekiyorum
Sena:hastaneye gittin mi peki
Feyza:gitmedim bişeyim yoktur sadece baş ağrısı nolcak
Nefes:anne kendin söyledin başım yerimden kopacakmış gibi diye hemde iki haftadır bekliyorsun babamdan da saklıyorsun yapma
Sena:evet babama söyle sonra hastaneye gidin en azından içimiz rahat olur
Feyza:bilmiyorum
Nefes:Anne biz beraber gidelim mi
Gürkan:nereye diyerek yanımıza geldi biz birbirimize baktık
Feyza:hiç öyle dolaşmaya
Gürkan:o yüzden mi yüzün bembeyaz oldu siz ne saklıyorsunuz
Sena:biz çıkalım en iyisi diyince kafamı salladım Sena'yla birlikte salona gittik abim çocuklarla oynuyordu Sena'yla ses vermeden izlemeye başladık
Erva:dayı sen annemle sürekli kavga ediyormuşsun ya eskiden ama çok seviyorsun demi
Enes:öyle tabi dayıcım ne kadar kavga etsekse tartışsakta çok seviyorum annenizi
Esra:çok güzel kardeşsiniz
Enes:sizde öyle sizinde çok güzel kardeşliğiniz var dedi o sırada Deniz abimin kafasına oyuncak attı masum masum bakmaya başladı
Enes:aa oyuncu seni böyle yapınca kızamayacağımızı biliyorsun dedi denizi yere yatırdı öpmeye başladı deniz gülüyordu abimi tutmaya çalışıyordu ikizlerde abimin üzerine çıktılar abimi sinir etmeye çalışıyorlardı Sena güldü hepsi bize baktı ikizler abimi öptü koltuğa oturdular
Enes:ne zaman geldiniz
Nefes:beni çok sevdiğini söylerken geldik , abi beni seviyorsun demi
Enes:çok seviyorum tabiki diyince gülümsedim abimin yanına gittim abime sarıldım abimde bana sarıldı
Nefes:bende seni çok seviyorum abi
Sena:ya tamam ama kıskanıyorum bizide severmisiniz diyince güldük senanın yanına gittim karnını öptüm senayı öptüm
Nefes:kıskanmayın kıskanmayın sizide çok seviyorum
Abim yanıma geldi ikimize birden sarıldı benim saçımı öptü senanın alnını öptü
YAZARDAN
Gürkan ve Feyza mutfakta yalnız kalmıştır Gürkan Feyza'nın yanına oturur
Gürkan:Feyza söyleyecekmisin
Feyza:iyiyim bişeyim yok
Gürkan:inanmamı bekleme gerçeği söylermisin
Feyza:tamam söylicem ama bana kızma olur mu bide kapıyı kapatırmısın diyince Gürkan kapıyı kapatır feyzanın önüne çöker Feyza'nın ellerini tutar
Gürkan:korkutma beni
Feyza:benim iki haftadır baş ağrım var yani ara ara geliyor sanki kafam kopacakmış gibi aklım karışıyor sesleri geç duyuyorum
Gürkan:iki haftadır sende bana söylemedin
Feyza:korkutmak istemedim az önce kızlar da hastaneye gidelim diyordu sen geldin
Gürkan:bana nasıl söylemezsin Feyza korkutmak istemedim diyorsun şimdi çok mu mutluyum sanki
Feyza:özür dilerim
Gürkan:yakalamasam söylemeyecektin gerçekten hiç bişey demiyorum kendi başına acı çekmişsin
Feyza:haklısın söylemem gerekiyordu özür dilerim
Gürkan:hastaneye gidelim en azından öğrenmiş oluruz
Feyza:tamam gidelim de ilk önce Tarık'la konuşsak olmaz mı
Gürkan:olur soralım sonra gideriz , iyimisin şimdi
Feyza:iyiyim korkma diyince Gürkan Feyza'nın elini öper Feyza gülümser
Feyza:sen telaşlandın mı benim için
Gürkan:telaşlandım tabiki sen benim canımsın senden tek isteğim var benden bişey saklama
Feyza:tamam saklamam der Gürkan'a sarılır
....
Selim menemeni yapar masayı hazırlar bahçeye çıkar diğerleri sohbet ediyordur selim Tahir'in yanına oturur
Burhan:selim biz aramıza birini almaya karar verdik
Selim:kimi diyince hepsi tahiri gösterir
Selim:tahiri tanıyorsam gelmez yani aramıza katılmaz şunu söyler 'aa yok çok sağolun ben kendi işimle memnunum şirkette geçinip gidiyorum' der katılmaz
Ferdi-Eray:yuh
Tahir:aynı cümleyi kurmuştum
Yusuf:birbirinizi bu kadar tanımanız iyi mi kötü mü bilemedim birisi der selim tek kurşun bırakmaz diğer aynı cümleyi kurar
emir:sanırım bizim utanmamız gerekiyor hadi tahirle yeni tanıştıkta selimi bilmemiz gerekiyordu
Selim:takma kafana sizin hafıza da bu kadar zorlamayın diyince tahir hariç hepsi arkalarındaki yastıkları selime atar selim ve tahir gülüyordur
Erkan:bu bize laf mı soktu
Tahir:öyle oldu biraz
Selim:hadi hadi benimle uğraşmayı bırakın menemen hazır
Tolga:sucuklu demi
Selim:gidince görürsün diyince ayaklanırlar içeri girerler mutfağa geçerler menemenlerini yerler
Selim:akşam yemeğini iple çekiyorum
Tahir:ben sorarım sana sonra intikam soğuk yenen bir yemektir unutma
Semih:üf tehdit mesajı koktu ortalık
Burhan:sizin bu hale nasıl geldiğinizi hala anlamıyorum ilk tanışma baya değişik
Selim:tahirgili sevmiyordum o zamanlar gıcıktım
Celal:yuh öyle mi denir
Eray:senin açıksözlülüğüne tüküreyim
Tahir:alıştım alıştım bende sevmiyordum onu ukalanın tekiydi
Tolga:ben sizin dostluğunuzu anlamadım bi laf sokuyorsunuz birbirinize bide iyi anlaşıyorsunuz
Yusuf:bunları anlamaya çalışmayın ben bıraktım artık anlamıyorum
Celal:siz Enes ve tarığa göre daha iyi anlaşıyorsunuz sanki yani ikiniz daha fazla vakit geçiriyorsunuz
Tahir:bende hepsinin yeride ayrı Enes çocukluğumdan beri yanımda Tarık ve Selim'de üniversiteden beri yanımda hepside kardeşim hiç birinide ayıramam
Selim:aynen sadece tahirle kafamız daha fazla uyuyor bu biraz daha manyak
Tahir:sen manyak yaptın beni
Celal:bununla takılan bozuyor zaten dert etme normal yani diyince gülerler
Selim:yemek bendendi bulaşığı halledersiniz bizim tahirle bir kaç işimiz vardı onları halledelim
Celal:sonra bizim oraya gelirsiniz o zaman
Selim:tamam hadi size afiyet olsun
Tahir ve Selim birlikte evden çıkar selim duvardaki düğmeye basar Demir kapı açılır arabanın birisine binerler yola çıkarlar
Tahir:demir kapıyı kapatmadık
Selim:birazdan bizimkilerden evden çıkar onlar kapatır
Tahir:selim bişey sorcam niye geldim ben buraya tuhaf değil mi biz kaç senedir senden laf almaya çalıştık sen tek kelime etmedin biz sürekli yalvardık sana evin resmini bari göster diye sen hep değiştirdin zorla arkadaşlarınla tanıştırdın şimdi niye böyle davranıyorsun ben onu anlamadım benimle birlikte çatışmaya gittik Yusuf'un deposuna girdik bana diğerlerinin bilmediği bir kaç şey söyledin şuanda sizin aranızdayım evinize kadar girdim
Selim:sana güvenmişler demek ki benim haberim yoktu biliyorsun bunlarla görüşeceğimizi bile bilmiyordum ben öncede söylemedim tahiri eve alın diye diğerlerini alacaklarını düşünmüyorum
Tahir:bence Enes ve tarığa haksızlık etmesinler onlarda benim gibi güvenilir
Selim:bana görede öyle bende güveniyorum da tarığı biliyorsun bazen ağzından bişeyler kaçırabiliyor ondan bişey söylemezler belki
Tahir:sende tuhafsın özellikle sabah sorduğun sorudan sonra senden bişey bekliyorum
Selim:sen ' diyelim ki bişey oldu ben senden bişey sakladım sen öğrenince biz tartıştık küstük benim başıma bişey gelse yardıma gelirmiydin ' sorusuna mı takıldın
Tahir:aynen hadi söyle n'aptın gerçekten çok merak ettim niye durduk yere söyledin
Selim:öylesine sadece cevabı merak ettim
Tahir:sen en son böyle söylediğinde kendi anneni babanı öldürmüştün selinin haberi yok Selin'e ' ben bi hata yaparsam beni affedermisin 'demiştin
Selim:ya napayım kaşındılar bende gerekeni yaptım kızlar İstanbul'a gidince bende öldürdüm
Tahir:üzülmedin mi peki sonuçta iyide olsa kötüde olsa annen babandı
Selim:onlara değil Selin'e üzülüyorum , anne baba böyle mi olur çocuğunu mu bırakır ben bunları anne baba saymıyorum insan saymıyorum sen kendi çocuklarını bırakabilirmisin onlar bıraktı işte
Tahir:bizden kimi öldürüyorsun da böyle dedin
Selim:bu sadece meraktı takma bu kadar
Tahir:görcez bakalım neler olacak diyince sustu morelinin bozulduğu belliydi sessiz bir yolculuğun ardından üniversitedeki sürekli geldiğimiz kafeye geldik hala aynı duruyordu genelde oturduğumuz masaya geçtik sandalyelere oturduk
Selim:özlemişim buraları
Tahir:çoğu zaman buraya otururduk anılar geldi aklıma
Selim:aynen biz ilk burda konuşmuştuk yani ben hocadan kaçtığımda sizin yanınıza geldiğimde burda oturuyordunuz
Tahir:ukala zamanlardı
Selim:illa uğraşıcaksın yani benimle
Tahir:aynen yoksa tadı tuzu yok
Selim:son vedalaşmada da buraya oturmuştuk
Tahir:üniversitelerin önündende geçelim diyince kafasını salladı iki tane çay istedik çaylar hemen gelmişti kafeye birisi girdi selim şaşırdı
Selim:hayda sen nerden çıktın
Tahir:kim ki o
Selim:o gün kaçtığım hoca bayada yaşlanmış
Tahir:sen ağzını açma açıksözlülükte arşa çıktın diyince güldü hoca bizim yanımıza geldi
Bora:selim senmisin
Selim:evet hocam benim dedi ayağa kalktı el sıkıştılar bende saygıdan dolayı kalktım selamlaştık hoca karşımıza oturdu
Selim:Hocam unutmamışsınız beni haklısınız ama peşimden az koşmadınız diyince selimi dürttüm
Bora:kim koşturdu acaba kaç defa burda buldum seni
Selim:hocam dersi çok sıkıcı anlatıyorsunuz ben ne yapayım sıkılıyorum
Bora:sen öğrenci değilmisin çalışacaksın senin avukat olman büyük bişey
Selim:hocam n'aptınız o kadar da değil ben diğer derslerimde gayet iyiydim size gelince ölüyordum resmen bide bana iki kat ders veriyordunuz
Bora:başarılı bir avukat olmuşsun haberlerin geliyor bana
Selim:iyi bir avukat olmaya çalışıyorum umarım olabiliyorumdur bak ben size fırça atıcaktım ben sizi düğünüme çağırdım siz niye gelmediniz özellikle baktım
Bora:o gün nikahım vardı aile arasında o yüzden gelemedim
Selim:bu yaştamı yani evleneceğinizi düşünmemiştim diyince Selim'e yuh der gibi baktım
Bora:ben kalkayım artık arkadaşlarım geldi size iyi günler diyip arkadaşlarının yanına gitti
Tahir:e yuh selim adamın yüzüne böyle söylenir mi
Selim:söyleniyormuş demek ki dedi rahat rahat oturuyordu çaylarımızı içtik
Selim:hesap benden
Tahir:olmaz hep böyle yapıyorsun ben ödeyeyim
Selim:olmaz ben ödeyeyim
Tahir:böyle olmayacak herkes kendi çayının parasını ödesin diyince güldü garsonu çağırdı ben kendi paramı çıkarırken selim ikimizinkini de ödedi garson gitti
Tahir:gıcıksın ya niye ödüyorsun
Selim:ben söylemiştim ödeyeyim diye hadi
Tekrar arabaya bindik üniversitelerimizin önünden geçtik ilk tanıştığımız sokağa gittik ikimizinde yollara bakıyorduk
Selim:bu yolda az yürümedik
Tahir:öyle anısı çok buranın, şimdi nereye gidiyoruz
Selim:görürsün birazdan dedi yola devam etti 30 dakikanın sonunda ormana geldik arabadan indik
Tahir:ormana niye geldik
Selim:bakalım ne kadar beceriklisin çenen değil bileğin çalışsın dedi o sırada önümüzdeki kulübeden Celal abi ve adamları çıktım önümüzde özel büyük alan vardı
Tahir:bu kadar masrafa gerek yoktu
Eray:hadi hadi lazlığını görelim
Emir:baştan söyleyeyim burdan yaralıda çıkabilirsin korkarsan bekle bizi burda
Tahir:sizden korkan sizin gibi olsun dikkat edin size bişey olmasın
Burhan:off iddialıyız
Celal:hadi hadi konuşmayın iş başına gruplara ayırayım mı
Selim:mümkünse beni tahirle aynı takıma koyma alacak hesabım var onu almış olurum
Yusuf:bakalım kim yaralı çıkacak diyince gülerler
Celal:selim Burhan Eray Tolga ve Semih siz bir takımsınız , tahir Yusuf emir Ferdi ve Erkan sizde bir takımsınız gidin Tahir anlamışsındır zaten
Tahir:anladım anladım
Eve girerler hazırlanırlar silahlarını alırlar dışarı çıkarlar herkes kendi takımıyla plan kurar yerlerini alırlar ve çatışmaya başlarlar 1 saatin sonunda iki grupta pes eder sadece selim ve tahir pes etmez
Celal:tahir ve selim gelin orta becerinizi görelim
Selim:niye ben
Yusuf:korktuysan ben geçeyim
Selim:ne korkcam be sadece niye ben diye sordum
Tolga cansız mankeni getirir şişeleri dizer kulaklıkları tahire ve Selim'e verir silahları masaya koyar
Emir:üff heyecanlandım bu ikiliyi uzun süredir izlemek istiyordum
Eray:bence kaybeden akşam yemeğinde balık kebabı yapsın
Selim:duydun mu tahir sana dedi
Tahir:o belli olmaz ani bir hareketle kaybedersin
Celal:bence ikinizde ukalalık yapmayın başlayın siz yinede birbirinizi çok hırpalamayın sonra hanımlara hesap vermek zorunda kalırsınız
Tahir:korkarsa bu kadar Gamze hırpalar bunu
Selim:hadi be ordan ben kim kadından korkmak kim
Tahir:kardeşim senin karın hamile değil mi hamile hormonlar sayesinde çabuk ağlar veya çabuk sinirlenir haliyle sende kıyamazsın konuşursun yada hamilelerin yaptığı gibi karnını tutar ağrı geldi der seni konuşturur
Burhan:aa kadınlara bak tilkiden beterler
Celal:sen kadınlar de bir dur
Ferdi:bunlar yüz vermekten çarp tokatı otursun
Selim:yuh kadınımı döveceksin hemde hamile kadını sen sakın evlenme yazık olur kadına
Yusuf:bu zamana kadar asuyu dövmemişiz diğer kadınları niye dövelim ne uyuz kadındı ya
Emir:kim öldürdü acaba dövmekten beter ettin bide kadın mı dövelim diyorsun
Yusuf:o ayrı bu ayrı diyince gülerler diğerleri kenara çekilir tahir ve selim ortada kalır
Tahir:birazdan ağladığını görmek güzel olacak
Selim:kim ağlayacak kim gülecek görcez
Celal:ilk karşınızdaki şişeleri vuracaksınız sonra cansız mankeni vuracaksınız diyince tahir ve selim kafasını sallar kulaklıklarını takar diğerleri de kulaklıklarını takarlar tahir hedef almadan şişeleri vurur sonra cansız mankeni pert eder Selim'in mankenini de vurur silahı koyar selim pes edip masaya silahı koyar kulaklıklarını koyarlar
Emir:yuh doğru dürüst hedef bile almadı hepsinide denk getirdi
Selim:sen bu kadar yeteneklimiydin lan
Tahir:ben sana söylemiştim kaybeden taraf sen olacaksın diye
Selim:10 saniyeyle kaybettim şaka gibi , boşuna laz demiyormuşuz
Eray:şimdide dövüşün hadi der heyecanla diğerleri güler
Celal:bugünlük yeter bence hem tahiri yormayalım hem selim şoku atlatsın
Tolga:yemek Selim'e kaldı yine
Selim:off ben hesaplamadım onu
Tahir:tamam tamam ben hallederim
Ferdi:akşam menüsü hakiki laz yemeği ve laz ellerinden
Yusuf:hadi gidelim daha balık alcaz evde yoktu
Emir:Eray salağı biz yokken pişirmiş yemiş
Eray:ya napiyim beni evde bırakırsanız yerim
Selim:yusuf biz tahirle alırız balıkları alırız sen Celal abiyle hastaneye git
Burhan:hastane mi hayırdır
Yusuf:Celal abi senin bize garezin mi var hep Selim'e söylüyorsun bize bişey söylemiyorsun
Celal:kendisi anlıyor ben özellikle söylemiyorum hastaneye gitmeye de gerek yok
Yusuf:hayır gidilecek o hastaneye hadi
Herkes toparlanır arabalara binerler Yusuf ve Celal hastaneye geçerler selim ve tahir balıkçıya geçer diğerlerinin işleri vardır işlerine giderler selim balıkçının önünde durur arabayı park eder arabadan iner tahir arabada oturuyordur selim tahire bakar kapısını açar
Selim:e hadi sen anlarsın balıktan
Tahir:geliyorum geliyorum seni bensiz koymam korkma diyince selim gözlerini devirir birlikte balıkçıya girer tahir balıkları seçer balıkçı balığı temizler poşete koyar tahir parasını öder arabanın yanına giderler
Selim:hadi şöförlüğünüde görelim diyince tahir şoför koltuğuna oturur Selim'de Tahir'in yanına oturur balık poşeti elindedir emniyet kemerlerini takarlar
Selim:ilk mezarlığa gidelim sonra eve geçeriz mezarlığın yolunu biliyorsun demi
Tahir:biliyorum
Kısa sürede mezarlığa gelirler
Tahir:ben bekleyeyim burda seni
Selim:birazdan gelirim diyince tahir kafasını sallar arabadan iner balığı arkaya koyar mezarlığa gider o sırada Tahir'in telefonu çalar nefes arıyordur hemen açar
Tahir:güzelim
Nefes:tahirim nasılsın
Tahir:sensiz eksiğim sen
Nefes:ben çok özledim seni sesini duyayım diye aradım
Tahir:çok iyi yapmışsın
Nefes:bu akşam gelirsiniz demi sana bir an önce sarılmak istiyorum
Tahir:geliriz geliriz
Nefes:ee n'aptınız sabahtan beri
Tahir:Rıza gille kahvaltı yaptık biraz sohbet ettik sonra Çınar'la karşılaştık onunlada sohbet ettik Celal abigil kafeye geldi onlarla oturduk daha sonra üniversite yerlerinizi ziyaret ettik şimdi mezarlıktayız selim gamzenin annesine dua etmeye gitti
Nefes:oh ne güzel geçmiş günümüz
Tahir:sensiz çok eksikti ama elini tutamadıktan sonra dünyayı gezmişim boşa
Nefes:romantik kocam benim Trabzon'a gelince direk yayla evine gelirmisin
Tahir:gelirim tabi, çocuklarım nasıl
Nefes:iyiler az önce eve geldik annemgildeydik ikizler ödev yapıyor denizde tablette , İpeğe izin vermiştim birazdan gelir
Tahir:Denize bak sen tablete başlamış
Nefes:büyüdü artık olacak öyle , vereyim mi çocuklarla konuşmak istermisin
Tahir:olur
Nefes:bir dakika der bir kaç dakika sonra telefonu ikizlere verir
Erva:baba
Tahir:babacım kızım
Erva:baba seni çok özledim
Tahir:bende seni çok özledim kızım
Esra:baba ne zaman geleceksin ev sensiz eksik kaldı
Tahir:gelicem kızım akşama beraber oluruz
Esra:biz seni çok özledik
Tahir:bende sizi çok özledim kızlarım yarın beraber vakit geçirelim mi bir gün okula gitmeyin
Erva:olur ama tekrar gitme
Tahir:bir dahakine sizinle gideriz olur mu
Esra:çok iyi olur der o sırada Deniz gelir Tahir'in sesini duymuştur
Deniz:baba der heyecanla diğerleri güler
Tahir:babacım
Deniz:baba ditti (gitti)
Tahir:gelicem kızım
Deniz:baba
Tahir:kızlarım sizi çok seviyorum
Erva:bizde seni çok seviyoruz
Esra:hemde çok seviyoruz sen bile tahmin edemezsin hem unuttun mu kızlar babalarına aşık olur
Nefes:aa bende duyuyorum haberiniz olsun babalarına aşık olurmuşmuş diyince ikizler ve tahir güler
Erva:annem kıskandı der gülerek
Tahir:kıskanç işte , denizi benim yerime öpün olur mu
Esra:tamam baba gelince görüşürüz
Tahir:görüşürüz kızım der ikizler gider
Nefes:işin varsa tutmayayım
Tahir:yok yok ben Selim'i bekliyorum
Nefes:Trabzon havaalanına gelince bana mesaj atmayı unutma ben merak ederim
Tahir:tamam güzelim haber veririm sesinizi duymak iyi geldi bide yanınıza gelebilsem çok iyi olacak özledim sizi
Nefes:sen daha çok kızlarını özlemişsin diyince tahir güler
Tahir:kızlarımı da özledim tabi de sen kadar değil çok özledim seni, sesini, bakışını, gülüşünü, kokunu çok çok özledim
Nefes:seni yerim ama ben böyle konuşursan ben işime odaklanamam ki
Tahir:o zaman söyle yapalım şimdi kapatalım sen işlerini hallet akşam sorcam ben sana
Nefes:sorarsın tahirim sorarsın, dikkatli gelin seni çok seviyorum
Tahir:bende seni çok seviyorum güzelim gelince görüşürüz
Nefes:görüşürüz der gülümseyerek kapatır tahir telefonu cebine koyar kafasını koltuğa yaslar selimi bekliyordur ortalama 10 dakika sonra selim gelir
Tahir:bian umudu kesmiştim bakmaya gelicektim
Selim:Celal abinin ailesine de dua ettim buraya kadar geldim etmesem olmazdı
Tahir:hayırdır bu tuhafsın az önce iyiydin
Selim:tuhaf oldum yani az önce düşündüm de Büşra annem yaşasaydı nolurdu merak ediyorum nasıl biriydi Gamze'ye benzeyen birimiydi yada Deniz gibi gıcıkmıydı
Tahir:bunu öğrenmek istersen tek bir yolu var
Selim:Gamze'ye sormam annesini duyunca kötü oluyor
Tahir:nefese soracaksın Gamze nefese herşeye anlatmıştır buse yeliz ve Sena bilmiyordur ama nefes muhakkak bişey biliyordur biliyorsun Gamze nefese çok düşkün en azından anılarını anlatmıştır Deniz gibi veya babası gibi gıcık olacağını düşünmüyorum öyle olsaydı Gamze annesine hayran olmazdı uygun zamanda nefesle konuşursun diyince selim kafasını sallar tahir arabayı çalıştırır emniyet kemerlerini takarlar
Selim:yolu bulabilirsin demi eve gidiyoruz
Tahir:görcez
Ortalama 1 saat sonra celalgilin evine gelirler selim arabadan iner Demir kapıyı açar tahir bahçeye girer arabayı parkeder selim kapıyı kapatır
Tahir:sizin çocukluğunuz burda geçmediğine göre kaç sene oldu buraya taşınalı
Selim:ben bunların arasındayken buraya taşındık ben bir sene sonra ayrıldım ortalama 6 .,7 sene oldu
Tahir:güzel ev 4 katlı görünüp altında bir kat olması çok iyi
Selim:sen nerden anladın ya
Tahir:alt katta silahlar vardır büyük ihtimalle olmaması saçma olurdu sonuçta sizin mesleğiniz tehlikeli her an burayıda basabilirler sizde tedbir amaçlı alt kat ayırmışsınız kaçmak için tünel olabilir
Selim:sen iyice manyadın iyi çözmüşsün ben senden şüphelenmeye başladım başka birine çalışmıyorsun demi
Tahir:çalışsam çoktan çözerdin
Selim:sen benden betersin benide tuzağa düşürürsün
Tahir:o kadar yükselmedim daha seni kandırmak ne mümkün
Selim:ya bi git sende az değilsin der ikiside içeri girer salona giderler sadece Eray oturuyordur
Selim:diğerleri nerde
Eray:Yusuf ve Celal abi hastanede daha gelmediler sıra bekliyorlarmış diğerleri gelmedi
Selim:dertlisin aşık mı oldun diyince tahir güler
Eray:ne alakası var lan ben aşık olmam
Tahir:bu arkadaşında öyle diyordu
Eray:o ayrı ben ayrı ben bırakamam buralara
Selim:bırakırsın bırakırsın ben bile bıraktım
Eray:aşık olsam da bişey farketmeyecek sizin gibi yuva kuramam
Selim:sen bi aşık olda sonra konuşuruz bunları
Eray:umarım öyle bişey olmaz neyse bizim fakirhaneyi beğendin mi tahir
Tahir:fakirhane mi bu evin duvarlarının dili olsada konuşsa
Eray:ayıp ediyorsun sanki bişey yapıyoruz
Selim:dışardan birisi olsa gider inanır bu dediğine
....
Akşam tahir balık kebabını yapar masayı hazırlar diğerleri mutfağa gelir
Emir:off off masaya bak tahir baya hamaratsın
Burhan:ne içiyoruz
Yusuf:buda sorumu tabiki şarap, kırmızı mı beyaz mı
Eray:kırmızı şarap tabiki der şarabı çıkarır
Tahir:ben almayayım
Selim:banada katmayın
Ferdi:siz içmiyormusunuz
Selim:ben bıraktım
Tahir:ben normalde içmiyordum zaten selim ve tarığın zoruyla bir kere içmiştim seneler oldu diyince Eray bardakları çıkarır şarapları katar sadece selim ve tahire katmaz , selim dolabı açar fanta çıkarır tahirle kendisine fanta koyar bardakları masaya koyar
Tahir:bu olur işte
Güzelce yemeklerini yerler Emir ve Semih bulaşıkları ayarlar birlikte salona geçerler
Celal:çok güzel olmuş ellerine sağlık
Ferdi:bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim ellerine sağlık diyince diğerleride ellerine sağlık der teşekkür eder
Tahir:hepinize afiyet olsun bende size teşekkür ederim sayenizde manyak bir gün geçirdim böyle bir gün olacağını tahmin etmemiştim buraya geleceğimi bile düşünmemiştim farklı bir gün oldu büyük ihtimalle ilk ve son olarak kalacak
Yusuf:orası belli olmaz biz senin manyak tarafını gördük
Selim:daha fazla sohbet etmek isterdim ama kalkmamız lazım havaalanına yetişemicez
Yusuf:ben bırakayım sizi sonra eve geçerim diyince ayaklanırlar vedalaşırlar Yusuf tahirgili havaalanına bırakır eve geçer tahir ve Selim'de cihazlardan geçip uçağa binerler
....
Yusuf eve gelir Pınar oturmuş televizyon izliyordur Yusuf eve anahtarla girer salona gider Pınar'ı görünce gülümser yanına oturur sarılırlar
Pınar:hoşgeldin
Yusuf:hoşbuldum
Pınar:içtin mi yine kokusu geldi
Yusuf:arkadaşlarla bir kaç kadeh içmiştim diyince Pınar'ın morali bozulur kafasını sallar televizyona döner yusuf pınarın elini tutar pınar Yusuf'a bakar
Yusuf:kızdın mı
Pınar:biraz bu zamana kadar sana hiç karışmadım terslemedim mesleğin konusunda bile , mesleğine karışmam ama en azından içmesen yani hem senin için zararlı hemde şey biz beraber yatıyoruz ya kokusu geliyor yanlış anlama ben seninle yatmaktan mutluyum sadece kokusu rahatsız ediyor tamamen bırakmasan bile aralıklı içsen bir hafta değilde iki haftadada bir içsen hem senin içinde zararlı der başını eğer Yusuf gülümser işaret parmağıyla Pınar'ın kafasını kaldırır
Yusuf:bırakıyorum diyince Pınar şaşırır
Pınar:nasıl bırakıyorsun
Yusuf:bildiğin tamamen bırakıyorum bugün sondu
Pınar:gerçekten mi der yüzü gülüyordur
Yusuf:evet seni üzmek istemiyorum o yüzden bıraktım artık haklısın ben düşünememiştim kokusunu
Pınar:çok teşekkür ederim anlayışın için diyince Yusuf pınarın yanaklarını okşar
Yusuf:yürüşüye gidelim mi
Pınar:olur gidelim
Yusuf:ben bir duşa gireyim sonra gideriz diyince Pınar kafasını sallar Yusuf'a yaklaşır Yusuf'un dudaklarına öpücük kondurur tam geri çekilecekken yusuf pınarı tutar karşılık verir nefessiz kalınca ayrılır
Yusuf:o kadar iyi geldi ki
Pınar:yarın Sebahat teyzemin yanına gidelim mi işin var mı
Yusuf:gidelim tabi sabah biraz işim var sen uyurken gider gelirim sonra anneanneme gideriz istersen bir gün kalırız
Pınar:olur çok özledim Sebahat teyzemi keşke gelse buraya
Yusuf:gidince tekrar söyle gelir belki gelir sana kıyamaz o
Pınar:sanada kıyamaz torunusun sonuçta
Yusuf:bana kıyar o bazen kıyamaz çoğu zaman kıyar sana kıyamaz çok sevdi seni
Pınar:bende çok sevdim Sebahat teyzemi keşke sık sık görebilsem İpek'te sende çok şanslısın
Yusuf:ben sormayı unuttum sen bişeyler yedin mi
Pınar:yedim yedim merak etme hadi sen duşa gir ben bekliyorum diyince Yusuf kafasını sallar pınarı öper yukarı çıkar
....
iki saatin sonunda tahir ve selim Trabzon havaalanına iner Tahir'in arabasına binerler tahir nefese mesaj atar
Selim:sen beni büroya bırak arabam oradaydı diyince tahir kafasını sallar selimi büroya bırakır tahir yayla evine geçer arabayı parkeder  kapıyı tıklatır nefes kapıyı açar anında yüzü güler nefes direk tahire sıkı sıkı tahire sarılır tahirde nefese sarılır kapıyı kapatır
Nefes:aşkım gelmiş hoşgeldin aşkım
Tahir:hoşbuldum güzelim diyince nefes tahirden ayrılır tahirin dudaklarına yapışır tahir hemen karşılık verir nefessiz kalınca ayrılırlar
Nefes:çok özledim seni
Tahir:asıl ben ölecektim özleminden iyisin demi
Nefes:çok iyiyim hayatımın anlamı geldi sensizlik çok kötü bir kere daha anlamış oldum diyince tahir tekrar nefesin dudaklarına yapışır nefesi duvara yaslar nefes hemen karşılık verir nefessiz kalınca ayrılırlar
Tahir:çok özlemişim bal dudaklarını
Nefes:baş başa kalmak için buraya gelmeni istedim bir kaç saat baş başa oluruz sonra eve gideriz olur mu çocuklarımız bekliyor
Tahir:olur tabi
Nefes:yemek yemişsindir ama ben yinede senin için sarma sardım seninle beraber yemek istedim o yüzden seni bekledim azda olsa sarma yermisin diyince tahir gülümser nefesin ellerini öper
Tahir:yerim tabiki bu minicik parmaklar uğraşmış o kadar eminim çok güzel olmuştur karnım toktu ama senin için yerim
Nefes:masa hazır zaten hadi yiyelim çok açım diyince tahir kafasını sallar birlikte salona gider nefes bilerek orta sehpaya sarmayı koyar koltuğa otururlar tahir nefes üzülmesin diye tabağın yarısını bitirir nefeste karnını doyurur son bir tane sarma kalır
Nefes:bunuda sen ye
Tahir:yok güzelim karnım iyice doydu sen ye
Nefes:yarısını sen ye yarısını ben
Tahir:o olur diyince nefes yarısını yer tahirde diğer yarısını yer
Tahir:bu en güzeliydi işte diyince nefes gülümser yönünü tahire döner iyice tahire yaklaşır tahir nefesin ellerini öper
Tahir:ellerine sağlık nefesim ben çok seviyorum bu minicik ellerini
Nefes:afiyet olsun tahirim bir süre bir yere gitmeyelim ayrılmayalım olur mu
Tahir:olur tabi sen olmayınca çocuklarım olmayınca eksik oluyor
Nefes:bir dakika ben trip atıcaktım sana sen kızlarınla birbirinize aşıktınız demi ben unutmuşum onu diyince tahir nefesin ellerini tutar
Tahir:güzelim ben sadece sana aşığım bunu öğrensen iyi edersin kızlarımı çok seviyorum onlar için herşeyi yaparım ama sen senin yerin hep ayrı kimseyle karşılaştırma bence sen benim herşeyim nefes alma sebebimsin ayakta durma sebebimsin güldürenim sensin uyumamı sağlayan sensin hayata şükretmemi sağlayan sensin sadece sana sarıldığımda huzur buluyorum kokundan ayrılmak istemiyorum benim hayatım sensin huzurumsun sen benim sadece senin gözlerine aşkla bakıyorum dalıp gidiyorum diğer kadınlarla kendini karıştırma onlar normal kadın sen çok farklısın ay tenli kadınımsın meleğimsin bu dünyaya tekrar gelsem sadece seni isterim sen olmazsan tekrar gelmemin ne anlamı var boş dünya tekrar söylüyorum benim tek aşkım sensin senin yerine kimse gelemez der nefesin gözleri dolmuştur tahirin dudaklarına yapışır tahir hemen karşılık verir nefessiz kalınca ayrılırlar tahir kafasını nefesin boynuna koyar öpücükler bırakıyordur nefes kollarını tahirin boynuna dolar tahir iyice nefese yaklaşır hala nefesin boynundadır
Nefes:aşık olduğum tek adam tarafından böyle sevilmek duygulandırdı öyle güzel konuştun ki ne diyeceğimi bilmiyorum kelimeler tükendi diyince tahir nefesten ayrılır
Tahir:konuşmana gerek yok ben senin bakışlarından anlıyorum ne söylemek istediğini der nefesin yanaklarını okşar dudaklarına yapışır nefes gözlerini kapatır karşılık verir nefessiz kalınca ayrılırlar
Nefes:biraz daha gitmesek olmaz mı seninle olmaya ihtiyacım var
Tahir:olur tabi benimde sana ihtiyacım var diyince nefes kollarını tekrar tahirin boynuna dolar alınlarını yaslarlar nefes tahirin dudaklarına öpücük kondurur hemen geri çekilir nefes üzerindeki gömleği çıkarır üzerinde sadece atlet kalır
Tahir:güzelim üşüyeceksin sobada yanmıyor
Nefes:sevdiğim adam beni üşütmez ki
Tahir nefesi kucaklar yatak odasına götürür nefesi yatağa yatırır
Tahir:korunmayacakmısın
Nefes:heyecanla evde unutmuşum
Tahir:ya hamile kalırsan
Nefes:olsun sevgilim ne güzel bir bebeğimiz daha olur
Tahir:sen istemiyordun ya bir süre
Nefes:aşkım ben bebek istiyorum tabiki senden bir parça daha ne güzel olurdu ben sadece biraz çalışmak istiyordum ondan söylemiştim belki de bu zamana nasipmiş ben daha sonra çalışırım diyince tahir nefesin üzerine yatar kafasını nefesin boynuna gömer nefes gözlerini kapatır ...
....
Selim bürodan eve geçer arabayı parkeder anahtarla eve girer ayakkabısını çıkarır salona gider Gamze koltukta uyuyordur saate bakar 10a geliyordur selin kendi odasından çıkar selimi görünce şaşırır direk abisine sarılır Selim'de kardeşine sarılır
Selin:abi hoşgeldin
Selim:hoşbuldum abicim özlemişim kız seni
Selin:özlenmeyecek kız değilim abi biliyorum diyince selim Selin'den ayrılır Selin gülüyordur
Selim:ben yokken ego tavan yapmış , Gamze uyumuş kalmış burda
Selin:biliyorum çok olmadı zaten ben burda ders çalışıyordum uyuyunca odaya geçtim uyuyacaksan yatağına yat Gamze abla rahat uyursun dedim seni bekleyeceğini söyledi uyudu kaldı bende şimdi üzerini örtmeye gelmiştim
Selim:tamam tamam ben uyandırırım şimdi yemek yedimi
Selin:yemiştik ama Gamze ablamın midesi bulandığı için çıkardı ondan sonrada bişey yemedi ben bişey hazırlayayım mı abi Gamze Ablam yer açsan sende yersin
Selim:ben aç değilim ama Gamze ablan yer sen bişeyler hazırla ben uyandırayım diyince selin kafasını sallar selimi öper mutfağa gider selim gamzenin yanına gider yere çöker Gamze'nin saçlarını okşar gülümseyerek Gamze'yi izliyordur gamzenin yanaklarını öper
Selim:uyuması kolay tabi ben nasıl uyandırıcam şimdi seni bak birde çok masum uyuyor der Gamze'ye fırça atıyordur Gamze uyuduğu için duymaz selim tekrar Gamzeyi öper Gamze kıpırdanır gözlerini açar selimi görünce şaşırır sevinir koltukta oturur direk selime sarılır Selim'de Gamze'ye sarılır
Gamze:hoşgeldin kocacım
Selim:hoşbuldum Gamzem
Gamze:ne zaman geldin ben uyumuş kalmışım
Selim:5 dakika olmadı daha yeni geldim
Gamze etrafına bakınır
Gamze:selin nerde masada ders çalışıyordu en son
Selim:sen uyuyup kalınca odaya gitmiş orda ders çalışıyormuş ben gelince oda buraya geldi senin üzerini örtmeye gelmiş şimdi sana bişeyler hazırlıyor , nasılsın iyimisin
Gamze:şuan iyiyim uyumak iyi geldi uyanınca seni görmek daha iyi geldi diyince selim gamzenin yanaklarını öper dudaklarına öpücük kondurur sonra gamzenin karnını öper
Selim:çok özlemişim sizi
Gamze:bizde seni çok özledik bir süre gitmezsin demi
Selim:şuanlık öyle bir planım yok bugün biraz vaktim vardı Büşra annemide ziyaret ettim seni unutmadım annemi çok sevdiğini söyledim
Gamze:gerçekten mi der yüzü gülmüştür bir yandan da gözleri dolar
Selim:dolmasın o güzel gözlerin gidicektim tabi sonuçta benimde annem uygun bir vakitte seninle tekrar gideriz diyince Gamze Selim'e sarılır Selim'de Gamze'ye sarılır gamzenin saçlarını öper
Gamze:seni çok ama çok seviyorum
Selim:bende seni çok seviyorum güzel karım
Gamze:Selin'de bir farklılık gördün mü
Selim:bilmem farketmedim az önce daha sıkı sarıldı o kadar
Gamze:bugün nolduysa sana ilgisi arttı sürekli seni sorup duyuyordu bir kaç defa aramak bile istedi seni, telefonuna bir mesaj geldi ondan sonra değişti sordum ama söylemedi sarıldı sustu
Selim:noldu acaba gelince sorarım der o sırada selin elinde tepsiyle gelir tepsiyi masaya koyar
Selin:burda mı yersin oraya mı getireyim
Gamze:orda yerim ablacım sağol
Selin:afiyet olsun diyince Gamze gülümser sandalyeye oturur selin gamzeyi öper
Gamze:Selin sen burda ders çalışmıyormuydun
Selin:sen burda uyuyunca ben odaya geçtim arada dersle alakalı video izliyorum rahatsız etmek istemedim
Gamze:ya ben seni yerim gel buraya der Selin Gamze'ye sarılır Gamze'de seline sarılır
Selin:Gamze ablam seni çok seviyorum
Gamze:bende seni çok seviyorum kuşum der selini öper ayrılırlar selin abisine sarılır
Selin:abi senide çok seviyorum biliyorsun dimi
Selim:biliyorum bende seni çok seviyorum da sen hayırdır şimdi durduk yere
Selin:hiç abi öylesine
Selim:gel biz seninle konuşalım
Selin:konuşacak bişey yok abi sarılmak istedim
Selim:hadi yürü
Selin ve selim Selin'in odasına giderler selin kapıyı kapatır
Selim:dökül bakalım noldu
Selin:hiç bişey olmadı abi ne olacak
Selim:selin hadi bişey var belli ki söyle kurtul der o sırada telefonuna mesaj gelir mesajı okur Celaldir mesaja cevap verir telefonunu koyar Selin'e döner
Selim:sen bana ne olduğunu söyle bende sana söyleyeyim
Selin:abi matematik yazılısından 95 almışım hoca bunu mesaj olarak atmıştı sınıf grubuna ondan morelim bozuk
Selim:95 düşük mü
Selin:evet abi 100 olmalıydı ben çalışmıştım o kadar
Selim:başka bişey yok yani
Selin:vallahi yok abi yemin edeyim mi
Selim:tamam tamam gerek yok der gülüyordur
Selin:abi gülme ya 95 ne
Selim:sanırsın 20 aldın takma bu kadar
Selin:Allah korusun abi o zaman ağlarım zaten , ee sen ne söyleyeceksin
Selim:söylicem ama hemen Efe'ye söylemek yok
Selin:Efe ne alaka abi hadi merak ettim söyle
Selim:sen biliyorsun zaten Efe'nin kardeşi meselesini
Selin:ben biliyorum da sen nerden biliyorsun
Selim:Efe'nin kendisi anlattı neyse nasıl öldüğünüde anlatmıştır sana siz sevgili olduğunda ben Efe'yi ve ailesini biraz araştırdım o zaman Efe tek kardeş olarak biliyordum Efe bu meseleyi bana anlatınca tekrar araştırdım Celal abininde yardımı var tabiki kızı bulduk yaşıyormuş burda Trabzon'da yetiştirme yurdundaymış bugün tahirle İstanbul'a gidince tekrar Celal abiyle görüştük Celal abi yurdun müdürünü tanıyor bugün konuşacaktı az önce mesaj attı müdürle konuşmuş bazı tanıdıkları sayesinde kardeşi yarın çıkacak diyince Selin şok geçirir şaşkın şaşkın abisine bakar
Selin:n-ne g-gerçekten mi der sevinçle gözleri dolar ağlamaya başlar Selim'e sarılır
Selin:abi şaka yapmıyorsun demi
Selim:bu konuda şaka yapılır mı hiç yapmıyorum tabiki diyince Selin abisinden ayrılır gözyaşlarını siler
Selin:efegil çok mutlu olacak senin sayende
Selim:benim değil Celal abinin sayesinde
Selin:abi arasana
Selim:kimi
Selin:Celal abiyi , teşekkür etmek istiyorum
Selim:ben söylerim senin yerine
Selin:abi beni sinirlendirme ben teşekkür etmek istiyorum Efe'ye hemen söylemem lazım çatlarım yoksa
Selim:hayır şimdi söyleme yarın okul çıkışı ben sana konum atarım konum attığım yere gelirsin efenin ailesinede haber veririz onlarda gelir orda öğrenirler
Selin:abi teşekkür ederim
Selim:şş ama ağlama ben sana ağlaman için söylemedin mutlu ol diye söyledim
Selin:ne kadar mutlu oldum tahmin edemezsin der gözlerinden yaşlar akıyordur selim Selin'in gözyaşlarını siler
Selim:selinim yapma böyle
Selin:abi ben dayanamam ki söylerim Efe'ye
Selim:biraz dayanman gerekiyor sadece okul çıkışı yurda gelene kadar ağlarsan kızarım ama
Selin:tamam kızma ağlamam der tekrar abisine sarılır Selim'de Selin'e sarılır o sırada odaya Gamze gelir
Gamze:gelebilirmiyim konuşmanız bittiyse
Selin:gel tabiki diyince Gamze odaya girer Selin sevinçle Gamze'ye sarılır
Gamze:ablacım hayırdır
Selin:abla Selin yaşıyormuş
Gamze:anlamadım diyince selim meseleyi anlatır gamze şaşırmıştır sevinir selini öper
Gamze:Efe ve ailesi adına çok mutlu oldum yarını iple çekiyorum
Selin:Gamze abla biz çok şanslıyız demi yanımızda abim olduğu için
Gamze:bencede çok şanslıyız diyince selim gülümser ikisinede sarılır o sırada selinin telefonu çalar Melisa arıyordur telefonu alır mutfağa gider
Gamze tekrar Selim'e sarılır
....
Tahir ve nefes 12 gibi yayla evinden çıkar kendi evlerine gelirler ipek ve ikizler salonda oturuyordur
İpek:ablacım artık yatsanız mı belli ki uçak gecikmiş
Erva:ama babamı çok özledik ipek abla biraz daha beklesek der o sırada nefes ve tahir salona girer ikizler koşarak tahirin kucağına atlar yere çöker ikizlere sarılır
Nefes:ipek Deniz uyuduysa yatabilirsin
İpek:uyudu nefes hocam iyi geceler bu arada hoşgeldiniz tahir bey
Tahir:hoşbuldum ipek iyi geceler diyince ipek kafasını sallar odasına geçer ikizler hala tahire sarılıyordur
Esra:babacım çok özledik seni
Tahir:bende sizi çok özledim prensesin
Erva:baba gelmiceksin sandık çok korktuk
Tahir:olur mu öyle şey ya ben sizi görmeden yapabilirmiyim der ikizleri öper ikizler tahirden ayrılır tahiri öperler
Nefes:annecim bende varım burda hatırlatırım diyince nefes hariç hepsi güler ikizler nefesede sarılır
Erva:baba bugün sizin yanınızda yatabilirmiyiz
Esra:sadece bir günlük babamı çok özledik
Tahir:yatabilirsiniz tabiki sarılırız yatarız
Erva:yaşasın der sevinçle
Hepsi yukarı çıkar tahir denizin odasına gider denizi öper Deniz uykusunda gülümser huzurda uykusuna devam eder tahir yatak odasına geri gider banyoda üzerini değiştirir nefes ve ikizler yatakta uzanmıştır tahiri bekliyorlardır tahir ikizlerin ortasına yatır Erva ve Esra tahire sarılır nefes ışığı kapatır yatağa tekrar yatar Esra nefesin elini tutar konuşmadan uyurlar
....
Sabah olunca Deniz uyanır ağlamaya başlar nefesgil denizi görmez duymaz ipek denizin yanına gider denizi kucaklar deniz uykulu uykulu gözlerini kaşır
Deniz kendini yere indirir nefesgilin odasının kapısına gider İpek'te peşinden gider
Deniz:anne aba der kapıyı gösterir
İpek:uyuyorlar ablacım der o sırada nefes kapıyı açar denizin yüzü güler
Nefes:annecim
İpek:biz mi uyandırdık nefes hanım
Nefes:ben uyanmıştım senin yanına gelecektim kahvaltı hazırlama diyecektim ikizler gitmesin bugün
İpek:tamam nefes hanım
Deniz odaya girer tahiri görünce güler gamzeleri ortaya çıkar yatağa çıkar zorda olsa tahirin göğsüne yatar kafasını tahirin kalbine koyar uykulu uykulu yatıyordur nefes kapıyı kapatır denizi görünce gülümser geri yatar o sırada zil çalar ipek gidip kapıya bakar serkandır yüzü gülüyordur
İpek:serkan
Serkan:günaydın der ipeği öper
İpek:günaydın da iyimisin
Serkan:çok iyiyim niye ki hadi gidiyoruz der o sırada nefes gelir Serkan'ı görünce şaşırır
Nefes:serkan sabah sabah bişey mi oldu
Serkan:sevgilimi almaya geldim
İpek:nereye sabah sabah bir kaç saat sonra kahvaltı hazırlayacaktım ben
Nefes:tamam ipek sen git belli ki Serkan'ın planı var biz hallederiz kahvaltıyı
İpek:ben hemen gelmeye çalışırım nefes hanım
Nefes:geç gelsende sorun değil ipek size iyi gezmeler
Serkan:sanada iyi uykular diyince nefes kafasını sallar yukarı çıkar
Serkan:ipek sen elbise giysene bugünlük
İpek:Serkan korkutma beni noluyor
Serkan:bişey olmuyor sadece elbiseyle görmek istedim seni
İpek:iyi peki bekle burda diyince Serkan kafasını sallar ipek odasına çıkar üzerini değiştirir elbise bakar

Sabah olunca Deniz uyanır ağlamaya başlar nefesgil denizi görmez duymaz ipek denizin yanına gider denizi kucaklar deniz uykulu uykulu gözlerini kaşırDeniz kendini yere indirir nefesgilin odasının kapısına gider İpek'te peşinden gider Deniz:anne ab...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(İpeğin elbisesi)

Hazırlanınca telefonunu ve çantasını alır aşağı iner evden çıkar Serkan evin önünde bekliyordur Serkan ipeğin elini tutar elini öper ipeği arabaya bindirir kendiside yanına oturur arabayı çalıştırır
İpek:Serkan nereye gidiyoruz bari onu söyle
Serkan:gidince görürsün
İpek:iyi peki der triple serkan güler kısa sürede sahile gelirler arabadan inerler
İpek:niye geldik sabah sabah buraya
Serkan:.....
Yorum ve vote atarsanız sevinirim💛

MUTLULUK SEBEBİMSİN /neftah 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin