Nefes:kim acaba
Tahir telefonu açar hoparlöre alır
Celal:Alo tahir
Tahir:Celal abi senmisin
Celal:evet evet benim nasılsın
Tahir:iyiyim pikniğe gelmiştik oturuyoruz sen nasılsın
Celal:biz iyiyiz oturuyorduk
Tahir:sizde gelin pikniğe bekliyoruz
Celal:sağolda ben yaşlandım artık orallarda duramam
Tahir:ohoo ne yaşlanması celal abi sen bizi cebinden çıkartırsın
Celal:maptın ya sende beni 30 yaşında indirdin, yanında selim var mı
Tahir:onlar ormana dolaşmaya gittiler yanımda sadece nefes var bişey mi oldu
Eray:o manyak baba oluyormuş bize söylemedi
Celal:oğlum bu sus ya karışma lafıma
Eray:Celal abi alınıyorum bak beni bilmiyormusun
Celal:biliyorum gevezenin tekisin
Eray:aşkolsun hıh diyince nefes ve tahir güler
Celal:Eray benden önce söyledi zaten Yusuf yanlışlıkla söyledi bize ağzından kaçırdı yani , bizde Selim'e sinirimizden ufak bir gıcıklık yapmak istiyoruz niye bize daha önce söylemedi diye biliyorsun onunla uğraşmayı da seviyoruz
Tahir:biliyorum da size söyleyecekti zaten İstanbul'a gelince
Celal:o ne zaman gelir Allah bilir o yüzden senden yardım istiyorum selimi İstanbul'a getir
Tahir:ben nasıl getireyim abi onu adam niye gidicez diye soracak ben ne dicem yalan söylesem anlar
Celal:sizin asker arkadaşlarınız yok mu onlarla buluşun biliyorum onlar İstanbul'da oturmuyor ama sen çağırırsın İstanbul'a öğleden önce buluşursanız iyi olur Sonra sen Yusuf'a konum atarsın biz geliriz
Tahir:umarım başarabilirim
Celal:yaparsın yaparsın Tarık ve Enes'e söylesek selim kandırır onları sen susturursun selimi
Eray:bak bide mutlu mutlu piknikte bizi düşünen yok öküz selim
Celal:ya Eray sussana sen bana küsmemişmiydin niye geldin
Eray:ama Celal abi ben burnumu sokmazsam olmaz demi
Celal:yürü git emire yardım et
Eray:tamam ya hadi görüşürüz
Tahir:görüşürüz
Celal:oh gitti , yarın senle selim gelin olur mu
Tahir:tamam Celal abi merak etme dikkat et kendine yarın görüşürüz
Celal:görüşürüz der kapatır nefes kahkaha atar tahirde gülüyordur
Nefes:Eray çocuk gibi
Tahir gülerek rehbere girer rızayı arar Rıza bir kaç çalışta açar hoparlöre alır
Rıza:alo tahir
Tahir:Rıza nasılsın nerelerdesin unuttun bizi
Rıza:yok ya unutmadım istanbuldayız Serdar'la birlikte ve kaç güne oraya gelmeyi planlıyorduk
Tahir:yarın biz selimle İstanbul'a gelecektik sizlede orda buluşuruz siz gelirseniz tekrar gelirsiniz
Rıza:olur yarın gelince mesaj atarsınız buluşuruz siz niye bizi ziyarete gelmiyorsunuz kızıcam size
Tahir:tamam tamam yarın kızarsın ben tutmayayım sizi yarın görüşürüz
Rıza:görüşürüz der kapatır tahir telefonunu cebine koyar nefese bakar nefeste tahiri izliyordur
Tahir:hayırdır bakaysın yeşil yeşil
Nefes:çok yakışıklısın bu kadarı biraz fazla değil mi
Tahir:asıl senin güzelliğin bu kadar fazla değil mi der nefesin elini tutar öper
Nefes ilerdeki oynayan çocuklara bakar daha sonra tahirin dudaklarına yapışır tahir hemen karşılık verir nefessiz kalınca ayrılırlar nefes iyice tahire sokulur kafasını tahirin göğsüne koyar kafasını yukarı kaldırır tahire bakar
Nefes:dayanamadım öptüm
Tahir:her zaman isterim biliyorsun der nefesin saçını okşar nefes hala tahire bakıyordur
Nefes:seve seve öperim, seni çok seviyorum sevgilim
Tahir:seni tahmin edemediğin kadar çok seviyorum güzelim
Nefes:hadi bana bizi anlat bende seni dinleyeyim der kafasını geri tahirin göğsüne koyar tahir nefesin elini okşuyordur
Tahir:biz senin sayende biz olduk diğer çiftlerden çok farklıyız ben bunu farkettim neden dersen hiç kimse sen olamaz senin kadar güzel olamaz konu sen oluncada benim için herşey değişiyor ben senin sayende ayakta duruyorum o yüzden biz çok farklıyız ben böyle düşünüyorum yanımda sadece dünyanın en güzel kadını durmuyor dünyanın en güzel eşi en güzel patronu en güzel arkadaşı dünyanın en masumu duruyor sen bana verilmiş en güzel hediyesin bazen sana bakmaya kıyamıyorum ya istemeden de olsa nazar değdiririm diye çok korkuyorum sana hiç bişey olmasın bunun için hep dua ediyorum ayağına diken bile batmasın yeter ki canın yanmasın senin canın yanarsa benim canım yanar bazen seni haketmediğimi düşünüyorum neden derse çok bu dünya için çok temiz kalplisin çok güzelsin ben seni haketmiyorum belki ama seni bırakamam nefes alma sebebimsin sen benim diyince nefes kafasını kaldırır tahire bakar
Nefes:ben sadece seni istiyorum seni hakediyorum sende bu dünya için çok güzel yüreklisin çok yakışıklısın bu dünya için fazla değil mi diğer erkekler umrumda değil ben seni sevdim sana aşık oldum böyle düşünme lütfen ikimizde birbirimizi bulmuşuz kısa süre ayrılsak özlemimizden ölüyoruz biz birbirimiz için yaratılmışız benimde seni bırakmaya niyetim yok olmazda benim hayatımsın hayallerimin kendisisin der birbirlerine bakıyorlardır tahir nefesin dudaklarına öpücük kondurur nefes gülümser
Nefes-Tahir:seni seviyorum derler aynı anda nefes çocuklara bakar tahir telefonunu çıkarır biletlere bakar yarın sabah 7 ye iki bilet alır o sırada ikizler nazlı ve selin nefesgilin yanına gelir Esra Ali'yi kucaklamıştır nefese verir nefes Ali'yi kucaklar deniz kaşlarını çatar Ali'ye bakar tahirin kucağına oturur nazlı ve ikizlerde yere oturur
Erva:anne ne zaman gidicez
Nefes:amcangil gelsin gideriz annecim
Nazlı nefese sarılır gözlerini kapatır
Nazlı:nefes yenge ben yoruldum uykum geldi
Nefes:oyy yerim ben seni der Ali nefesin kucağında sıkılır yere oturur nefes nazlıyı kucaklar
Nefes:kapat gözlerini yengecim uyu ben arabaya yatırırım seni
Nazlı kafasını sallar kısa sürede nefesin kucağında uyuyakalır ormana gidenler gelir Tarık Ali'yi kucaklar pelin uyuyan nazlıyı görür
Pelin:nazlı uyumuş kalmış
Nefes:yorulmuş uykusuda vardı uyudu
Pelin:istersen eve biz bırakalım siz yol değiştirmeyin arkada giderken uyur
Nefes:olur Asiye ablayı görmesem iyi olur bir süre diyince pelin nazlıyı kucaklar fatihin yanına gider
Pelin:fatih arabanın kapısını açarmısın nazlıyı yatırayım giderken eve bırakalım diyince Fatih kafasını sallar arabanın kapısını açar Murat kendine ayrı araba almıştır artık arabaları farklıdır pelin nazlıyı arka koltuğa yatırır küçük yastığı alır kendi ceketini nazlının üzerine örter nazlıyı öper kapıyı kapatır herkes arabasına malzemeleri yerleştirir nefes duyguyla ve Gamzeyle konuşuyordur tahir hayranlıkla nefesi izliyordur yanına Enes gelir
Enes:dalmışız yine nefese
Tahir:ondan başka bişey düşünemiyorum ki
Enes:ah tahir ah sen bu hallere düşecek adammıydın
Tahir:kardeşin bu hale getirdi beni, çok güzel değil mi
Enes:haklısın gerçekten çok güzel eskidende öyleydi şimdi daha bi güzelleşmiş anne olunca ama her zaman ki pamuk kalpli nefes hiç gitmemiş
Tahir:herkesten farklı bir güzelliği var kalbi bambaşka güzellikte
Enes:ilerde tahir bu hale düşecek deselerdi inanmazdım öküzdün o zamanlar
Tahir:şimdi ise nefessiz ayağa kalkamam nefes evlendiğimiz de kaçırıldığında daha iyi anladım biliyormusun nefes denize hamileyken bebeğimizin erkek olmasını istemedim niye dersen kız olsun nefese benzesin istedim çok şükür üç kızım var üçüde nefes gibi deniz nefes gibi arada hırçınlaşıyor nefesin küçüklük hali resmen ervanın uykusu benzemiş nefeste erva gibi uyur bıraksan sürekli uyur, esra sakin görünür ama diğerlerinden daha meraklı nefes gibi çok merhametli çalışmayı seven iş yerlerini merak eden silaha meraklı birisi nefeste öyle işkolik silaha meraklı ben çocuklarımı hep nefese benzettim çok şükür benziyorlar
Enes:tahir kardeşim sen kara sevdaya tutulmuşsun ağlatıcaksın az kaldı der o sırada tarık ve selim yanlarına gelir
Tarık:hala titriyorum ya salak selim
Tahir:noldu ki
Enes:selim tarığı korkuttu da ona diyor
Selim:bi dolaşmaya gittik ya ben cebime torpil koydum ormanda yürürken toprak bir yer gördüm tarık hariç herkesin haberi vardı sessiz sessiz gidiyordum kadınlar daha önde gidiyordu ben yavaş yavaş yürümeye başladım toprak yerde torpili patlattım tarık hariç herkesin haberi vardı tarık korkudan ölecekti der gülüyordur
Tarık:iki torpilli aynı anda patlatırsan korkarım der gülüyorlardır
Tahir:ah tarık ah torpilden korkulur mu
Tarık:haberim yoktu der selime vurur
Selim:tahir sen bilet mi aldın İstanbul'a bana az önce mesaj geldi
Tahir:evet İstanbul'a gidiyoruz
Selim:sebep
Tahir:Rıza ve Serdar istanbuldalarmış onlarla görüşürüz
Selim:sabah sabah 7 de
Tahir:biz İstanbul'a gidene kadar 9 olur kahvaltıyı beraber yapmış oluruz Gamze'den izin alamam korkarım diyorsan ayrı tabi diyince tarık ve Enes güler
Selim:ne alakası var lan ne korkcam var sende bişey ama gidelim
Enes:sen istersen Gamze'den izin al der tahir Tarık ve Enes güler
Selim:haha aman ne komik der o sırada nefes ve Gamze gelir
Gamze:ne komik ne kaçırdık
Tahir olayı anlatır nefes güler
Gamze:selim kim benden korkmak kim
Tarık:o belli olmaz azıcık dişini göster
Gamze:durduk yere ne İstanbul'u
Selim:onu tahire soracaksın bende az önce öğrendim
Tahir:rıza ve Serdar gelmiş İstanbul'dalarmış onlarla görüşürüz nasıl olsa haftasonu der Enes kilimde oturan karısına bakar Sena'nın yanına gider oturur
Enes:iyimisin
Sena:ikimizde yorulduk der karnını okşar enes Sena'nın karnını öper
Enes:gidelim mi
Sena:akşama yemek hazırlayacak halim kalmadı bu kadar yorulacağımı düşünememiştim
Enes:yemeği düşünme eve gidelim yat dinlen
Herkes yavaş yavaş toparlanır giderler sadece selimgil kalır gamze ceketini giyer
Gamze:selin hadi binin arabaya biz bırakalım efegilin evine diyince efe ve selin arabaya biner selim ve Gamze'de biner yola çıkarlar ortalama 10 dakika sonra Gamze klimayı açar
Selim:üşüdün mü
Gamze:hava serin biraz üşüdüm
Şehire inerler efenin tarifiyle efenin evine gelirler selin ve efe iner
Efe:sizde gelin isterseniz
Selim:yok Efe sağol başka zamana bakarız şimdi yorulduk selin sana emanet diyince Efe kafasını sallar Efe ve Selin bahçeye girer evin zilini çalarlar Gamze ve selim gider
Gamze:off ev çok güzelmiş ilk defa gördüm
Selim:baya gösterişli