💛148.bölüm💛

423 13 22
                                    

Tahir:sen ne isticeksin merak ettim
Yusuf ortalığa baktı gülerek konuşmaya başladı
Yusuf:sevgili işi kolay da işte konuşmam lazım
Tahir:nasıl , sevgilin mi var yoksa
Yusuf:yok aday aday aday adayı var
Tahir:one ya bi düzgün anlat
Yusuf:iki gün önce bi davete gittik Celal abinin yanındaki arkadaşlarla selimle ortak olanlar neyse karışık bi davetti kadın erkek vardı orda bi kız vardı tam bizim karşı masa
Tahir:eeee der gülerek
Yusuf:ben ilk önce kıza bakmadım umrumda olmadı arkadaşlarımla konuşuyordum bi arkadaşım farketmiş kız sürekli bana bakmış ben görmedim ilk başta bana baktığını, sonra arkadaşım dedi kız sana bakıyor ben bişey demedim kız yanımıza geldi arkadaşlarım gülmeye başladı tabi sürekli bi imalar kız tanışmak istediğini söyledi ben gitmeyecektim arkadaşlarım beni zorla yolladı neyse bi kenara gittik müzik sesinden uzaklaştık kızla küçük bir tanışma oldu ben başka konuşmayız diye numara falan istemedim dün istanbuldaydım yalnız dolaşıyordum sıkıldım Celal abinin evine gidecektim arkadaşlarımın yanına kız denk geldi kaldırımda yürüyordu bi tuhaftı baya dalgındı bi ara araba tarafından çarpılıyordu tuhafıma gitti baya , yanına gittim gözleri korkuyla bakıyordu sanki öyle bırakmak istemedim birlikte parka gittik ilk başta konuşmadı sonra kimseye şiddet uygulama ne olursa olsun dedi ağzını aradım ama çokta konuşmak istemedi belli birinden korkuyor
Tahir:birinden şiddet mi görüyor acaba
Yusuf:sanırım , bende anneannemden kaçmak için İstanbul'a mı kaçsam kızın yanına değil tabiki İstanbul'a kaçıp kızı mı araştırsam
Tahir:sen sanki bi merak ediyorsun kızı
Yusuf:merak değil de tuhafıma gitti öyle konuşması
Tahir:tabi tabi merak değildir o , güzel mi bari
Yusuf:yani şimdi yalan söyleyeme gerek yok baya güzel Allah sahibine bağışlasın diyelim bitsin
Tahir:kimler biliyor
Yusuf:ipek başta sonra selim şimdide sen
Tahir:ah Yusuf ah sende mi aşık oluyorsun
Yusuf:ya yok sadece çok uzaktan arkadaş
Tahir:tabi ,sonra yakınlaşırsınız ne diye kaydettin
Yusuf:normalde kayıtlı değildi kaydetmeyecektim ama dün durgun görünce ismiyle kaydettim düz 'Pınar' yazıyor
Tahir:yengemizin adı Pınar öğrenmiş olduk
Yusuf:ne yengesi ya hem ben aşık olmayı planlamıyorum
Tahir:aşık olmak plan değildir zaten neyse anneannene söylesene kız aramasın
Yusuf:söyleyeyim de ortalığı karıştırsın , bugün akşama kaçmayı planlıyorum niye geldiysem
Tahir:kaç bakalım belki biriyle karşılaşırsın der gülerek
Yusuf:acaba anlatmasamıydım, diyorum bak öyle bişey yok arkadaşız oda uzaktan
Tahir:serkanda böyle söylüyordu hatırlatırım
Yusuf:yalnız onun aşık olduğu belliydi sadece inkar ediyordu ve İpek'le bir kaç kez uzun uzun görüşmüşlerdi
Tahir:neyse üzerine gitmiyeyim nasıl olsa aşık olsan belli olur
Yusuf:bu arada nefes ve Gamze ecemle görüşmüş selim söyledi bana
Tahir:evet Ecem çarşıdaki evine geldi teyzesi ve annesiyle birlikte
Yusuf:ne konuştuklarını biliyorum
Tahir:nolcak böyle cemrenin kardeşi çok gıcıklık yapıyor
Yusuf:annesi ölsün diye zehirlemeyi düşünüyor
Tahir:umarım biri ölmeden herşey hallolur insan annesini nasıl zehirlemek ister
Yusuf:biz ona insan demiyoruz biz takipteyiz neyse ben gideyim artık bi yere gidiceksiniz sanırım bavullar çıkmış
Tahir:tatile gitmeyi planlıyoruz akşam
Yusuf:şimdiden iyi yolculuklar der çocukları öper tahirle vedalaşıp gider tahir gülerek salona gelir oynayan çocuklarını izliyordur
İpek anneannesinin yanındadır , Sebahat İpek ve Serkan'ın sevgili oldukları bilmiyordur hala İpeğe serkanı yanına çağırmasını ister ipek şaşırmıştır serkanı arar Yusuf'un evine gelmesini ister Serkan kısa sürede gelir ipek kapıyı açar birlikte salona giderler Serkan Sebahat teyzenin elini öper oturur
Serkan:nasıl oldun Sebahat teyze
Sebahat:iyiyim oğlum köy iyi geldi bi kaç güne gidicemde seni göreyim dedim ipeğe dedim ara serkanı gelsin
Serkan:iyi demişsin geçen sefer apar topar gitmiştin
Sebahat:ipek
İpek:efendim anneannem
Sebahat:Yusuf'a birini bulduk sayılır tabi kızla görüşürse sıra sende
İpek:nasıl bende
Sebahat:sana birisini araştırıyorum
İpek:olmaz
Sebahat:ne demek olmaz sanki aday mı var annene sözüm var
İpek:yalnız hatırlatırım annem hemen evlendir demedi sevdiği birisi ile evlendir dedi hem ben başka birisini seviyorum diyince serkanın hoşuna gider
Sebahat:kim ben sana geçen adayı söyledim lütfen o olsun
İpek:aslında bende bu konuyu konuşmak istiyordum seninle az önce ama sen serkanı çağır diye tutturdun şimdi konuşalım o zaman
Sebahat:kızacağım birisimi
İpek:hayır , nasıl başlayacağım bilmiyorum aslında sevgilim var benim çok olmadı sana daha önce söyleyecektim sen buraya gelicem dediğin için söylemedim , anneannem hayatımdaki kişi yani sevdiğim adam serkan der gülümseyerek Serkanda gülümser , Sebahat fazla şaşırmamıştır
Sebahat:fazla şaşırmadım ikinizin birbirinizi sevdiğini biliyordum belliydi zaten, ipek odadan çıkarmısın serkanla konuşmam lazım
İpek:anneanne ters bişey söylemezsin demi çıkmasam olmaz mı
Sebahat:tek ses edersen kovarım sessizce dur diyince ipek kafasını sallar Sebahat serkanın yanına çağırır serkan sebahatın tam karşısına oturur
Sebahat:bana çok fazla bişey söylemek düşmez siz mutluysanız bende mutluyum benimle ilgilenen iki tane torunum var Yusuf ve ipek ikiside benim kızlarımın emaneti ipeği üzme olur mu sadece bunu söyleyebilirim şuan zamanı biliyorsun hiç güvenilecek bi zaman değil bazılarının niyeti oyalayıp bırakmak oluyor
Serkan:maalesef var öyle insanlar, Sebahat teyzem seni çok iyi anlıyorum ipek ve Yusuf için tedirgin olmanı ikiside çok iyi insanlar, ben ipeği çok seviyorum kendisine güvenim sonsuz onun yanında çok mutluyum niyetimde oyalamak değil niyetim ciddi birbirimize güzel vakitler ayırdıktan sonra evlenmek isterim ipeğinde her kız gibi güzel hayalleri var bu hayallerini elinden alamam almam ipeğin hayatında bi değişiklik olmayacak eskisi gibi çalışmaya devam edicek senin yanına gelebilecek istediği zaman ben sadece onun hayatına ortak olmak istiyorum ben kıyafetini dert eden birisi değilim istediği gibi giyinir kısa giyindi diye kızacak değilim yada şunu giyme bunu giy diyecek değilim kendisi bilir ne giyse yakışıyor zaten aklında bir soru olursa sorabilirsin ipeğe olan düşkünlüğünü biliyorum oda sana çok düşkün , ipek benim için çok değerli bunu Yusuf'a da söylemiştim sanada söyleyeyim ipeği üzmek kırmak istemem kim sevdiğini üzmek ister ki bende üzülmesin diye elimden geleni yapıyorum yapıcamda, sen bana güvenip torunun için rıza verirmisin senin rızan çok önemli
Sebahat:verdim tabiki ben sizin olmanızı sizden daha fazla istemiştim ikinizde birbirinizin yanında çok mutlusunuz ikinizde hep birbirinize destek olun benim yapabileceğim bişey olursa seve seve yaparım hayırlı olsun der gülümseyerek, serkan Sebahatın elini öper sebahat serkana sarılır sonra ipek sebahatın elini öper sebahata sarılır
Sebahat:ben biraz yatıp dinleneyim olur mu azıcık başım ağrıyor
İpek:anneannem hap getireyim mi
Sebahat:ben içerim kızım sağol der odadan çıkar kapıyı kapatır ipek direk serkana sarılır serkanda ipeğe sarılır
İpek:böyle düşünmen beni çok mutlu etti az önce neler düşündüm bilemezsin ben çok şanslıyım sen sevgilim olduğun için ,teşekkür ederim güzel düşüncelerin için diyince serkan ipekten ayrılır ipeğin yanağını okşar
Serkan:asıl ben çok şanslıyım sen hayatımda olduğun için der ipeğin ellerini öper ipeğe bakar
İpek serkanın dudaklarına yapışır Serkan şaşırmıştır bu ilktir serkan kendine gelince karşılık verir nefessiz kalınca ayrılırlar ipek direk Serkan'a sarılır
İpek:seni çok seviyorum sevgilim
Serkan:seni çok ama çok seviyorum ipeğim , sen utandın mı ya diyince ipek ses vermez serkan ipekten ayrılır ipek gözlerini kaçırır
Serkan:ipek
İpek:efendim der yere bakıyordu
Serkan gülerek ipeğin ellerini tutar
Serkan:bi bakarmısın bana diyince ipek Serkan'a bakar
Serkan:utanılacak bişey yok ki
İpek:biliyorum ama ben utandım , öptüğüm için kızmadın demi
Serkan:kızarmıyım hiç kızmadım tabiki şaşırdım hoşuma gitti bana kalsa her zaman isterim , utanma çekinme benden
İpek kafasını sallar tekrar serkana sarılır serkanda ipeğe sarılır kafasını ipeğin saçlarına gömer
Serkan:burayı çok seviyorum diyince ipek gülümser
İpek:nefes hanımgil tatile gidecekmiş 4 gün çocuklarla sonrada kendileri anneannem bir kaç güne gidecek ikimiz yalnız kalsak olmaz mı işin yoksa
Serkan:senden önemli değil ya işim, seninle yalnız kalmayı çok istiyordum iyi olur der o sırada Sebahat teyze kapıyı açar elinde bavulu vardır ipek ve serkan şaşırır
İpek:anneanne nereye
Sebahat:köye , biliyorsun çok fazla durmayacaktım planım Yusuf'a kız bulmaktı ama olmadı istemiyor zaten zorlamaya gerek yok köyde işlerde beni bekliyor
İpek:anneanne sadece yusuf için mi geldin en azından iki gün dur beraber olalım
Sebahat:yok kızım köy iyi geliyor bana gelebilirsem başka zaman gelirim bilet aldım zaten diyince ipek sebahata sarılır
İpek:havaalanına biz bırakalım bari, köyde çok yorma kendini
Sebahat:tamam güzel kızım sen merak etme Serkan duygusal ortamı dağıtmak için Sebahatin bavulunu alır dışarı çıkar arabasına koyar bir kaç dakika sonra ipek ve Sebahat gelir havaalanına geçerler sebahatı uğurlarlar
İpek:bende nefes hanımgilin evine gideyim bari onlarada ayıp oldu nerdeyse akşam oldu , 4 gün beraberiz artık
Serkan:seve seve , ben bırakayım seni hem nefesgili görmüş olurum
NEFESTEN
Uyandığımda tahir yanımda yoktu büyük ihtimalle rahat uyuyayım diye gitmişti saate baktım akşam üzeri 6ydı karnım ağrımıyordu yataktan kalktım elimi yüzümü yıkadım aşağı indim çocuklarım salondaydı ikizler beni görünce sarıldı ikisinide öptüm deniz yerde uyukluyordu kucakladım emzirdim uyuykalmıştı beşiğine yatırdım mutfağa gittim tahir etrafına bakıyordu arkasından sarıldım bana döndü
Tahir:günaydın
Nefes:çok mu uyudum
Tahir:tam iyi özlemiştim seni, karnın ağrıyor mu hala
Nefes:ağrımıyor tahirim merak etme tatile gideriz demi dedim merakla , tahir güldü alnımı öptü
Tahir:gideriz , Yusuf geldi bir kaç saat önce
Nefes:aa uyandırsaydın ya beni
Tahir:çok durmadı zaten Yusuf birini bulmuş sanırım diyince şaşırdım
Nefes:sevgili mi
Tahir bana Yusuf'la konuştuklarını anlattı şaşırmıştım ama gülmüştüm de
Nefes:Yusuf'a bak sen
Tahir:içimden bi ses aşık olacak diyor
Nefes:bencede ama nasıl olacak yani tehlikeli bir mesleği var
Tahir:orasını kendi ayarlar heralde dedi o sırada dış kapı açıldı büyük ihtimalle ipekti dedim mutfağa ipek geldi selamlaştık biz tahirle salona geldik serkan çocuklarla sarılıyordu sonra biz selamlaştık oturduk
Tahir:yusufu duydun mu
Serkan:az önce buraya gelirken ipek anlattı şaşırdım beklemiyordum
Nefes:bende beklemiyordum , Yusuf İstanbul'a gitmiştir ee sizde burdaysanız Sebahat teyzeyi yalnız mı bıraktınız
Serkan:gitti bizde havaalanından geliyoruz
Tahir:ne ara geldi de gitti
Serkan:kadın vazgeçti herhalde Yusuf'tan , Yusuf'ta istemiyor zorlamaya gerek yok dedi köyle işleri varmış sanırım gitti
Bir saat boyunca güzel güzel sohbet etmiştik ipek salona geldi yemeğin hazır olduğunu söyledi
Nefes:ipek bişey sorcam sen Yusuf'u hepimizden daha iyi tanıyorsun Yusuf aşık olur mu sence
İpek:olur bence hem kızda güzelmiş fotoğrafını gösterdi yusufu tanıyorsam kesin aşık olur inkar eder orası ayrı bence oldu bile
Serkan:İstanbul'a gittimi acaba
İpek:gitmiş az önce mesaj attı
İpek ikizlerle mutfağa gitti
Nefes:kızın fotoğrafını da almış dedim gülerek tahir ve serkanda güldü birlikte mutfağa gittik yemeğimizi yedik ipek bulaşıkları yıkadı ben ikizlerle birlikte yukarı çıktım ikizleri banyo yaptırdım üzerlerini giyinmesinde yardımcı oldum aşağı gittiler deniz az önce uyanmıştı ipek yatak odasının kapısını tıklattı kapıyı açtım kucağında deniz vardı denizi kucakladım
Nefes:denizi getirdiğin iyi oldu banyo yaptırmak istiyordum
İpek:yardım etmek isterdim ama yatak odanıza girmek istemem
Nefes:temizlik yaparkende buraya girmiyormusun
İpek:giriyorum
Nefes:o zaman şimdide girebilirsin ipek yardım etmek istersen tabi
İpek:isterim tabiki
Nefes:tamam o zaman sen denizi al banyoya git üstünü çıkarmaya başla ben kıyafetlerini getireyim dedim kafasını salladı denizi benden aldı odaya girdi banyoya gitti bende denizin odasına gittim elbise aldım külotlu çorap aldım bir tanede atlet aldım yatak odasına gittim banyoya girdim denizi banyo yaptırdık ağlamıştı biraz bornoza sardım yatak odasına gittim oturdum emzirdim susmuştu yatağa yatırdım ipek odaya geldi denizi giydirdim ayağa kaldırdım ellerini tutuyordum gülerek bize bakıyordu
İpek:tam prenses oldunuz ya dedi gülerek
Nefes:ipek çok sağol sen olmasam zor banyo yaptırırdım
İpek:yardım etmem işe yaradıysa ne mutlu bana , eksik bişey var mı nefes hanım
Nefes:valizler hazır az öncede düşündüm herşey tamam birazdan yola çıkarız , dediğim gibi istersen evde durursun istersen Yusuf'ta kalırsın nerde rahat edersen
İpek:Yusuf İstanbul'a gitti ne zaman gelir bilmiyorum şuanlık burdayım teşekkür ederim diyince gülümsedim denizi kucakladım beraber aşağı indik deniz tahirin kucağına gitti tahir denizi öptü
YAZARDAN
Yusuf 3 saat önce İstanbul'a gelir havaalanından kısa sürede çıkar arabayla sahil kenarına gider arabayı parkeler banka oturur o sırada sahil kenarında Pınar yürüyordur bir yandan ağlıyordur yusufun önünden geçiyordur Yusuf'u farketmez Yusuf Pınar'ı farkeder
Yusuf:Pınar diyince Pınar kafasını kaldırıp sesin geldiği tarafa bakar yusufu görünce gözyaşlarını siler
Yusuf:bi gelirmisin diyince Pınar Yusuf'un yanına banka oturur gözyaşlarını tekrar siler
Pınar:ben söz vermiştim kendime görüşmeyecektik
Yusuf:Pınar ben seni anlamıyorum davette yanıma geliyorsun tanışmak istiyorsun dün de dalgındın araba çarpıyordu bana 'kimseye şiddet uygulama ne olursa olsun ' diyorsun bugünde kendime söz vermiştim görüşmeyecektik diyorsun ben anlamıyorum seni birisi şiddet mi uyguluyor sana veya ben mi bilmeden kalbini kırdım
Pınar:ben hiç bişey bilmiyorum, biz görüşürsek senin için iyi şeyler olmayacak benim yüzümden belaya bulaşmanı istemiyorum
Yusuf:hiç bişey anlamıyorum ne belası , belli birinden korkuyorsun baban mı şiddet uyguluyor
Pınar:ben baba mı annemi hiç görmedim ki isimlerinide bilmiyorum beni amcam ve yengem büyütmüş ben dün sabaha kadar onları annem babam sanıyordum dün öğrendim amcam ve yengem öğrendiklerini
Yusuf:dün o yüzden dalgındın o zaman
Pınar:ever öyleydim kendimde değildim sokaktaki insanlar sanki çok tuhaf baktılar bana sanki derdimi anladılar da uzaklaştılar benden
Yusuf:senin kafan o konuda olduğu için öyle anlamışsın şiddet mevzusu ne peki amcan şiddet mi uyguladı sana
Pınar:boşver Yusuf , söylesem nolcak hiç bişey değişmeyecek hem ben yengemle amcamı dün sabahtan beri görmedim gitmedim eve
Yusuf:nerde kaldın gece
Pınar:sahildeydim gitmem o eve artık benden bütün geçmişimi gizlemişler dikkat et olur mu amcamın adamları bişey yapmasın sana geçen akşam amcam senle beni konuşurken görmüş benim niyetim kötü değildi ki sadece tanışmak istemiştim bunu kendisine söyledim ama anlamadı ismini sordu söylemedim biraz zorluk çıkarttı ama söylemedim sen yinede dikkat et, seninde kafanı şişirdim kusura bakma
Yusuf:amcan hiç bişey yapamaz merak etme kafamı şişirmedin konuş ki kafan dağılsın , zorluk derken amcan nasıl bi zorluk çıkardı bu sorunun cevabını alabilirmiyim
ipek uzun kollu boydan bir elbise giymiştir kolunu sıvar kolunda yanık izleri vardır Yusuf'a gösterir Yusuf şaşırmıştır bi pınara bide Pınar'ın koluna bakıyorduk
Yusuf:bunu amcan mı yaptı sadece benim kim olduğunu öğrenmek
Pınar:ben söylemeyince oldu senle alakası yok
Yusuf:nasıl benle alakası yok Pınar kolun ne hale gelmiş keşke söyleseydin ismini nolcaktı
Pınar:sen amcamı bilmiyorsun ki yapıcaklarını tahmin ediyordum o yüzden söylemedim
Yusuf:amcan kim ismini söylermisin, söylemezsen araştırır bulurum
Pınar:Harun Aslan, bazı şirketlerin sahibi tanıyacağını düşünmüyorum
Yusuf:tanışırız o zaman
Pınar:Yusuf bişey yapma nolursun uğraşma değmez hem bir sürü adamı var onuda anlamadım niye adamı var
Yusuf:değmez mi, bi saçma sebep yüzünden kolunu yakmış
Pınar:çok acımadı ki alıştım artık
Yusuf:alıştın mı böyle şeylere alışılır mı Pınar , sen ne yaşadın o evde diyince susar
Yusuf:hastaneye gidelim baksınlar
Pınar:bir sürü ilaç yazarlar benim onları alacak param yok ,ben senden azıcık borç alabilirmiyim sabahtan beri bişey yemedim bişey yesem iyi olacak merak etme paranı ilk fırsatta veririm
Yusuf:borç verecek olan kim ,veririm geri istemiyorum para nolcak böyle hep buralarda mı kalıcaksın
Pınar:iş bulup çalışmam lazım paramı biriktirip ev bulmam lazım
Yusuf:o zamana kadar benim evin birinde kalırsın sokakta it kopuk çok olur gece
Pınar:ama ben senin hakkını nasıl ödicem sürekli yardım ediyorsun
Yusuf:ödenecek bişey yok hadi ilk bişeyler yiyelim bende yemedim sonra hastaneye geçeriz
Pınar:illa gidilecek mi oraya
Yusuf:gidilecek, hadi
Pınar kafasını sallar banktan kalkarlar restorana gelirler yemeklerini yerler sonra hastaneye geçerler doktorlar pınarın koluna bakar pansuman yaparlar hastaneden çıkarlar pınarın amcası ve bir tane adamı yusufgilin yolunu keser pınar korkmuştur
Pınar:amca der korkudan bir adım geri gider
Harun:Pınar hadi eve
Pınar:istemiyorum amca , ben gelmem o eve
Harun:geleceksin ya zorla ya seve seve
Yusuf:gelmezse nolur
Harun:sen karışma, sen kimsin ki ikidir pınarın yanındasın
Yusuf:seni alakadar eder mi
Harun yanındaki adamına işaret eder pınarı alması için pınar yusufun arkasına gider korkudan
Yusuf:ikinizde bir adım atmayın sizin için iyi olmaz dua edin Pınar var yoksa böyle sakin olmam defolun gidin kız istemiyor işte
Harun:seninle sonra görüşcez pınar der adamıyla birlikte gider Pınar sinirden ağlamaya başlar Yusuf pınara bakar
Pınar:bak ben söyledim sana, başını belaya sokarım diye hemen başladı lütfen uzak dur benden yoksa sana bişey olcak ben sokakta kalmaya devam ederim evde istemiyorum der gidecekken yusuf tutar
Yusuf:bana hiç bişey yapamazlar emin ol sadece korkutmak için yapıyorlar, sen napıcaksın kendi başına sokakta o zaman daha kötü olur
Pınar:bu seferde senin canın tehlikede ama keşke gitseydim onunla en azından sadece bana bişey yapardı
Yusuf:saçmalamaya devam et , sen kendi canını sokakta mı buldun
Pınar:hayır ama hiç bir işe yaramıyorum en azından ölür giderim
Yusuf:he he tabi kızmak istemiyorum sana , hadi eve
Pınar:ben bu kıyafetlerle bir gece dışarda kaldım ama
Yusuf:benlik bir sorun olmaz takma bu kadar kafaya , yarın bişeyler alırsın
Pınar gözyaşlarını siler
Pınar:teşekkür ederim yardımın için
Yusuf:teşekkürlük bişey yok , evde tek başına korkarmısın
Pınar:korkarım özellikle büyükse
Yusuf kafasını sallar ikiside yusufun arabasına biner kısa sürede yusufun kendi evine gelir Yusuf arabayı parkeder arabadan inerler Yusuf anahtarla kapıyı açar içeri girerler salona geçerler
Yusuf:kendi evin gibi rahat ol
Pınar:bu kadar büyük evde nasıl kaybolmuyorsun ya der merakla evi inceliyordur Yusuf güler koltuğa oturur telefonunu çıkarır ipeğe 'trabzona geldim' diye mesaj atar telefonunu koyar ipek koltuğa oturur
Yusuf:buralarda çok durmuyorum ki genel Trabzon'dayım, Trabzon İstanbul arası çok yapıyorum
Pınar:çok güzel oralar geçen sene bir kez gitmiştik imkanım olsa orda yaşardım
Yusuf:çok yakın arkadaşlarım var orda o yüzden gidiyorum
Pınar:ailen burda sanırım
Yusuf:onlar vefat ettiler Trabzondalar 1 sene olmadı
Pınar:ben çok özür dilerim bilmiyordum daha da yeniymiş kusura bakma başın sağolsun bu arada Yusuf:sağol, çok fazla ilgi görmedim ikisinden o yüzden çok fazla üzülmedim panik yapmana gerek yok , aslında ben bugün kaçtım Trabzondan
Pınar:kaçtın mı niye ki
Yusuf:anneannem geldi Trabzon'a bana kız bakmak için ipek diye bir kuzenim var kardeşim gibidir onun yeni sevgilisi oldu anneannem bunu daha bilmiyor ilk bana kız bakacakmış sonra ipeğe kız bakacakmış
Pınar:evlenmeyi istemiyorsun sanırım
Yusuf:yo karşı değilimde sadece sevdiğim birisiyle evlenmek istiyorum
Pınar:anneannene söyle o zaman bunu
Yusuf:söyledim 'sevdiğin birisi yok ki olsa söylerdin diyor' takmış bana kızamıyorum da o kadar hatrı var
Pınar:kuzeninizle aranız nasıl
Yusuf:çok iyi umarım bozulmaz kardeşten öte benim için
Pınar:ne güzel , keşke bütün kuzenler böyle olsa benim sadece iki tane kuzenim var birisi kız ayrı bi havalarda ego tavan yapmış erkekte ankara üniversite okuyor
Yusuf:arkadaşların
Pınar:bir tane vardı oda evlendi çocukları var  görüşmedik 2 senedir , başkada arkadaşım yok hep evde olurdum yengemle uğraşırdım sürekli onu böyle yapma öyle yap derdi hizmetçi yoktu evde ben yapardım üniversiteyide okutmadılar
Yusuf:nasıl bi aile hiç anlamış değilim
Pınar:çok tuhaf bir aileyiz  , sadece bir süre uzak olmak istiyorum
Yusuf:çay kahve içermisin
Pınar:kahve olabilir ben yapayım hatta nasıl içersin
Yusuf:ben hallederim sen keyfine bak , nasıl olsun
Pınar:orta
Yusuf mutfağa gider kahve yapmak için pınarda arkasından gider mutfağı inceliyordur
Yusuf:çok meraklısın sanırım
Pınar:çok, merakım yüzünden başıma neler geldi tahmin edemezsin , bazen çok soru sorarım hatta karşımdaki insanı bıktırdım kaç defa elimde değil ama merak ediyorum soruyorum sormazsam çatlarım 
Yusuf:seni ipeğin yanına götüreceksin iki meraklı geçinip gidersiniz diyince pınar güler
Pınar:Yusuf senin mesleğin ne
Yusuf:bilmem
Pınar:nasıl bilmem, çalışmıyormusun
Yusuf:çalışıyorum da biraz karışık ben sana bi ara anlatırım diyince Pınar kafasını sallar sessizce duruyordır geri salona gider oturur Yusuf kahveleri yapınca salona gider sohbet ederek kahveleri içerler televizyon açıktır pınar onu izlerken koltukta uyuyakalır bir süre sonra Yusuf farkeder
Yusuf:ben kime yukarı çık uyu dedim acaba beni dinleyen kim ,neymiş uykusu yokmuş diyerek fincanları mutfağa götürür sonra salona gelir pınarı kucaklar yukarı misafir odasına çıkarır yatağa yatırır üzerini örter kapıyı kapatır salona geri iner koltuğa oturur kendi adamlarından birisini arar harun Aslan araştırmasını ister kapatır ipeği arar ipek bir kaç çalışta açar
İpek:efendim Yusuf
Yusuf:ipek napıyorsun, anneannem nasıl
İpek:anneannem gittiki , ben oturuyorum nefes hanımgilin evinde serkanda burda sen napıyorsun
Yusuf:oturuyorum evdeyimde, gitti mi
İpek:evet ikindi 5 de havaalanındaydık kadın anladı artık yusufu zorlamaya gerek yok istemiyor dedi
Yusuf:sevinsem mi üzülsem mi bilemedim
İpek:Yusuf sen kızla görüştün mü der gülerek
Yusuf:kız şuan evimde desem ne dersin
İpek:oha o kadar mı hızlı , nasıl bildiğin evinde mi
Yusuf:ne hızlısı ya başka bişeyler oldu o yüzden getirdim
İpek:çok merak ediyorum noldu da evine aldın , bak sen beni almamıştın eve o aklıma geldi ben Trabzondan ziyarete geleyim sen eve olma
Yusuf:o zaman haklı sebebim vardı bi kere celal abi ve arkadaşlarım burdaydı ortalık karışıktı biraz o yüzden
İpek:neyse, noldu bugün anlatıcakmısın
Yusuf:anlatsam mı anlatmasam mı karar veremedim
İpek:yusuf hadi anlat hemen merak ettim
Yusuf bugün İstanbul'da yaşadıklarını anlatır
İpek:üzüldüm he kıza şuan nasıl
Yusuf:uyuyor
İpek:bir dakika bir dakika ben çok mu konuşuyorum çok mu meraklıyım geçinip gidersinizmiş
Yusuf:evet çok meraklısın merakın yüzünden ikimizde evin çatısından düşmüştük konuşturma beni
İpek:he evet o vardı, yusuf kızı buraya getirsene
Yusuf:tabi bekle sen sonra sizin dilinizden kurtulamayayım yok şöyle yok böyle
İpek:kızı getirmesen de konuşucaz biz sen dert etme , bişey söylicem ama kızma
Yusuf:söyle
İpek:siz bence sevgili olursunuz der gülerek
Yusuf:ipekk, sanada eğlence çıktı
İpek:evet sen benimle az uğraşmamıştın sıra bende
Yusuf:bence o günleri unutabiliriz
İpek:sen çok bekle , çok uğraşıcam seninle sabah azıcık erken uyan kahvaltı hazırla dicem ama kahvaltı hazırlamayıda bilmiyorsun
Yusuf:bilmemem çok normal bekar bir adamımım ben ve gittiğim her yerde hazırlanmış oluyor
İpek:bekar bi adamla ne alakası var bekarlar yemek hazırlayamıyormuymuş
Yusuf:ipek gelsene buraya hem serkanda gelsin
İpek:çift çift dolaşırız demi
Yusuf:tamam sustum ipek , neyse hadi yarın konuşuruz
İpek:tamam görüşürüz
Yusuf:görüşürüz diyip kapatır telefonu koyar kafasını koltuğa yaslar bugün olanları düşünmeye başlar
Yusuf:off aman Yusuf düşünme bu kadar boşver normal bir kız işte diyerek lavaboya gider elini yüzünü yıkar lavabodan çıkar mutfağa gider su içer salona gider televizyon ünitesindeki bilgisayarı alır koltuğa oturur bilgisayarı açar o sırada telefonu çalmaya başlar Celal abi arıyordur açar
Yusuf:efendim abi
Celal:yusuf bugün neler olmuş ya diyince Yusuf şaşırır
Yusuf:nolmuş abi
Celal:sen harun Aslan'ın kızıyla görüşüyormusun
Yusuf:sen tanıyormusun abi bu adam kim hiç duymadığım birisi
Celal:tanıyorum karanlık birisi değil ama parası var haliyle adamı çok iki tane büyük şirket sahibi arada orayla ilgilenir çoğu zaman boşta aile arasında nasıl bilmem ama kızını eşini tanırım
Yusuf:tek çocuğu yokmuş başka çocukları da varmış
Celal:biliyorum 3 tane , yarın müsait olursan gel konuşalım
Yusuf:tamam abi yarın görüşürüz
Celal:görüşürüz diyip kapatır
Yusuf:ne günmüş arkadaş herkese laf çıktı der bilgisayarda işine döner
Saat geç olunca bilgisayarı kapatıp telefonunu alır ışıkları kapatır yukarı çıkar uyur
Yusuf sabah mesaj sesiyle uyanır gözlerini açar mesaja bakar sonra elini yüzünü yıkar üzerini değiştirir aşağı iner salona geçer pınar koltukta uyuyordur yukarı çıkar ince nevresim alır salona geri gider pınarın üzerine örter mutfağa gider kendine kahve yapar salona gider oturur ortalama 1 saat sonra pınar uyanır koltukta oturur
Pınar:ne zaman uyandın ya , günaydın bu arada
Yusuf:günaydın 1 oldu rahat uyuyabildin mi
Pınar:çok rahattım en azından kavga sesleriyle birinin beni dürtmesiyle uyanmadın
Yusuf:sizin ev nasıl bir evdi anlamadım
Pınar:ne sen sor ne ben söyleyeyim , ee hadi kahvaltı yapmayacakmıyız
Yusuf:ben anlamam o kahvaltı yemek işlerinden bence dışarda yiyelim
Pınar:ben hazırlarım
Yusuf:sen , ölmek için çok gencim daha
Pınar:yaa aşkolsun ben çok güzel yemek yaparım bir kere , sen sürekli dışardan mı yiyorsun
Yusuf:çoğu zaman evet , madem bişeyler yapıcaksın menemen yap yiyelim
Pınar:misafir umduğunu değil bulduğunu yer der aklına kendi misafir olduğu aklına gelir , Yusuf güler
Yusuf:misafir benmişim haberim yokmuş
Pınar bişey demez mutfağa kaçar Yusuf arkasından güler telefona döner pınarda menemen yapar çay demler masayı hazırlar salona gidip yusufu çağırır birlikte mutfağa giderler sandalyeye otururlar kahvaltılarını yaparlar
Pınar:ee menemen nasıl olmuş
Yusuf:çok iyi bu kadar beklemiyordum
Pınar yusufun taklitini yaparak 'ölmek için çok gencim daha ' demiştin demi
Yusuf:yani tamam belki birazcık ön yargılı konuşmuş olabilirim kusura bakma
Pınar:neyse tamam ağlama affettim der o sırada telefonuna mesaj gelir mesajı okuyunca bütün neşesi gider yüzü bembeyaz olur
Yusuf:Pınar iyimisin
Pınar:iyiyim der zorda olsa gülümsemeye çalışır
Yusuf:bembeyaz oldun kim mesaj atmış
Pınar:amcam mesaj atmış 'bu eve mutlaka geliceksin hemde kendi isteğinle' demiş der telefonunu koyar
Yusuf:birazcık uyarı lazım oldu
Pınar:hayır sakın bişey yapma benim yüzümden başına bela alma , ben belalarla uğraşmaktan çok yoruldum senide uğraştırmak istemem
Yusuf:bişey olmaz , sencede biraz ders alması gerekmiyor mu hiç bişey yokken saçma saçma mesajlar atmak ne baksana yüzün bembeyaz oldu
Pınar:bunlar normal şeyler ben mutlu olamıyorum ki bugün belki de en mutlu günlerimden birisini yaşadım sana göre hiç bişey yok kalktın kahvaltını yaptın ama bana öyle değil ilk defa hor görülmedim kendi isteğimle kahvaltı hazırladım ama yine mutlu olamadım çok daha kötü günler de yaşadım mesela intihar edicektim arkadaşım kurtardı gözlerimi hastanede açtım
Yusuf:neden peki niye intihar edicektin
Pınar o günü hatırlayınca susar gözyaşlarını siler Yusuf zorlamak istemez o yüzden bişey sormaz
Pınar eski neşesine göre döner
Pınar:bence alışverişe gidebiliriz
Yusuf:alışverişe ben
Pınar:niye sen alışverişe gidemiyormusun , evde bir sürü eksik var , çay domates kırmızı biber peynir gibi şeyler bitmiş gerçi sen evden yemiyorsun
Yusuf:sen ne ara bunların bittiğini anladın
Pınar:ben anlarım hadi gidelim ilk defa kendi istediklerimi alıcam der heyecanla Yusuf şaşırmıştır ayağa kalkar pınarda ayaklanır bulaşıkları tezgaha taşır masayı toplar kısa sürede evden çıkarlar alışveriş merkezine giderler evin eksiklerini alırlar daha doğrusu Pınar seçer Yusuf söyleniyordur
Yusuf:ha o peynir ha bu peynir ne farkedicek
Pınar:nasıl ne farkedicek o daha pahalı ne gerek var o kadar para vermeye
Yusuf:20 tl fark var sanki çok
Pınar:konuşma Yusuf konuşma o 20 tl yi arayanlar var illa para harcamak istiyorsan yardım yap der lahana reyonuna geçer bir tane lahana seçer
Yusuf:bak şu daha büyük şunu alabilirsin
Pınar:çok merak ediyorum napıcaksın o kadar büyük lahanayı küçük olsun evde tek kişisin ya
Yusuf:iyi aman bişey demiyorum
Pınar:bencede sus ben seçerim der seçtiği lahanayı alır bir süre sonra yiyecek bölümünde işlerini hakederler kasaya giderler Yusuf aldıklarının parasını öderler yiyecek bölümünden çıkarlar
Yusuf:kendine bişey alıcakmısın
Pınar:sana yük olmak istemiyorum o yüzden boşv-demeden Yusuf sözünü keser
Yusuf:yürü Pınar içeri al istediklerini kendine bir sürü kıyafet almadan gelme der elindeki poşetleri yere koyar cüzdanını çıkarır içinden 600 tl verir
Yusuf:bunu bitirmeden gelme ben burda bekliyorum
Pınar:yuh bu çok fazla
Yusuf:bu parayı bitirmeden burdan çıkmıyoruz yürü içeri der kovar kendisi köşedeki koltuğa oturur pınar parayı çantasına koyar kıyafetlere bakar olabildiğince hızlı olmaya çalışır 5 tane tişört alır 4 tane ince bluz alır 3 tayt alır 5 etek alır 3 pantolon alır 2 tane günlük elbise alır 1 tane yazlık spor ayakkabı alır ayağında terlik vardır saç tokası 2 tane eşofman takımı alır kasaya gider aldıklarının parasını öder daha parası artmıştır iç kıyafetlerini alır onlarında parasını öder bir sürü poşetle mağazadan çıkar yusufun yanına gider
Pınar:Yusuf bunlar çok fazla oldu , ben sana artan parayı vereyim
Yusuf:parayı bitirmeden gelme demiştim
Pınar:ben nasıl bitireyim o kadar parayı 200 lira var daha ben vereyim onu sana
Yusuf:hayır sende kalsın neyse onuda başka zaman harcarsın hadi gidelim der yiyecek poşetlerini alır pınarın elinde kıyafetleri vardır kısa sürede alışveriş merkezinden çıkarlar eve gelirler Yusuf poşetleri mutfağa bırakır
Yusuf:benim biraz işim var sen evdesin demi
Pınar:evet evdeyim aldıklarımızı yerleştiririm
Yusuf:gelirim bir kaç saate diyince pınar kafasını sallar Yusuf kapıyı kapatır arabasına biner Celal abinin evine geçer pınarda kıyafetlerini odaya koyar dolaba yerleştirmez mutfağa gider bildiklerini yerleştirir
....
Yusuf arabasını parkeder celalin evine girer Celalle selamlaşırlar arkadaşlarıylada selamlaşır otururlar
Tolga:gelmiş bizim aşık
Yusuf:ne aşığı ya biz kapatalım mı bu konuyu işlerimize dönelim
Eray:bişeyi çok merak ediyorum kıza ne söyledin de buraya geldin
Yusuf:benim biraz işim var bir kaç saate gelirim dedim ne diyim ben mafyayım işim ne zaman biterse o zaman gelirim mi diyim
Emir:ah Yusuf ah , aramızdan Yusuf'ta gitti selim gitmişti zaten Yusuf'ta ayrıldı bir biz kaldık
Yusuf:ya he he hayal bunlar , Eray ayağın nasıl oldu nefes tekme atmıştı ya
Eray:ohooo geçti geçti iki gün zorladı biraz şuan gayet iyi , kız eğitim mi aldı normalden güçlü vurdu çünkü var
Yusuf:aynen dövüş ve silah eğitimli , neyse biz kendi konumuza dönelim napıyoruz
Celal:senlik bişey yok sen eve gidiyorsun oturuyorsun biz hallediyoruz der gülerek diğerleride güler
Yusuf:Celal abi sen bari yapma uyma şunlara
Semih:ohoo bunlar ne ki dün akşam güzelce gömdük seni 3 saat çekiştirdik arkadaşınız erkanda burdaydı
Yusuf:o ne ara gelmiş ya
Emir:bi sen yoktun bi selim yoktu, selimi anlıyoruzda her akşam burda olan Yusuf yoktu
Yusuf:siz o lafları alttan alttan sokarken çok eğleniyorsunuz demi
Burhan:hemde nasıl der o sırada odaya erken gelir Yusuf şaşırır selamlaşırlar
Yusuf:kimler gelmiş bana haber verilmemiş
Erkan:duyduğuma göre aşık olmuşsun diyince Yusuf hariç hepsi güler
Yusuf:sende mi ya , yok öyle bişey sadece arkadaşım o kadar
Celal:Yusuf bişey sorcam ben kızı biliyorum kaç defa da konuştum , güzel kız demi diyince hepsi merakla yusufa bakar
Yusuf:siz beni böyle sıkıştırıyorsunuz ya bir gün sıra banada gelecek
Emir: bizim burdan ayrılma gibi bir planımız yok  o yüzden göremiceksin
Burhan:soruya cevap mı versen
Yusuf:susma hakkını kullanıyorum değiştirirmisiniz acaba konuyu
Erkan:selimide mi arasak acaba gelebilir mi
Yusuf:geleceğini sanmıyorum ama açar
Tolga:sen ne zaman trabzona gidiyorsun
Yusuf:bilmem belli olmaz anneannem gitmiş ondan kaçmıştım
Celal:sana aday bulmuştu demi kadın
Yusuf:bulmuştu kaçtım sonradan pes etmiş sanırım
Emir:ah teyzem bencede pes etsin aday var bence
Erkan:Trabzondaki arkadaşlarınla bizi ne zaman tanıştırıyorsun
Yusuf:onu bana değil selime söyle asıl inat o, öyle bir kapalı kutu ki Trabzondakilerde sizi merak ediyor tek kelime etmiyor
Eray:toplanıp dövsek tam yeri ne inat arkadaş
Ferdi:aslında siz gördünüz
Burhan:ikisini gördük oda selimin asker arkadaşıyla eşi
Tolga:Celal abi sen Trabzon'a gidince bizde gizlice gelsek nolur
Celal:sadece selimle görüşmüş olursunuz , Erkan sen ne zaman gidiyorsun Trabzon'a
Erkan:yarın akşam gidiyorum kafede o kadar iznim var
Ferdi:yarın akşama kadar beraberiz o zaman
Burhan:tabi Yusuf bey gelebilirse burda mangal keyfi yaparız
Yusuf:ben buraya gelmesemiydim acaba
Celal:mutlaka gelecektin hem daha Trabzon'da selimgilden duyacaksın bunları
Yusuf:onlarda vardı demi ben gitmiyorum hiç bir yere oturuyorum İstanbul'da
Emir:yarın gelebilirmisin izin var mı yenge adayından der gülerler Yusuf bıkmış bir şekilde yere bakar
Yusuf:ne izni ya , gelicem tabiki öğleden sonra gelirim öğleden önce biraz işim var uyarı vermem gereken biri var
Celal:kime uyarı
Yusuf:harun aslan bey'e
Emir:o kim
Celal:o ne alaka durduk yere
Yusuf:durduk yere değil anlatırım sonra
Erkan:o kim
Celal:Pınarın babası
Yusuf:amcasıymış aslında
Celal:öylemiymiş
Erkan:amcası mı babası mı anlamadım
Yusuf:amcasıymış, durumlar karışık baya
Tolga:ben şunu çok merak ediyorum kuzenin ipeğin sevgilisi olunca ne tepki verdin
Yusuf:şaşırmadım aslında bekliyordum serkanda güvendiğim birisi olunca bişey demedim belli ediyorlardı zaten yok biz arkadaşız da ne aşkı gibi laflar ediyorlardı diyince hepsi Yusuf'a bakar
Semih:sende öyle laflar ettin demi az önce
Yusuf:kendimi ele vermiş mi oldum
Emir:biraz öyle oldu
Yusuf:ama yanlış anlamayın ben aşık değilim aramızda sevgililik gibi bir durum yok olacağını düşünmüyorum ben ipek ve Serkan için dedim
Celal:tamam Yusuf zorlama herkes anladı bişeyler der o sırada odaya selim girer herkes şaşırır
Yusuf:oha selimi mi görüyorum delirdim mi
Emir:öyleyse hepimiz delirdik
Selim:delirmediniz ben burdayım , bi hoşgeldin yok mu diyince hepsi ayağa kalkar selamlaşırlar koltuklara otururlar
Burhan:sen buralara gelirmiydin ya
Selim:geliyormuşum demekki
Tolga:bizde seni dövmeyi planlıyorduk
Selim:sebep naptım yine
Celal:Trabzon'dakileri tanıştırmadın diye eyleme gittiler
Selim:he o konu
Yusuf:selim bence tanıştırabilirsin bu aralar tehlikede yok
Selim:bakarız
Eray:biz biliyoruz o bakarızları son geldiğinde de öyle demiştin hala tanıştırmadın
Emir:seni hangi rüzgar attı buraya
Selim:İstanbul'da bi işim vardı evrak işleri yarın gelicektim dedim ki erken gideyim sizleri göreyim
Erkan:hepimiz burdayız yine akşam yemekleri benden değil baştan söyleyeyim , bence burhanın menemeni olur
Burhan:bana niye yıkıyorsun ya
Yusuf:ben hiç anlamam o işleri biriniz halledersiniz
Selim:ben bugün bişeyler duydum
Yusuf:sende mi , geç dalganı alıştım ben, kim söyledi
Selim:tabiki eray aradı söyledi
Yusuf:dedikoducu kadınları geçtin Eray
Eray:söylemesem çatlardım
Celal:Yusuf sen alıştır bunları kendine , diğerlerinin tepkisini çok merak ediyorum
Selim:sen bi Trabzon'a gel neler duyacaksın grupta öğrendi
Yusuf:ben gelmiyorum Trabzon'a falan adamlarımı ararım onlarda gelsin
Selim:ipeğe fotoğrafını göstermişsin kızın
Yusuf:napiyim illa göster dedi
Emir:resmide var  , tamam oldu bu iş
Yusuf:yoktu ama buldum ipek ısrar edince
Burhan:şuan galerinde var mı peki
Yusuf telefonunu çıkarır galerisine bakar fotoğraf hala duruyordur diğerlerine bakar herkes gülüyordur
Selim:ah Yusuf ah , sen benimle az dalga geçmemiştin
Yusuf:ben konuşmuyorum ya ağzımı açmıyorum ne derseniz diyin 
Yusuf tek kelime etmez diğerleri sohbete devam eder bir kaç saat sonra Celal ayaklanır
Yusuf:celal abi senin randevun vardı
Celal:biliyorum bir saat sonra ama gitmek istemiyorum iyiyim ben
Selim:olmaz öyle hadi hastaneye
Tolga:selimde burda gitmeme gibi bir şansın yok
Selim:ben götürüyorum özellikle hadi
Celal:senin gelmene gerek yoktu
Selim:tabi hastaneye gitme sonra , hadi gidelim
Tolga:durun bende geleyim sıkılmıştım burda
Üçüde evden çıkar bir arabaya binerler hastane geçerler
Erkan:hadi bizde İstanbul'u gezelim arada geliyorum burlara
Eray:arabayı ben kullanıyorum
Burhan:Eray dövcem ama geçen sefer de sen kullandın
Semih:ben kullanırım der dışarı kaçar diğerleri arkasından çıkar
Emir:çocuk gibisiniz ya resmen arabaya kavgası çıkarıyorsunuz
Ferdi:bence iki araba gidelim
Burhan:diğerini ben kullanırım
Yusuf:hadi size iyi gezmeler , ben eve geçeyim kız korkuyordu yalnız kalmaktan
Eray:olmuşsunuz siz eve erkenden gitmeler , giderken ekmek al
Yusuf:Eray diğer dizinide ben vururum haberin olsun diyince gülerler Yusuf kendi arabasına biner eve geçer kapıyı anahtarla açar salona gider Pınar koltukta oturuyordur dizlerini kendine çekmiş kafasını da dizini koymuş ağlıyordur Yusuf şaşırır pınarın yanına gidip oturur
Yusuf:Pınar noldu
Pınar hiç bişey demez direk Yusuf'a sarılır Yusuf'ta pınara sarılır bir süre sonra ayrılırlar
Yusuf:bişey mi oldu
Pınar:amcamın adamı geldi buraya nasıl buldu bilmiyorum zorla götürmeye çalıştı beni , ben istemedim diye kolumdan tuttu zorla götürecekti kafasına vazo durdum kafasını tuttu kanayınca tokat attı gitti
Yusuf televizyon ünitesinin önüne bakar cam kırıkları vardır pınar hala ağlıyordur Yusuf sinirlenmiştir sinirini belli etmemek için kendini zor tutuyordur pınara bakar pınar ağlayarak yusufa bakar
Pınar:sana sarılabilirmiyim diyince yusuf Pınar'a sarılır pınarda Yusuf'a sarılır
Pınar:ben hiç mutlu olamıcakmıyım der ayrılmadan
Yusuf:olucaksın tabi sadece biraz zamana ihtiyacın var biraz daha sabret
Pınar:çok yoruldum artık normal insanlar gibi rahat yaşayamamaktan sürekli kural sürekli onu yap pınar bunu yap Pınar sürekli emir neden bende sizin gibi değilim der ağlayarak Yusuf pınardan ayrılır
Yusuf:bu saatten sonra öyle bişey yok sende istediğini yapıcaksın kimse karışamaz
Pınar:ben inanmıyorum artık yine mutsuz olurum ilk defa inandım bugün günümün mutlu geçeceğine ama yine olmadı olmayacak , senide mutsuz ediyorum , yük oluyorum sana da kendi evinde rahat olamıyorsun napıcam ben gidicek bir yerimde yok
Yusuf:ben öyle bişey mi dedim sana niye bunları dert ediyorsun sil bu düşünceleri kafandan kendi evin gibi rahat ol, hadi dışarı çıkalım sahile gidelim deniz kokusu iyi gelir
Pınar:vazonda gitti belki anısı vardı
Yusuf:yoktu anısı öyle süs için duruyordu hadi
Pınar:ben gitmek istemiyorum nasıl bakıcam insanların yüzüne sanki hepsi dertlerimi biliyor ne yaşadıklarımı anlaşmışlar gibi
Yusuf:ama kimse bilmiyor sana öyle geliyor banada anlatmıyorsun ki
Pınar:sonra delir bişey yap hiç gerek yok ben bide bunun vicdan azabını çekemem
Yusuf:sanki şuan bişey yapmıcam yarın uyarı vermek lazım fazla kaşındı
Pınar:Yusuf hayır bişey yapma
Yusuf:bu sefer seni dinlemem kusura bakma hiç bişey yokken gelip ağlatamazlar , bana bela olmazlar merak etme
Pınar kafasını sallar gözyaşlarını siler
Pınar:sahile gitmeyelim bahçeye çıkalım
Yusuf:bahçeye
Pınar:evet çok merak ediyorum ,kocaman ev sen hergün bütün odalarına giriyormusun
Yusuf:ben hergün eve bile gelmiyorum
Pınar:ben anlamadım seni bulmuşsun kocaman ev çokta güzel arkadaşlarında yanında mutluluktan yerinde duramaman gerekiyor
Yusuf:arkadaşlarımın yanından geliyorum işte
Pınar:Trabzon'a ne zaman gidiceksin
Yusuf:bilmem belli olmaz niye ki
Pınar:hiç merak ettim sen gidince ben napıcam senin evinde duramam hem korkarım hemde ayıp olur otele giderim belki
Yusuf:insan niye korkar ki böyle evden
Pınar:önce bende korkmuyordum zaten der ayağa kalkar pınar yerdeki porselen kırıklarını toplar
Yusuf:elini kesiceksin öyle mi toplanır o
Pınar:ben nerden bilebilirim süpürge nerde der porselen kırıklarını toplamaya devam eder eline toplar mutfağa gidip çöpe atar salona gelir
Pınar:süpürge nerde
Yusuf merdivenin yanındaki dolaptan süpürgeyi alır pınarın yanına gider Pınar yeri güzelce süpürür kablosunu dürüp dolaba koyar
NEFESTEN
Dün akşam havaalanına geldik bazı cihazlardan geçtik uçağa bindik deniz benim kucağımda oturuyordur meraklı meraklı etrafa bakıyordu uçak ortalama 10 dakika sonra kalktı 2 saatlik yolculuğun ardından otelimize geldik saat 11 di ikizler uyumuş kalmıştı odada büyük bir yatak vardı bide iki tane tek kişilik yatak vardı deniz içinde küçük bir beşik vardı denizde uyuyordu denizide beşiğe yatırdım tahir balkona çıktı bende arkasından gittim iki kişilik bir koltuk vardı tahir oturuyordu balkon kapısını kapattım yanına oturdum
Tahir:heyecanlımısın
Nefes:evet çok hemde, sen
Tahir:heyecanlıyım tabiki bu çekirdek ailemizle ilk tatilimiz sen ben çocuklarım bir aradayız ne güzel
Nefes:umarım çok güzel belasız bir tatil geçiririz
Tahir:İnşaAllah, karnın ağrıyor mu
Nefes:hayır tahirim ağrımıyor hap attım ya eskisi gibi fazla ağrımaz
Tahir kafasını salladı göğsüne sokuldum kafam boynundaydı saçlarımı öptü
Tahir:güzelim benim , geceleri gözleyin parlayınca çok daha güzel oluyorsun
Nefes:sen sürekli bana iltifat ediyorsun ama kendine bak birde yakışıklılık desen var boy desen var dedim kafamı kaldırdım tahirde bana bakıyormuş gülümsedim dudaklarına yapıştım tahir hemen karşılık verdi ben bir yandan elimle yanağını okşuyordum nefessiz kalınca ayrıldık
Tahir:kalbimi hissetmiyorum napıyorsun bana
Nefes:çok seviyorum bide öpüyorum
Tahir:hadi bana ilgi göster diyince güldüm tahir boynuma sokuldu saçlarını öptüm
Nefes:benim kocam ilgi istiyormuş ilgi göstermezsek ayıp olur dedim elimi tuttu diğer elimle saçlarını okşuyordum boynumu öptü
Nefes:ne hissediyorsun boynuma sokulunca
Tahir:çok huzurlu çok güzel saatlerce günlerce burda kalabilirim mis kokun burnuma geliyor nefes seslerini duyuyorum çok ama çok güzel diyince gülümsedim saçlarını öptüm kafasını kaldırıp bana baktı bende tahire baktım yanaklarını okşamaya başladım biz konuşmuyorduk sadece gözlerimiz konuşuyordu ortalama 20 dakika sonra tahir bana iyice yaklaştı dudaklarımız değmek üzereydi
Tahir:napıcam ben senin bu güzelliğinle dedi ve dudaklarıma yapıştı ben hemen karşılık verdim nefessiz kalınca ayrıldık , ben tekrar Tahir'in dudaklarına yapıştım tahir gözlerini kapatmış karşılık veriyordu nefessiz kalınca ayrıldık tahir gözlerini açtı
Tahir:şu anı yaşamak için herşeyimi veririm bir saniye bile düşünmem
Nefes:sen mi ben mi seninle baş başa kalmak o kadar güzel ki senin yanında kendimi güvende hissediyorum
Tahir gülümseyerek yanaklarımı öptü kafamı tahirin omzuna koydum ellerini tuttum okşamaya başladım ikimizde manzayara bakıyorduk
....
Sabah sohbet sesiyle gözlerimi açtım esra ve tahir konuşuyordu
Nefes:günaydın dedim gülümseyerek
Tahir:günaydın nefesim
Esra:günaydın anne dedi yanaklarımı öptü
Nefes:günaydın bebeğim, ne zaman uyandın
Esra:9a geliyordu diyince saate baktım 10:20 ydi kafamı yastığa geri koydum Esra ortamızda yatıyordu esrayı öptüm esra bana sarıldı
Nefes:annecim enerjik bir güne hazırmısın
Esra:evet , çok heyecanlıyım denize gireriz demi anne
Nefes:girersiniz annecim bol bol denize girersiniz gezeriz
Esra:sende gir anne niye denizi sevmiyorsun ki
Nefes:sevmiyorum demeyelimde çok hoşlanmıyorum sonra kumlu kumlu gel banyoya gir falan üşeniyorum
Esra kafasını salladı bana sarıldı saçlarını okşamaya başladım tahire baktım gülümseyerek bizi izliyordu sessizce sadece dudaklarımı hareket ettirerek 'seni çok seviyorum' dedim göz kırptı aynı şekilde benim gibi sessizce 'bende seni çok seviyorum' dedi olur sırada erva yanımıza geldi uykulu uykulu bize bakıyordu
Esra:hala mı uyukluyorsun ikizim
Erva:uykum var ama yok
Tahir:o nasıl oluyor prensesim
Erva:uykum var ama uyuyamadım
Nefes:bence uykun bitmiştir annecim sadece sen yatmak istiyorsundur , hadi bakalım elimizi yüzümü yıkayalım dedim ervayla yataktan kalktık banyoya gittik elimizi yüzümüzü yıkadık sırayla üzerimizi değiştirdik tahirgilin yanına gittik o sırada deniz ağlamaya başladı kucakladım emzirdim karnı doyunca sustu yatağa koydum direk tahirin yanına gitti tahir denizi karnına oturttu ikizlerde tahirin yanına yattı
Nefes:aa ayıp ama baba kızlar konseyi toplanmış hadi kalkın
Tahir:bence birazcık yatabiliriz demi kızlarım
Erva-Esra:bencede baba dediler aynı anda , denizinde yüzü gülüyordu
Nefes:iyi yatın bakalım biraz daha dedim koltuğa oturdum telefonumu aldım biraz İnstagramda dolaştım o sırada annem aradı açtım
Nefes:efendim annem
Feyza:kızım naptınız vardınız demi kazasız belasız
Nefes:çok şükür annem kazasız belasız geldik
Feyza:akşam arayacaktım uyumuşsunuzdur diye aramadım
Nefes:çocuklar uyumuştu biz tahirle oturuyorduk , nasılsınız iyimisiniz
Feyza:iyiyiz kızım aynı baban işe gitti bende evdeyim sena gelecekti birazdan bi arayayım dedim ben sizi tutmayayım tahire selam söyle torunlarımıda öp benim yerime
Nefes:aleyküm selam annem tahirinde selamı var teşekkür ederim aradığın için Allah'a emanet olun
Feyza:Allah'a emanet olun annem diyip kapattı
Nefes:annemin selamı var dedim tahire bakarak
Tahir:aleyküm selam napıyorlarmış
Nefes:babam işe gitmiş , sena annemin yanına gidecekmiş oturmaya dedim telefonumu koydum ikizlerimi ve denizimi öptüm tahir ve esra banyoya gitti yüzlerini yıkamak için sonra Esra geldi tahir üzerini diğer odada değiştirmişti tahirden sonra Esra üzerini değiştirdi denizin üzerini değiştirdim sonunda restorana inebilmiştik karnımızı güzelce doyurduk çarşıyı biraz dolaştık küçük ev için objeler bulmuştuk fiyatıda uygundu bizimkiler içinde aldık otele geri döndük denize gireceklerdi o yüzden hazırlandık kızlarım bikini giydik denizde bikini giymişti çok tatlı olmuştu tahirde deniz şortu ve tişört giydi ben şort ve tişört giydim karşıdaki denize geldik tahir tişörtünü çıkardı ikizlerle birlikte denize gitti ben denizle kumda oturuyordum denizde denize girmek için yerinde durmuyordu denizi kucakladım ayaklarımı ıslattım denizde ayaktaydı kollarından tutuyordum heyecanlıydı birlikte biraz ilerledik su denizin karnına geliyordu gülmeye başladı tahir yanımıza geldi denizi kucakladı ileri gidecekti
Nefes:dikkat et dedim kafasını salladı kucağında denizle ileri gitti bende ikizlerimin yanına gittim suda oynuyorlardı keyiflerini bozmak istemedim kuma oturdum
TAHİRDEN
Nefes gittikten sonra denizle vakit geçirmiştik nefese baktım kumda oturuyordu ikizlerin yanına gittim çok güzel vakit geçirmiştik sonra nefesin yanına gittik nefes denizi kucakladı küçük bir havlu vardı denizi kuruladı sonra ikizleri kuruladı saate baktım 5e geliyordu deniz acıktırmıştı
Nefes:tek acıkan benmiyim
Tahir:bende acıktım
Erva-esra:bizde acıktık dediler aynı anda
Erva:en rahat deniz var istediği zaman karnını doyurabilir
Tahir:hemen otele gidermiyiz atıştırmalık bişeyler mi yaptırayım geleyim
Nefes:bilmem gelmişken durabiliriz bence
Esra:bencede
Kafamı salladım tişörtümü giydim telefonumu cüzdanımı aldım ne yemek istediklerini sordun kısa sürede sahilden çıktım yolun karşısında dürümcü vardı her çeşit dürüm vardı içeri girdim dürümleri aldım yanına ayran ve su aldım parasını ödedim poşeti aldım sahile geri gittim nefes ikizlerle sohbet ediyordu denizde havlunun üzerinde yatıyordu yanlarına gittim oturdum dürümleri dağıttım ikizlerin ayranını açtım önlerine koydum nefesin ayranınıda açtım eline verdim en son kendi ayranımı açtım dürümümü aldım karnımızı doyurduk sularımızı içtik deniz içinde küçük bir kapta patates kızartması vardı nefes eline verdi kemirerek yemeye çalışıyordu
Biz ikizlerle daha fazla beklemedik denize girdik nefes ve deniz oturuyordu iki saat daha denizde durduktan sonra toparlandık nefes girmemişti denizde kumda oynuyordu eşyalarımızı topladık nefes denizi havluya sardı otele geçtik ben denizle ilgileniyordum nefes ikizleri banyo yaptırdı sonra denizi banyo yaptırdı ben banyoya girdim işlerimi halledince kurulandım üzerimi giyindim nefesgilin yanına gittim nefes ikizlerin saçını tarıyordu denizde yatağın üzerinde oyuncaklarıyla oynuyordu
Nefes:yemeğe inebiliriz
Erva yatağa yattı belliki hali kalmamıştı
Tahir:çok mu yoruldun babacım
Erva:evet diyince ervayı kucakladım nefeste denizi kucakladı esra enerjikti odadan çıktık restoran bölümüne gittik yemeğimizi yedik erva uyumak üzereydi çok fazla restoranda durmadık odaya gittik erva direk yatağına yatmıştı , 4 saattan fazla denizde durmuştum bianda bu kadar fazla durunca yorulmuştu haliyle esra tabletle oynuyordu denizde yanında oturuyordu tablete bakıyordu nefese baktım bana bakıyordu yatak başlığına yaslandım nefes göğsüme sokuldu
Nefes:maşaAllah denizden zor çıktınız
Tahir:öyle oldu Trabzon çok dalgalı çocuklara bişey olacak diye gidemiyorduk şimdi iyi oldu dedim o sırada nefesin telefonuna mesaj geldi telefonunu eline aldı bende görüyordum bir numaraydı merhaba yazıyordu
Nefes:bu kim acaba dedi numarayı kaydetti Whatsappa girdi profiline baktı bir erkekti
Nefes:off hayır ya dedi bıkkınlıkla
Tahir:kimmiş
Nefes:söylicem ama biraz sakin ol
Tahir:merak ettim
Nefes:.......
Yorum ve vote atarsanız sevinirim💛

MUTLULUK SEBEBİMSİN /neftah 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin