de nouveaux sentiments partie 6

526 68 16
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın<3

Han

Kaykayımı olduğum yerde döndürerek son hareketimi yapmış ve nefeslenmek için durmuştum benim arkamdan gelen minho ise dik duvarda dönüş yapıp tam önümde durup kendisini yere atmıştı. Gözlerim bir kaç saat önce düştüğünde zedelenip kanayan sonrada pantolonumun  kemer kısmına taktığım  fuları bağladığım parmaklarına değdi.

Pazartesi ,salı ve bugün çarşamba. Üç gündür buraya geliyor altı kişilik grubumuzla  eğlenceli saatler geçirip  beraber yemek yiyor sonrada evlerimize dağılıyorduk. Uzun zaman ardından Chan ve Changbin dışında yaşıtlarımla geçirdiğim saatler iyi gelmişti. Kendimi iyi hissediyordum. Krizlerim git gide azalmıştı.  Ancak son zamanlarda  mental olarak iyi olsamda, şarkı yazmada bana yardımcı olan ilham perimi kaybetmiştim.  Yada o bir süreliğine beni  cezalandırmak için  terk etmişti. Yazdığım şarkıda  sürekli eksik birşeyler  oluyordu ve bu devam etme isteğimi eksilere düşürüyordu.

Bununla beraber gözlerimi siyah fularla sarılmış elden  hala soğuk, gri beton yerde oturan turuncu saçlı kuyruğuma çevirdim. Öncedende  gözleri beni takip ediyordu ama geçen hafta çarşamba gününden  beri  sanki izlenme hissi daha çok artmıştı.

Sevgilisinin onu aldattığını öğrenmesine rağmen iki üç gün içinde kendisini toparlamıştı. Yanında iyi hissetmesi için onunla pek laf dalaşına girmesemde eskisine oranla daha çok konuşur olmuştu özelikle de benimle. Bu nedensizce siyah uzun saçlı kıza olan aşkının gerçektende dediği gibi bir hoşlantıdan ibaret olduğunu düşünmeme neden oluyordu.

Ona baktığımı fark etmesiyle bağlamaya çalıştığı bağcıklarından kafasını kaldırıp bana bakmıştı. Nedensizce gözüme bir bebekten farksızdı şuan. Onun aksine oturmak yerine  iki dizimide kırıp önünde eğildim.

Bu numarayı çok iyi biliyordum. Chan da yapmamı istediği bir şeyi yapamıyormuş gibi yapar ve beni buna mecbur ederdi. Bir nevi eğlencesine yapılan bir flört yöntemi.
Eğildiğim yerden açılmış bağcığı bağladıktan sonra diğerinin de gevşek olduğunu gördüm ve o tarafa doğru uzanıp onuda bağladım. Bağlarken gözlerinin yüzümde gezdiğinin farkındaydım ancak gözlerimi onunla buluşturamayacak kadar güçsüzdüm.

Sebebini asla bilemiyecektim.
Onun ilgisi, onun bakışı, birbirine değdiğinde yıldızları sığdırdığı gözleri.
Belki de biri ile birlikte olduktan sonra rahatça onu geride bırakabilmesi ondan uzaklaşmamı sağlıyordu. Ben bunca zaman beni geride bırakan biri için bu kadar harebeye dönmüşken o aldatılmasına rağmen bu kadar çabuk toparlanması sebebsizce kıskanmama da neden oluyordu.

Olduğum yerde dikeldiğimde oda benim gibi dikelmiş ve biraz yüzüme baktıktan sonra baş parmağını küçüklüğümde  bütün acılarımın toplandığı  yanağımdaki küçük noktaya değdirmişi.

Biraz bastırıp saklamak için kulandığım ten rengi boyayı silmiş ve parmağını çekmişti.
Parmağını baskısı ile titrek bir nefes bırakırken  konuşmuştu.
"Yüzüne o kadar çok yakıştığı halde neden sakladığını hiç anlamıyorum."

"Seni ilgilendirmez." dedim bir anlık cesaretle ama yüzüme yakın olan parmağını yanağıma sürtmesiyle geri çekilemedim. Elleri altında titriyordum. Komik olanda bu eski sevgilim bunu yaptığında hissettiğim duygulardan daha yoğun duygular hisetmemdi.

Gözlerimin kapanmasına izin vermeden soğuk havanın aksine sıcak ellerinden kaçıp yerdeki kaykayımı elime almış ve  dinlenmek için seungmin ve jeonginin  olduğu düzlükteki banka ilerlemiştim. O da kaçtığımı fark etmiş ve kıkırdayarak peşimden gelmişti.

nepenthe MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin