Titreyen ellerimle telefona sarıldım. Fatma teyzeyi aramalıydım. Bir yandan ağlıyor, bir yandan rehberde Fatma teyzeyi arıyordum. Gözlerim dolmuş bir şekilde telefona bakarken yazıları okuyamıyordum. Sonunda Fatma teyzeyi arasam da, ona ulaşamamıştım. Belki 20-25 defa çağrı atmıştım ama yok, açmıyordu. Çaresizce yere attım kendimi, hıçkırıklarımı tutamıyordum artık. Ben ağladıkça sesim yankılanıyordu evin içinde. Son defa Fatma teyzeyi arayacaktım ki kapı çaldı. Hızlı adımlarla bahçeye koşup kapıyı açtım. Aze, karşı komşumuzun kolları arasında uyuyordu. Kadının kucağından çektim ve hızlıca kendi kucağıma alıp sımsıkı sarıldım ona. Aze'mm.. Kayboldu korkusu iliklerime kadar işlemiştim. Tam kadına çemkireceğim sırada;
"Börek yapmıştım, komşuluk hatrıdır diye sizede getireyim dedim. Vardığımda çocuğun ağlama seslerini ta dışarıdan duyuyordum. Ne yapacağımı bilemeyip içeri girdim, nasıl girdim onu bile bilmiyordum. İçeride kimse yoktu, çocuk ateşlenmiş, havale geçirecek duruma gelmişti. Bi koşu kucaklayıp hastaneye götürdük. Gerekli müdahaleyi yaptılar kızım merak etme. Buyur" deyip elime ilaç dolu bir poşet uzattı. Utancımdan yerin dibine girecektim, o benim kardeşimi kurtarmıştı ve ben ona çemkirecek miydim? Yüzümün kızardığını hissedebiliyordum.
"Ben.. Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten çok teşekkür ederim. İlaçların parasını vere-" cüzdanımı çantamdan hemence çıkardım ve içinden para alıp kadına uzattım, ancak kadın "Böyle şeylerin lafı olmaz kızım. Yanlız çocuğa daha iyi bakın, mazallah ya havale geçirseydi" dedi. Haklıydi, Aze yaklaşık 2 haftadır ciğerleri çıkacakmış gibi öksürüyordu. Ancak okul annem işler derken çocukla ilgilenememiştim. Kadını eve davet etmekte ne kadar ısrarcı olsamda evde işlerinin olduğunu söyleyip beni geçiştirmişti. Kızgın olduğu her halinden belliydi. Aze'yi sırtıma alıp içeri taşıdım. Yatağına yatırıp üstünü örttüm ve kilerden ufoyu taşıyıp sonuna kadar açtım. Bundan sonra anneme ve kardeşime ben bakacaktım. Bu evi çekip çevirecektim. Aze'nin uyuduğu odanın kapısını kapatıp etrafı temizlemeye koyuldum. Kirli çamaşırları makineye atıp, süpürgeyi hazırlamaya başladım. Evi güzelce süpürdükten sonra viledayla yerleri silmiştim. Süpürme ve silme işleri bittiğinde çamaşır makinesindeki çamaşırlarda bitmişti. Onları alıp balkona gittim ve teker teker hepsini asmaya başladım. Çamaşırları astığımda saat 7 olmak üzereydi, ancak annemler daha gelmemişti. Gelişi güzel toz alıp, bezi lavaboya attım ve geri dönüp koltuğun üstüne yayıldım. Çok yorulmuştum. Annemlerin buraya doğru geldiği düşüncesiyle sofrayı hazırlamayacaktım ki, dolaba baktığımda, domates ve salatadan başka birşey olmadığını gördüm. Komşu kadının verdiği börekler aklıma geldi ve onları ısıtıp güzel bir çay demledim. Dolaptan domates ve salatalıkları alıp kesmeye başlamıştım ki, salondan gelen kapı sesiyle aniden irkilip salona yöneldim. Gözlerime inanamamıştım, annem.. Annem harika görünüyordu. Canlanmış, yüzüne kan gelmişti. Ve yürüyordu.. Koşarak anneme sarıldım.
"Azra sen neler yapmışsın öyle. Çamaşırlar asılmış, heryer temizlenmiş, evi yalayıp yutmuşsun resmen." deyip mutfağa daldı Fatma teyze. Sofrayı görünce 'oo'layıp lavoboya doğruldu. Aze'yi kaldıak için odaya girmiştim. O kadar mutluydum ki, yeniden bir aradayız, annem yine ayakta. Uzun süredir ilk defa bu kadar mutluydum ve ben bu anın uzun sürmesi için herşeyimi verebilirdim. Aze'yle birlikte yemek sofrasına oturduk ve ailecek derin sohbetlere daldık. Derken uyku vakti gelmişti. Bir aradayken zaman ne kadar da çabuk geçmişti.. "Aze, hadi bakalım yatağa" dediğimde onu sırtlayıp banyoya götürdüm. Gözlerinden uyku akıyordu.. Bir an önce onu yatağa götürdüm. Aze uyurken ilk defa yüzünde gülümseme oluşmuştu. Bense.. İlk defa rahat ve mutlu bir şekilde uyuyabilecektim..
Sabah uyandığımda saat 9.15 di. 9!?? Aman Allah'ım.. Okula geç kalmıştım. Muhtemelen dünkü temizlik beni fazla yormuştu. Hızlıca yataktan kalkıp hazırlanmaya çalışmıştım, ancak aklıma gelen düşünce beni birden durdurmuştu. Ben okula gitmeyecektim ki.. Evde kalıp Aze'ye bakacaktım. Rahatlayarak böldüğüm uykuma devam etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
Teen FictionYaşam mücadelesi veren Azra, Kalbini satmamaya yeminli Sarp, 'Aşka inanmayan bir kız ve onu kendine aşık eden bir çocuk..' "İmkansız umutlar, imkansız hayaller ve imkansız bir aşk hikayesi.."