i k i

33 5 2
                                    

Elektro gitarını kılıfına koyup fermuarını çekti Minho. Diğer herkesin onu beklediğini görünce gitarı koluna takıp çıktı.Hyunjin konuşan ilk kişi oldu:

-Okullar arası yarışma haftaya ertelenmiş.

Bu sefer konuşan Changbin oldu:

-Yeter ama sürekli erteleyip duruyorlar.

-Biraz iyi tarafından bakmayı denesen. Çalışmak için daha çok vaktimiz var.

-Yeterince çalıştık zaten Chris. Kazanacağımızdan şüphen mi var?

-Tabii ki yok ama her şey için önlem almakta fayda var, değil mi Minho?

Minho adını duymasıyla konuşmaya döndü.

-Hm?Ha aynen.

-Hayırdır,niye dalgınsın sen?

-Yorgunum.

Hyunjin hayal kırıklığı ile Minho'ya baktı.

-Hadi ya,bende şu yeni açılan bara gideriz demiştim,ama neyse sen eve git dinlen .

Minho uykuyu çok seven birisi değildi.Alışıktı uykusuzluğa.

-Boşver beni,gidelim.

Chris konuşmaya tekrardan dahil oldu.

-Minho eve git ve dinlen.

-Oğlum gözünden uyku akıyor.

Minho neden bu kadar abarttıklarını anlamıyordu. Her zaman böyleydi,ilk değildi ki bu.

-Abartmayın gelirim dedim işte.

-Harbiden ,adam gelirim diyor işte niye abarttınız bu kadar?

-Hyunjin adam kaç gündür uyumuyor.Baksana göz altlarına.

-Minho Chris'i dinle sen.Sonra gideriz,bir yere kaçmıyor ya amına koyayım.

Minho daha fazla konuşmaya katlanmayacağından teslim oldu.

-İyi tamam.

-Uyu. Bir ölüyle karşılaştırınca gözle görülen tek fark nefes alıyor olman ama ondan da çok emin değilim.

-Hak verdim.

-Biz eve geç geliriz geldiğimde evde dolaşan bir ruh görmek istemiyorum.

-Anlayabiliyorum. 100 defa söylemenize gerek yok.

Minho motoruna atlayıp kaskı takmakla uğraşmadan solunda kalan yola girdi.Eve ulaştığında garaj kapısını açık unuttuğunu farketti.Motorunu bırakıp kapıyı kapattığından emin oldu.Ceketini koltuğa fırlattı ve yaklaşık 5 dakika boyunca ayakta etrafa baktı. Uyuması gerektiğini hatırladı,her ne kadar istemese de Chris'in burnundan getireceğine emindi. Bu yüzden uyuma fikri daha cazip geldi. Tabii uyuyabilirse.

Odasına girdiğinde dağınık yatağına attı kendini.

Aşağıdan gelen kahkaha sesleriyle uyandı.
Gözlerini zar zor açarken telefonundan saate baktı. 
5 dakika. Sadece 5 dakika uyumuştu. O hâlde aşağıdaki sesler de neydi? Arkadaşları içmeye gitmemiş miydi? Odasından çıkıp merdivenlerden aşağı indi. Gördüğü arkadaşları ile koltuğa yöneldi ve yayıldı.

-Niye geldiniz siz ?

Hyunjin hemen savunmaya geçti.

-Beni kandırmışlar yokmuş öyle bir mekan.

Changbin konuşmaya başladı.

-Hayır sen götünle dinlemişsin.

-Her zaman gittiklerimizden birine gitseydiniz,niye bu kadar tatava yaptınız?

Chris Minho geldiğinden beri Minho'ya bakıyordu.

-Minho sen uyudun mu?

Minho yine aynı konu açılınca bıkkınlıkla göz devirdi.

-Sana bir soru sordum.

-5 dakika içinde geldiniz. Ne kadar uyumamı bekliyorsun.

-Uyusaydın bizim seslerimizi duymazdın bile.Uykunun ne kadar ağır olduğunu hepimiz biliyoruz.

-Changbin'in horlamasını bile duymadığın zamanlar olmuştu

-Dostum bu çok kırıcıydı.

Changbin Hyunjin'i kovalamak için ayağa kalktı ama kalkar kalkmaz geri oturdu. Bu günkü provada çok yorulmuş olmalıydı.

-Odalara çıkalım hadi. Bugünkü prova hepimizi epey yordu.

Chris'in konuşmasından sonra herkes odasına çekildi.

still loving youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin