ü ç

37 6 1
                                        

Gözünü zar zor açtığında okulun ilk günü olduğunu hatırlamasıyla geri kapattı Jisung.

İlk günden devamsızlık yapmak istemediği için kalkmak zorunda kalmıştı. Başarılarıyla bilinen "örnek" öğrencinin mazareti olmadan devamsızlık yapması görülmüş şey değil ne de olsa. Kalkıp yüzünü yıkadığında,aynaya tek bir bakış bile atmadan formasını aradı. Ailesi işe erken gittiği için genellikle hiç ailesiyle kahvaltı yapma imkanı olmazdı. Ekmeğin üstüne bir şeyler sürüp ağzına attı. Kapının önünde durup bağcıklarını bağladı ve kapının yanında asılı duran şemsiyesini eline aldı. Bugün yağmurlu gösteriyordu.

Kısa bir süre içinde okula vardı.Okul bahçesinde gördüğü kalabalıklığın ne olduğuna bakmak için kalabalığa doğru yöneldiğinde kızların sürekli kendi aralarında konuştuğunu gördü.
Gördüğü manzara Jisung'u şaşırtmadı. Kalabalığın sebebi tüm okulun peşinden koştuğu
"the howling" grubuydu. Oldukça tanınan bir gruptu, gruptan çok üyeleri dikkat çekiyordu.

Formalarının içinde siyah t-shirt, siyah botlar, deri ceketler ve olmazsa olmaz bol kravatlarıyla okulda ve bulundukları şehirde oldukça ünlü müzik grupları olan çocuklar, son derece umursamaz görünüyordu.

Okul ile ilgili değişen tek şey Jisung'un sınıfıydı. Yeni sınıfta ki öğrencilerin kim olduğunu hep okulda öğrenilirdi, okul idaresi böyle şeylerle uğraşmazdı bile. Fakat bir kişi bile okula formasız gelse kendini disiplin kurulunun önünde bulurdu. Bu yüzden Jisung kurallara olabildiğince uymaya çalışırdı. Okula girip kapıların üzerinde asılı olan listelerde adını aradı. Bulmasıyla sınıfın şubesine baktı.
11-F. Sınıf listesinde arkadaşlarının da adı vardı. Buna şaşırmadı, sınıflar ortalamaya göre karılır ve onlar her zaman okulda derece yapan öğrenciler. En zekiler konulur ve araya birkaç aptal ya da ortalama öğrenciler karıştırılırdı. Jisung kalan kimseye bakamadan zil çaldı. Sınıfa girdiğinde arkadaşları çoktan gelmişti. Çanta koyulan yerin kendisine ait olduğunu ilk bakışta anladı ve sırasına geçti.

-Sana da günaydın Jisung.

-Seungmin sabah sabah uğraşma benimle.

-Uğraşmıyorum birtanem ahlak kurallarını hatırlatıyorum.

-Daha hava aydınlanmamış ne ahlakından bahsediyorsun?

-Jisung'a hak verdim.

-Çok üzüldüm.

-Felix?

Felix geldiğinden beri ilk defa kafasını önündeki test kitabından kaldırdı ve doğruca Jisung'a baktı.

-Hm,efendim?

-Tek bir soru soracağım. Geldiğinden beri kaç soru çözdün?

-Bilmiyorum,saymadım.

Jeongin hemen araya girdi.

-Ben saydım. Şuan yaptığınla birlikte 121 soru oldu.

-Jeongin şaka mısın?

-Sence şaka mıyım Seungmin?

-Öyle umuyorum.

still loving youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin