Sinirden ellerinin titrediğini anlarken suçlu hissederek bakışlarımı parmaklarıma indirdim.Keşke Taehyung'un dışarı çıkma teklifini kabul etmeseydim ve beni o halde görmeseydi diye düşünmekten geri duramıyordum.İstemsizce parmaklarında o adama vurmasından dolayı olan kızarıklıklardan kendimi sorumlu tutuyor,Taehyung ile konuşmak için kendimde o yüzü bulamıyordum.
Normalde bu kadar sinirliyken araba kullanmamasını söyler ve bir yerde durup sakinleşince arabayı kullanması gerektiğini söylerdim fakat şu an bu sinirinin sebebinin ben olduğumu bildiğim için konuşamıyordun.
Acaba bana bağırır mıydı?
Taehyung bana bağırmazdı değil mi? Şimdiye kadar hiç kızmamıştı zaten bana.Zaten çoğu insandan farklı olarak Taehyung'un yanında rahat ve güvende hissetmemin sebebi de buydu.Ne desem bir cevap bulur,yetersiz olmadığımı hissettirirdi.Ben de en azından gece yatıncaya kadar ona inanır birkaç saat mutlu olurdum.
"Jeongguk,tırnaklarını yemeyi bırak acıyor sonra."
Az önceki sinirli haline rağmen sakin ve tane tane konuştuğunda cama diktiğim gözlerimi hızlıca dikkatle yola bakan Taehyung'a çevirdim.Ne ara bana bakmıştı? Fark etmemiştim."Hıhı."
Sessizce onaylarken daha fazla bir şey dememiş sessizce iç çekerek biraz daha ilerletmişti arabasını ama birkaç dakika sonra tenha yolda kenarda durduğunda buranın neresi olduğunu anlamayarak etrafa baktım."Sarılmak istiyorum,kucağıma gelir misin?"
İsteğine tezat masumane surat ifadesiyle yutkunurken normalde biri ile temas ederken bile defalarca düşünüp rahatsız olan bedenin istemsizce başını sallamış ve bedenimi saran emniyet kemerinden seri şekilde kurtulmuştu."Şey ben çok da hafif değilim.Arabadan çıkıp sarılalım istersen,canın yanmasın.Olur mu?"
Aklıma gelen gerçeği hızlı hızlı ona söylerken kaşları çatılmıştı.Acaba onunda mı aklına gelmemişti bedenimin bedenini ezebileceği ihtimali?Daha fazla beklemeden üzerime eğilmiş ardından koltuk altlarımdan tutarak geniş arabasında beni rahatça havalandırmıştı.Çok da ağır değilmişim sanki onun için?
Gözlerim büyükçe açılırken çokdan yan bir şekilde Taehyung'un kucağında oturuyordum.
"Benden fazlaca küçüksün,şimdi güzelce sarıl."
Bu şekilde rahat oturtamadığım için tek bacağımı kapıya doğru ilerlettim ve Taehyung'u iki bacağım arasına almış oldum.Şimdi yüzünü görebilirken bu durumdan daha memnun bir şekilde başımı omzuna koydum ve ellerimle boynunu sardım.Onunla sarılmayı sevmiştim.Her ne kadar bu ilk sarılmamız olsa da.
"Sana zarar veriyor değil mi?"
Ben boynuna sokulmuş bir şekilde nasıl bu kadar güzel koktuğunu düşünüp belimdeki elinden dolayı kelebeklenen karnımı düşünsemde konuşması ile başımı kaldırmadım."Ben hallediyorum,bunun üstesinden gelebilirim gerçekten."
Çok fazla titrememesine özen gösterdiğim sesimle konuşurken boynuna çok yakındım.O da terslemedi zaten bunu."Üstesinden tek gelmene gerek yok.Neyiniz oluyor o adam?"
Baştaki cümlesinin tatlı ağırlığını kenara bırakarak son dediği soruya odaklandım.Kendimi Taehyung'a bağlayıp ortada kalmaktan gereksiz bir korku duyuyordum.Dedim ya gereksizdi."Şimdi annemle babam ayrı ya,ben de babamın yanına gittim.Babam Yugyeom ve Donghyuk hyungun annesi ile evlendi.Yani üvey ağabeyim oluyor."
Kafamı biraz geriye çekip konuşurken gözleri yüzümü tarıyor,konuşurken dudaklarımda oyalanıyordu.Bunu artık garipsemiyordum.Gözler yerine dudaklara odaklanan biriydi.Başta utansam da alışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lovebus| Taekook √
FanfictionOkulunun ilk gününde otobüse binen Jeongguk,yanındaki çocuğun oturduğu yerden kalkmasıyla kendisinden rahatsız olduğunu düşünür ve her şeyi yanlış anlar. Texting+düzyazı