🦋15

6.6K 576 189
                                    

Fırından aldığı birkaç tatlıyı ve kendi yaptığı kurabiyelerin olduğu poşeti sıkıca kavrarken,sırtındaki çantayı sıkıca kavradı Jeongguk.Neden evine gitmeyi kabul etmişti ki? Ya şimdi bir sürü şey yaptıysa ve yorulmuş olsaydı ya da evinde olmasından rahatsızlık duysaydı.Kendini ne kadar da mahçup hissederdi.

Zile basmadan önce birkaç saniye bekledi ve boşta kalan eliyle yanaklarına birkaç pıt yaparak kendini sakinleştirmeye çalıştı.Umuyordu ki Taehyung kendisini pek utandırmazdı ve ödevlerini bitirip evine gidebilirdi.

Mesajlaşmalarından önceki buluşmalarından önce hissettiği kadar gergin değildi.Çünkü çocuğun kendisinden nefret etmediğini sadece bir yanlış anlaşılma olduğunu öğrenmişti.Bunu tekrar ve tekrar aklına getirirken kapının ziline serçe parmağıyla bastı.

Zilin melodisi kulaklarına dolarken içine gergince nefesini çekti.Zil sesinin daha yeni durmasına rağmen gelen hızlı adım sesleri ve ardından bir şeylerin devrilme sesi yutkunarak poşeti nin tutma yerlerini sıkıca kavramasına sebep oldu.

Düşme sesi durmuş ardından Taehyung'un sesli küfürü duyulmuştu.Duyduğu kaba sözcükle ağzı minicik açılırken açılan kapıyla Taehyung'a tatlı bir manzara sunmuştu.Elindeki vazoyla birlikte kapıyı açan çocuksa gördüğü bedenle stresini atarak gülümsemiş sonrasında şaşkın ifadesinin sebebini anlayarak elini ensesine atmıştı.Sessiz olmayı öğrenmesi gerekiyordu.

"Ah,hoş geldin.Üşüme diye acele edeyim dedim ama vazoya çarptım."
Elindeki düşmeden tuttuğu vazoyu göstermek için sallarken samimi duruşuna gülümsemeden edemedi Jeongguk.
"Hayır hayır sorun yok beklemedim zaten."
Taehyung'un bir eli kapıyı sıkarken burnu hafif kızarmış çocuğa bakarken gülümsedi,ardından yaptığının farkına vararak hızla geri çekildi.

"Gel lütfen."
"Taehyung?"
"Efendim?"
"Rahatsızlık vermeyeceğimden emin misin? Gerçekten dışarıda bir cafe de çalışabilirdik."
Taehyung'un kaşları çatılırken,çocuğun bu kadar hassas ve düşünceli olması ne yapacağını şaşırmasına sebep oluyordu. Henüz ağzını açıp öyle düşündüğü için Jeongguk'a kızamadan koridordan gelen ayak sesleri ile susmak zorunda kaldı.

"Taehyung donacak çocuk.Yavrum girsene içeri yanakların bile kızarmış."
Bir anda kendisini içeri sokan kadınla şaşkınca etrafına bakarken yutkunarak bakışlarını çevirdi.Fazlasıyla Taehyung'u andıran bir yüzü olan fazlasıyla genç duran bir kadındı.Uzun kahverengi saçları omuzlarına düşerken,makyajsız suratı fazlasıyla hoştu.

"Hoş geldin hayatım.Taehyung biraz geç haber verdi kusuruna bakma."
Dişlerini sıkarak konuşması ve ardından oğlunun bacağını sıkması Jeongguk'un gülme isteğini arttırırken yutkunarak ne diyeceğini bilmeden arkadaşına döndü.
"Anne,korkutma lütfen. "
"Sus,sen.Alsana çocuğun montunu falan."

Taehyung'un gözlerini devirerek kendisine yaklaşması ile gözlerini kırpıştırdı.Yanaklarına utanç dalgaları vurmuştu.
"Sabret götüreceğim şimdi seni."
Üzerindeki montu çıkarırken kulağına fısıldanmasıyla irkilsede toparlanarak ayıp olmaması için kadına döndü.
"Şey ben Jeongguk memnun oldum efendim."

Çocuğun titreyen sesi ve kızaran yanaklarıyla kadın da gülümserken çocuğa ufak bir sarılma vererek geri çekildi.
"Ben de memnun oldum canım.Noona desen yeterli olur."
"Anne biz çıkalım yukarı.Daha sonra geliriz yanına."
"Tamam uslu uslu çalışın bir saate yemek için gelirim ona göre ayarlayın kendinizi."

"Neden zahmet ettiniz ki? Keşke uğraşmasaydınız.Aç değildim ben zaten."
"Olur mu öyle şey? Biz de yiyecektik zaten.Hem Taehyung'un ilk defa farklı bir arkadaşını evine davet etmesi hoşuma gitti.Neyseki Namjoon ve Yoongi'den daha insan görünüyorsun."
"Şey ben teşekkür ederim o zaman."
"Taehyung al götür odana sarılmaya devam edeceğim yoksa,kibar insan görmemekten,görünce dayanamıyorum."

lovebus| Taekook √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin