10;New Things

145 20 4
                                    

Belinde hissettiği dokunuşlar, tatlı uykusundan uyandırmıştı Changbin'i. Kırgındı, böyle olmasını o da istememişti lakin şu an belinde hissettiği ellerin sahibi ona tüm yanlışlarını unutturacaktı, unutturması gerekiyordu.

Unutturma konusu bir bakıma da zorunluluktu gerçi, geçmişe bağlı yaşayan Changbin son zamanlarda hata üzerine hata yapıyor, altından kalkamayacağı davranışlarda bulunuyordu.

''Bu gün daha iyi misin?''

Changbin kulaklarını dolduran narin sesin sahibine bakmak istemişti lakin başarısız olmuştu, beline sarılan iri eller karnının kasılmasına neden oluyordu.

"Söylesene Hyunjin, dün gece neler oldu?"

Hatırlamaya çalışsa dahi, zihninden geçenler koca bir karanlıktı. Sanki uzun bir süredir uyuyormuş ve aniden uyanmış gibi, bir süreden beri hiçbir şey yaşamamış gibi boştu zihni. Hatırlamaya  çalıştığında başına giren ağrılar ve midesini rahatsız eden o kötü sancılar fazlasıyla yormuştu kendisini.

"Hatırlamıyorum Changbin, tek hatırladığım şey sana yardım etmek istememdi o kadar, umarım aklıma gelen şey olmamıştır..." derin ve sanki dünyaları başına yıkılmış gibi sıkıntılı bir nefes aldıktan sonra devam etti, "Changbin biliyorsun ne zaman kötü hissediyorsan o zaman senin yanında olmak için her şeyi yaparım, biliyorsun. Ama bunu da biliyorsun ki ben Jeongin'e bağlı yaşıyorum. Ondan başka biri benim kalbimi bırak, zihnime dahi giremez."

"Seninle yatmak için mi sana ihtiyacım olduğunu düşünüyorsun Hyunjin? Gerçekten bu mu?" kurduğu cümlenin saçmalığına koca bir kahkaha attı. ' Tamam Hyunjin,en çok sen Jeongin'e aitsin, en çok sen seviyorsun onu.''

Sonrası büyük bir sessizlik. Hyunjin uyumuş, Changbin ise usulca üzerini giyinmişti. Kendi evi olmasına rağmen yabancı bir yerdeymiş hissiyatını taşıyordu içinde tam da şuan. Kendinden tiksiniyor, kullanılmış hissediyordu.

Ne komik ama, sadece arkadaşıyla buluşmuştu.

Oturduğu apartmanın caddeye çıkan merdivenlerinden inerken gece yaşananları hatırlamaya çalışsa da aklına gelen, gözlerinin önünde beliren bir şey yoktu. Sanki dün gece hiç yaşanmamış gibiydi. bembeyaz ve boşluk hissi. bok gibi hissteriyordu.

Karşı caddeye gitmeye karar verdi, sık sık gittiği Subway şubesi oradaydı. Kendisini fazlasıyla aç hissettiğinden ilk önce açlık hissini ortadan kaldırmalı ve uzun uzun düşünmeliydi.  Dikkatlice yolu böldü, hatta bir ara o kadar hızlı davranmıştı ki, az daha yaşlı bir kadına çarpmaktan kıl payı kurtulmuştu. 

Yolunun üzerindeki dükkanların önünden geçerken kısık sesle çalan Yaosabi'yi duydu. Chan için dinlediği şarkıydı çalan.

''Yavşak, sevseydin ne olurdu?  Şimdi durumdan memnun musun? Gerizekalısın sen tam bir gerizekalı.''

Kapıyı yavaşça aralayıp içeri girdiğinde Minho'yu gördü. Kendisini görmemişti. Telefonunu çıkarıp ona mesaj atmıştı çoktan.

binseo 

Sıkıntılı günlerde gülümseyemez oldum.


minholee

ama gözlerimdeki yansıman gerçekten de çok güzel


binseo

İnanmak isteyip de ne yaparsam yapayım inanamadığım şeyler var Minho.  Tekrar ve tekrar açığa çıkıyorlar ve her seferinde sinirlenip ağlıyorum.


minholee

Sıkıntılı günlerde, yüzü asla gülmeyen senin için

minholee

Göz kamaştırıcı yarının umudu için sahip olduğum tüm mutluluğu veririm

minholee

Sonsuz gecede, biz düşmeden, gel ve elimi tut

minholee

İçinde saklayıp unutmak istediğin günler bile

minholee

Kucaklamamın sıcaklığıyla eriyecek, sadece ellerimi tut.

binseo

Bana doğru uzattığın ellerini tutuyorum; sanki batmak, erimek üzereymişim gibi.

minholee

Asla elimi bırakma.

Minho telefonuna bakarken onu izleyen Changbin'den habersizdi. Ağır adımlarla yaklaştı büyüğünün yanına, gözlerindeki şaşkınlığı gördüğünde içi kıpır kıpır olmuştu.ellerinden tuttuğunda büyüğünün surat ifadesi tam anlamıyla bayılacağına işaret veriyordu.

''Ben bu elleri tutmak istiyordum da, sakıncası yok değil mi?'' Changbin meraklı gözlerle bakıyordu büyüğüne.

''Tanrı şahidim olsun Changbin.'' 

gözlerimin içine bakıyor.. tanrım neden bu kadar güzel bakıyor... bayılacağım kendimi yerden yere atacağım.. 

''Duyuyor musun? Ellerimi tuttun ya, bunun bir geri dönüşü yok. hayatımda kullanmayacağım ve saf sevgiyle seveceğim seni, sen de beni sevmeye çalış olur mu?''

Islıklar, bağırışmalar...

bunun nedeni, Changbin'in Minho'yu insanlar içinde öpmesi değil miydi?



##

selamlar selamlar, unutulduk mu diye bakmaya geldim, gelmişken de bölüm paylaşayım dedim. düzenlemeleri yaparım bir kaç güne ama siz özlediniz mi onu söyleyin <3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

what do you mean, changchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin