the end

260 24 51
                                    

 
(Biraz da gercek fotolar koyalim🐻)

  (Biraz da gercek fotolar koyalim🐻)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
















Who kissed me?









Taennie








💋

 
Dersten eşyalarımı toplayıp çıktım ve bahçeye doğru yürümeye başladım. Bir yandan da gözlerimi ovuşturarak kulaklığımı takmaya çalışıyordum. Tam müzik açmak üzereyken ekrana düşen aramayla gülümsedim.

"Efendim." Karşı taraftan bir kaç ses geldikten sonra yanıtladı. "Jennie." Tatlı bir ses tonuyla ismimi söyleyişine aynı şekilde karşılık verdim. "Taehyung." Ardından ikimiz de kıkırdadık. "Ne söyleyecektin?"

"Ha şey, yine yanıma gelsene diye aramıştım." Bunu söyleyeceğini tahmin etmiştim. Göz devirip cevapladım, "Taehyung tüm hafta burdan çıkamıyorum yoğunum diyip yanına çağırıyorsun sonra dükkanı kapatıp gelenleri de kapıdan çeviriyorsun. Madem çalışmayacaksın adam akıllı dışarda buluşalım işte."

"Oha Jennie tamam, sen eve geç sana gelirim bende o zaman." Sonunda gibisinden bi homurtu çıkardım.

"Ya beni de alsana okuldan." Duraktaki kalabalığa bakarak devam ettim. "Durak çok kalabalık bugün."

"Tamam ordayım 10 dakikaya." Okulun giriş kapısının kenarında Taehyung'u beklemeye başladım. Yanıma birinin yaklaştığını hissedip o tarafa döndüm.

"Selam Jennie." Gülümsedim

"Selam Jongin. Naber?" O da benim gibi arkasındaki duvara yaslandı. "İyi işte bildiğin gibi."

"Aranız nasıl?" Şaşırmış gibi yapıp cevapladı "Kimle?" İkimiz de güldük.

"Aramız iyi, ilk defa kendimi bir ilişkide mutlu hissediyorum." Onun böyle hissetmesine sevdiğimi belirttim.

"Zaten o kadar yakışıyordunuz ki biraz daha kıza söylemesen gidip ben söyleyecektim."

Korna çaldığında başımı kaldırdım. Taehyung gelmişti bile. "Ah Taehyung gelmiş. Benim gitmem lazım. Görüşürüz Jongin." Kısa bir şekilde vedalaşmak için sarıldıktan sonra o da samimi bir şekilde, "Görüşürüz Jennie." Demiş bende arabaya binmiştim.

"Selam aşkım." Eğilip yanağını öpmeme rağmen yüzünde mimik oynamamış sadece göz ucuyla bana bakmıştı.

Göz devirdim. "Taehyung yine mi? Cidden bıktım artık." İfadesiz bir şekilde arabayı sürmeye devam ettiğinde iyice sinirlenmiştim. "İyi Taehyung aynı konu yüzünden yetmişinci kez kavga edelim ve bu günün de içine sıçalım tamam mı?"

Sonunda derin bir nefes verip konuştu. "Jennie napabilirim Jongin'le 'arkadaş' olmana katlanamıyorum. İstemiyorum işte, rahatsız ediyor içimde bir şeyleri."

"Sen her ne kadar istemesen de biz Jonginle 'arkadaş' değil arkadaşız Taehyung ayrıca her ne kadar inanmasan da Jongin çok iyi bir insan ve arkadaşlığını seviyorum ve son olarak bunu sana son kez söylüyorum Jongin'in sevgilisi var. Ha ama sen bu konuyu uzatmak istiyorsan bir şey diyemeyeceğim."

Burnundan sert bir nefes verdikten sonra hiç bir şey söylemedi. Haklı olduğumu o da biliyordu, zaten bir kaç dakika sonra da eve varmıştık.

Kapıyı açıp anahtarı girişteki sepete bir nevi fırlattıktan sonra içeri girip kendimi koltuğa bıraktım. Taehyung peşimden çok da büyük olmayan adımlarla gelip tam olarak dibime oturdu. Suratımı ona çevirip ters ters baktıktan sonra önüme dönüp telefonla uğraşmaya başladım.

Bir kaç dakika boyunca Taehyung olduğu yerde kıpırdayıp beni rahatsız etmek için elinden geleni yapmıştı. Sonunda konuşmadan olmayacağını anlayarak ağzını araladı.

"Jennie." Ona bakmadan "Hm" diye bir ses çıkardım. "Jennieee." Başını omzuma koydu. "Söz bir daha bu konuyu hiç açmayacağım. Haklı olduğunu biliyorum."

"Söz mü gerçekten?" Başını salladı. "Söz."

Gülümsedim. Gülümsememi görünce o da gülümseyip dudağıma uzun bir öpücük kondurdu. Bunun üstüne ikimiz de kıkırdadık. "Ee napsak ki?" Bilmem dercesine dudaklarını büktü. "İstersen güzel şeyler yapabiliriz odanda."

Bunu söylerken bir yandan da bacağımı okşuyordu. Eline vurup ayağa kalktım. "Aklın fikrin orda zaten. Film mi izlesek?"

Somurttu "Olur izleyelim." Başımı salladım. "Şimdi sen gidip atıştırmalıkları hazırlıyorsun, ben de izleyeceğiniz filmi seçiyorum."

"Tamamdır." Yanağımdan bir makas alıp mutfağa gitti. Bende izlenecek filmler listeme bakıp ikimizin de seveceği bir şey arıyordum.

"Buldum." Sessiz bir şekilde konuşup gülümsedim. "Neyi buldun?" Elindeki tepsiyi orta sehpaya koyup yanıma oturdu. "İzleyeceğimiz filmi tabiki."

"Adı neymiş?" Bir yandan Netflix'e adını yazmaya başlamıştım. "Before Sunrise." Heyecanla ellerimi çırptım ve arkama yaslandım Taehyung da ortamıza cips kasesini koyup o da arkasını yaslandı.

"Kız çok güzelmiş." Ağzıma cips atarken onayladım. "Bence de çok güzel."

Beraber hem filmi izliyor hem yorumluyorduk. Film bittiğinde ayağa kalkıp olduğum yerde gerindim.

"Çok güzeldi off." Taehyung beni onayladı sonra bir süre koltukta telefonunu aradı. "Taehyung telefonun sehpanın üstünde aşkım."

"Saat 11 olmuş bile." Uykum geldiğinden hem gözlerim sulanıyor hem de sürekli esniyordum. "Burda kal o zaman Taehyung. Hadi yatalım hatta, çok uykum geldi benim." Başını salladı.

"Benim pijamalarımı nereye koymuştun?" Biraz düşündükten sonra odamda olduğunu hatırladım.

"Televizyonu kapatsana odamda olması lazım gel bir bakalım."

Gardrobumu açıp Taehyung'un pijamalarını yatağın üstüne koydum. Kendi pijamalarimi giyip yatağa oturdum. "Su getirdim sana. Gece hep su içmeye kalkıyorsun, yatağının ucuna koy." Elinden bardağı alıp yatağımın kenarındaki sehpaya koydum.

"Hadi pijamalarını giy de uyuyalım."
Bunu soyledikten sonra Taehyung pijamalarımı giyerken ben çoktan yatağın içine girmiştim bile.

Taehyung da yatağa girip bana arkamdan sarılmıştı. İşte şimdi uyumaya hazırdım. "İyi geceler aşkım." Boynumu öperken mırıldanarak söylediği şeyler gülümsedim. "İyi geceler."


🧚🏻‍♀️









The endd

Who kissed me?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin