Bir Kelebek Hikayesi - ARLiN

8.bölüm

Okulun  kapisindan  gülüşerek arazla  beraber  girdigimizi  gören   gelincikler  ve  kelebekler  şaşkın  gözlerle  bizi  izliyordu sevda 
Bir  hirs ile yanimiza  gelip  araz  senin bunla  ne  işin   var  diye   araz'a   hesap  sordu

Sevdaaa  diye  bagirdi  araz

U-zak-dur

Sevda  geri  cekildi

Mirket  geldi  yanımıza  

Aylin senin bunla  ne  işin var  allah  aşkına

Can lütfen yapma

Tamam başta  anlaşamamış olabiliriz   ama   bir daha havalandirma  ekibine  karişmayacaklar 
diyerek   arazdan beni  onaylaması  için beklentide  bulundum  oda  başını  sallayarak beni onayladi

Senin için prenses 

Can sinirli  bir   sekilde araza  yönelerek

Hayırdır  kardeşim  benim senin  gene    aklından neler  geçiyor   söyle  şimdiden bilelim..

Araz'dan

Can denen   dallama  ikide bir  neyin hesabını  soruyordu   kesin  ayline  karşi  bişeyler  hissediyordu  yoksa  digerleri susarken  o niye  bu kadar kabarmıştı  bir  anlam   veremiyordum

Can   kardesim     bak  dua  et  prensesimin  üzülmesini  istemiyorum  yoksa    burada
koparirim   o kafanı

Aylin araz  sus  lütfen   diye  yinelerken

Lan sen kimsinde   prensesim diyorsun ayline   diye  üstüme  atlayacaktı  ki   sadi  hoca 

12 /B  diye  inletti  ortalığı

Sakin bi  şekilde   yuvaya  dön  diye  hepimizi  sinifa  gönderdi   aylin  ben  bizimkilerin yanina  geçiyorum diyerek yanimdan ayrilan aylin  meleğin  ve  zülfikarın  sorularına  tutulduğu  her  halinden belliydi   ne  anlatıcaktı  acaba  
Sinifa  dogru  bizimkilerle  yol   aldım
  Tam kapıdan  içeri girecektimki  araz  diye  seslendi  sadi  hoca

Neler  oluyor  aslanım   diyerek  omzumdan  tuttu

Bisey yok hocam

Sadece  kendim  için  yeni  bir  başlangıç  yapmaya  karar  verdim  sizinde  dediğiniz  gibi  ve  bu  yönde   çalışmalarım  var

O  an önümüzden geçen  aylinle  göz   göze  geldik  ve   sadi  hoca   anlamıştı  ki  bana  
Bu  başlangıcı  sanırım gelinciklerin prensesiyle yapmayı  düşünüyorsun

Başımı  dik  tutarak  ve kararlı  bir  şekilde   evet  hocam    diye    karşılık verdim

Her  değişimde  bir  hayır  vardır  aslanım  diyerek beni  desteklediğini  belli  edercesine omzuma   dokundu
Beraber   sınıfa  girdik   ve  ders  başladı

Aylin'den

Içeri  girdiğimizde  gelinciklerin hepsinin    bana   neler  oluyor  sıfatıyla baktığının farkındaydım

Arkadaşlar  arazla  ben konustuk  bi daha ne  biz onlara  ne onlar  bize  dalaşacak

Can lafa  girdi

Biz  zaten  onlara  sataşmıyoruz ki

Onlar sataşıyor

Hemde  onlara  nasil  güveneceğiz  aylin sevdasi  dursa  vural  o dursa  araz  o  sussa  ötekiler  

Haksizmiyim mert   zülfo

Can hakli  aylin  diye  onayladilar

Ya  yok  gecen  günki  dilekceyi felan  hepsini iptal  ettirdi

Melek  bana imali  bakış atarak   var  bundada  birşeyler diye bir  kaşını kaldırdı

Tenefüse  girmistikki  kelebekler  bi  yana  toplanmıs  hararetli bir  sey konusuyordu   ama  araz  onlari  dinlerken gözleri  hep  üstümdeydi uzaktan uzağa   sırıtıyordu

Birden can atilip  millet  akşam  toplaşip  zülfoyla  melegin mekanina  gidelimmi  dedi

Melek  olur  tabi  bir  de    yemek  yeriz 

Tabi cok iyi olur  zaten ne  zamandir  sizi davet etmek istiyorduk   dedi  zülfikar

Mert  bana da uyar  gizemle  beraber  geliriz  dedi

Ben  gitmek istemedim  tamam artik merte hislerim yoktu ama  gizemi  sevdigimde pek  söylenemezdi

Ben gelmicem  ya  biraz  işlerim  var dedim

Can hemen yüzünü   astırdı geldi  yanima oturup  elimden  tuttu   ya  aylin lütfen  ya her  zaman  sanki  böyle  bisey  mi yapiyoruz

O sirada  araz 'ın   bakışları  değişmişti  gözlerini dikmiş  daha dikkatli bir  sekilde  beni  ve  elimi tutan  can'ı  süzüyordu

Gerçekten can   gelmek  istemiyorum işlerim var  dediysemde  ikna  edememiştim

Tamam o zaman  gidelim dedim
hafif tebessüm  ederek  

Ben can  elini çeker  diye  düşünürken 
Sıkı sıkı  tuttugu elimi  bir  an dudaklarina  götürüp   öptü

Karşıdan   bize  bakan araz     suratı  kızgın bir şekilde   sinirle   sınıfa  gitti
Kıskandığı   bariz  belliydi 

Mazeret  uydurup içeri  gitmek istedim  fakat  grup  bizde gidelim deyince  işler  sarpa  sarmıştı

sinifa  girdiğimde  araz  cebindeki  kelebekle  sırayı oyuyordu  o kadar  hizli  ve  ofkeliydi  ki  bir  an kelebegi    eline  geçirdi ve  o  öfkeyle kalkip  gitti
bende  bizimkiler  koyu  sohbetteyken  arazin pesinden gittim  
Okulun  arka  bahcesine  gitmis  oturuyordu 

Araz  iyimisin

Iyiyim

Araz elin kanıyor  bi  hastaneye mi gitsek

Gerek  yok

Araz  ne  bu  tavırlar

Ne  tavri  aylin

Aylin mi prenses e  ne oldu

Aylin  can  denen...

Bir  anda  sadi  hoca elinde  ilk yardim seti  yanimizda  belirdi 

yarali bir  kelebek  varmış  burda  nasil  yaran uzat  bakayim

Araz  önemli degil  hocam     siz  ne  ara  gördünüz
Ben  görürüm  evlat  ben görürüm  fakat  mevzu bahis  senin ne gördüğün
Deyip  arazin yarasina pansuman  yapmaya  başladı

Araz  direk  gözlerime  bakarak  hiç   diyebildi

Sadi hoca  ise
bazen bir  hiç te   bile  bir  cok  sey vardır  aslanım  yeterki  derinlere  dalmayı  bil
Elinin pansumani bitmişti
hadi  çocuklar    geçelim sınıfa  diye  ardından bizi   çağırdı

araz  bi  bana bi sadi  hocaya  bakarak  hocam ben  bu gün izin  alsam 

Tamam oğlum  sen evine git  bu gün   biraz  hiç   ne  imiş  onu  düşün 

Peki  hocam    deyip    gitti  araz

Benimle  konuşmayıp  bana o kadar tehlikeli ve can  alıcı  bakıyordu ki  ürkmüştüm