Kisaki uyandığında sevdiğinin kolları arasında ve bacaklarının üstündeydi,kalp atışlarını hissedebiliyordu.Çok huzur vericiydi,keşke sonsuza kadar böyle kalabilselerdi.
"Uyan."
Dedi çenesini dürtükleyerek.
"Hmm..?"
"Uyaan.Acıktım.Hadi."
"Tamam-Tamam."
Kalkıp el ve yüzlerini yıkadılar.
"Bugün dışarıda mı etsek kahvaltımızı?"
"Hm?Olur.Nasıl istersen."
"Tamam,üstünü giyin."
"Hmhm."
Hanma esneyip duruyor,bir yandan kıyafet arıyordu.
"Hanma."
"Hm?"
"Bu siyah tişört mü yoksa bu gri sweat mi?"
"Gri sweat.Üşürsün.Ama üşürsen sarılırız.Siyah tişört."
"Siktir."
İkisi de hazırlandı ve çıktılar.
"Nereye gidiyoruz?"
"Geçen yürürken bir yere rastlamıştım.Adını hatırlamıyorum ama bir-iki sokak ileride."
"Tamam,yakınmış."
Hanma,sevgilisinin parmaklarını kendininkine geçirip sırıttı.
"Öp'iyim mi bi' tane?"
"Öp?"
"Ne.Taşşşşşşak mı geçiyorsun aşkım?"
"Yok,buyur öp.Kimse yok hem."
"Oha valla mı?"
"Öpme Hanma.Öpme amına koyduğum."
"Tamam tamam aşkım sinirlenme hemen lütfen.."
Hanma sevgilisinin dudaklarını uzunca öptü.Gidecekleri yere vardılar.Burada belli bir miktar para ödüyorsun,ardından ne istersen ondan sınırsızca doldurabiliyorsun.
"Aşkım burası çok pahalı değil midir?"
"Fakir miyiz biz Hanma?"
"Aah.Evet.Yani.Aslında birazcık.Belki."
"Konuşmayı kes de tabağını doldur."
Hanma,meme görmüş Denji gibi yemeklere bakıp hangilerinden ne kadar dolduracağını hesapladı.
...
"Doldurdun mu tabağını?"
"Eee..Evet..Ehm,tabaklar."
"Oha amına koyim."
Hanma 3 dopdolu tabak almıştı,iki tane de tatlı.
"Öküzsün.Nasıl zayıfsın sen hâlâ?"
"Boyuma gidiyor aşkısı."
Kisaki göz devirip iki kişilik bir masaya yöneldi.
Oturup yemeye başladılar,Hanma aç köpek gibi yemek yiyordu.
"Sakin ol biraz,evde beslemiyoruz sanacaklar."
"Sakinim ki."
Hanma,Kisaki'nin tabağına bakıp kaşlarını çattı.
"Bu ne amına koyayım?Hiç birşey yok neredeyse.Al benimkinden."
Üç tabağındaki bütün çeşitlerin birazını Kisaki'nin tabağına doldurdu.
"Düzgün yemek ye,aptal."
Diyip sevgilisinim yanağını okşadı.
"İnsan içerisindeyiz."
"Banane."
Kisaki tabağındakilere bakıp iç çekti,daha iki lokma falan yemişti ama canı yemek yemek istemiyordu.
"Ne oldu?"
"Hiç."
"Aç ağzını."
"Ne?"
"Uçak geliyor,fiyuuuvv."
"Ne diyo'n?"
"Açsana ağzını,inat etme."
Hanma,Kisaki'nin ağzını açıp eliyle yanaklarını sıktı ve ağzına biraz patates sokuşturdu.
"Çiğneyip ağzına tükürmeme gerek yok değil mi?"
Kisaki göz devirip ağzındaki patatesi çiğnedi,insan içinde böyle şeyleri yapmak utanç verici değil miydi?Hayır,artık Hanma'ylaydı.Mikey'yle değil.O bunları yapmayı sevdi.Hep böyle yapsalardı.Hanma onunla bebeğiymiş gibi ilgilenseydi.Kisaki,onun ilgisinden çok memnundu aslında.
"Seviyorum ha."
"Hm?Patates mi?"
"Hayır,seni."
"Ne?İnsan içinde böyle bir şey söyler miydin sen- Ben de seni seviyorum."
Çayından höpürdeterek bir yudum alırken sırıtıp Kisaki'ye baktı.Çok güzeldi.Kisaki çok güzeldi ve bu güzellik Hanma'nındı.Sadece onun,başkasının değildi.Paylaşmıyordu.Paylaşmayacaktı,istemezdi de zaten.
"Ona sahip olmak için ne yaptım,nasıl bunu hakettim?" Diye düşünmeden edemiyordu bazen.Nasıl onu kırabilirdi ki?Camdan atla dese onu da yapardı.Aşırı iyi değil miydi bu çocuk?Kesinlikle öyleydi.Hanma'ya çok iyi geliyordu.Hanma da Kisaki'ye.Birbirlerini tamamlayan iki kişilerdi adeta.___
Bi 2-3 bölüm sonra final verebilirim galiba.Aslında burda bitirsem nası olur?Bitiriyim diyosaniz soyleyin,diger kurgular da bitti bitecek,bir ship soyleyin de ona kitap yazayim, lytfen askitolarim.Iyi gecler.♡<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annoying Delivery Man - HanKisa
Lãng mạn"Sinirimi bozuyorsun." "Amacıma ulaştığıma sevindim!^^"