Bir süre sonra Hanma kapıyı çaldı.Kisaki filmi durdurup kapıya koştu.
Kapıyı açıp karşısında yorgunluktan tükenmiş olan Hanma'yı içeri geçirdi.
"Çok acıktım,yemek hazır mı?"
"Ne yemeği?Elim sakatlandı.Kölen miyim ben senin?Canım yanarken beni zorla çalıştıracak mısın?Yakıştıramadım sana."
Diyip yara bandı taktığı elini gösterdi.
Hanma zaten yorgundu ve evde de yemek yoksa,yapacak birşey yoktu.
"Nasıl oldu?"
Diyip Kisaki'ye sırnaştı Hanma.
"Salata yapıyordum.Elim kesildi işte."
Hanma anladığını belirterek kafasını salladı.Kisaki'nin elini nazikçe tuttu ve yara bandının üstünden öptü.
"Ne istersen sipariş et.Ben üzerimi değiştirip geliyorum şimdi."
Hanma odaya girdi fakat çok olmadan geri döndü.
"Ben hiç kıyafet almamışım ki."
"Benimkilerden giysen?"
"Canım,tamam iyi güzel de bu boyla senin kıyafetlerini nasıl giyeyim."
"Doğru.Evine gidip kıyafet alsana."
"Tamam,yemek gelene kadar dönmüş olurum herhalde."
"Tamam."
Hanma kapıdan çıkmadan sevgilisinin yanına geldi ve çenesini yukarı kaldırdı.
Dudaklarını onun dudaklarına bastırdı ve geri çekildi.
"Görüşürüz gülüm."
"..Bok kafalı."
Hanma gülümseyip evden çıktı ve kendi evine doğru yol almaya başladı.
Kisaki ise filmden sıkılmış,telefonunu alıp telefonda gezinmeye başlamıştı.
15 dakika sonra kapı çaldı.
Kisaki hızlıca kapıya gitti ve kapı deliğinden bakmadan kapıyı açtı.
"Çok erken geldin?"
Dedi.Ama karşısındaki kişi Hanma değildi.
"Kim?Birini mi bekliyordun?"
Kisaki cevap vermeden kapıyı kapatmaya yeltendi.Mikey ise kafasını kapının arasına soktu.
"Yemin ederim kafanı ezerim.Çek git şuradan."
"Sen bana kıyamazsın ki."
"Kıyamaz-dım.Artık gayet kıyarım."
diyip hızlıca kapıyı ittirdi.Kafası arada ezilen Mikey ise inleyerek kafasını çekti.
"Kisaki,ne oldu sana?"
"Sanane ulan?Ecelin benim elimden olmasın,siktir git şuradan!"
Acıyan kafasını ovalayan Mikey,
"Bensiz mutlu olmana dayanamıyorum.Bilirsin,seviyorum seni ya."
Kisaki için son damla buydu.
Kisaki yere yatırdığı çocuğun üzerine çıktı ve gözü dönmüşçesine yumruklamaya başladı.
Çenesini öyle sıkmıştı ki kırılacak gibiydi,dişlerini gıcırdatıyordu.Hıncını alamayacak gibi hissetti.Yüzünü daha fazla mahvetmeden onu zorla ayağa kaldırıp binadan indirdi,bina kapıdından çıkartıp kıçına tekmeyi bastı.
"Bunun son gelişim olacağını düşünüyorsan yanılıyorsun."
Diye sırıttı.
"Dayağa doymadın mı?"
"Yok."
Kisaki,Mikey'yi saçından kavradı.
"Ölümden korkun varsa,bir daha önüme çıkmazsın.Beni biraz bile tanıdıysan,gözümün kararıp seni öldüreceğimi biliyor olman gerek.Ha ama,eğer ölmeye bu kadar meraklıysan bir daha önüme çık."
"Sevgilini bırakıp hapise giremezsin ki sen."
"Evet,Hanma'yı bırakıp hapise giremem.Ama gözüm o kadar kara ki,belki onu da sokarım.Hatta belki o bana olan özleminden birini gebertip gelir yanıma.Ne dersin?"
Sözlerindeki soğukluk,Mikey'yin kalbinin buz tutmasını sağlamıştı.Gerçekten de sevmiyor muydu artık onu?
"Bir daha gözüme gözükme,Sano Manjiro."
Binasından içeri dönerken bunu söyledi.
Mikey onu omzundan tutup kendine döndürdü.Dudaklarını birbirine bastırdı.
Kisaki'nin hissettikleri tarif edilemezdi.Dudakları kirletilmişti resmen,o iğrenç kişi,onun dudaklarını kirletmişti.Hem de Hanma,dudaklarını onun dudaklarına değdirip,onu böylesine büyülemişken,Mikey o büyüyü bozdu.Midesi bulanıyordu.Büyük bir tiksinti duydu ondan,üstüne kussa,gebertse,işkence etse bile geçmezdi bu his.
Hemen geri çekildi.Ama Hanma çoktan onları görmüştü.
___
Selam askkimlarSimdi bomba bolum yazmaya gidiyorumm
Umarim begenmissinizddirrr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annoying Delivery Man - HanKisa
Romance"Sinirimi bozuyorsun." "Amacıma ulaştığıma sevindim!^^"