5-Neler olacak?

25 3 0
                                    

Jungkook'a soran gözlerle baktım. Bana yaklaştı, dipdibeydik nefeslerimiz birbirine çarpıyordu.
Hıçkırmıştım. Evet hıçkırmıştım. Ellerimi ağzıma götürüp ağzımı kapattım. Gergindim heryerim gerilmişti içten, dıştan her yerim, tüm bedenim gerilmişti. Heyecanliydim nedenini bilmiyordum. Konuşmam gerektiğini anladım ve,

"Ne oldu? Birşeymi diycektin."

Dedim ve gözlerine baktım.
Kafa salladı.

"Evet. Birdaha bana yaklaşmaman gerektiğini söyliycektim."

Şaşırmıştım. Bana bunu söylemek içinmi arkamdan gelmişti yani.

"Ben sana yaklaşmak istemedim zaten. Birisi bana çarpmıştı. Ve zatende beni tutmak zorunda değildin? Tutmu dedim ben sana."

Dedim ve sinirle nefesimi dışarı üfledim.

"Çok konuştun."

Diyip suratını buruşturdu. Sinirlenmiştim.

"Çok konuşmakta haklıyım bence. Saçma sapan konusuyorsun."

Diyere geri gittim.

"Bildiğim birşey varki konuşuyorum. Bana yaklaşma."

Dedi ve benim konuşmamı beklemeden koluma çarparak yanımdan geçti ve gitti.
Hala bana yaklaşma diyordu. Aptal.
Gözlerim dolmuştu, neden bilmiyorum. O an kalbim çok ağrıdı ama öyle böyle değil, çok. Hiç kalbim ağrımazdı ve zaten ağrıdığı zamanda böyle ağrımazdı. Gözlerim bulanıklaşmaya başlamıştı. Kalbimin ağrısı geçsin diye kalbime bastırıyordum. O an salakça düşündüğümün farkında dahi değildim ki. Sağıma doğru düştüğümü hissettim.
                                  +++
Gözlerimi araladım. Garip bir koku vardı. Hastane kokusuydu, buna emindim. Hemen yerimden sıçradım. Kolumda serum vardı. İğnelerden nefret ediyordum. Yüzüm kendiliğinden buruştu, soluma baktığımda orada uyuyan abimi gördüm. En son sağa doğru düştüğümü hissettiğimi hatırlıyorum. Ondan sonrasını hiç hatırlamıyorum. Sanirim bayılmıştım. Bayılsamda neden kolumda serum vardı? Öksürmemle abim bian yerinden korkarak uyandı ve gözlerini direk bana çevirdi. Rahatlar şekilde nefes verdiğinde ayağa kalktı.

"İyimisin Taehyung?"

Hafifçe başımı salladım ve gülümsedim.

"Ne oldu bana abi?"

Dediğimde beklemediğim bir şekilde gözleri doldu. Kafasını yukarı kaldırdı sanki bana gözyaşlarını göstermek istemezçesine onları göndermeye çalışıyordu. Tekrar kafasını bana indirdi ve gözlerimin tam içine baktı.

"Taehyung. Sana ne kadar bunu söylemek istemesemde. Elinde sonunda bunu öğrenmen gerektiğini bildiğim için, hiç zaman kaybetmeden sana bunu söyleyeceğim."

Dedi. Kafamı salladım.

"Taehyung... Sen koroner hastasısın."

Dedi ama koronerin ne olduğunu bilmediğim için soran gözlerle ona baktım.

"Yani sen kalp hastasısın. Normal insanların yürüdüğünden az yürümezsen hemen yorulursun ve kalbin ağrımaya başlar veya birşeye üzüldüğünde, ağladığında vb. şeylerde direk kalbin ağrır. Yani senin kalbin çok bitkin. Normal insanlarin kalbinden yorgun."

Demesiyle şoka uğramıştım. Şimdi anlamıştım kalbimin çok yürüdüğümde veya ağladığımda, üzüldüğümde neden ağrıdığını. Herşey açıklığa kavuşmaya başladığında kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Ben kalp hastasıydım ve bunun uzun süreden beri olmasıyla birlikte benim bunu daha yeni öğrenmem saçmaydı. Nasıl anlamadım veya neden salak gibi geçici birşey olduğunu düşünerek doktora gitmemiştim. Aptallığımın bukadarıydı. Abim konuşuyordu ama bana bunlar bir uğultu gibi geliyordu. Kafayı yiyecektim nasıl olabilirdi böyle birşey hala aklım almıyordu. Bugün gerçektende berbat bir gündü.

                                  +++
Evdeydim ve yatağımda uzanıyordum. Olanları düşünüyordum. Neden Jungkook'un bana dediklerine bu kadar çok üzülmüştüm ve bu kadar çok kafaya takmıştım. Onun gibi birisinin dediği şeyleri kafama takmam hepsinden önce onlara üzülmem aşırı derecede çok saçmaydı. Benim şuanda kafama takmam gereken tek şey kalp hastalığım. Nasıl geçebilir bilmiyorum. Doktor bana bir ton ilaç verdi ve bunların hepsini içmem gerektiğini söyledi. Zehirlenmem umarım, bu kadar ilaç çok fazlaydı bence. Yarında okul vardı ve benim okulda kendimi çok fazla yormamam gerekiyordu yorarsam bayılma ihtimalimin veya kalbimin ağrıma ihtimalinin %99,9 olacağını biliyordum. Ah çok zor birşeydi ve saçmaydıda, hep böyle şeyler beni buluyordu zaten alışmam gerekirken hala aynı tepkilerdeyim. Artık uyumam gerektiğini hatırladığımda gözlerimi yavaş yavaş kapatmıştım.

                                 +++
Alarmın değilde abimin odama dalmasıyla gözlerimi açtım. Ayı gibi odaya daldığı için Taehyung kalk demesine gerek kalmıyordu ama işte o diyordu.

"Kalksana çocuk. Okula geç kalican geç kalincada ben okula gitmem zaten geç kaldım diyorsun."

"Offf abi tamam. Uyandım ya işte."

Dedim ve ayağa kalktım. Odamdaki banyoma girerek yüzümü yıkadım ve havluya silip banyodan çıktım. Üzerime hava biraz rüzgârlı olduğu için boyunlu siyah kazak altıma ise bol siyah bir eşofman giydim. Havada rüzgâr essede yanarım diye ceketimi alma gereği duymadım, telefonum ve kulaklığımı elime alıp odamdan çıktım. Merdivenlerden aşağı indim abim yoktu. Araba düdük sesiyle irkildim ve beni onun bırakacağını anladığım için çantamı da alıp evden çıktım.

Eveeettt işim olduğu için busefer burda saçma sapan bir şekilde bitti.
Görüşürüzzzzzzzz

                        My heart is in your palms:TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin