10-Jeon Jungkook'tu..

21 2 0
                                    

Jungkook dibime kadar girmisti. Nefesi suratıma çarpıyordu. Kalp atisim hizlanmisti, çok kötü atıyordu. Sanki yerinden çıkacaktı. Jungkook'un dudakları dudaklarıma değdiği anda gözlerim hızla büyüdü. Ama nedensizce geri çekilmek istememiştim, tam tersi onu öpmek istemiştim. Ne oluyordu böyle. Jungkook'un dudakları tam dudaklarımı bulduğunda, jungkook sert bir şekilde beni öpmeye başlamıştı. Bense biraz dursamda daha fazla duramadım ve ona karşılık verdim.
O gece olanlar olmustu..

+++
Aradan 3 sene geçmişti o gün rüyalarıma girmeye başlamıstı. O günden 1 sene sonra anlamistim jungkook'a sırılsıklam asik oldugumu.

Anladıgım günden beri kimseyi hayatıma sokmuyordum üniversiteye gidiyordum artık. Jungkook napiyordu neredeydi hiç bilmiyordum.
O günden sonra Jungkook'u hic görmemistim. Cok aramistim ama hiç bir yerde bulamamistim. Hep onunla karşılaşmayı dilemistim ama bu 3 senede pes etmiştim. Jungkook'u o günden sonra hic görmesemde ona olan askim biraz olsun bile azalmadı. Instagram hesabini bulmustum ve attığı fotoğraflar beni benden alıyordu ve ona daha fazla asik olmama sebep oluyordu. Bildiğimiz belki Jungkook bi fotoğraf daha atar diye onun hesabında sabahladığım olmuştur. Jungkook bana hayatını,kalbini ver dese 1 saniye bile beklemem,veririm.
Bu güven bu sevgi nerden geliyordu hiç bilmiyordum. Benim yerimdeki birisi simdiye soğumustu ama ben daha çok asik oluyor, bağlanıyordum.
Çok saçma değilmiydi, evet çok saçmaydı.

İşte naparsın insan kalbine söz geçiremiyor.

Üniversite 2. Sınıftaydım. Müdür bu sene biçok kişinin geleceğini söylemisti. İçlerinden birisinede bulaşmamamızı söylemisti. Ne kadar ısrar etsekte ismini söylememisti.
Üniversite'de yakın 3 tane erkek arkadasim olmuştu ve 1 tanede kız.
Onlara bu 2 senede çok alışmıstım, üniversite 1. Sınıfta tanısmıstım onlarla ve hemen kaynaşmıstık.

Yine sabaha kadar hiç uyumamistim, Jungkook'un fotoğraflarını inceliyordum. O kadar çok odaklanmısımki alarmim çaldığında yerimden sıçramıstım. Ah nolucaktı böyle, yine uykusuz kalmistim arkadaşlarim beni öldüreceklerdi. Onlara söylemesemde gözlerimden anlıyorlardı. Daha fazla bunları düşünmek istemeyerek yerimden kalktım ve dolabımın önüne geçtim.
Altıma beyaz,diz kapağıma kadar gelen bi şort giydim. Üzerime ise beyaz gömlek onun üstüne ise çok güzel,siyah renkte bi süveter giydim. Çok güzel duruyordu bence. Aynada son kez kendime bakıp dağınık saçımı elimle düzelterek odamdan çıktım. Oda arkadaşım ne zamandır eve gelmiyordu. Aslında evde tekken rahattım ama çok sessizdi ev.
Ah daha fazla oyalanmadan evden çıkmam gerekiyordu. Elime siyah ceketimi alıp, siyah botlarımıda ayağıma geçirerek evden çıktım.
Okulun yolunu tutmuştum.

Okula varmıstım,herzamankinden dahada kalabalıktı. Heryer doluydu.
Bu kalabalıkta Man-shik'gili nasıl bulacağımı bilmiyordum.
Gözlerim insanların herbirinin yüzlerinde geziniyordu. Bu şekilde gidersem belki daha hızlı bulabilirdim onları.
Gözlerim Man-shik'in gözlerini bulduğunda gülümsedim. Yanındada
Haneul, Gi ve Chun-ja vardi tabii.
İnsanların aralarından sıyrılarak yanıma geldiler ve geldikleri gibi bana sarıldılar. Bende onlara tabii.
Onları gerçekten özlemistim, onlarda beni özlemişlerdi gördüğüm kadarıyla. İnsanların konuşma sesinden bana ne dediklerini anlamiyordum ve kulaklarına okulun içine girmemiz gerektiğini söylemistim. Bana kafa sallamışlardı. Man-shik elimden tutarak beni arkasından sürüklemisti.

Okulun içine girmistim okulun içi daha beterdi. Bu neydi böyle, çok sinir bozucuydu.

Müdürün odasını bulup içeriye kendimizi atmıstık. Müdürden sınıflarımızı öğrenip odadan çıkmıstık.
Şansa Man-shik ile ben aynı sınıfa düşmüstük. Gi ve Chun-ja bizle ayrı sınıfa düşmüslerdi. Bu biraz üzücüydü ama bisey olmazdı. Man-shik ve ben tıp sınıfındaydik çünkü ikimizinde tıp'ı baya iyiydi.

Sınıfa geçmistik, ilk gün olduğu içinders işlenirmi bilmem ama işlenirdi bence. Dışardan bağrışma sesleri duydum bayağı vardı cama geçip dısarı baktığımda kızlar ve erkekler birisine veya belkide birilerine bağırıyolardı ama ben kim olduklarını görmüyordum. 1 kişinin suratını görmüstüm sadece ve o suratda hiç tanıdık degildi. Pek umursamadım ve camdan ayrıldım.

"Taehyung çok sıkıcı ilk gün ya. Şu karmaşaya bak."

Diye konuştu Man-shik. Bense gülümsedim ve,

"Yapacak bişey yok."

Dedim. Suratıma baya uzunca baktı ve gülerek önüne döndü.

"Ne"

Güldüm ve bu cevabı verdim.

"Gülüşünü seviyorum."

Dediğinde sertçe yutkundum ve,

"Bende Jungkook'un gülüsünü seviyorum."

Dedim. Morali bozulmustu suratima baktı ve tekrar önüne dönmüstü.
Neden her Jungkook dememde böyle oluyordu anlamiyordum ismimi kötü diycem ismi mükemmel. Yüzümü kötü diycem hayir hayir çok tatlı ve yakisikli. Jungkook kusursuzdu bu neyin tribiydi o zaman. Ah sacma.

Hoca dersin bittiğini söylediğinde herkes dağılmıstı.

"Man-shik biraz bahceye cikalimmi? Hava alırız."

Dediğimde kafa salladı ve sınıftan çıktık.

Bahçeye çıkmıstık. Topluluk vardı topluluğa girmistim ve gördüğüm kişiyle şoka uğradım. Yüzlerce kişi elinde telefonla gözümün önündeki Jeon Jungkook'u cekiyordu.
Kalbim hızlandı, zar zor nefes alıyordum. Kafamın içinde czzzz diye bisey çınlıyordu. İnsanların sesleri bir uğultu gibi geliyordu.
Herkes bulanıklaşmıstı sadece Jungkook normaldi ve ışık saçıyordu. Şuan gözlerimin gördüğü tek kişi Jeon Jungkook'tu asik olduğum çocuk. Onun için ölebileceğim kişi karşımdaydı. Heryerim titriyordu. Bu şoku atlatamadim ve atlatmakta istemedim..
Karsımdaki Jeon Jungkook'tu, Jeon Jungkook...


Eveet uzun bi aradan sonra ben geldim. Yazamadim okuldan dolayi üzgünüm..

                        My heart is in your palms:TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin