11-Çok güzelsin Taehyung..

23 1 2
                                    

Ne yapacağımı bilemedim. Kalbim küt küt atıyordu, gözümü Jungkook'tan alamiyordum ama o bana bakmıyordu bile. Üzücüydü ama bunu düsünecek durumda değildim. Sonunda Jungkook'u bulmustum, bundan başka bisey düsünemiyordum. Sonunda ona kavuşmustum, en güzeli ise bizim okula gelmişti. Çığlık atmamak icin kendimi zor tutuyordum. Sevincle gülümsedim, gülümsememi durduramıyordum. Mutluluktan ağlamak üzereydim. Beynimin icinde sevinçle birsürü sey dolasıyordu. Jungkook'ta birşey beni ona cekiyordu ama neydi. Ask mi? Huzur mu? Güven mi? Bilmiyordum. Jungkook gitmisti ama ben hala aynı yere bakıyordum, donup kalmistim. Gözlerimden yaşlar akıyordu ve ilk defa ağlamak istedim çünkü bu mutluluk gözyaşlarımdı. Ben mutluluğu Jungkook'ta tatmistim. Sadece o beni gülümsetiyordu.
Ağlarken yanımda olmasini, güldüğümde yanımda olmasini, üzüldüğümde yanımda olmasini, herseyimde yanımda olmasini istiyordum.
O sırada nedensizce aklıma "Summertime Sadness" şarkısı geldi. O şarkının sözleri beynimde dolanmaya basladi ve buda daha çok ağlamama sebep oluyordu. Mutlu olduğumda veya üzüldügümde,ağladığımda hep bu şarkı gelirdi aklıma. Nedenini bilmiyorum ama iste gelirdi.
Zilin çalmasıyla kendime gelmistim. Suanda derse girmek istemiyordum. Jungkook'u gördüğüm için olsa gerek.
Sevincimi yasamam gerekiyordu. Derse girsemde dinlemezdim zaten o yüzden derse girmemeye karar vermistim. Okulun bahçesindeki bi banka oturarak düsünmeye basladim. Bir seyde düsünemiyordum sadece çığlık atmak istiyordum.
Üsüyordum ama açıkçası hiç te umrumda degildi. Ah sevinçten ölücektim. Şuan Jungkook'un yanına gidip suratina yaklasarak suratini yakından incelemek istiyordum, hayran kalacağımıda biliyordum.
Ah Jungkook'tan hoslanmaya basladiğim süreçte çok arastirdim onu ve Jungkook hakkında herseyi biliyordum. O karanlık birisiydi yani mafya gibi biseydi. Bunu ilk öğrendiğimde Jungkook'tan uzaklasmam gerektiğini düsündüm ama uzaklasamadim. O bile beni Jungkook'tan uzaklastiramadiysa hicbisey uzaklastiramazdi.

O kadar çok düsünmüstümkü beynim patlayacakti. Zil calmisti herkes bahçede geziniyordu. Bense hala bank'tan kalkmamistim. Okulun kapısından çıkarak beni gördüğü gibi yanıma hızlı adımlarla yaklaşan Man-shik'i gördüm. Ah ona haber etmemiştim. Yanima geldiği gibi hızla konusmaya basladi.

"Sen neredeydin! Neden bana haber vermiyorsun. Meraktan öldüm, haberin varmi senin?"

Dediğinde ona gülümsedim.

"Man-shik Jungkook geldi. Burada"

Dediğimde ofladi. Man-shik Jungkook'u hic görmemisti. Suratını, yasını hicbirseyini bilmiyordu.
Man-shik yavaşça yanima oturdu ve,

"O zaman bence sana söylemeliyim."

Dediğinde soran gözlerle ona döndüm.

"Taehyung... Ben seni seviyorum."

Dediğinde dondum kaldım. O anki duygumu anlatamiyorum ama çok kırıldığımı biliyordum. Ne diyordu? Benim Jungkook'u sevdiğimi bildiği halde bence bunu dememeliydi. Soğuyabilirdi benden. Ah berbat.

"Man-shik sen ne dediğinin farkindamisin. Benim Jungkook'u sevdi-"

"Evet evet biliyorum. Sadece söylemek istedim."

Dediğinde sinirlenmistim. İstemsizce ayağa kalktım ve,

"Saçmalık!"

Dedim biraz sesimi yükselterek. Ama Man-shik asla susmuyordu. Asla.

"Senin gülüsün,bakısın,yürüyüsün,vücu-"

Delirmistim vücudum derken! Ah aptalmiydi bu.

"NE DİYOSUN SEN! KENDİNE GEL MAN-SHİK"

Diye bağırdım. Patlamistim ve patlamaktada haklıydım.

"Bağırma. Vücudun, dudağın, gözlerin, giyimin, herseyin, herseyin cok gü-"

"SUS SUS DAHA FAZLA KONUSMA VE GİT."

Man-shik'in arkasinda Jungkook'u görmemle sakinlestim. Soran gözlerle vede şaşırmıs bi halde bana bakıyordu. Elini Man-shik'in omzuna koyarak Man-shik'i kendine çevirdi.

"Noluyo"

Dedi duygusuz bi sesle. Herkes bize bakıyordu benim yüzümden. Bağırmamaliydim.

"Sen kimsin be?!"

Sinirle konustu Man-shik ama hala sakindi Jungkook.

"Ben mi hmm Jungkook demem yeterli bence."

Dediğinde Man-shik durgunlasti. Tekrar konusmaya basladi.

"Taehyung ola ola bu-"

"Man-shik sus ve git. Lütfen sonra konusalim."

Man-shik'i susturmasaydim Jungkook öğrenecekti. Man-shik inanamayacağım bi sekilde beni dinleyerek yanimizdan ayrıldı. Bense Jungkook'un suratına dalmistim.

"Bu? Ne diyecekti."

Dediğinde sertçe yutkundum.

"Iı boşver ya"

Dediğimde Jungkook gözlerini kıstı ve sırıttı sonrada ısrar etmeden, bisey söylemeden yanımdan gitti. Bana sırıttı. Jungkook bana sırıtmıstı. Yerimden zıplamaya basladim. Ama bu uzun sürmedi, okulda olduğum aklima gelmişti. Ah okul bian önce bitsin soju içecektim. Bunun üzerine mükemmel giderdi.

Okul bitmisti hava erken kararmisti yolda gidiyordum. Planım bara gitmekti. En sevdiğim bar yerine.

Varmıstım. İçeri okadarda dolu degildi ama çılgınca dans eden çok kişi vardı. Ama az kiside yoktu çok kişide yoktu iste. İçeri girdim ve soju söyledim baya masa doldu. İçmeye basladim.

Sarhoş olmustum yani başım dönüyordu kendimden emin degildim.

Jungkook belirdi karsimdan ama cidden omuydu? Bulanikti, anlayamadim yanıma biri oturdu burnuma Jungkook'un erkeksi kokusu geldiğinde anladim Jungkook olduğunu. Ona döndüm ve gülümseyerek,

"Merhaba Jeon Jungkook"

Sırıttım ve elimdeki soju'yu bir dikişle bitirdim, istemsizce yüzümü buruşturdum. Kalın ve uzun bi el kolumu kavradı ve Jungkook'un sesi duyuldu.

"İçme daha. Zaten sarhoşsun."

Dediğinde kızmıs ifadeyle ona baktım.

"Ben çocukmuyum Jeon Jungkook??"

Dediğimde gülme sesini duydum bende güldüm istemsizce.

Jungkook'tan:

Yere baktığımda Taehyung yerde uzanıyordu.

"Demekki çocukmussun Kim Taehyung"

Dedim sessizce, Taehyung'un yanına gittim ve kollarından tutarak onu kaldırdım. Kolumu düşmemesi için beline dolamistim. Alkol kokusu kendi kokusuyla karışmıstı. Ama alkol kokusu daha baskındı ve bu hiç hoş değildi. Ben Taehyung'un kokusunu istiyordum..
Bana sırıtıyordu. Mükemmel gözüküyordu.
Onu öpmemek için kendimi çok zor tutuyordum.

"Çok güzelsin Kim Taehyung. Gözlerim kendini senden alamıyor. O kadar güzelsinki sana bağımlı oldular."


ÖLÜYORUM SİZ İYİMİSİNİZ???
Bölüm sonuuuuğğğ🤞🏻

                        My heart is in your palms:TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin