Final: Mutlu Son

118 8 66
                                    

*yüksek fiziksel şiddet içeren sahneler vardır etkilenecekler dikkat etsin*

"Evet millet!" dedi genç gizem ikizleri birbirlerinden habersiz aynı anda ekiplerini toparlayarak. "Sonunda her şey bitiyor."

Her şey tamamdı. Ufak çaplı portaldan nasıl olduğunu anlamadıkları şekilde cam bir kürenin içindeki yırtık çıkmıştı, bunda bir üçgenin parmağı vardı. Onu yeniden birleştirilen kuantum istikrarsızlaştırıcının içine mermi olarak koymuşlardı, bir atış hakları vardı ve bunu iyi kullanacaklardı.

Güçlü hafıza silahı da çalışıyordu, seçtikleri cüce istedikleri anıları anında unutmuşlardı. Onu nasıl çıkartacaklarını düşünüyorlardı ama altı parmaklı birileri sayesinde silah tam da piramit kaleyi nişan alacak şekilde yerleştirilmişti. Ama deneme güç kaybına yol açtığından bu tekerlekler üstünde sürükledikleri büyük makinenin tek bir atışı daha karşılayacak enerjisi kalmıştı.

"Pekâlâ Sixer," dedi şeytan papyonunu düzeltirken. "Gösteri zamanı!"

Bill oldukça neşeliydi ama Ford onun kadar rahat olamıyordu, aklından bin bir türlü kaybediş senaryoları geçiyordu. Ya her şey, onca emek boşu boşuna olacaksa? Evreni düzletmek gerçekten bir hayalden ibaretse? O zaman ne olacaktı.

"Sixer?" dedi Bill endişeli Ford' a bakarak. "Ailenle savaşacağın için mi o surat? Bunu daha önce de yaptın!"

"Hayır, bunu yapabilirim mesele o değil." dedi Ford saçlarını geriye itmeyi deneyerek, taç buna engel olunca elini indirdi. "Ya kaybedersek Bill? Onlar kazanır ve her şey korkunç bir şekilde biterse?"

"Cidden bunu düşündüğüne inanamıyorum!" dedi Bill gözlerini kocaman büyüterek. "Gittikçe daha mı aptal oluyorsun sen öyle?"

"Alay etmeyi kes! Ben ciddiyim."

"Ben de aptallığın konusunda ciddiyim." dedi Bill ciddi bir suratla. "Ben kaybetmem Sixer.

"Defalarca kaybettin, çocuklar seni yendi! Ya yine yaparlarsa? Onlara yardım etmemeliydik! Aksine ellerindeki her şeyi yok etmeliydik! Böyle iş çok daha basit olacaktı-"

"Ve sonsuza kadar buraya sıkışıp kalacaktık!" dedi Bill öfkeyle lafını bölerek. "Siz acınası canlıları yaratan sersem tanrına dua et, bu iş işe yaramayan denklemine benzemesin."

"Tanrıya inanmıyorum." dedi Ford homurdanarak.

"Ben de sana inanamıyorum ama varsın!" dedi Bill ve yaklaşıp Ford' un yüzünü avuçları arasına aldı. "Ben varım Stanford ve ben varken hiçbir şey yanlış olamaz."

"Sana güveniyorum." dedi Stanford gülümseyerek.

"'Kimseye güvenme' sloganına ne oldu?" dedi Bill Stanford' un burnuna vurarak.

"Herkesin dramatik olduğu anlar olur." dedi Ford ve burnunu tuttu. "En çok da benim."

Göz yarasalarının aşağıya kanat çırpış sesleri duyulduğunda Bill insan tahtındaki yerini aldı. Kollarını iki yana açtı ve piramit kalenin duvarlarını indirdi. Ön taraftan yere kadar uzanan bir merdivene çevirdi tuğlaları. Tahtına yayıldı ve kenardaki bir bardak çayını eline aldı. Bu güzel bir dövüş olacaktı~

*

Dipper, Pacifica, Stan ve Soos' un karşısında Mabel, Gideon, Wendy ve Robbie' vardı.

Mabel net bir şekilde Dipper' ın göz bandına bakıyordu. Dipper bakışlarını kaçırdı ve göz bandını gözünden aşağı indirip boynunda asılı kalmasını sağladı, canavara eserini göstermek istiyordu.

Mabel' ın o sırada içi öyle bir burkuldu ki, sırtındaki siyah pelerine parmaklarını sıkıca geçirerek ayakta durabildi. Gideon ona destek olmak için yanına geçti ve bir eliyle ona sarıldı. Dipper ona önce kızgınca baktı ama Mabel' ın yüzünde oluşan mutluluğu görünce ses çıkarmadı. Pacifica' da onun elini tutmuştu.

One Of Us -Gravity Falls Au- BittiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin