bölüm -1

523 213 78
                                    

Selamün aleyküm sevgili okurlarım ben çok açıklama okuma tarfatarı değilim çoğunuzun da benim  gibi olduğunu düşünüyorum bu yüzden Bismillahirrahmanirrahim diyerek başlayalım herkese keyifli okumalar dilerim...

( Bölüm şarkısı Murat Dalkılıç,Yalan dünya)

(Alyadua'dan)

Kulağıma gelen o huzur dolu sesle gözlerimi açtım.
Her sabah bir umut her gün bir huzur veriyordu insana,umutlarım var ama huzurlumuyum orasını bende bilmiyorum.

Yataktan doğrulup camı açtım.Yeni dinmiş olan yağmurun taze toprak kokusunu içime çektim,imamın ardından bende tekrarladım herbir kelimesi farklı bir huzur veriyordu.Belkide kalbimin huzur bulduğu nadir anlardandı bir ezan,bir secde...

-"Allahüme inneke afüvvün kerimün tuhibbül afve fa'fü anni."

("Allahım!Sen çok affedicisin,affetmeyi seversin,Beni bağışla.")

Namazlığımı kaldırdım ve komidinin üzerindeki telefonuma uzandım.Saat 05:52 geçiyordu.Daha iki saatim vardı.Derin bir nefes aldım ve yerimden doğruldum.

"-Mutluluk ne demek?"

Her boşluğumda aklıma gelen soruydu bu.

Mutluluk,bir avuç kırık tebessüm mü?
Yada yaşamak ne demek acı,hüzün,nefretle iç içeyken mutluluğu dışlamak mı?

Hayalleri vardır insanların.Onları yaşamak istedikleri için yada sadece tutunmak için bilmiyorum.Ama bir umutları vardı o hayalleri yaşaya bilmek için .

Bu yüzden mi mutlulardı? Benim umutlarım var ama mutlu değilim ,çünkü insanlar bilmiyor ki umut mutluluk vermiyor sadece kendini avuttuğun hayallere sürüklüyor hayaller ise bazılarımız için sadece göz kapaklarını süsleyen imkansızlıklardır...

Fokurdayan kahvenin sesiyle irkildim,derin düşüncelerimden sıyrıldıp hızla makinenin düğmesini kapattım.

Sıcak kahveyi siyah kupaya doldurup,balkona çıktım.

Gün tam olarak ağarmamıştı,hava esiyordu.Çatıda kalan yağmur birikintileri tek tek yere düşüyordu.
Hızla kahvemi içip odama geçtim.

Üzerime rahat bir elbise giyip dolaptan siyah feracemi çıkarıp üzerime giydim.Başımada siyah şalımı takıp aynanın karşısına geçtim.

Morarmış göz altlarım.
Akmak için bekleyen sulu gözlerim. Sararmış tenim ve gerçekten kilo verdiğim belli olan yorgun bedenim.

Ruhumu sormayın o anlatamayacağım kadar kötü...

Son kez herşeyi kontrol ettikten sonra bavulumu dışarı çıkarıp kapıyı kilitledim.

Gidiyordum,her gün sanki oraya ait değilmişim gibi hissettiren bu şehirden gidiyordum.

Mutlumuyum? bilmiyorum.
Mutsuzmuyum? onuda bilmiyorum.

Bildiğim tek şey artık bilinmezlikten yorulduğumdu.

Çalan kornanın sesiyle ne zaman aktığını bile bilmediğim gözyaşımı sildim çağırdığım taksi gelmişti.

TEVAFUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin