Yazar"Hayat kötü, kuşlar uçuyor, Karina Felix'i gözlüyor, Soobin benimle ilgilenmiyor, Kızıl Zamanı geliyor ve Tanrı'm! Acaba bu sezon kimler evlenecek?" Yeonjun oturduğu koltukta iyice yayılırken karşısındaki kuzenine bakarak konuştu. Karina ise gücünü serbest bırakıp ona dönmüş ve kaşlarını çatmıştı.
"Kaç kere diyeceğim sana, gözlem yaparken beni rahatsız etme Yeonjun." Yeonjun, Karina'ya omuz silkip hiç oralı olmamış ve konuşmaya devam etmişti.
"Bu sinirinin sebebini biliyorum da, neyse konuşmayacağım." Yeonjun alttan alttan sırıtırken Karina kollarını bağlamış ve ayaklanmıştı. Pencere kenarına ilerlerken dışarıya kısaca göz gezdirmiş ve geri Yeonjun'a dönmüştü. Malikaneden ayrıldıklarından beri klanlarla birlikte yaşıyorlardı ve herkes çoktan hazırlık yapmaya başlamış gibi görünüyordu. Sebebi ise Kızıl Zamanı'ydı.
Kızıl Zamanı, vampirler için en özel günlerden biriydi. Ay, kendisini kızıl bir tona bürür ve bu vampirlerin her yıl yeteneklerini beslemesini sağlardı. Ayrıca çoğu vampir yılın bu zamanı evlenmeyi tercih ederdi çünkü bu gecede evlenenler, güçlerini birbirlerine geçirebilir ve ortak kullanabilirlerdi.
"Nedenmiş peki sinirim?" Karina'nın sorusu üzerine odaya Beomgyu girip dahil olduğunda bir süre Yeonjun ve Karina ikilisine göz gezdirmiş, ardından ise tekli koltukta kendisine yer edinmişti.
"Bu senede bekar giriyorsun çünkü." Yeonjun gülerek konuştuğunda Beomgyu olayı anlamış ve konuşmuştu.
"Üzülme Karina, tek bekar sen olmayacaksın." Yeonjun, Beomgyu'ya döndüğünde gözlerini büyütmüş ve konuşmuştu.
"Sen Jeongin ile takılmıyor muydun? Ayrıca o aptal abin nerede?! Hâlâ evlilik teklifi etmedi bana!" Karina, Yeonjun'un söyledikleriyle sırıtmış ve intikam için dudaklarını aralamıştı.
"Sahi 7 yıldır bu Soobin neden evlilik teklifi etmiyor, Yeonjun?" Yeonjun kaşlarını çatıp bakışlarını duvara çevirmiş ve Karina'nın sorusunu cevapsız bırakmıştı.
"Ona bakarsan Jeongin ile iki yıldır takılıyoruz ama sevgili bile olamadık." Beomgyu konuştuğunda Yeonjun hah'lamış ve yanıtlamıştı.
"Siz Soobin ile abi-kardeş olduğunuzu ne kadar belli ediyorsunuz öyle. Gelişme konusunda ikinizde beceriksizsiniz." Ardından ise Yeonjun ayaklanmış ve kapıya ilerlemişti. "O Soobin beni sorarsa; kendimi giyotinin altına yatırmaya gittiğimi, söyleyin." Yeonjun odadan çıkacakken duyduğu Karina'nın sesi ile durmuş ve geri ona dönmüştü.
"F-felix'i evlendirecekler."
•••
Felix
Kendimi yere atıp uzanmış ve tavandaki cam kaplamanın motiflerini izlemeye başlamıştım. Kendime geldikten sonra tek işim antrenman yapmak olmuştu ve bu artık beni sıkmaya başlamıştı. Her günümün bu alanda geçmesini geçtim, babamın başıma diktiği Kai da artık canımı sıkıyordu. Sebebi ise, bilmiyorum.
Açıkçası Kai ile arkadaş olabilirmişim gibi hissetmiştim ama nedensizce aurasından mı bilinmez, ona hiç güvenmiyordum. Güvenmeme sebebim ise ona karşı hissettiğim soğukluktu ya da başka bir şey. Onu henüz çözebilmiş değildim ama babam Yeji'yi bile başımdan almışken bu çocuğu koyuyorsa vardı bir bildiği, diye düşünüyordum.
"Hey Kai?" Seslenmem ile oturduğu yerden bana baktığında konuşmama devam ettim. "Yeji'nin nerede olduğunu biliyor musun?" Sorumla birlikte başını iki yana salladığında, en azından konuşmayı denemesi için şu an Kai'ı boğazlamak istiyordum. "Peki babam nerede biliyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Majesty // HyunLix
FanfictionLord, save me, my drug is my baby I'd be usin' for the rest of my life' (Dracula'nın 2. Kitabıdır. Onu okumadan başlayım demeyin sudan çıkmış balığa dönersiniz.)