5- Onun bize gelmesini sağlamak

1.9K 287 114
                                    






(Yazar)

Kral Yuta, gizlediği zindan girişini aralattırmış ve merdivenlerden aşağı doğru adımlamaya başlamıştı. Ne kadar Hyunjin'in malikanesini ele geçirse de, birçok şeyi Felix'ten gizliyordu tıpkı zindan gibi.
Baş parmağı ile işaret parmağındaki yüzüğünü çevirirken merdivenleri aşmış ve Minho'nun bulunduğu hücreye doğru ilerlemeye başlamıştı.

Minho'ya hiçbir zaman tam olarak güvenmiyordu ve bugünki olaylardan sonra da Felix'e yakın tutmamaya karar vermişti. Her ne kadar 7 yıl Felix'in başına bir şey gelmesede Minho'nun casus olmadığından emin olması lazımdı.

Hücrenin kapısını adamlarından biri açarken yavaşça içeri adımlamıştı. Minho oturduğu yerden doğrulurken Yuta'da adımlarını durdurmuştu.

Minho'ya göre bir saat yanında durmayacağı adama sırf Felix ve diğerleri için katlanmak fazla zor geliyordu. Yinede Yuta'nın gözündeki imajını koruması gerekti.

"Beni hayal kırıklığına uğratıyorsun Minho."

"Neyden bahsettiğinizi inanın bilmiyorum efendim." Yuta tek kaşını kaldırıp Minho'yu süzmüş ve devam etmişti.

"Bugünkü olayda neden parmağın varmış gibi hissediyorum?" Minho tepkisiz kaldı. Yuta bu sırada kendisine doğru adımlamaya başlamıştı. Minho içini kaplayan huzursuzluk hissi ile kıpırdandı ve kendisine yaklaşan bedeni izledi. İçinden boğazına yapışıp beynini patlatana kadar zihnini zorlamak gelse de, bunu yapmanın imkansız olduğunu biliyordu.

Yuta, Minho'nun tam önünde durmuş ve aralarındaki mesafeyi azaltmıştı. Eli, diğerinin yanağına gittiğinde başını hafif eğip suratını yalancı bir üzüntü kaplarken konuştu. "Sana güvenmeyi istiyorum." Minho gözlerinin içine bakan kırmızı gözler ve yanağını okşayan el ile içinde kabaran sinirine hakim olmaya çalıştı. Yuta'nın hareketlerine bakılırsa bu zindanda uzun durmayacağını düşünmüştü. Tabi Yuta'nın suyuna giderse..

Bu yüzden yanağındaki ele başını yasladı. Gözlerini kapatıp kafasını dağıtacak bir şeyler düşündü. Bu yaptığı mide bulandırıcı gelse de, Minho itaat etmekten geri çekilmiyordu. "Sadece sizin emrinizdeyim efendim." Gözlerini aralayıp Yuta'ya baktığında Yuta yan bir gülümseme kondurdu yüzüne.

"Yinede seni bir süre burada misafir etmeliyim."


•••

Chan ile Yuqi birbirlerine baktılar, ardından ise karşılarında oturan Hyunjin'e. Chan'a ziyaden Yuqi ilk defa Hyunjin'in yeraltı yapılaşmasına geliyordu ve pekte iç açıcı gelmemişti ona bu mekan. Hyunjin'in değişmesi artık daha mantıklı geliyordu.

Hyunjin ikisi üzerinde gözlerini gezdirmeyi kesip hizmetkarı Dorian'ı çağırmış ve kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra yollamıştı. Chan ile Yuqi'ye döndüğünde ise ilk olarak odağı Chan olmuştu.

"Minho ile görüştüğünü tam olarak ne zamana kadar saklayacaktın benim sadık dostum? Yoksa sadık olmayan mı demeliyim?" Hyunjin'in yüzü ironiden uzak bir ciddiyetteyken Chan gözlerini devirdi.

"Söylemem gerekseydi söylerd-"

"Sen ya da Minho tam olarak kim oluyorsunuz Chan? Felix benim eşim." Chan duyduklarına karşı mantıklı bir tepki verebilmek adına dudaklarında dilini gezdirip kendisini sakinleştirdi önce. Ardından ise dirseklerini yasladığı masada ellerini birleştirmiş ve konuşmaya başlamıştı.

"İşte bu yüzden sakladım Hyunjin. Büyük bir ihtimal fevri hareketlerinle yine bir şeyleri bok edecektin.." Hyunjin'in kaşlarını çattığını farkedince devam etti lafına Chan. "Belki sert konuşmak gerekiyordur diye düşündüm."

Majesty // HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin