15.bölüm

1.1K 91 224
                                    

Merhabalar, çok çok geciktim bölümü bir türlü yazamadım psikolojim bir ara pek iyi değildi neyse yine de ortaya bir şeyler çıkardım, umarım hâlâ bölüm bekleyen kalmıştır 🥺

Yorum atıp beni mutlu edin, daha güzel bölümlerle size gelmek istiyorum 🙂

Bu bölümü larabutnonfairy   ithaf ediyorum 🎉

---

Hoseok, karşı tarafında oturan Yoonginin bakışlarını hissediyor ama ona bakmamakta ısrar ediyordu.

Duygularından emindi, emin olmasına ama yıllardır arkadaşı olarak gördüğü kişiyle sevgili anlamında bir adım atmak için hazır hissetmiyordu.

Yoongi ise Hoseok'a karşı ekstra sabır gösteriyordu ya da öyle olduğunu sanıyordu. Çünkü Jimin ve Jin'in odasına girdiklerinden beri, Hoseoktan bakışlarını çekmemişti. Sanki gözleri birbirine değse bir cevap alabilecekmiş gibiydi.

Jimin bir dakikadır burada olan arkadaşlarının farklı alemlerde takıldığını görünce öksürerek dikkatlerini ona çevirdi.

"Hayat nasıl gidiyor?"

Jimin'in sorusu Jin'e göz devirtti. Tanrı aşkına başka bir soru bulamamış mıydı?

Yoongi uykusuz olduğu belli olan gözlerini ağırca hareket ettirerek kısık bir bakış attı. "Gördüğün gibi."

Jimin,"Gördüğüm kadarıyla pek iyi gitmiyormuş."dedi ona karşılık olarak.

"Bence direkt konuya girmelisin dostum, bunlarla şuan muhabbete giremeyeceğiz belli oldu. Ölmüşler ruhlarını bulmak kalmış."

Jin, Jimin'e hitaben söylediğinde Yoonginin kötü bakışlarına maruz kalmıştı. Hoseok ise boş gözlerle etrafa bakınıyordu. İçinde binbir türlü tilki geziyordu, belli ki.

"Biliyorsunuz Jungkook'un kız kardeşinin velayet davası var."dedi, Jimin. Hoseok algıladığı cümleyle şaşkınca,"Jungkook'un kız kardeşi mi vardı?"diye sordu.

"Daha geçen gün bahsettiğimi hatırlıyorum." diye sızlandı Jimin. Hoseok hafızasının bir kısmına geri dönüş yaşayıp,"Ah, evet. Bir an unutmuşum."dedi.

"Her neyse."dedi, Jimin. Üç arkadaşıyla göz teması kurarak konuşmaya girdi. "Jungkook'un annesinin avukatı davaya karşı çok kayıtsız. Jungkook bundan yakınıyordu ve yeni bir avukat düşünmüştü bende Haerinden yardım istedim. Ve bana velayeti almak için karşı tarafın bir açığını bulmak gerektiğini söyledi. Önceki avukat yapması gerekeni düzgün bir şekilde yerine getirmediği için bizim bu işe el atmamız gerek."

---

Taehyung, Jin ve Jimin'in kapısına kulaklarını dayamış dört arkadaşın neler konuştuğunu dinlemeye çalışıyordu.

Çünkü Jin'in, geçen günkü rezilliği hakkında arkadaşlarıyla konuşup konuşmayacağını merak ediyordu.

Şuana kadar kendi adını duymamıştı fakat çok sesli konuşmadıkları için pek anlayamıyordu.

"Off daha sesli konuşsanıza! İçimi rahatlatın tanrı aşkına..." Taehyung sızlana sızlana söylenirken bir anda omzuna değen elle, yerinden sıçradı.

"Tae, patronlarının seni kovacağından mı endişelisin? Zaten bugün pek mutlu gözükmüyordun." Woo shik, hiçbir şeyden haberi olmadığından Taehyung'un anormal halini işle ilgili olduğunu düşünmüştü.

"Ne kovulması ya? Boşver sen beni, işine dön." Taehyung, stajyer arkadaşını elleriyle 'git' işareti yaptı. Woo shik bu şirkette onunla yaşıt tek kişiydi. Aynı konumda olduklarından dolayı da onunla diğerlerinden daha iyi anlaşıyordu. İlk zamanlar rakipmiş gibi görünselerde şuan için öyle bir durum söz konusu değildi.

Marron Glace Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin