no smoking+tzuyu+jongdae
Minseok
junmyeonJunmyeon
efendimMinseok
niye gelmedinJunmyeon
boş dersler var ondanMina
önemsiz dersler daha eğlenceli geçiyor diye bugünü seversin sen kimi kandırmaya çalışıyorsunJunmyeon
neyse ne gelmedim işte gelmek istemedimNayeon
gelsene daha ilk dersteyiz 2.derse yetişirsinNayeon
gel yani niye gelmiyorsun ki hem sevdiğin bir gün yani bugün çok eğleniyoruz hem gel yani bence kesinlikleJunmyeon
sana geldi miMomo
geldi ama geldiğinden beri başı sırasında yorgunmuşMomo
şimdi ders biyoloji ya dinliyor az çok tarihte revire git dinlen dedi jihyo olur dedi gitcek işte 2.dersteJongin
sen nerden biliyon lan bu kadar detayıMomo
e önlerinde oturuyorum dinledim herhaldeJunmyeon
tamam geliyorum benJunmyeon ilk dersin tenefüsüne yetişmişti. Sınıfa girdiğinde ilk Sana'ya bakındı ama Sana yoktu. Revirde olduğunu düşünerek çantasını hemen sırasına koydu ve hızla revire gitti.
Kapı az açıktı, Sana uzanmış tavana bakıyordu.
Junmyeon önce başını uzatıp içeriye baktı hemşirenin olmadığını görünce içeriye girip kapıyı kapattı. Sana ise Junmyeon'un geldiğini görünce ona sırtını dönmüştü.
"Konuşabilir miyiz?"
Sana'dan herhangi bir cevap gelmemişti. "Sana, lütfen..."
"Dışarı çık uyuyacağım."
"Sana, ben..." dedi Junmyeon ama gerisini getirememişti bir duraksayıp devam etti. "Bana döner misin?"
"Senin yüzünü görmek istemiyorum."
Junmyeon'un yüzü mümkünmüş gibi biraz daha düşmüştü. İç çekti. "Peki ben yine de söyleyeceklerimi söyleyeyim."
Sana'nın bir şey söylemesini beklemişti ama yine bir tepki alamamıştı. Konuşmaya başladı.
"Özür dilemem bir şey değiştirmeyecek biliyorum ama yine de senden binlerce kez özür dilerim Sana. Kırıp döktüklerimi onarmak istiyorum ama izin vermek istemiyorsun ve galiba haklısın hatta sonuna kadar haklısın biliyorum. İğrenç bir insan olduğumu kabul ediyorum. Kyungsoo'ya kızıyordum ama onun kendince haklı sebepleri varmış benim o da yoktu sadece egoma yenildim ben ve seni çok üzdüm. Belki de sana karşılık verseydim seni çok mutlu edebilirdim ama çok gözyaşı dökmüşsün benim yüzümden ama ben o gözyaşlarının tek bir damlasını bile hak etmemişim Sana. Benim gibi iğrenç bir adamı sevdiğin için özür dilerim."
Tepki beklemişti Junmyeon ama Sana ona bu istediğini vermemekte kararlıydı. Dolan gözlerinden akan yaşları sildi Junmyeon ve konuştu. "Şimdi çıkıyorum güzelce dinlen iyileş."
Bunun üzerine bir şey beklemeden çıkmıştı Junmyeon. Kapının kapanma sesini duyduktan sonra Sana da zorla tuttuğu gözyaşlarını akıttı ve onları silip uyumayı denedi.
Junmyeon sınıfa geldiğinde ders saatinde olmalarına rağmen hoca içeride yoktu. Yerine oturur oturmaz Minseok konuştu. "Hoca raporluymuş ders harbiden boş."
Junmyeon umursamazca kafa salladı Minseok'a ve etrafına bakındı. Nayeon bugün önünde oturuyordu. Nayeon, Junmyeon ile bolca konuşabilmek, kendini affettirebilmek için Dahyun'a bugün Chaeyoung ile oturması için resmen yalvarmıştı ve Baekhyun ile oturmuştu. Böylece Junmyeon'un tam önünde oturuyordu. Minseok'un konuşması bitince bir şeyler söylemek için arkasını döndü ama Junmyeon ona fırsat vermeden başını sıraya gömdü. Nayeon şaşkın şaşkın baktı ve önüne döndü.
Kyungsoo ile göz göze gelmişlerdi. Nayeon Kyungsoo'ya bir mesajla anlatmıştı olayı o da çok kırıcı olduğunu söylemişti. Hafifçe gülümsedi Nayeon'a ve dudaklarıyla üzülmemesini söyledi. Bu bile Nayeon'un yüzünü güldürmüştü. Gülümseyerek Baekhyun'a baktı.
"Küçücük hareketiyle mutluluktan uçacak kadar mı seviyorsun?" Baekhyun'un sorusunu başıyla onayladı Nayeon. Ağırdan almaları gerçekten çok doğru bir karardı. Böylece Kyungsoo kendini Nayeon'a affettirme fırsatını kullanıyordu ve bu çabaları Nayeon'un hem çok hoşuna gidiyordu hem de onu affederken kendine saygısızlık yaptığı düşüncesinden uzaklaşıyordu. Aralarında güzel ve çok güçlü bir bağ oluşuyordu.
Baekhyun göz devirince Nayeon şakayla takıldı kardeşine. "Kıskanıyor musun sen beni?"
"Ne kıskanması ya endişeleniyorum sadece."
"Endişelenme ben ne yaptığımı çok iyi biliyorum." dedi Nayeon ve kardeşine sarılmak istedi. Baekhyun da karşılık verirken konuştu. "Mutlu olman önemli. Sen mutlu ol yeter."
"Olacağım." dedi Nayeon ve göz ucuyla Junmyeon'a bakarak tabi o beni affedebilirse diye içinden geçirdi.
Junmyeon tüm ders boyu kafasını sıradan kaldırmamıştı. Nayeon onunla konuşabilmek için fırsat kolladı ama Junmyeon ona bu fırsatı vermeyince tenefüs olduğunda Junmyeon'u pek de nazik olmayan bir şekilde dürttü. "Konuşmamız lazım kalk hadi."
Junmyeon doğrulup Nayeon'a baktı sadece. Nayeon hemen konuşmaya başladı. "Ya ben dün gece söylediğim şey için özür dilerim söyledikten sonra fark ettim çok ağır olduğunu gerçekten çok özür dilerim."
Junmyeon eliyle umursamaz bir hareket yaptı. "Boşver Nayeon haklısın, kırılmadım."
"Gerçekten mi?"
"Evet."
Rahat bir nefes aldı Nayeon ve kalkıp Junmyeon'un boynuna atıldı. "Of gözüme uyku girmemişti gece boyu çok kırdım diye."
Junmyeon da yapmacıktan sarıldı ama Nayeon pek fark etmemişti yapmacık olduğunu. Junmyeon tabiki de çok kırılmıştı bu lafa. Nayeon'un gözlerinde gördüğü nefret onu ağlatmıştı bile ama Nayeon hatasının farkındayken Nayeon'a bunu söylemesine gerek yoktu. Söylerse Nayeon bunu günlerce kafasına takıp kendini kahredecek kadar hassas biriydi.
Nayeon önüne dönüp Dahyun ve Chaeyoung ile konuşmaya başladıktan sonra Minseok sessizce sordu. "Aslında çok kırıldın değil mi?"
Junmyeon başıyla onayladı ve o an kahkaha atan Nayeon'a bakarak kısık sesle konuştu. "Bırak kırılmadım bilsin. Takıp da kendini üzmesinden iyidir."
Minseok Junmyeon'u olduğundan farklı görmüştü. Böyle ince hareketlerde bulunmazdı ki o aksine kendi ne kadar üzüldüyse onu üzen de o kadar üzülsün diye düşünürdü hep ama şimdi çok farklı konuşuyordu. Junmyeon değişiyor muydu? Minseok arkadaşının bu değişiminin olumlu yönde olmasını umdu ve çok mutsuz gördüğü arkadaşını mutlu etmek için uğraşmaya başladı. Hatalı da olsa arkadaşlardı sonuçta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tornado Spiral | Twice × Exo
FanficSınıfların yeniden karılması neleri değiştirebilir?