36.Bölüm

177 24 34
                                    

Junmyeon ve Sana yan yana olan iki hastane odasındaydılar. Arkadaşlarının bazıları içeride bazıları koridorda uyanmalarını beklemişlerdi. İlk önce Junmyeon uyanmıştı ve uyanır uyanmaz Sana'nın yanına gitmek istemişti ama canı çok yanıyordu ayağa kalkmayı bırak yattığı yerde doğrulamamıştı bile. Gücünü toparlayabilmek için tekrar uyumuştu.  Junmyeon uyandıktan sonra fazla kalabalık etmemek için birçoğu evlerine dağılmıştı. Jihyo, Sana için kalmıştı Jeongyeon ve Minseok da Junmyeon için.

Junmyeon birkaç saat daha uyuyup dinlendikten sonra tekrar uyandı. Yine ilk cümlesi Sana ile ilgiliydi. "Sana'nın yanına gitmek istiyorum. İyiyim ben."

Arkadaşlarına yardım istercesine bakıyordu. Annesi de fark etmişti bu halini Jeongyeon ve Minseok'a döndü. "Siz yardım edin ona bir görsün hemen getirin geri benim çok başım ağrıdı bir hava alıp geleyim."

Junmyeon da bunu istiyordu. İkisi yardım ettiler Junmyeon'a daha çok Minseok'a dayanarak yan odaya yürüyebildi Junmyeon. Jihyo hemen ayaklanmasına çok şaşırmıştı çünkü durumunu çok da iyi görmemişti. "İyi misin niye kalktın hemen?"

"Sana'yı görmek istedim. Hiç uyanmadı mı?"

Sana'nın yanındaki sandalyede teyzesi oturuyordu. "Maalesef." derken sandalyeden kalktı. "Gel canım sen böyle ayakta kalma."

Minseok Junmyeon'u sandalyeye oturttu ve Jihyo ile Jeongyeon'un yanında durdu.

Junmyeon yavaşça Sana'nın elini tuttu. Jeongyeon ne olduğu konusunda meraktan çatlayacaktı artık. Sordu. "Junmyeon ne oldu? Anlatır mısın bize."

"Okulun önünde bir grup vardı bayağı kalabalıklardı. Biz Sana ile bahçe kapısı önünde biraz konuştuk dağıldık Sana biraz uzaklaştı. Sonra ben bir baktım Sana'yı çevrelemişler Yixing falan dediler Sana ne oluyor diyemeden vurmaya başladı ben karışınca beni de dövdüler işte."

"Yixing mi?"

"Evet."

"İyi de ne alaka Yixing ve Sana?" feryat edercesine söylemişti Jeongyeon.

"Acaba..." Jihyo düşünceli bir sesle konuştu. "Sana'yı Mina sanmış olabilirler mi?"

"Ne alaka o Mina bu Sana!" Junmyeon çok sinirlenmişti. Gerçekten bir yanlış anlaşılma olabilir miydi tüm bunlar?

"Sana son günlerde saçını kahverengiden siyaha boyattı Mina da siyahtan kahverengiye boyattı. Saçlarının boyları da aynı neredeyse diğer türlü fiziksel olarak da pek bir farkları yok. Eğer Mina'yı siyah saçlı biliyorlarsa Sana'nın yüzüne de tam bakmadılarsa karıştırmış olabilirler."

"İyi de siyah saçlı ve fiziksel özellikleri ikisine benzeyen çok fazla insan var Sana'nın da Japon olduğunu nereden bilecekler de karıştıracaklar? Vahiy mi inecek?"

"O da doğru."

Arkadaşları akıl yürütürken Junmyeon en son neler olduğunu düşündü. Sana'ya ismini ve soyismini söyleyerek bağırmıştı. Oradan anlamış olabilirlerdi Japon olduğunu.

"Aslında ben Sana'ya arkasından Minatozaki Sana diye bağırmıştım oradan anlamış olabilirler.

"O zaman olabilir Jihyo'nun söyledikleri de mantıklı karıştırma olasılıkları yüksek." dedi Jeongyeon. Olayı çözmüşlerdi.

Jihyo ise başka bir yere takılmıştı. "Niye bağırmıştın?"

Sana'nın teyzesi buradayken açıkça söylemek istememişti Junmyeon. "Bağırdım işte ne önemi var."

Neyse ki Jihyo ısrar etmemişti ve konu kapanmıştı.

"Junmyeon, Sana'yı gördün hadi dönelim senin de dinlenmen lazım." Minseok bunu söylemişti ama Junmyeon dinler mi hiç. "Olmaz." dedi direkt. "Sana uyanmadan hiçbir yere gitmem." yavaşça Sana'nın elini okşadı.

Tornado Spiral | Twice × Exo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin