Veda Kendi kendine düşünüyor ve Yaradan' a intizar ediyordu:
"Rıza amca gibi çok kişinin hayatına müdahale ettim. Allah' ım bu yaptıklarım doğru mu? Böyle olmayı ben istemedim ki...
Ne olur bana yaptıklarımın doğru yahut yanlış olup olmadığını bir yol ile göster, ne olur... Eğer yaptıklarım yanlış ise bir daha yapmamaya ve insanların hayatına müdahale etmemeye sana söz vereceğim..." diyordu.
Saatler hızla ilerliyordu ve Beren dün Veda ile buluşmak üzere sözleştikleri gibi Capitol AVM' ye gelmiş değildi, ayrıca Veda' nın telefonlarına da bakmıyordu.
Beren Veda' ya, dün akşam yaptıkları telefon konuşmasında gecikeceğini demişti ama Veda bu kadar olacağını tahmin etmemişti. Üç saattir adeta kök salmış ve filmin biletleride yanmıştı.
Üç saatlik bekleyişin ardından henüz gelmiş olan Beren' in yüzünde farklı bir tebessüm vardı. Veda'yı tanımıyordu Beren, son görüşmelerinde yani altı ayın sonunda gerçekten Veda ile tanışması gerekecekti...
Veda : Neden bu kadar geciktin ? Aradığımı gördüğün halde neden telefonlarıma cevap vermedin?
Beren: Tatlım sana iş yerinde mesai' nin olacağını demiştim ve mesai beklediğimizden oldukça uzun sürdü. Neden benimle bu kadar farklı bir imayla konuşuyorsun ?
Herşeyi acı gerçekliğiyle gören Veda, Beren' in yanıt beklediğini önemsemeyerek, yalnızca derin düşüncelere dalmıştı...
Düşüncelere dalan ve içinden konuşmalara başlayan Veda:
"Yalan söylüyor, hiç bir şey dediği gibi değil, yazık oldu altı ayıma, emeklerime... Bu da herkes gibi yalan söylüyor, halbuki daha önce söylememişti ya da çok sık görüşemediğimiz için öğrenmeye imkanım olmamıştı. Üzerinde sperm kokusu var. Buraya gelmeden kısa bir süre önce bir başkasıyla beni aldatmış, Aman tanrım! Ah kalbim, ah bahtsız yazgım, ahhh ah..." diye iç geçiriyordu.
Veda kararını vermişti, bu utancı yaşatan insanla bugünün ardından bir daha görüşmeyecekti.
Veda: Beren bak, doğruyu söyle bana. Bugün mesai felan yoktu. Hislerime sonsuz güveniyorum, eğer istersen bunu iş yerini arayarak da resmileştirebilirim.
Beren: Ne diyorsun sen, nereden çıkarıyorsun bunları, düzgün konuşur musun lutfen!
Veda: Bak Beren, şimdi sana diyeceğim şeylerden sonra, muazzam bir şaşkınlık yaşayacaksın. Sonra da diyeceklerime inanamayacaksın hatta inanmak dahi istemeyeceksin ama gerçekleri söylediğime olan inancım, en az senin beni hakk etmediğine olan inancım kadar. Ben herkesten farklı bir gen ile dünyaya geldim. Bilirsin ben et ürünleri yiyemem. Bunun nedenini sana daha önce anlatmadım. Yediğim yemekleri yerken onların kokusunu alıyorum. Sizlerde körelmiş olan bir organ bende hala faal. İnanmazsan Psikologumla görüş ve gerçekleri bir de onun ağzından duy.
Beren adeta donmuş ,pür dikkat Veda ' yı dinliyordu.
Veda: Tüm insanların duygu ve düşüncelerindeki değişiklikleri onların hormonlarındaki değişimlerden anlayabiliyorum. Mesela git göremeyeceğim bir yerde , göremeyeceğim bir şeyi , göremeyeceğim bir yerine dök. Ben sana ne döktüğünü ve nerene döktüğünü söyleyeyim.
Beren kendine karşı kalmamış olan güveniyle " Benimle ne ilgisi var şimdi bunun? " diyebildi yalnızca.
Veda: Beren, neyi demek istediğimi hala anlamadın mi ?
Belli ki, Beren bugün yaşamış olduklarıyla Veda' nın dediklerini ilişkilendirmiş ama bunu yansıtmadan tartışmaya devam etmek istiyordu. Başka nasıl yapabilirdı ki zaten ?
Beren: Bak ben yalan ...
Veda: Kapat çeneni Beren! (Bağırarak) Bir başkasıyla birlikte olmuşsun ve hala onun spermi kokuyorsun. Senin gibi yalancı çok kişi girdi hayatıma, hepsini de son görüşmede hayatımdan kovdum, bir daha hayatımda olmamak koşuluyla gittiler. Çünki sizin sözleriniz ve sevginiz, iki bacağınızın arasındaki keyfe bakıyor!
AVM' den hızlı bir şekilde arkasına dahi bakmadan çıkan Veda, bu ayrılığın hayatında bir dönüm noktası olacağını ve onu takip etmeye başlayan bir başka kişiyi nereden bilebilirdi ki ?Devamı gelecek ...
