KAFESLENMİŞ KALBİM (CHAELİSA +18)

BÖLÜM 6

Yavaş adımlarla odaya yürümüş kapının önünde derin bir nefes almış kapıyı tıklamaya kalkarken bayan rosé'nin kapıyı açmasıyla duraksamıştı.

-"bende tam yanına geliyordum."

Demiş ve genç kızın elini sıkıca kavrayıp arabasının yanına götürmüştü. taktığı gözlüklerle tanınmamaya çalışıyor gibiydi.

Görevlinin arka kapıyı açmasıyla ikisi de oturmuştu. Lisa hala ne olduğunu anlayamamıştı.

-"Nereye gidiyoruz?"

-"Sürpriz"

Garip ve ıssız yerlerden geçip tatlı şirin bir kulübenin önünde durmuşlardı.

Kulübe tahtadan yapılmıştı. Tek katlıydı ve minik taşlı yolun kenarlarında yeşil-sarı çimenlerin olduğu bir bahçesi ve bahçede oturmak için sandalyeler vardı. En güzeli ise 3 kişinin rahatça oturabileceği geniş yumuşak bir salıncak vardı. eve vardıklarında rosé arabanın kapısını açıp Lisa'nın elini tutmuş ve kulübeye götürmüştü. Kapının açılmasıyla içeriye girmişlerdi.

İçerisi çok hoş dizayn edilmişti tam da ona yakışır bir şekilde.

Mutfak ve salon birleşikti ve bir yemek masası vardı.tam üstünde ise çilekli bir pasta ve alkoller vardı.

-"doğum günün olduğunu söylemiştin. Bütün arkadaşların kutladı bende kutlamazsam olmazdı değil mi?"

Demiş ve gülümsemişti. Çok güzel görünüyordu. Özellikle de gülünce gözleri kısılıyordu ve bu Lisa'nın çok hoşuna gidiyordu.

Ne kadar belli edemese de

-"Bunların hepsini sadece benim için mi hazırladınız?"

-" evet. Pastayı çilekli seçtim. Neyli sevdiğini bilemedim ama çileği görünce aklıma nedense sen geldin. Senin de.. yanakların ve.. dudakların çilek kadar kırmızı."

-"Teşekkür ederim. Böyle düşünmeniz beni çok mutlu etti."

-"Eee.. üflesene"

Lisa mumlara üflemiş ve birbirlerinin ellerini bırakıp alkışlamışlardı. Lisa pastayı keserken Rosé Lisa'nın elini tutmuş ve beraber kesmişlerdi.

-"Ne içersin?"

Lisa içeceklere göz gezdirmişti.

-"su"

-" alkol içmiyor musun?"

Babasının ve annesinin ölümünün suçlusu olarak alkolü görmüştü lisa.
Çünkü babası alkollü şekilde araç kullanırken kaza yapmıştı ve olan annesine de olmuştu.

-"hayır. Sevmiyorum hem zararlı."

-"peki. Seni zorlamıyorum."

Rosé bardakları doldururken lisa hem evi inceliyor hem de dışarıdaki yağmur seslerini dinliyordu. Yanan şömine sayesinde hem evin içi ısınıyor hem de eve ve ortama huzurlu bir hava katıyordu.

-"Beğendin mi?"

-"Evet. Hemde çok. İlk defa biri beni bu kadar çok düşündü. Eskiden ailemle kutlardım şimdi ise kutlayacak bir ailem yok."