5.BÖLÜM

43 10 3
                                    

Yavaş yavaş yürürken bir anda karnım guruldadı ve uyandığımı hissettim . Bana baktı ve güldü " Sanırım kahveden önce yemek yemeliyiz ne dersin ?" Tanrım bayilacagim şimdi şuracıkta "Olur " dedim ve yürümeye devam ettik. "Otelde değilde başka yerde yesek nasıl olur , yani senin için sorun olamayacksa? " Bu soruya ne diyeceğimi bilmiyordum yani bana yemek mi tekli ediyor bu bir çıkma teklifi mi . Onu beklettigimi fark ettim ve cevapladım " Aslında olabilir ama önce kıyafetlerimi değiştirmek istiyorum üzerim kirlendi." "Tamam sen üzerini değiştir bende seni bekliyim olur mu ?" "Tabiki olur tabi."
Hızlı hızlı yürümeye başladım ve oda hızlandı odamın kapısına geldigimde içeri girdim ve kapıyı kapatacakken aklıma onu da içeriye almak geldi bir şey olmayacaktır diye düşündüm "İstersen içeriye gel kapıda bekleme .
"Tamam olur." dedi ve içeriye geçti ona beklemesini ve giyinince geleceğimi söyledim. Hemen odama gittim ve kıyafetlerimi değiştirdim siyah çokta kısa olmayan bir elbise giydim ve siyah bir hırka aldım boynuma zarif bir kolye taktım ve saçlarımı at kuyruğu yaptım. Dudaklarıma glossumu sürüp yanına gittim beni gördü ve " Ohoo sen böyle şıkken ben günlük kıyafetlerimle   gidiyorum hiç olmadı işte." Bana şık demesi hoşuma gitmişti ve ona bir şey demem gerekiyordu
" Öyle deme sen her halinle iyisin."
" Yani iyi olduğumu mu söylüyorsun?"
" Yani evet , öyle de denebilir."
Lanet olsun galiba pot kırdım bu hiç iyi değil, olamaz. Ardından önden kapıya doğru yürüyordum ve belimde elini hissettim . Kıyafetimin üstünden bile elinin çok sıcak olduğunu hissediyordum. Arabasının yanına geldiğimizde bana kapıyı açtı  ve bende bindim ardından oda yanıma oturdu ve kemerini bağladı benimde kemerimi takmam gerekiyordu ama sıkışmıştı var gücümle çekiyordum ama ne fayda. Asil bir anda uzandı ve bana bırak dedi , yüzü yakından daha iyi gözüküyordu. Sıcak sıcak olmuştu bu iyi değil hemen çekilmeliydi uğraşıyordu ve parfümün kokusu burnuma doldu o pahalı ve asil kokan parfüm. Parfüm kokusuna öyle bir odaklanmışım ki gözlerimi kapatmışım yüzüme çarpan nefesi ile gözlerimi açtım Tanrım bana bakıyordu acayip rezil olmuştum böyle bir şey olamaz içimden sürekli bir şey söylemeden geri çekilmesini umut ediyordum fakat hayallerim başıma yıkıldı ve konuştu "Şuan o kadar güzel gözüküyorsun ki seni öpmemek için kendimi zor tutuyorum."  aman Tanrım nefesi yüzüme çarpıyor , parfüm kokusu burnuma doluyor ve neredeyse beni öpmek üzere kalbim pıt pıt atarken biraz daha yaklaştı ve o aramızda milimler bırakıyorken ben tekrar gözlerimi kapattım çünkü buna hazır değildim sonra güldü ve yüzümden uzaklaştığını hissettim ve gözlerimi tekrar açtım. Çekilmişti ve arabayı çalıştırıyordu rahatlamıştım ama garip de hissediyordum onunla öpüşmenin nasıl bir zevk uyandıracağını da bilmek istiyordum . Hayal kırıklığıyla karışık olan rahatlamayla yolda ilerlemeye başladık. Lokantanın önüne geldiğimizde onun kapıyı açmasını beklemeden hızlıca kapıyı açtım. Önden yürüyerek içeriye geçtim ve o da peşimden geldi . Kapıda karşılayan görevliler rezervasyonumuzun olup olmadığını sordu tam hayır diyecekken Asil evet dedi ve şaşkınca yüzüne baktım. " Yalnızca buraya gelebileceğimizi düşünmüştüm." dedi ve asansöre doğru gittik. Burası büyük , gösterişli ve lüks bir yerdi daha önce duymuş ama gelememiştim çünkü pek bir zamanım yoktu ama şimdi burda olduğuma göre bir sürü fotoğraf çekilebilirdim ;)

Sandalyemi oturmam için geri çekti aslında sade giyindigim için biraz kotu hissetmiştim ama üst katta çok kişi olmadığından dolayı çokta yakmayacaktım karşıma oturdu ve konuşmaya başladık.
"Neden rezervasyon yaptırdın ?"
"Kabul edeceğini düşündüğüm için."
"Diyosun."
"Dedim bile."
"Of neyse ee anlat bakalım."
"Ne anlatmamı istersin gördüğüm güzelliklerden bahsedeyim mi?"
"Fark etmez o da olur."
"Aklında başka bir şey mi vardı?"
"Hayır yoktu. Anlat, anlat hadi."
" Bugün çok güzel şeyler gördüm mesela seni, dudaklarını, gözlerini, kullandığın parfümü gibi gibi güzel şeyleri işte."
" Baya güzel şeyler görmüşsün anlaşılan hoşuna gitti mi bari?"
"Sana ait olan her şey hoşuma gidiyor zaten."
Bu dediğiyle gülmüş o sırada gelen garsonlara gözüm ilişmişti. Asil önceden siparişleri vermişti muhtemelen  çünkü garsonlar masayı donatmıştı. Lezzetli gözüküyordu ama yemden önce onu sorgulamaliydim ama karnımın guruldamasıyla onu sorgulamak yerine yemeği yemem gerektiğini anladım. Elime çatalı almamla salataya götürmem bir oldu. Ağzıma bir lokma attım ve kafamı kaldırdıgimda Asil'i eline yaslanmış bir biçimde bana bakıp sırıtırken gormemle çatal elimden düşmüş ve öksürmeye başlamıştım.Asil sandalyesini geriye itip garsonlara seslenmeye başladı.
Öksürüğüm kesilince iyi olduğumu soyledim.
Yemek bitip restorandan kalktık arabada giderken ortam sessizlesti "müzik açabilir misin?" "İstediğini aç " Ekrandaki listeyi kaydirdim 
Chase Atlantic- İnto it şarkısını açıp cama döndüm. "Bi şey açabildine göre bu konuda da zevklerimiz uyuşuyor  diyebilirim demi?" Kafamı çevirip "evet "dedim."geceyi beğenmedin sanirim" "Ne? Hayır çok güzeldi uzun zamandır dışarı çıkmıyordum." "sevindim" tekrar sessizlik oluştu. "Asıl bi şey isteyebilir miyim?" "Tabiki" "bir kaç kadeh içmeye gidelim mi?" "Arkadaşım  yeni bar açtı oraya geçelim mi?" "olur"

Bara geçince Asil hemen gelicegini söyleyip gitti. Etrafı incelemeye başladım. Yeni açılmış bir yere göre gayet kalabalıktı ,arkamı incelerken Asil bana seslendi. Yanında kendiyle aynı boylarda beyaz gömlekli bir adam ve 1.60 boylarında bı kız vardi."Bu Sinan ve sevgilisi Hande" diye yanindakileri tanitti.Sinan elini uzatmıştı elini sıktım "memnun oldum ben de Mina" "Bende memnun oldum". Hande'nin de elini sıktıktan sonra masaya geçtik. Yuvarlak bir masada Handeyle Asil'in ortasında oturuyordum. Havadan sudan konuşurken Hande bana dönüp hangi bölümde olduğumu sordu." Ben 12.sinifim" Hande şaşırdığını belli ederek konuştu "yanlış anlama lütfen" " sorun yok zaten 19 yaşındayım bi dönem Amerikaya gitmiştik ondan geç kaldımHande sandalyesiyle birlikte bana döndü "Amerika da ne kadar yaşadın?" " sekizinci sınıftan sonra babamın işleri yüzünden gittik buraya döndüğümüzde müfredat farklı oldugundan tekrar 9 dan başladım" hande kafasını hafif sallayarak konuştu"anladım".
Hande konuşmasını bitirdiğinde sinan devam etti."Hande'nin bu aralar en çok gitmek istediği ülke" "Evet erasmus la gitmeye çalışıyorum" konuşma on dakika kadar devam etti. Handeyi sevmiştim sempatik biriydi.
Sinan ayağa kalktı "biz kalkalım" hande bana dönüp "numaranı alabilirmiyim seni kahve içmeye bekliyorum" "tabiki" numaramı verdikten sonra yanımızdan ayrıldılar. Asil'le barın oraya oturduk. Arkadaki şişelere bakarken Asil içkileri istedi "çok dalgınsın"  yüzümü ona çevirdim
"yorgunum sadece"
"eve gitmek istemediginden eminsin demi?"
"rahatsız mı oldun?"
"hayır hayır senin için, yarın okula gidiceksin sonuçta yoksa ben böyle gayet iyiyim" konuşurken sırıtıyoru başka yere odaklanmayı bırakıp sandalyemle döndüm. "buyrun" barmen elindeki bardakları önümüze bıraktı.
İkimizin bardakları farklıydı. Yanıp sönen ışıklardan bardağın  içindekini seçemedim. İçindeki pipeti çıkarıp içindekinin hepsini kafama diktim çilek tadı baskındı. "çarpmadı mı ya?" döndüğümde Asil sırıtarak bana bakıyordu. "dalga geçme ya" güldü. Gözlerine bakıyordum elini kafamın arkasına koyup hafif baskı yaptı eğilip
dudağımı öptü. Şaşkınlıktan karşılık vermemiştim. Geri çekileceğini hissettiğimde ellerimi boynuna doladım ve karşılık vermeye başladım...

KURTUBA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin