13. Bölüm "Seni bırakmaya hiç niyetim yok"

1K 112 80
                                    

Herkese merhaba ❤️💋

Sonunda bölüm geldi bol yorum istiyorum çünkü çok minnoş bölüm tşk

———

Gözlerim yavaş yavaş açılırken bedenimi saran iki kol yüzünden aşırı terlemiştim, hava daha aydınlanmamıştı. Katanlıkta gözlerimi kırpıştırırken Jisungun beni saran kollarından ayrılmaya çalıştım.

Çok terlemiştim ve Jisungun vücudu aşırı sıcaktı, bi kolunu üzerimden alıp kendi üzerine bıraktım ve kollarının arasından zorda olsa çıktım. Ardından ise yataktan minik minik ilerleyip yataktan çıktım. Aşırı susamıştım ve bugün yanımdaki komidine su koymayı unutmuştum.

Yalın ayaklarımın sessiz evde çıkardığı sesi umursamayıp aşağı mutfağa indim, temiz bir bardak alıp su doldurdum ve tezgaha yaslanıp yudumladım bugün pazardı ve ben bugün ev kuşu olup evde vakit geçirmek istiyordum.

Düşüncelerim arasında suyu yudumlarken ayak sesleri ve ardından vücuduma sarılam eller ile gülümsedim

"Geliyorum niye kalktın sen?" Dedim tezgahla onun arasında dönüp yüz yüze geldim

"Senin yanından bir saniye bile ayrılmak istemiyorum" dedi ve başını omzuma yasladı. Bardağı tezgahın üzerine bırakıp kollarımı sardım

"Her saniye yanında olamam ama" dedim kollarımı sıkı sıkı sararken

"Olmadığın her anda gelip seni bulurum ardından ise şuan olduğu gibi sıkıca sararım ve öperim" dedi başını omzumdan çekip dudaklarıma öpücük kondurdu

"Bazen o kadar seviyorum ki seni şu halini küçültüp kalbimi yarıp içine saklamak istiyorum, kimse görmesin istiyorum, saatlerce kucağımda oturmanı kedi gibi arada yüzümü yüzüne sürtmeni istiyorum çok seviyorum seni" dedi ve kollarını azıcık daha sıktı

"Bende çok seviyorum seni" dedim ve omzuna öpücük kondurdum, kalçamdan kaldırıp beline sararken bacaklarımı sıkıca omuzlarından tuttum. Hem nohuta hemde bana dikkat ederek yatak odamıza götürdü ve nazikçe yatırdı. Kendide yanıma yatıp sarıldı.

"Bazen bir şey olup mutlu halimiz mahvolacak diye korkuyorum" dedi ve ben onun dedikleri yanında sessiz kaldım, yaklaşık on dakika sonra nefesi düzenlenirken uyuduğunu anladım.

Nohut yaklaşık beş aylık olmuştu ve Seungminin ısrarı üzerine cinsiyet partisi yapacaktık o yüzden cinsiyetini ben ve Jisung bilmiyordu.

Beş aylık olmasına rağmen nohut hala hareket etmiyordu normalde beşinci ayda hareketler başlarmış ama nohut hala herhangi bi hareket göstermemişti bunu doktora sorduğumuzda ise sağlıklı olduğunu zamana bırakmamız gerektiğini söylemişti.

Jeongin ise hastaneden çıkalı iki hafta olmuştu, alfa bi erkek çocukları olmuştu ve adını Haewon koymuşlardı, iki gün önce ziyaret etmişti ve Jeongin epey toparlanmıştı ve Haewon ise gözlerini açmıştı hatta Hyunjinin dediğine göre tam bir baba aşığıydı. Ne zaman Jeongin odaya girse Haewon ağlıyorsa hemen susuyormuş ve dediğine göre Jeongin ne zaman kucağına alıp sevse rahatça uyuyormuş. Hyunjin bu yüzden azıcık Haewona küs.

Düşüncelerim ile boğuşurken üzerime çöken uyku ile gözlerimi kapadım.

"Minho hadi uyan artık kahvaltı hazır" başımdan sabahtan beri konuşan Jisunga üfledim

"Üfleme bana sana kahvaltı hazırladım ama bir türlü kalkmıyorsun acıkmadın mı?" Dedi beni dürterken, artık dürtülmelere dayanamayıp gözlerimi açtım

"Uyandım sus artık" dedim huysuzlanıp, o ise bu halime gülüp yanaklarımı sıktı

"Çok tatlısın yiyeceğim seni" yanaklarımı ısırıp kalkıp odadan çıktı, banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim

Cidden acayip şekilde üşengeç hissediyordum, mutfağa yaklaştığımda şarkı söyleyen ve kıvıran Jisung ile kıkırdadım

"'Cause the players gonna play, play, play, play, play
And the haters gonna hate, hate, hate, hate, hate
Baby, I'm just gonna shake, shake, shake, shake, shake
Shake it off, I shake it off" son nakaratla poposunu hızlıca sallaması ile kıkırdamam kahkahaya dönüştü, beni fark edince yanıma gelip elimi tutup şarkıya devam etti ve kendisiyle birlikte beni de sallamaya başladı. Güzel başlayan dansımızı kahvaltı sofrasında bitirdik.

İkimizde gülerek Jisungun beni sinir etmesi ve kafasına zeytini yemesi ile kavgalı ama eğlenceli kahvaltımız devam etmişti.

Birlikte mutfağı toplayıp evimizi düzenledik, zaten öğlen kalkan ben günü akşam etmiştim.

Dışarıdan söylediğimiz pizzalarımız gelirken mısır patlatmış, abur cuburları ve cipsi tabağa doldurup film gecesi yapmaya karar vermiştik.

Ben üst kattan pike alıp geldim koltuğa oturup pikeyi üzerime çektim, Jisung elindeki çerezleri masaya bırakıp yanıma örtünün altına girip oturdu ve sarıldı. Öpücükleri yüzümde gezinirken eli rahat durmayıp oramı buramı mıncıklıyordu. Beni ısıra ısıra severken kapı çaldı ve pizzacı yardımıma yetişti.

Sıcacık pizzaları masamıza koyarken gülümseyip ellerimi heyecanla birbirine vurdum

"Sanırım asla bir pizza kadar mutlu edemeyeceğim seni" dedi iç çekip

"Ne? Hayır sen beni çok mutlu ediyorsun ama pizza birazcık daha fazla" dedim şakacıktan kollarını göğsünde birleştirip

"Öyle mi? Bu saatten sonra pizzan ile sana mutluluklar" dedi ve yatak odasına ilerledi. Peşinden kahkaha atarak koşup

"Şaka yaptım Han Jisung gel buraya" kahkahalarım evi doldururken arkasından koşup ona sarıldım

"Bebeğim beni tabi ki sen mutlu ediyorsun sen benim evimsin" dedim, o ise arkasını dönüp eşofmanından kadife bir yüzük çıkardı

"Açıkçası nasıl bir evlilik teklifi yapsam diye neredeyse bir aydır düşünüyorum ama düşündüm ki lüks bir restoranda teklif etsem çok kasıntı olurdu ve sen zaten gösterişi seven bir insan değilsin, o yüzden sade ve sadece ikimizin hatırlıyacağı senin en çok hoşuna gidecek teklif buydu, sade ama akılda kalıcı aynı senin gibi" dedi ve ardından dizinin üzerine çöktü

"Yemin ederim sözlere çalışmıştım ama unuttum o yüzden sonsuza kadar beni sever misin? Çünkü benim seni bırakmaya hiç niyetim yok" dedi, dolan gözlerimi kolumun tersi ile silip

"Severim çok severim" dedi kalkıp bana sarılırken dikkatle havaya kaldırıp öptü

"Teşekkür ederim" dedi ve öpücüklere boğdu ardından ise

"Pizzamızı yiyelim yoksa bu iş senin yenmen ile sonlanacak" dedi yüzük parmağıma sade yüzüğü takarken bende ona yüzüğü taktım.

Abartısız ve sade olan bir teklif ancak bu kadar mutlu ederdi beni.

———

Yıllar sonra döndüm en son bir yıl önce atmışım(saka)

Neyse meraba herkese sade bir evlilik teklifi yakışırdı bunlara çok güzel oldu bence neyse

Ben nasıl evlilik teklifi aldım bir gün öküzümü çok sinirlendirmiştim o da beni koluma atmıştı popoma bir iki kere vurdu tabi halimize bakınca beni bir gülme krizi tuttu ama varya yerlere çöktüm gülmekten gözümden yaş geldi sanra benim ki bana dikkatlice bakıyordu noldu dedim sen evlensene benle dedi ben şok öyle işte
Neyse

İnsta: rasabirskzenayisi

Sex, money, feelings dieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin