Bölüm 6

86 12 5
                                    

Duyduklarım beni içten sarsarken,

"Hayır!" Dedim. Oturduğu yerden kalktı. Oturduğu koltuğun arkasından dolaştı. Bir anda nefesini ensemde hissedince ürperdim.

"Böyle bir seçenek yok bebeğim. " bu iğrenç nefesini boynuma üfleyince ondan tiksinmiştim. Hızla yerimden kalktım.

"Gitmek istiyorum. " Dedim.
"Ben istemeden gidemezsin.!" Dedi. Üstüme gelmeye başlayınca korkuyla geri çekildim. Ancak o bundan zevk almış olacak ki, alay edercesine sırıttı.
Bu sırıtışı sinirimi bozarken, bu adamdan ne kadar nefret ettiğimi hatırladım. Biri bana yardım etmeliydi. Baran ne olur gel diye içimden düşünürken kapı açıldı. Baran geldi sanmıştım ama Baran değildi. Lanet olası neredesin? Kendi kendime düşünürken içeriye orta yaşlı bir adam girdi.
"Oğlum yine mi hastalara taktın!" Diye bir azarlama sesi duydum. Evet bu kesinlikle bu cehennemin kurucusu idi. Bu adama ne kadar burayı kurmuş diye sinir olsam da şu an ona minnettardım.
Çocuk mahçuğça boynunu eğdi.
"Hayır baba kız isteyerek geldi. " dediğinde şaşırmıştım. Ulan piç hepsini benim Üstüme yıkacaksın dimi yemezler!

"Hayır yalan söylüyor! Onunla-" diyebildim ANCA çünkü kolumu öyle bir sıkıyordu ki nereyedse kangren olacaktım.
"Tamam kızım sen gidebilirsin herhalde bu gerizekalı seni zorladı." Bu adam king ya. Ne kadar sevmesemde çok iyi bir adam olduğunu düşünüyordum şu anda.
Hızla odadan çıktım. Koşturarak bu cehennemin koridorlarını geçmiştim. Korkunç bir yerdi burası beni boğuyordu. Buradaki insanlar o kadar karmaşık ve tuhaftı ki...
Odaya girdiğimde hiçbirşey olmamış gibi davrandım.

"Ne oldu Bebeğim.?" Dedi Baran.
"Hiçbir şey." Dedim.
"Sorun yok."
Baran Muzipçe gülümsedi.
"O zaman kaldığımız yerden devam edelim mi?" Dedi.
Elleri yavaşça belime kaydı. Hayır bugünde öpemezsin Baran Bey!
Onun beni öpmek için yaptığı şebeklikler çok hoşuma gidiyordu. Hemde artık kendini kesmeyi unutuyordu. Bu gülümsememe sebep olurken,
"Yaklaşma! " dedim tatlı bir sinirle.
Daha da çok yaklaştı bana.
"Ya sana yaklaşma demedim mi!" Dedim tekrar gülerken.
Sinsice sırıttı.
"Hmm nerde kalmıştık. " dedi.
"En son beni öpmeye çalışıyordun. " dedim gülerken.

"Sanırım bunu tekrar denemeliyim. " dudaklarını uzattı. Beni öyle sıkı tutuyordu ki kaçamazdım. Yaklaştıkça yaklaşıyordu. Eğer yaklaştıkça kalbim böyle ise öptüğünde ölürdüm ben. Aldımda bir plan vardı.
Elimdeki yara bandını çıkardım ve dudaklarıma taktım. Bu onu kızdıracaktı ama ben bu oyunu baya sevmiştim. Dudaklarını yavaşça yaklaştırıyordu yüzüme.
Ardından dudakları yapıştırdığım yara bandına çarptı. Bir an şaşırdı. Sonra da sinirle gözlerini açtı.
Ardından bir hayal kırıklığı düştü gözlerine.

"Öpüşmek istemiyorsan anlarım. " bu kelime çıkmıştı dudaklarından. Eli mahçupça ensesine gitti ve ensesini kaşıdı.
Ciddiye mi almıştı şimdi?
Bu benim gülmeme sebep olurken gülmemeye çalışıyordum.

"Hadi ama seni öpmek istediğimi biliyorsun! " dedim.

"Öp o zaman !" Bu defa bağırmıştı.
"Seni seviyorum. " dedi.

"Korkuyorum. " dedim sessizce. Evet korkuyordum. Kırık bir kalbin tekrar parçalanmasından korkuyordum.
"Neden korkuyorsun?" Diye fısıldadı Baran. Ona az önce içimden verdiğim cevabın aynısını verdim.

"Kırık bir kalbin parçalanmasından. " dedim.
"Korkma ! Korkma çünkü ben burdayım. " Ardından o büyük aşk dolu kollarını bana açtı. Bana ise onun aşk dolu kollarında huzuru bulmak düştü.

BUNALIMİST.#Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin