DRAMA | Taebin, Beomjun

Bir Oğlanı Öptüm ve Bu Hoşuma Gitti

Yeonjun sinemanın önünde 15 dakikadır tek başına dikiliyordu
Daha yeni gelen Beomgyu'yu gördü. "Sonunda teşrif edebildiniz Beomgyu Bey!"

"Kusura bakma hazırlanmam uzun sürdü de."

"Şimdiye kadar hiçbir buluşmamıza gecikmemiştin..." karşısındaki çocuğu biraz süzdü. "Ve bu kadar özenmemiştin."

Beomgyu konuyu değiştirme ihtiyacı hissetti. "Ee Kai nerede?"

"Bilmiyorum, aramalarımı açmadı."

Birden Kai'den gelen mesaj ile ikisi de kafalarını telefona indirirler. 
Benim çok acil bir işim çıktı, gelemeyeceğim. Size iyi eğlenceleer~✌

"Aish şu çocuk cidden!"

" Bu buluşmayı ayarlayan oydu oysaki..."

"Neyse, yapacak bir şey yok. Filmlere bakalım hadi."

Filmleri incelediler ama hiçbir film ilgilerini çekmedi. En sonunda Beomgyu romantik bir film izlemeyi teklif etti. Yeonjun ona kafası karışmış bir şekilde baktı. Beomgyu da ona aynı şekilde karşılık verdi, bu bakışma fazla uzun sürdüğünde ikisi de aynı anda gözlerini birbirlerinden ayırdılar. Yeonjun mırıldandı "Tamam olur, bana fark etmez."

Onun bu hali Beomgyu'ya çok sevimli geldi, gülümseyerek "Biletleri almaya gidiyorum öyleyse." dedi.

"Tamamdır, mısırlar ve içecekler de benden o zaman."

•••

Taehyun hava almak için yürüşe çıktığında, parktaki bankın birinde Soobin'i görmeyi beklemiyordu. Soobin en kenardaki ve dikkat çekmeyecek bir köşedeki bankta oturuyor ve kendi kendine bir şey yapıyor gibi duruyordu.

Taehyun ona biraz daha yaklaştığında Soobin'in ağladığını fark etti. Kendi başına oturmuş ağlıyordu ve ağlarken o iri omuzları minik minik titriyordu.

Ne yapması gerektiğinden emin olamadı ama onu bu halde görmemiş gibi yapıp giderse aklının onda kalacağını biliyordu.

Soobin'in ağlamasının bitmesini sessizce bekledi, onu biraz daha sakinleşmiş gördüğünde ise yavaşça biraz daha yaklaşmaya başladı. Soobin sonunda onu fark ettiğinde irkildi, ağlamaktan kızarmış ve onu görünce şaşkına dönmüş olan gözleriyle Taehyun'a bakıyordu.

Taehyun bir şey demeden onun yanına oturdu. Soobin de ne diyeceğini bilmez bir halde ona bakmaya devam ediyordu. Taehyun bakışlarına karşılık verdi. "Sorun ne, anlatmak ister misin?"

Soobin bir tavşan gibi burnunu çekip bakışlarını aşağıya indirdi, biraz düşündükten sonra konuşmaya girdi. "Beomgyu ile kavga ettik, bana ağır şeyler söyledi. Canımı yakacak şeyler. Ve... dediklerinde bazılarında gerçekten haklıydı. "

"Ne ile alakalı şeyler dedi? Anlatmak istersen tabii..."

"Yeonjun'la, onu kullanmak için çıktığımı. Tek umursadığım şeyin okulda daha fazla konuşulmak ve popülarite olduğunu,  Yeonjun'un duygularına hiç değer vermediğimi ve yaptığım diğer bencillikleri söyledi. Bunları söylerken çok sinirliydi..."

Taehyun, Soobin'in dediklerine çok şaşırdı ve biraz düşündü.

"Bunu demek bana düşer mi bilmiyorum ama dediklerinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Okulda siz ikinizi daha önceleri görmüştüm, Yeonjun ile seni yani, ikiniz de birbirinize çok değer veriyor gibiydiniz. Bakışlarınız bile belli ediyordu." Soobin'in onu düşünceli bir şekilde dinlediğini görünce devam etti. "Yalnızca bazı ilişkiler bazen yürümeyebilir, heves ile aşk arasındaki farkı ayırt edemeyebiliriz. Bunu popülarite için değil, ilk zamanki heves ile yaptığını düşünüyorum. "

"Nasıl böyle emin konuşabiliyorsun? Yani... beni o kadar tanıyor musun ki?"

"Popülariteyi bu derece önemseyen bir insan olsan benim yanıma yaklaşmazdın bile. Herkes arkamdan konuşup beni dışlarken yanıma gelen ve benimle arkadaş olmaya çalışan tek kişi sendin. Hatta tanıştığımız ilk gün şemsiyemin altına girmeye çalıştığında... bunun da diğerleriyle, benimle dalga geçmek için yaptığınız bir şey olduğundan şüphelenmiştim. Ama sonra..." Taehyun, boğazına oturan yumruyla konuşmasına ara vermek zorunda kaldı. Gözleri dolmaya başlamıştı. "Senin gerçekten de benim yanımda olmak istediğini fark ettim, ne popülarite için ne de alay etmek için. Yalnızca ben kendim olduğum için yanımda olmak istiyordun." Gözünden bir damla yaş yanağına süzülürken başını yana çevirip Soobin ile göz göze
geldi ve gülümsedi.

"İşte bu yüzden eminim Soobin..." Bakışları Soobin'in gözlerinden dudaklarına indi. Soobin şaşkın bir halde ona bakarken Taehyun uzandı ve karşısındaki iri oğlanla dudaklarını birleştirdi.

Taehyun dudaklarını birleştirdikten sonra Soobin bir kaç saniye şok içinde kalmışken yavaşça gözlerini kapattı ve Taehyun'a uyum sağladı. Elini Taehyun'un beline attı ve onu kendine daha da yaklaştırdı. Şu anda aralarında ne olduğunu tam olarak kavrayabildiği söylenemezdi ancak bunun çok hoşuna gittiğinden kesinlikle emindi.

Dudaklarını birbirlerinden ayırdıklarında Taehyun'un yanakları kıpkırmızı olmuştu, hiçbir şey demeden belini Soobin'in elinden sıyırdı ve hızla ayaklandı.

"B-benim gitmem gerek."

Soobin cevap bile veremeden neredeyse koşar adımlarla oradan uzaklaştı. Arkasında onunla aynı şeyleri hisseden kızarmış yanaklı şaşkın bir Soobin bırakarak.

•••

AAAAAAAAAAAAAAA YAZARKEN DELIRDIM ÇOK GÜZELLER ÇOK TATLILAR 😭😭♥️