KISA SÜRELİĞİNE ARA VERİLDİ..
Mardin topraklarının iki genci. Töreye kurban edilen iki genç berdele mahkûm bırakılırsa ne olurdu? Biri asi biri öfkeli.
Öfkeli ve asi oluşları aşklarının en büyük engellerinden birisiydi. İki deli kan. İki deli yürek...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zerda'nın anlatımıyla...
Güneş Mezopotamya'nın kızıl topraklarında bir daha hüküm sürmüştü...
Sabah kalkmış saate bakıyordum. Hiç uyku uyuyamamıştım. Aşağıdan sesler geliyordu. Niye mi? Çünkü büyük gün gelip çatmıştı. Benim düğünüm vardı.
Kınadan sonra ki gün avşin gelmişti. Kırmızı kuşağı ile çıkmıştı baba evinden. Ama düğünü yapılmadı. Kuranlar okunup yemekler dağıtılmıştı düğün yerine.
Şimdi ise ben baba evinden gidiyordum. Büyük ihtimalle birazdan herkes başıma toplanırdı o yüzden hemen kalkıp duş aldım. Üzerimi değiştirip yatağa oturdum.
Odamın kapısı tıklatılmıştı 'gel' dedim. İçeri giren Dilan ve Annemdi.
"Sana da günaydın anne. Ama ne gerek vardı ben inerdim aşağı kahvaltıya" dedim. Dilan bana baktı tebessüm edip.
"Birşey olmaz prensesim sen kahvaltını et .Ben aşağıya ineyim bakayım ne yapmışlar" dedi annem. Başımı salladım. Saçlarımdan öpüp gitti.
"Avşin'le behramı görmeyi pek sevmiyorsun. Burda yapman daha iyi" dedi Dilan. Başımı sallayıp onayladım.
Biraz zamana ihtiyacım vardı onlar için. Ama affetmeyecektim. Konuşmayacaktım özellikle Behramla.
Dilan'a döndüm "Kuaför ne zaman gelir ?" Dedim.
"Gelir birazdan. Bir de kuaför gelinlikçiyle gelicekmiş " dedi. Kaşlarımı çattım. Anlamaz bir şekilde dilan'a baktım.
"Gelinlikçi ne alaka ?" Dedim.
"Herhalde kot pantolon, tişört ile düğününe gitmeyi düşünmüyorsun" dedi. Sırıtarak ayağı kalktım.
"Vallaha benlik hiç sıkıntı olmaz. Daha rahat" dedim gülerek. Dilan ellerini havaya kaldırıp dua ediyordu.
"Allah'ım sen bu kıza akıl bana da peygamber sabrı ver Yarabbim" dedi. Kahkaha attım.
Kahvaltı edip telefona bakıyordum. Düğün için güzel bir sürprizim vardı herkese. O yüzden birazda olsa mutluydum. Kapı tıklatılmıştı. Kafamı kaldırdığımda Dilan, bir kaç kadınla gelmişti.
"Zerda kuaför geldi hadi hazırlanmaya başlayalım yavaş yavaş" dedi Dilan. Başımla onayladım.
"Hanımağam ilk gelinliği giyerseniz daha rahat edersiniz saçlarınız bozulmaz" dedi kadınların biri. 'Tamam' Deyip giyinme odama gittim.
