Bölüm 9 ~ Güneş Olmadan

525 30 0
                                    

OY VERMEYİ UNUTMAYIN🤎 MÜZİĞİ LÜTFEN DİNLEYİN.

"Çok eski bir şarkının nakaratı gibi. Tekrar tekrar kafamda çalıyorum seni. "

Maç için artık aynı hislerdeydim. Hiç bir şey aynı değildi. Antalya'dan döndüğümüzde bu fermuarı yine kapatıp içinde kalmıştım. Ve ben bu fermuarı açmak için yalvarıyorum, sesleniyorum. Duyan olmuyor. Kimse duymuyor. Duvara anlatırmış gibi.

Ben bu sularda batan teknenin güvertesiyim.

Neden her şeyi yaşadık? Ya da neden her şeyi yaşamak zorunda kaldık? Eskiden neden hatalar yaptık? Eski hatalarımızdan neden memnun olamadık?

Benim de hatalarım oldu.

Eskiden hoşlandığım canlı, insan demeye korkuyorum. Atakan. Ona açılmayı denedim. Birinden hoşlanıyorum sence söylemeli miyim demiştim.Bana bu cevabı vermişti.

"Sana bakanın gözü yoktur. Ben onun yerinde olsam hayır derdim."

Ne ağlamıştım ama o gerizekalı için.

Sonra Çağlar çıktı karşıma. Çağlar liseden arkadaşım. Feyza da severdi onu. İyi çocuk derdi. Sınıftakilerden Çağlar'ın kulağına gitmiş onu sevdiğim.
Feyza'ya sormuş. "Hande benden mi hoşlanıyor Feyza?"

O da "Ben karışmam. Bilmiyorum o ikinizin arasında." Çağlar bana iyi davranmaya başlamıştı. Her gün değişiyordu. Eli kanamıştı. Revir nerede diye sormuştu. Ben sen bilmiyor musun demiştim. O da bilmiyorum dedi. Her şey bu yolda başladı. Çağlar'ın hatasıyla (!) Bitti.

Maç Vakti

Elimizden bir şey gelmez. Dilimizde şarkılar. Sonumuz yoktu bizim. Kaderin de hakkı var.

Isımaya geçtiğimizde bir sürü kişi "Hande Ablaa! İmzaa! Fotoğraf!"
Keşke hepsini tanıyabilsem, konuşabilsem. Vaktim yok ki. Çok yoruldum. Gökyüzündeki salıncaklara binip hiç dönmek istemiyorum oradan.

Soyunma odalarına geçtiğimizde elimi başıma götürdüm ve sadece oturdum. Bakmadım, konuşmadım, aramaları açmadım, açamadım. Yoruldum. Çok. Hem de çok.

Maç için sahaya giriş vakti geldi. Düzelmeliydim. Oynayamazdım yoksa. Tribünlere baktım. VIP'e baktım. Yoktu.

Güneş olmadan gündüz olur muydu? Güneş olmadan gün aydınlanır mıydı?
Güneş olmazsa yerine ne gelirdi ki?

Güneş yoksa güller solardı, papatyalar ölürdü. Papatyaların anlamını bilirsiniz değil mi? Seviyor mu sevmiyor mu? Güneş olmazsa, papatyalar solarsa; sevmek kalmaz, aşka olan inanç kalmaz. Artık anladım. Gündüzlerde güneş yoksa, gecelerin yıldızları mı gelirdi yerine?

Güneşin doğmaması, gözümüzün önüne gelmeyişi ; Bizi üzer miydi? Olan tek şey ne olurdu biliyor musun?

Karanlık. Sadece karanlık.

Bacağımı hissetmiyordum. İlk yardım ekibi gelmişti. Hastaneye gelmiştik. Tendonlarda sıkıntı vardı. Ne demiştim?

Güneş olamadan gündüz olmaz ki. Karanlık, sadece karanlık olur. Güneş gitti, karanlık çöktü.

İçimdeki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin