BÖLÜM-1

165 14 0
                                    

Babamın ölümünden sonra Carbrian kasabasına yerleşmesine karar vermiştik.Yaşadığım yerden ve en yakın arkadaşım Dabria'dan ayrılmak benim için zor olsada,annem için bunu yapmalıydım...

Sabah 9:30 da odamda duran son bavullar bakarak iç geçirdim.Kendi kendime

"İyi olucak."

dedim ve bavulları elime aldım.Arkamı
döndüğümde irkildim.Kısa bir çığlık attım.En yakın arkadaşım Dabria

"Seni korkuttuğum için üzgünüm.Ama gecikince kendine birşey yapmış olabileceğini düşündüm.Biliyorum,benden ayrılmak ölüm gibi ama bunu kendine yapmamalısın.Sana ihtiyacım var."Dedi.

Her zamanki konuşkan ve patavatsız
tavrından ödün vermiyordu.

-Dabria uzun boylu,küt sarı saçlı,yeşil gözlü ve fazlasıyla çekici bir kızdı.Bense ona göre daha kısa boylu.uzun,dalgalı ve kahverengi saçlı,kahverengi gözlüydüm.Konuşmaktan ve samimiyetten çok hoşlanmazdım-

"Sorun değil."Derken gülümsemeye çalışıyordum.

Dabria
"Ovvv Bebeğim..." Diyerek ellerini boynuma doladı.

Gözyaşlarım bukadar drama dayanamadı ve gözlerimi yumduğumda yavaşça süzülmeye başladı.

Dabria kafamı avuçlarının içine alıp
"Herşey çok güzel olucak." dedi

"Umarım." dedim ve merdivenlerden aşağıya indik.

Merdivenlerden inerken çok fazla anımın geçtiği evin her köşesine dikkatlice bakıyordum.Merdivenlerin sonuna geldiğimde boş salonun kapısının önünde kollarını birbirine bağlayarak
bana bakan annemi farkettim.

"Hazırmısın Becca?"

diye sordu.Gözyaşlarımı silerek kafamı salladım.Dabria yanımda abartılı bir şekilde ağlıyordu.Sırtını sıvazlayarak

"Söz veriyorum bağımız kopmayacak.Hem...Biraz özlem bize iyi gelebilir." Dedim.

Annem yanımıza gelerek yanıma koyduğum bavulu aldı ve

"Gidelim." Dedi.

Arabaya bindik ve ardımızda bıraktıklarımızı görmezden gelerek ilerledik...

Yeni evimize geldiğimizde arabadan inip etrafıma bakındım.Sokağımız uzun,dar ve gündüz olmasına rağmen karanlıktı.Hafif sisli hava korkutucu olan sokağı daha iç boğucu hale getiriyorduEvler yan yana dizilmişti.Bitkaçtanede ağaç vardı.Çevreyiincelerken gözüme o çocuk takıldı.Buz mavisi gözleri,uzun boyu,olağanüstü kasları ve tehlike sezdiren gülümsemesiyle dikkatimi çeken bu yabancının yeni komşumuz olduğunu anlamam uzun sürmedi.Kafasını kaldırdığında göz göze geldik ve tedirgin bir tavırla bakışlarımı yere çevirdim.Ben çimenleri incelerken,annem arkadan omuzumu hafifçe sıktı.

"Güzel görünüyor değilmi?"

"Küçük."Diye cevap verdim

Annem ellerini omuzumdan çekip

"Alıştığın yerden,okulundan,arkadaşlarından ve Dabria'dan ayrılman senin kadar benide üzüyor.Ama benim için biraz gülmümsemeyi deneyemezmisin?"Dedi

Sarılma fasıllarından hoşlanmadığım için gülümsedim ve yeni evimize girdim.Evin içi eski evimizi anımsatıyordu.Merdivenlerden çıkarken odalara göz gezdirdim.Benim odam olduğunu düşündüğüm bir odaya girdim.17 yıl boyunca kaldığım odadan daha dar,daha karanlık ve daha korkutucuydu.Aslında evin geneli öyleydi.Yatağımı camın önünde hayal ettim.Gardrobumuda tam yanında.Belki yere birkaçtane büyük yastık atabilirdim.Tüm bunları düşünürken dalmış olmalıyım ki arkamda bir nefes hissettim.Dönmek için acele etmeyerek bir silah aradım.Çaktırmadan yanımdaki bavulun bir parçasını çıkararak iki elimle sıkıca tuttum.Arkamı döndüğümde biraz önce dışarıda gördüğüm yabancıyı görünce sarsıldım...

MAVİ GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin