"Tamamdır, bir hikaye uydurmamız gerekiyor." Jisung pizzadan bir dilim alırken söyledi.
"Efendim?"
"Birileri sorduğunda nasıl çıkmaya başladığımızı anlatmak için bir hikaye uydurmamız lazım."
Hyunjin kaşlarını çatarak ona baktı. "Neden hikaye uydurmak zorundayız ki?"
"Öbür türlü saçma olur."
"Olsun. Bu bizim ilişkimiz kimseyi ilgilendirmiyor."
Jisung kolasını içerken Hyunjin'in yatağının üzerinde gerindi. "Olmaz öyle. Ne diyeceğiz ki? Sana mesaj attığımı mı?"
Hyunjin pizza kutusunu çalışma masasının üzerine koyduktan sonra Jisung gibi yatağın üzerine uzandı. Yan profilden Jisung'u izliyordu. "Evet." Diye onayladı. Ellerine nereye koyması gerektiği bilmediği için yanağının altına sıkıştırırken hayran bakışları Jisung'un yüzünden gezindi. "Kabul ediyorum. Muhteşem bir çıkma teklifi yöntemi değildi. Ama sana uygundu. Bu yüzden umursamıyorum."
Jisung bakışlarını tavana dikerken her şeyden habersiz bir şekilde Hyunjin'in ona olan hayran bakışlarını kaçırıyordu. "Kanka olmaz öyle ya," diye sızlandı. "Düzgün yapmalıyız."
Hyunjin tebessüm etti. "Tamam o zaman şimdi bir tane yapabilirsin."
"Ne?"
Hyunjin, kalbi ağzından atarken omuzlarını silkti, dudaklarını büzdü ve sanki hiç önemli değilmiş gibi konuşmaya devam etti. "Şimdi bana çıkma teklifi edebilirsin ve insanlar sorduğunda ona beraber dizi izlediğimiz bir gecede pizza yedikten sonra bana çıkma teklifi ettiğini anlatırsın."
"Oha çok mantıklı!" Jisung yatakta oturur pozisyona geçti. "Çok romantik anlıyorsun değil mi? Normal bir geceydi aslında ama ben senden ne kadar hoşlandığımı fark ettim. Çünkü senin yanında çok rahat hissediyordum. Evet, evet böyle yapalım."
Hyunjin kulaklarına kadar kızardığını hissederken zar zor başını salladı ve Jisung gibi yatağın üstünde oturdu. Yastıklardan birini destek almak için kucağına çekti. Neden bu kadar utandığını bilmiyordu. Jisung onun yanında rahat hissettiğini söyledikten sonra ondan hoşlanmaya başladığı için mi yoksa ona düzgün bir çıkma teklifi vermek istediği için mi?
"Hyunjin-ah," Jisung, işaret parmağını Hyunjin'in çenesini kaldırmak için uzattı. Kırpışan gözleri buluştu. Jisung neredeyse tüm yüzüyle gülüyorken Hyunjin kabız bir ifadeyle ona baktığına emindi. "Benimle çıkar mısın?" Diye tatlı bir tonda uzatarak söyledi. Dudakları kalp şeklini alırken burnunu kırıştıracak kadar kocaman sırıttı.
Hyunjin kalbinin saatte üç yüz yirmi kilometre hızla çarptığına yemin edebilirdi. Yutkundu. Bakışlarını kaçırmak istedi ama Jisung ona böyle bakarken bunu yapması da oldukça zordu. Ayrıca bu Jisung'un da ilk ilişkisi olacaktı. Ancak o çok rahat, sakin ve aklı başında görünüyordu. Bu da Hyunjin'in daha çok utanmasına neden oluyordu. "P-peki." Diye sessizce mırıldandı. Jisung'un dudaklarını ıslattığını gördüğünde neredeyse bayılacağından emindi. Onu öpecekti. Hyunjin'i öpecekti!
"Tamamdır, o zaman bu hikayeyi kullanıyoruz." Jisung sırıttı ve elini Hyunjin'in suratından çekti. "Bakışların çok iyiydi. Betimleme gücümle bunu anlatacağım."
Hyunjin şaşkınca ona baktı. Burası Jisung'un onu öptüğü yer değil miydi? On altı yaşındaydı, azgındı ve Jisung'dan çok fena hoşlanıyordu. Onu öpmeliydi! Kendi kendini sakinleştirmek için nefes sesine odaklandı. Çok önemli değil diye düşündü ama onu öpecek gibi davrandıktan sonra öpmemesi Hyunjin'i biraz gıcık etmeye yetmişti.
On altı yaşında bir ergen olduğu için kendini sakinleştirme çabası sonuçsuz kaldı. "Çok kötüsün!" Hyunjin, Jisung'un omzuna bir tane geçirdikten sonra kafasını yastığına gömdü. Gözleri açık, saçları dağınık bir şekilde yastığına inlerken kalbine sakin olması için yalvardı. Elbette Jisung bunların hiçbirinin farkında değildi ve kafasında kurduğu hikayeyi takdir ederek telefonuyla uğraşmaya dönmüştü.
tiplerini şu şekil hayal ettikçe daha da salaklaştırmak istiyorum ikisini. şimdilik elimden gelen bu kadar. byee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uygulamalı(metot) erkek arkadaş | hyunsung
FanficJisung, Minho'u tavlamak için Hyunjin'e sahte erkek arkadaşı olması gerektiğini söyler ve günün sonunda kendisi tavlanır.