Tang Hao'nun anlık heybetli aurasını gören ikili hemen birkaç adım geri çekildiler. İki kardeşte bir şeyi anlamıştı. Babaları basit biri değildi! Tang Hao oğullarına bakarken sanki bir şey olmuş gibiydi ve bir anda tekrar eski haline geri döndü. Arkasını döndü ve giderken şunları söyledi.
"Tang San, bu günlerde demircilik yapacaksın. Arta kalan demirlerle istediğini yapabilirsin. Tang Yin, altı yaşına kadar ormana gitmeyeceksin. Tang San ile birlikte antrenman yapabilir ya da demirciliği öğrenebilirsin. Günlük yemek ihtiyacınızı ben gidereceğim. Ayrıca sana başka bir söyleyeceğim olacak."
Tang Yin'e doğru ilerledi ve hafifçe eğildi "İçindekini ne kadar tutarsan o kadar çıldırır evlat." dedi ve arkasını dönerek içkisinden bir yudum aldı. Tang Yin, babasının ne demek istediğini anlamıştı. Bu dünyaya geldiğinden bu yana eskisi gibi içini dökemiyordu. Vücudu kanla bulanmak istiyordu. Saf katliam iç güdüsü ona bir şeyleri öldürmesini dile getiriyordu. Ancak bugüne kadar onları sakladı.
Tang Yin hafifçe sırıttı ve arkasını dönerek dışarı çıktı. Vücudu yeterince güçlendiği için artık eğitimlerine başlayabilirdi. Bu yüzden antrenman alanını hazırlayacaktı...
İki yıl bir çırpıda geçmişti. Tang San ile Tang Yin yaşıtları gibi gözükmüyorlardı. Tang Hao sayesinde her gün ruh canavarı eti yediler. Tang San normal çizelgeden daha erken Kaotik Çekiç Yöntemini öğrendiği için uzun bir yol kat etmişti. Tang Yin ise tamamen farklı bir davaydı. Etrafında korkutucu bir aura vardı. Bu yüzden köydeki herkes ona lanetli-büyülenmiş gibi lakaplarla yaklaşmadılar.
Bugün iki kardeşte aynı saatte kalktılar ve köyün yaşlısı, Yaşlı Jack ile ruh uyanış törenine gittiler. Tang Hao uzaktan ikiliye bakarken gözleri dolmuştu. İki kardeşte birbirinden çok farklıydı ancak birbirlerine aşırı bağlılardı. Şimdi ise ikilinin dönüm noktasıydı. Ruh Uyanışı! Ruh ustası olmak için en önemli başlangıçtı.
Yaşlı Jack'i takip ederek ikili ruh uyanışı yapılan yere geldiler. Ruh Salonunda Büyük Ustası Su Yuntao, töreni ve nasıl yapılacağını açıkladı. Ancak gözlerinde hiçbir beklenti yoktu.
Köydeki çocuklar tek tek çağrıldı.
"Buğday Ruhu, seviye 0. Ruh ustası olunamaz."
"Çapa Ruhu, seviye 0. Ruh iyi olmasına rağmen ruh gücü yok. Ruh ustası olamaz."
Sıra Tang San'a geldi. Su Yuntao, Tang San'ı ruh uyanışını gerçekleştirdi "Mavi Gümüş Otu. Atık bir dövüş ruhu daha." Tang San kendisine hakarete bir şey demedi "Ruh gücümü ölçebilir miyim?" Su Yuntao iç çekti ve kabul etti. Ancak bir sonraki saniye şok oldu "Doğuştan Tam Ruh Gücü mü?!" dedi ve bağırdı. Kısa süreli bir şoktan sonra atık dövüş ruhu aklına geldi ve morali bozuk bir şekilde sıradaki kişiyi çağırdı. Bu seferki kişi Tang Yin idi.
Tang San abisine baktı. Abisinden her zaman korkutucu bir aura yayıldığını gördü. İki yıl önce babasının onu serbest bırakmasını söylediğinde ise bu aura daha çok güçlendi. Kendisinin nazik kişiliğiyle Mavi Gümüş Otu uyandırdığını düşündü. Ancak tabii ki ikinci bir dövüş ruhu olan Açık Gökyüzü Çekiciydi. Şu ana kadar bilinen en iyi dövüş ruhu! Tabii ki Tang San bundan habersizdi.
Tang Yin, Su Yuntao'nun önüne geçti ve duygusuz gözlerle baktı. Su Yuntao bir süre dondu ve en sonunda dedikodular aklına gelince ruh uyanışını başlattı. Tang Yin vücudundan çıkmak isteyen iki dövüş ruhunu hissetti. İlki Ölüm Tırpanı diğeri ise Kara Ejderha Mızrağı! İki ruhta karanlık niteliğinin yüksek olduğu bir ruhtu. Tang Yin'in elinde küçük bir tırpan oluştu. Simsiyah renkteydi ancak keskin tarafı kana bulanmıştı. Sanki yeni cinayet işlemiş Azrail'in tırpanı gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Douluo Dalu : Ölümün Oğlu
FanfictionDouluo Dalu serisine yazılmış bir hayran kurgudur. Ana karakterimiz Tang Yin'dir. Kendisi mızrak ve tırpan kullanan bir ana karakter olacaktır. Tang Yin kötücül bir karaktere ve kibirli bir kişiliğe sahiptir. Ancak onu korkutucu yapan asıl özelliği...