Tang Yin'in uyanışından bu yana aylar geçmişti. Shrek'in öğrencileri orijinal eserden daha çok gelişmişlerdi.
Tang Yin inzivaya çekilmiş ve yeni elde ettiği güçle ilgili anlayışa sahip olmuştu. Bu süre zarfında Tang San bağlı ruh kemiğini kontrol etmeyi öğrenmişti. Tang Hao sayesinde ise çekiç ruhunu geliştirdi. Ah Yin bir yandan ona mavi gümüş çimen için yol gösterdi.
Tang Yin inzivadan çıktığı haberi duyulduğunda anne ve babası onu görmeye gitti. Ah Yin oğlunun yanında otururken Tang Hao hemen önünde onunla konuşuyordu. Tang Yin dördüncü ruh yüzüğünü almaya gideceğini söyledi. Birkaç hafta önce zaten 40.Seviyeye ulaşmıştı ancak ruh gücünü sıkıştırmaya devam etti. En sonunda uyandığında dördüncü ruh yüzüğünü almaya karar verdi.
Tang Hao ve Ah Yin yardım etmek istediler ancak Tang Yin kararlı bir şekilde reddettiğinde ikisi çaresizce kabul ettiler. Birkaç gün akademide kaldıktan sonra Star Dou Ormanına gitti. Babasının verdiği ruh rozetini gösterdi ve rahatlıkla içeri girdi.
İlk gün için ruh canavarı bulmak yerine kalacak bir yer aradı. Ne de olsa iç saha ve çekirdek saha arasında gezinecekti ve ruh yüzüğü emeceği zaman rahatsız edilmemeliydi. Akşama kadar aradıktan sonra en sonunda bir mağara buldu ve mağarada konaklayan 21.000 yıllık canavarı öldürdükten sonra burada konakladı.
Bir haftalık arayıştan sonra hala bir şey bulamamıştı. İstediği ruh yüzüğü 40.000 ve 60.000 yıl aralığındaydı. Bu yüzden bulması zordu.
Bu günde bir şey bulamamasıyla mağaraya geri dönmek için yolunu tuttu. Birkaç adım attıktan sonra aniden durdu ve belirli bir yere doğru baktı.
Bir sonraki saniye ise ruhunu ele geçirdi ve o yöne doğru son hızıyla koştu.
Bu sırada bir kadın ruh ustasının bir ruh canavarıyla savaştığı görüldü. Ruh canavarı 20.000+ yıllıktı. Kadın ruh ustası ağır yaralıydı ve bu durumdan nasıl çıkabilirim diye düşünüyordu. Etrafına bakınırken üstüne zıplayan ruh canavarından kaçındı. Hemen elindeki kılıçla saldırırken ilk ruh yüzüğü yandı. Ardından ise ikinci ruh yüzüğü yandı "Melek İnişi!" diye hafifçe söyledi. Ruh canavarına hasar verdikten sonra geri tepti ve birkaç ağaç yıktıktan sonra karnında oluşan üç pati izine dokundu. Karnındaki yara kötüydü ve gözleri buğulanmıştı. Ruh canavarı yaralandığı için sinirliydi ve gözleri kıpkırmızıydı.
Düşünmeden üstüne sıçradı ve ağzını açtı. Kız tam kaçacakken önünde bir siluet belirdi "Nefesin kokuyor." dedi ve ruh canavarının kafasına çıplak elleriyle vurdu. Bu kişi elbette Tang Yin'di. Kurtardığı kişi ise Qian Renxue'nin ta kendisiydi.
Ruh canavarı birkaç metre sürüklendi. Qian Renxue'nin gözü büyüdü. Bu nasıl bir fiziksel güç?! Bu sırada Tang Yin onun komik ifadesini görmedi. Ruh canavarı ona doğru kükredi ve hırladı. Ruh canavarı adım attığı sırada zeminden bir kemik kol çıktı ve ayağından tuttu. Tang Yin'in ruh halkaları ortaya çıktı. Üç siyah ruh halkası!
Arkada ağır yaralı olan Qian Renxue bu sahneyi gördüğünde eski kan tükürdü. Bu nasıl bir canavar?! Onu kurtaranın insan olup olmadığını sorgulamaya başladı.
Tang Yin'in üçüncü ruh halkası yandı "Ölüm Çağrısı..." dedi. Ruh canavarının altından kemikten oluşmuş bir ruh canavarı oluştu ve karnından ısırdı. Ruh canavarı acıyla inledi ancak ortaya çıkmış ölü ordusu bunu umursamadı ve onu yaralamaya devam ettiler.
Bu sırada Tang Yin arkasını döndü "Bu ruh canavarını istiyor musun?" dedi. Qian Renxue bir anlık duraksamadan sonra kafasını salladı. Tang Yin onayladı ve tekrardan ruh canavarına baktığında "Tamam yeterli. Onu bayıltın ve mağaraya sürükleyin." dedi. Ölü ordusu oynamayı bıraktılar ve ruh canavarını saniyeler için hallettikten sonra ormana doğru cesedi sürüklediler.
Qian Renxue bu sahneyi gördüğünde iliklerine kadar titriyordu. Korkmuştu! Tang Yin ona doğru yaklaştı ve izin almadan prenses kucaklamasıyla onu kaldırdı ve ormana doğru yürüdü. Qian Renxue bu hızlı olayla karşılaştığında yaklaşık iki dakika sonra küçük bir tepki verdi. Yüzü kıpkırmızı olmuştu ancak bir şey demedi.
On dakikanın sonunda ikili mağaraya vardılar. Tang Yin nazikçe kendi yattığı yere koydu. Burada küçük bir yer yatağı vardı ve kamp ateşine yakın olduğundan sıcaktı. Qian Renxue'nin yüzü biraz solmuştu ve daha fazla kendini tutamamıştı. Bayıldı.
Qian Renxue yavaşça gözlerini açtı. Burnunu güzel bir et kokusu gelmişti ve bu onu uyandırdı. Kalkmak için hareketlendiğinde ağrılarla inledi. Daha sonrasında kıyafetlerinin bir kısmının olmadığını ve onun yerine tamamen sargı içinde olduğunu gördü. Göğüs kısmı tamamen bandajlanmıştı. Qian Renxue bir anda kıpkırmızı oldu. Utançtan kafasından duman çıktığı görülüyordu.
Tang Yin bunlardan habersiz hazırladığı mangal etini aldı ve yemeye başladı. Ardından ise bir hisle kafasını çevirdi. Qian Renxue'nin uyandığını gördüğünde ayağa kalktı ve oyulmuş taşın içindeki et çorbasını alarak yanına yürüdü. Tang Yin'in yanına geldiğini gören Qian Renxue daha da utandı. Tang Yin geldiğinde yanına oturdu "İyileşmek istiyorsan yemelisin." dedi. Qian Renxue elini kaldırdığı sırada kolundan başlayan ve beynine kadar giden inanılmaz bir ağrı vurdu. Tang Yin hemen söylendi "Hareket etme. Zaten zar zor yaralarını sardım." dedi ve tahta kaşıkla çorbadan bir kaşık aldı ve Qian Renxue'ye doğru uzattı.
Qian Renxue tamamen teslim oldu ve ona uzatılan kaşıktaki yemeği yedi. Kasedeki yemeği bitirene kadar Qian Renxue sadece Tang Yin'e baktı. Tang Yin onu yedirirken tamamen ciddiydi ve herhangi düş kurmamıştı.
Qian Renxue kalbinin hızlandığını hissetti ve yemeğini bitirdikten sonra "Teşekkür ederim." dedi ancak sesi bir sinek vızıltısı gibiydi. Tang Yin tabii ki bunu duydu "Rica ederim." diyerek karşılık verdi. Ardında ise arkasına geçti ve yaraları kontrol etti. Birkaç sargıyı değiştirdikten sonra mağaradan ayrıldı.
Qian Renxue onun gidişiyle iç çekti ve canı sıkıldığı için uyumaya karar verdi. Tang Yin mağaradan çıktıktan birkaç saat sonra bir ejderhayla karşılaştı. Bu ruh canavarının ruh yüzüğü olmak için uygun olduğun gördüğünde saldırdı.
Ejderha Ruh Canavarı ve Tang Yin arasında üç saatlik aralıksız savaştan sonra Tang Yin tamamen bitmişti. Tükendi! Ruhlarından gelen tepkimeyi azaltmak için hızla birkaç ruh canavarı öldürdü. Bunlar bin yıllıktı ancak yine de geri tepmeyi iyileştirmişlerdi. Ejderha Ruhu Canavarını mağaraya kadar sürükledi.
Qian Renxue sesle irkildi ve gözlerini açtığında Tang Yin tarafından sürüklenen ruh canavarını gördüğünde gözleri koskocaman açıldı. Yaklaşık 55.000 yıllık ruh canavarı!!
Tang Yin ruh yüzüğünü emmeye başladığında Qian Renxue onu uyarmak istedi ancak çok geçti. Birkaç saatlik endişesi en sonunda son buldu. Tang Yin başarıyla ruh yüzüğüne sahip olmuştu.
Tang Yin ayağa kalktı ve ruh canavarına baktı. Elini karnına soktu ve bir et parçası kopardıktan sonra küçük bir ısırık aldı. Tadının iyi olduğunu anladı. Bugün bu ruh canavarını yiyecekti. Tang Yin'in vahşi hareketi Qian Renxue'nin olmayan tüylerini ürküttü.
Tang Yin mağaradan çıktıktan sonra dördüncü ruh yüzüklerini saldı ve ruh yeteneğini kullandı "Işığın Yok Oluşu..." diye fısıldadı...
Okuduğunuz için teşekkürler (:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Douluo Dalu : Ölümün Oğlu
FanficDouluo Dalu serisine yazılmış bir hayran kurgudur. Ana karakterimiz Tang Yin'dir. Kendisi mızrak ve tırpan kullanan bir ana karakter olacaktır. Tang Yin kötücül bir karaktere ve kibirli bir kişiliğe sahiptir. Ancak onu korkutucu yapan asıl özelliği...