2:GİZEM

24 10 4
                                    

12 saat önce:

Gözlerimi açtığımda karnım çok kötü bir şekilde acıyordu. Elimi karnıma götürdüğümde bir ıslaklık fark ettim.

Kan.

Yavaşça oturur hâle geldim ve sırtımı duvara yasladım.

Önümde arkadaşımın ölü cesedi duruyordu.

Aniden ayağa kalktığımda karnım daha çok acımıştı.

Büyük adımlarla yanına gittim ve diz çöktüm.

Saçını okşayıp kafamı göğsüne gömdüm. Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim.

Kapı hızlı bir şekilde açılınca kafamı kaldırıp önümdeki kar maskeli canavara bakıyordum.

Canavar. Çok bilindik bir kelime dimi Efdal?

Adam iki büyük adımla bana biraz daha yaklaştı.

"Arena soyu tükenecek ve ben intikam peşinde koşmaktan asla vazgeçemeyeceğim." İğrenç sesi benim her saniye midemi bulandırıyor ve kusma hissi yaratıyordu.

"Neden geçmişteki intikamını masum kişilerden ödüyorsun?" Diye sorduğumda sesim kendimden emin çıkmıştı.

Ayağa kalktım ve bir iki adım geri ilerleyip elimi karnıma götürdüm.

"Sen çocuk. Daha yaşayacaksın ve bir gün sende az sonra gördüğün manzaranın bir parçası olacaksın. O zamana kadar yaşa. Sonra sende ölümün bir parçası olacaksın."

"Arena ailesinde tek yaşayan kişi ben kaldım neden şuan beni öl-"

"Sana sadece iki dakika veriyorum çocuk eğer kapıdan çıkıp buradan def olup gitmezsen sende öleceksin!"

Yaşamak istiyordum.

Bu hayatı seviyordum.

Her ne olursa olsun seviyordum.

Cümlesi biter bitmez koşarak oradan ayrıldım ve asla arkama bakmadım.

Çünkü biliyordum eğer arkama baksam vicdanım rahat etmez ve arkadaşımın yanında dururdum.

Lakin yaşamak istediğim için var gücümle koşarak uzaklaştım.

Yada ben öyle sanıyordum.

Günümüz:

Sıcacık yatağımda yatıyordum ama asla uyku bedenimi ele geçirmiyor ve daha çok stres oluyordum.

Dün yaşanan olaylar kabus değildi. Keşke kabus olsaydı.

Karnımdaki kanı durdurmak için çok uğraşsam'da sonunda durdurmuş ve dikiş atmıştım.

Polislere haber vermek en son yapacağım bir saçmalıktan ibaretti.

Ölümüm için kaç saatim kaldı? Acaba ne zaman ölüm beni bulacaktı? Yada Nasıl ölecektim?

Aşırı merak ettiğim onlarca soru vardı aklımda ama hiç birinin cevabını bulamıyordum.

Siyah kuşaklı bir dövüşçü olmama rağmen partide olanlarda elimden hiç bir şey gelmemişti.

Gizli bir örgüt'de çalışan ve kendi Arena holdingim'de çalışan 23 yaşında yaşayan bir kadındım sadece.

İsmim'den, soyadım'dan ve Arena kanından olmaktan nefret ediyordum.

Geçmişin yarası her zaman gelecekteki nesiller oluyordu.

Tek Arena ben kalmıştım.

Efdal Arena.

Sadece Arena?

Hangisi daha gerçekti bilmiyordum ama tek bir gerçeklik vardı.

O da Arena soyundan gelmem.

Çalan telefonumu masadan alıp çağrıyı yanıtladım.

"Leya! Nerede kaldın toplantın vardı seni bekliyorlar. Dün toplantıyı erteleyip çıktın ofisten. Sırf parti var diye! Şimdi neredesin Allah bilir!"

Çağrıyı neden yanıtlama gereği duydum?

"Günaydın Cenk" yatakta oturur hâle geldiğimde karnımın acısından dolayı hafif bir inilti çıktı ağzımdan.

"Irmak sen iyi misin?" Sesi tedirgin gelmeye başladı.

"Dün saldırıya uğradım Cenk. Yaralıyım ve şuan gelemem benim arkamı toplar mısın?"

"Halledip hemen yanına geleceğim." Deyip telefonu yüzüme kapattı.

Ne zaman beni dinleyecek? Çok merak ediyordum açıkçası.

^^^^^^^

Otuz üç dakika on bir saniyede evime Cenk gelmişti.

Evimin anahtarı onda olduğu için kapıyı açma gereği duymamıştım.

Odama girince yüzünde büyük bir şaşkınlık ve korku vardı.

Cenk yanıma gelip oturduğunda karnımdaki dikişe bakıyordu.

"Karnına bakacağım Leya. Karnını aç." Dediğinde ilk baş kafamı sallasam'da o bakışlarından dolayı itiraz edemedim ve karnımı açtım.

Eli karnım'da geziniyor ve her hangi bir kan akışı var mı diye kontrol ediyordu.

Karnımı istemsizce baskı uygulayınca vücudum yay gibi açıldı ve ağzımdan hafif bir sesle inilti çıktı.

"Leya bu böyle olmaz! Hastaneye gitmeliyiz! Karnına bir darbe alırsan dikiş patlayabilir."

Kafamı olumsuz bir şekilde salladım.

"Nerede ne yapacağımı biliyorum. Teşekkürler." Dediğim de ağlamak istiyordum.

Krem sürerek geçecekti bu yara ve ben bir yara yüzünden asla günlerce yatak'da yatıp ölümü beklemeyeceğim.

Cenk'in telefonu çalınca odadan çıkıp gizli gizli konuşmaya başladı.

Aradan iki dakika dokuz saniye geçince odaya girdi.

"15 dakika içinde tekrardan geleceğim yanına. Dikkatli ol!"

Dediğinde başımı salladım ve gitmesini bekledim.

Kapı sesini duyunca gittiğini anlamıştım. Ayağa kalktım ve banyoya ilerleyip duş aldım.

Üstümü değiştirdim ve hafif bir makyaj yapıp evden çıktım.

Söz dinlemeyi ve emir almaktan nefret ederdim bu yüzden her zaman tersini yapardım.

Ofise geçip bütün Arena geçmişini araştırıp adamı bulacaktım.

Tek istediğim şey.

Adamın kim olduğu.

Ve

Ölümüm bu katilin elinden olmaması.

BÖLÜM SONU

Bu bölüm biraz kafa karıştırıcı olmuş
Olabilir.

Aklınızda biraz daha soru birikmişte olabilir.

İlerleyen bölümlerde yavaş yavaş sorularınızın cevabını bulacaksınız.

:)





LAVİNİA 9Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin