Regulus kitaplarını almış, sonraki dersine doğru gidiyordu. Uzun koridorun sonuna nihayet gelip köşeyi dönmeye kalktığında ise onu James karşılamıştı.
- Selam. Biyoloji galiba, dedi karşısındaki çocuğun kitaplarına bakarken.
- Öyle.
Regulus, James'i orada bırakmak için adım attığında kolundan yakalanmıştı.
- Gerçekten dün önemli değil demiştin ama yaranın mikrop kapmadığına emin misin?
Fakat aldığı cevap sadece bir göz devirme oldu. Bunun üzerine tekrar konuşmaya kalktı ama Regulus ona fırsat vermeden derse gitti.
______________________
- Sirius, akşamki partiye geliyor musunuz, diye sordu kendi dönemlerinden Hannah.
Sirius arkadaş grubuna kısa çaplı bir bakış attı. Yine de asıl onay beklediği yanında oturan sevgilisiydi. Çünkü onsuz partiden keyif almayacağını adı gibi biliyordu. Remus gözlerini kırptı.
- Olur, gidelim.
Hannah da dahil olmak üzere masadaki herkes gülümsedi.
- Geliyorsunuz, tamam.
Hannah arkadaşlarının yanına döndüğünde Peter hemen konuşmaya başladı.
- Güzel kız değil mi? James, hadi bu ikisi sevgili, ben ilişki düşünmüyorum zaten. Senin için diyorum yani.
James aniden huzursuz hissetti. Kimseyle sevgili olmak istemiyordu. Özellikle de kızlarla. Bunu hala arkadaşlarına açıklayamamıştı. Kötü tepki vermeyecekleri ortadaydı ama yine de dile getiremiyordu işte. Zorlanıyordu.
Lily ile sevgili oldukları dönem güzel bir ilişkileri vardı. Yine de James bazı şeylerin eksik olduğunu hissetti. Lily değildi bunun sorumlusu. O her zaman çok kibar, tatlı ve bulunduğu ortama uyum sağlayan biriydi. Sadece James ona hissetmesi gereken şeyleri hissetmediğini ve arkadaşı olmasını sevgilisi olmasına tercih edeceğinin farkına vardı. Sonrasında da kendisini tanımaya başladı.
- Böyle iyiyim, Peter. Rahat bırak beni.
_____________________________
Yazım hatası varsa kusura bakmayın.
Sonraki bölümde görüşürüz.
Kendinize iyi bakın.🧡