[19]

326 29 43
                                    

HE SAID LETS GET OUT OF THIS TOWN

Wildest dreams ile okumanızı istedim bu bölümü<3 (taylor's version)
__________________________

Regulus çantasını sırtına takıp aynada son kez kendine baktı. Aldıkları iki gün için yeter diye düşünüyordu.

Üzerine lacivert bir kot şort ile beyaz tişört giymişti. Kırmızı şapkasını takmayı da elbette unutmamıştı.

Bu şapkayı ona Sirius almıştı. O yüzden değer veriyordu ama takmak pek tercihi olmuyordu.

Ancak James için kendinden ufak bir taviz verebilirdi. Aşk işte.

Ayakkabılarını giyip kapıyı kapattı. Düzgünce kilitledikten sonra da hızlıca merdivenlerden inmeye başladı.

Çok özlemişti. Daha geçen gün beraberlerdi belki de ama yine de çok özlemişti. Kokusunu, nefesini, gülüşünü, her şeyini.

Merdivenler bittiğinde apartman kapısını açtı ve gülümsesi belirdi yüzünde.

James arabaya yaslanmış onu bekliyordu.

Hızlıca yanına gidip boynuna sarıldı. James zaten çoktan kollarını onun beline dolamış kafasını da boynuna gömmüştü.

Birkaç dakika sonra ayrılıp arabaya bindiler. James sürmeye başladı.

- Şapkan güzelmiş.

Gülümsüyordu.

- Beğenmene sevindim.

- Şöyle bakma bana Reg.

- Nasıl? Kasıtlı bir şey yapmıyorum ki.

- Buradan bakınca pek öyle durmuyor güzelim.

Regulus ilk defa duymuyordu bunu. James ona her zaman böyle sesleniyordu. Hatta tek bu da değildi.
Her şeyi söylüyordu güzel olan.

Ama yine de içindeki hareketlenmeye engel olamıyordu. Sanki daha önce hiç dememiş gibi heyecanlanıyordu. Elinde değildi.

- Tamam bakmam.

Panikle söylenip başını yola doğru çevirdi. James telefonunu arabaya bağlamıştı. Yaptığı playlistlerden birisini açtı.

- Bu playlisti senin için yaptım.

Regulus'un kalbi bu gidişle hiç yavaşlamayacaktı. Resmen James kendisi için playlist hazırlamıştı.

- Aşıksın, diye söylendi gülerken.

- Aşığım, dedi James. Ufak bir an gözünü yoldan ayırıp hızlıca sevgilisine dönmüştü. Sesi o kadar net çıkmıştı ki. Regulus bir süre sadece onu izlemişti.

**********

- Gel markete uğrayalım. Aç kalmak istemeyiz.

Regulus başıyla onaylayıp arabadan indi. James arabanın kapılarını kilitledi ve markete girdiler. Büyük bir marketti. Ne ararsanız bulabileceğiniz türden.

Regulus ne alsak diye raflara bakıp karar vermeye çalışırken James elinde bir market arabasıyla gelmişti.

- Bin.

- Ne? James, saçmalama.

- Neden? Yorulmazsın hem.

- İnsanlar...

- Sadece kasiyer var Reg.

- Ama...

- Lütfen.

Regulus daha fazla ısrar etmesinin anlamı olmayacağını fark ettiğinde market arabasına bindi.

my brother's friend | jegulus ✓✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin