[28]

238 20 60
                                    

final😖😖

yorum yapmayı unutmayın :((
______________________________

Regulus, liseden mezun oluyordu.

Hala inanamıyordu ama bitiyordu işte. Geçirdiği yıllar aklına bir film şeridi gibi geliyor ve geldiği gibi aynı şekilde gidiyordu.

Nasıl yani, diyordu. Ben büyüdüm mü şimdi? İçinde kıpır kıpır duygular vardı. Liseden sağ çıktığı için de bir yandan kendiyle gurur duyuyordu.

Üzerine siyah bir takım elbise içine beyaz bir gömlek giymişti. Okulun mezuniyeti için seçilmiş kıyafetlerdi bunlar.

Kep fırlatacaktı.

Mezun oluyordu.

- O kadar yakışıklı gözüküyorsun ki, dedi James arkasına geçip boynuna minik bir öpücük kondururken.

Regulus o sırada saçlarını düzeltiyordu. James de yardımcı oldu. Evden yarım saat sonra çıkacaklardı.

- James. İnanabiliyor musun? Ben üniversiteli oldum. Hep okulu bırakıp işsiz işsiz dolaşacağımı düşünürdüm. Zaten bir sene sınıfta kaldım. O an emindim geleceğimin böyle olacağından.

James gülümsedi onun heyecanına.

- Seninle gurur duyuyorum, güzelim.

Regulus, James'in onu desteklemesini seviyordu. Her zaman arkasında birilerinin olduğunu hissetmek güzeldi.

Bunun üzerine aklına Sirius geldi. Okulda buluşacaklardı. Öyle anlaşmışlardı.

Son hazırlıkları bitirip evden çıktılar. O sırada alt komşu ile karşılaştılar.

- Regulus ne kadar yakışıklı olmuşsun oğlum, dedi onu şöylece bir süzüp.

Regulus da teşekkür ederim efendim diye cevap vermişti. Adam ona ve yanındaki James'e bakıp gülümsedi sonra da içeriye girdi.

- Ben sana demiştim. Bu adam bizim fanımız diye.

- Abartma James, dese de o da güldü merdivenden inerken.

Regulus ön koltukta, James'in yanındaki yerini aldı.

- Benim playlistimi açsana.

James hiç ikiletmeden açtı. Defalarca kez dinlemişlerdi bu playlisti. İkisi de tüm şarkıları noktasından virgülüne ezberlemişti. Kimi akşam deli gibi sarhoşken, kimi akşam fazlasıyla ayıkken söylemişlerdi bağırarak.

- Seni mutlu etmeye bayılıyorum, Regulus.

Başını iki saniyeliğine Regulus'a çevirdi. Regulus da ona bakıyordu. Dudağını dişleyip yola bakmaya geri döndü.

Daha önce hiç kimseyi bu kadar çok sevmemişti.

Daha önce hiç kimseye zarar gelmesinden bu kadar çok korkmamıştı. Daha önce hiç kimseyi alıp bu kadar çok saklamak istememişti.

Elini, Regulus'a uzattı arabadan inmesi için. Regulus ben inerim gerek yok demedi. Sıkı sıkı tuttu James'in elini. Bu eli bırakmayacağım dedi. Ne olursa olsun bırakmayacağım. Yeterince geç kaldım tutmak için.

- Aman Tanrım, Regulus. Seninle gurur duyuyorum, dedi karşıdan gelen Sirius. Kardeşine sıkı sıkı sarıldı.

Ayrıldılar.

- Tebrik ederim, Regulus.

- Sağol, Remus.

O an Remus'a da sarılmak istediğini fark etti. Gülümsedi ve ona da sarıldı. Remus da aynı şekilde karşılık verdi.

my brother's friend | jegulus ✓✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin