XVIII.

2.1K 175 46
                                    

Jennie'nin provalara katılmamasını bir noktaya kadar haklı buldum. Ama o günden beri benimle konuşmayı da kesmişti. Mesajlarımı cevaplamıyor, koridorda karşılaştırsak kafasını eğerek hızla yanımdan geçiyordu. Chaeyoung'a o gün sadece Nabi'nin söylediklerine kırıldığını söylemişti ama beni de görmezden geliyordu. Konuşmamız gerekiyordu ama bana fırsat vermiyordu. Bu yüzden bir plan yapmam gerekti. Okulun yıllığına yardım ettiği ve fotoğraf kulübünde olduğu için sık sık karanlık odaya uğruyordu ben de onu orada yakalamaya karar verdim. Girdiği bir anı kollayıp onunla birlikte içeri girdim ve kapıyı arkadan kilitledim. Kırmızı ışıklı odanın her yanında çektiği güzel fotoğraflar asılıydı. İçeri girdiğimi fark edince hızla arkasını döndü.
Jennie: Lisa?
Lisa: Benden daha ne kadar kaçmayı planlıyordun Jennie?
Gözleriyle kapıya baktığında kapının kolunu tuttum.
Jennie: Ben...kaçmıyordum.
Ona doğru bir adım attım.
Lisa: Pek öyle gözükmüyor Jen.
Utanmış şekilde başını öne eğdi.
Jennie: Ekiptekiler daha fazla rahatsız olmasın diye senden uzak durmak istedim.
Lisa: Benden uzak durmanı istedim mi Jennie? Ekiptekilerin ne düşündüğü kimin umrunda?
Jennie: Aranız bozulur diye...
Aramızdaki mesafeyi biraz daha kapadım.
Lisa: Her biriyle aram bozulsa bile senden uzak kalmak kadar üzücü olmazdı.
Bunu söylediğime o da ben de inanamamıştık. İkimiz de şaşkınca birbirimize baktık.
Lisa: Ekibe geri dön.
Olumsuz anlamda başını salladı.
Jennie: Olmaz Lisa. O ekipteki kimsenin beni görmek istediğini sanmıyorum.
Lisa: Ben istiyorum.
Bir adım geriledi. Kaçabileceği bir yer varmış gibi küçük odada benden uzaklaşmaya çalışıyordu.
Jennie: Bilmiyorum Lisa belki de Nabi haklıydı.
Bir damla gözyaşı yanağından aşağı süzüldü. Ağladığını fark etmemi istemiyormuş gibi arkasını döndü. Kolunu yumuşak şekilde tutup onu kendime çevirdim.
Lisa: Gerçekten iyi olduğun için yanımda dans etmeni istedim Jennie. Bundan şüphe mi duyuyorsun?
Başını eğdi ve bana bakmadan konuştu.
Jennie: Bana acıyan o kadar kişi var ki... sen neden onlardan biri olmayasın?
Lisa: Sana acımıyorum. Sana imreniyorum. Her şeye rağmen buradasın ve çabalıyorsun.
Yine kelimeler benden izinsiz ağzımdan çıktı.
Lisa: Senden hoşlanmamın sebebi de bu zaten.
Kızarmış gözlerini gözlerime dikti.
Jennie: Hoşlanmak?
Kırmızı ışık Jennie'nin güzel yüzüne yansırken artık emindim. Benden izinsiz çıkan o kelimelere teşekkür ettim. Beni büyük bir yükten kurtarmışlardı. Onu göremediğim her dakika içim içimi yiyordu ve sebebi buydu işte. Jennie'ye aşık olmuştum. Başta korktuğum, sonra anlamaya çalıştığım ve en sonunda imrendiğim Jennie'ye aşık olmuştum. Artık bir şey söylememe gerek yoktu. Çenesini tutarak bakışlarını benden kaçırmasına engel oldum. Ona bakmadığım her saniye artık ihanet gibi geliyordu. Gözlerimiz buluşunca bana gülümsedi. O andan sonra gözlerini kaçırmayı hiç düşünmedi bile. Dudaklarıma bakıyordu. Ben de onunkilere. Artık konuşmamıza gerek yoktu. Askıdaki fotoğraflarımın altında Jennie'yi ilk kez öptüm.

Lost and Found | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin