XXXI.

1.5K 128 28
                                    

Jennie tamı tamına 1 yıl 3 ay 12 gün sonra döndü. Onu tekrar görene kadar ne yaptığımı hatırlamıyorum. Sadece karanlık olduğunu hatırlıyorum. Geldiğini Chaeyoung'tan öğrendim. Görünüşe göre Jisoo'yla bir süredir mesajlaşıyorlarmış. Zaten onu beğendiğini daha ilk günden anlamıştım. Bana Jennie'nin döneceğini söylediğinde karşısına çıkmalı mıyım bilemedim.  Aslında ilk duyduğumda sadece donuk halde yüzüne baktım. Hiçbir şey yapmamama rağmen hayatımda birçok şey değişmişti. Hepsinden önce bir yaş büyüktüm artık.
Dans etmeyi bırakmıştım, Jennie gittikten sonra içimden gelmedi.
Derslerim gün geçtikçe kötüleşti, Jennie gittikten sonra çalışmak istemedim.
Tabi hem dans etmeyip hem dersleri boşlayınca bursumu da kaybettim, ekip liderliğimi de, baş dansçılığı da.
Artık koridorda dönüp baktıkları Lalisa Manobal değildim. Jennie olmayınca ben olmak istemedim.

Amfide önümdeki masaya kapanmış  tüm bunları düşünürken Chae'nin omzuma dokunmasıyla başımı kaldırdım.

Chaeyoung: Jennie kafeteryada.

Demek çoktan gelmişti. Ben ona gitmeden o buraya gelmişti. Okula devam edecek demekti bu.  Daha fazla sorgulamadan kafeteryaya inmeye karar verdim.
Onun oturduğu masa dışındaki her yer bomboştu sanki. Gerçekte tıka basa dolu olan kafeterya şimdi sadece onun varlığıyla ayakta gibiydi. Bir süre onu uzaktan izledim. Şüphesiz değişmişti, farklı bir şey beklemek aptallık olurdu. Yüzü eskisi gibi solgun değildi yanakları kırmızılaşmıştı. Tedavinin işe yaradığını düşündüm.
Her şeyi göze alarak masasına gittim. Beni öldürse bile kafayı yememe sebep olan hasretimi dindirmek zorundaydım.
Lisa: Jennie.
Başını kaldırmakta tereddüt etti oysa ki geldiğimi zaten gördüğünü biliyordum. Gözlerini ifadesiz şekilde gözlerime dikti.
Jennie: Merhaba.
Lisa: Dönmüşsün.
Jennie: Gördüğün gibi.
Karşısındaki sandalyeyi izinsiz çektim ve oturdum.
Lisa: İyi misin?
Tekrarladı.
Jennie: Gördüğün gibi.
Ne sesinde şefkatli bir tını vardı ne de gözlerinde bir sıcaklık.
Jennie: Gitmem gerekiyor.
Çantasını toparlayıp masadan kalktı. Arkasından seslendim.
Lisa: Jennie...
Yüzünü çevirdi.
Lisa: Seni görmek güzel.
"Seni de" demesini beklerdim. Hatta hayal dünyamda "seni özledim" bile demişti bana. Ama gerçekte sadece kafasını salladı. Tüm bunların sebebinin o gün "Hayır, tabi ki de seni seviyorum" dememem ve o koridordan geçerken biraz daha erken seslenmemem olduğunu hatırlayınca kendimden nefret ediyordum.

Lost and Found | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin