XXXIII.

1.5K 124 13
                                    

Herkes dağıldığında Jennie'yle aramızda mesafe olacak şekilde yerde oturmaya başladık.
Jennie: Hemen yapalım şu işi de bitsin.
Saate baktı. Yaklaşık bir saat benimle burada yalnız kalacak olmak hiç hoşuna gitmiyordu. Ayağa kalkıp kalkmasına yardım etmek için elimi uzattım ama tahmin ettiğim gibi elimi tutmadı. Yaptığını görmezden gelip az önceki gibi elimi beline koydum.
Jennie: Elini gerçekten koyman gerekmiyor Lisa.
Lisa: Merak etme ellerimden ateş falan çıkmıyor Jennie.
Jennie: Haha. Çok komik.
Ona göre komik olmasa da bu sinirli hali benim için çok komikti sırıtmadan duramıyordum. Elini korkak şekilde omzuma koydu ve diğer elimi de tuttu.
Lisa: Beni ne zaman affedeceğini merak ediyorum.
Bir yandan hareketleri yapıp bir yandan cevap verdi.
Jennie: Hiçbir zaman.
Onu geriye doğru yatırırken cevapladım.
Lisa: Demek öyle.
Geri kalkarken sert şekilde yüzüme baktı.
Jennie: Evet öyle.
Ona meydan okumak istercesine gözlerimi gözlerine kilitlediğimde bir anda geri çekildi.
Jennie: Biraz mola verelim yoruldum.
Lisa: Nasıl istersen.
Çantasından bir termos çıkardı ve ağzına doğru götürdü. Bir yandan bana sinirli şekilde bakmayı ihmal etmiyordu. Bir anda termosun kapağı tamamen açıldı ve içindeki tüm kahve üzerine döküldü.
Jennie: Ah! Kahretsin!
Koşarak yanına gittim. Termosu elinden alıp yerine koyduktan sonra tişörtünü yukarı doğru kıvırdım.
Jennie: Ne yapıyorsun?!
Lisa: Yanmaman için tişörtünü kaldırıyorum Jennie seni yemeyeceğim merak etme.
Açıkta kalan teni sıcak kahve nedeniyle kızarmıştı bile. Kendi çantamdan suyumu çıkartıp ellerimle tenine sürmeye başladım. Anın şoku geçince ona dokunmayı ne kadar özlediğimi fark ettim. Bu andan yararlanmak bana yakışmasa da hareketlerimi olabildiğince yavaş yapıyordum.
Lisa: Burada bekle revirden krem bulacağım.
Başıyla onayladı. Dakikalar sonra elimde kremle döndüğümde aynı yerde aynı şekilde oturmuş beni bekliyordu. Kremi elimden aldı.
Jennie: Ben sürerim.
Kremi ona verdim. Her sürüşünde acıyla irkiliyordu.
Lisa: İzin ver de ben yapayım.
Uysal bir şekilde kremi bana uzattı. Yanan yerlere dokundukça sadece yüzüme bakıyordu.
Lisa: İşte oldu.
Tam elimi çekecekken elimi tuttu. Sonra yaptığı şeyi fark edip hızlıca çekti.
Jennie: Teşekkür... teşekkür ederim.
Lisa: Önemli...değil.
Sadece yüzüme bakıyordu ama ona dokunmamla girdiğim manyetik alan artık kaçmama imkan vermiyordu. Şu an onu öpmek için her şeyimi verebilirdim. Daha fazla direnmeye niyetim yoktu gözlerimi dudaklarına sabitledim.
Jennie: Lisa...
Lisa: Jennie lütfen bir şey söyleme.
Dudaklarına yaklaştım ve tüm özlemimi o öpücüğe yükleyerek onu tutkulu şekilde öptüm.
Jennie bana engel olmadı.

Lost and Found | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin