İki?

20 4 1
                                    

Saat 7.

Beklemek yorucu. İnsanlar onca saat nasıl bekliyor anlamıyorum, bir şeyi beklerken kendinden bir şeyi yitirmemek imkansız geliyor bana. Ya sabrını yitiriyorsun bir filmin çıkmasını, otobüsün gelmesini beklerken; ya da karakterinden ve gelecek kaygılarından vazgeçiyorsun ölümden kaçıp aynı zamanda tüm benliğinle ölmeyi isterken. idamı bekleyen mahkumdan daha kinli, daha korkaksın ölüm konusunda. Boynundan yaralı ceylan bile son bir umutla kaçıp hayata tutunmaya çalışırken sen? . kadar sağlıklısın, ancak nedense yaşama arzun yok. neden yok? Hayat güzel?

Cidden hayat güzel mi? belki.

En azından benimki öyle değil? Hadi bakalım, yine başlıyoruz.

Ellerim cebimden çıkmayı sabırsızca beklerken yüzüme vuran soğuğu bütün damarlarımda hissediyorum. gözlerimi kısmama sebep olan hafif rüzgar yakmaya başlasa da kendimi montumla iyice sarıp kulaklarımı beremle kapatıyorum, kollarımla bacaklarımı karnıma bastırırken birkaç dakika daha dayanacak gücü kendimde arıyorum.

Hayat güzel. neden güzel olmasın ki? tüm ihtiyaçlar var. Tüm imkanlar? İhtiyacımdan fazlası var.

Ben niye yokum?

Neden yaşam gücünü kendimde bulamıyorum?

Derken yolun sonundaki kavşaktan gelen servisin tanıdık markasını görüp ayaklanıyorum, ancak servisin arka kısmı da gözükünce benim servisçinin bana o soğuğu bir 10 dakika daha yedireceğine ikna olup küçük argolarla söylenerek yerime geri oturmaya yelteniyorum. Servisin arkasından gelen 2. okul servisine mal gibi sırıtmamla yeni adama sövüşüm bir oluyor, yerime oturup beklemeye devam ediyorum. 

Abi ergenlik. hepsi ergenlikten.

geçer zamanla.

geçer geçer.

Gelen 3. servisin ön camından gözüken tülle beyaz atımın geldiğini anlıyorum. Atım bana yaklaşana kadar dörtnala sevinçle koşuyor, yaklaştıkça yavaşlıyor, korkmaya başlıyor, önümde duruyor. güvenemiyor gibi.

kapısı açılmıyor.

bekle açılır.

abi açsana kapıyı?

"Kenan abi" diye hafifçe sesimi yükseltip camına tıklatıyorum, adam gel gel işareti yaparak öne oturmamı söylüyor. Ne zorun var abi benimle? Allah aşkına 45 dakika ne yapacağım ben ön tarafta? bırak arkada rahat rahat yatayım. hayır koltuk rahat olsa sorun yok, ata binsem daha az sarsılırım okula gidene kadar.

Hiçbir şey söylemeden kapıyı açıp ön tarafa yerleşiyorum. normalde o  çenesini yumruklamadan susturamayacağın adama bu yıl bir şey olmuş, ağzını bıçak açmıyor. Konuşturasım var ama susmamasından korkuyorum. Huzursuz hissediyorum, alıştığım gerçekler değiştikçe kendimi bambaşka bir dünyaya ait hissediyorum. Ben de değişmiyor muyum her şey gibi? Sanırım ben değişirken çevrem aynı kalsın istiyorum. Bencilsin. Kendini sevmeyen tek kişi değilsin. Kimse kendinden memnun değil, uyan. hayır cidden uyan okula geldin. 

Yavaşça ayaklanıp okulun kapısına doğru yürüyorum, akşamdan kalma gibiyim. başım ağrıyor, içeri girmeden beremi çıkarıp cebime koyuyorum, içeri giriyorum. Son yılımdaki ilk günüm.

BEYLER SESSİZ!

Az daha bağır da tüm okul ayaklansın hoca.

Ağrıyan başım derse katılmamı engelliyor, uykumu getiriyor, hoca her dakika daha çekilmez hale geliyor ve miyop gözümle 10 saniyede bir baktığım saatin değişmeyen belirsiz numaraları başımı daha da ağrıtıyor. Kafamın içinde kalan hard rock müzikle NGGYU harmanlanıp makarna-yoğurt karışımı gibi bir şeyle geri dönüyor, kötü dursa da beklenmeyecek şekilde sarıyor.

Sonraki ders, bir sonraki ders, bir ders daha, öğle yemeği, diğer dersler, bomboş bir gün. düşünmeye zamanım yok ama aşırı boş bir gün. ilk gün için verilmeye değer bir ünvan, ha?

Yavaştan batan güneşin oluşturduğu manzaranın zerre umurumda olmadığının farkındalığıyla, kusursuz saçlarımı geriye savururken yüzüme sertçe çarpan rüzgarı reddetmeden atımı günbatımına doğru sürüyorum. Kimseyi umursamadan, hayat hakkında düşünmeden, kafa yormadan, sadece dörtnala ilerliyorum. atımın ayağına takılan küçük çivi yüzünden hayatımın mahvolacağının farkında olmadan ilerliyorum. Hayatım gerçekten güzelmişçesine ilerliyorum. Sadece ilerliyorum.

Bölüm Sonu

Yine ben olmayan birinin duygularıyla yazıyorum. biraz zor, ama yapmak zorunda hissediyorum kendimi. ilk kez kurgu bir olay hakkında yazsam da ilk bölümden umutluyum.

Yorumların değerli, eleştirmekten çekinme.

Tam gaz Devam!

Bu Kaçıncı Hayat? (Yeniden)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin