16|Sana Bir Şey Yapamam Belki Ama...

157 18 18
                                    

"Ne? O ne demek şimdi?" demiştim tek kaşımı havaya kaldırarak

"Ne anladıysan o." demişti. Ben ona anlamaya çalışır gibi bakarken o ise kendi pansumanını kendisi yapmaya çalışıyordu.

"Ne dengesiz bir insansın sen ya." dediğimde başını yavaşça kaldırmış aynı benim gibi tek kaşı havada bakıyordu.

"dengesiz bir insan değilim, sen öyle düşünüyorsun." demişti. İlk defa sakin görünüyordu.

Bu bile aslında dengesiz olduğunu gösteriyor.

"Bana bunu düşündürten sensin." dediğimde gayet yumuşak bir ses ile konuştu.

"Ne dengesizliğimi gördün? Birçok insandan daha iyiyim."

Dediğinde ağzım ve gözlerim şokla açıldı. 'Bu dediğine sen inanabildin mi?' dercesine bakmıştım ona.

"Neden ben bunu göremiyorum acaba?" demiştim histerik bir şekilde ellerimi havaya kaldırırken

"O da senin problemin valla hiç giremeyeceğim oralara."

derken arkasına yaslanmış bacak bacak üstüne atıp kollarını göğsünde bağlamıştı.

Neydi bu böyle? Az önce kavga eden ve sinirden köpüren o değilmiş gibi konuşuyordu. Biraz sonra ağzıma gözüme yumruk yersem şaşırmayacağım kesindi.

Artık kendimi alıştırmıştım onun bu hallerine.

"Birden bire ne değişti jeon?" demiştim. Tahmin ettiğim gibi o ise az önceki yumuşak tavrını bir kenara atmış eski, benim tanıdığım jeon haline bürünmüştü.

Bağladığı ellerini çözmüş koltukta biraz kıpırdanmıştı.

"Bir şey değişmedi, ne diyorsun?"

Derin bir nefes almıştım. Bu aralar bu eylemi çok kez tekrarlıyordum.

"Beni yanından def etmek için elinden geleni yapıyordun. Şimdi ne değişti? Neden beni yanından ayırmamaya karar kıldın?"

"çok soru soruyorsun." diyerek gözlerini başka yere çevirmiş, beni geçiştirmişti.

"hiçte bile. Bana cevap ver."

"Sana bir açıklama yapmak zorunda değilim! Canım seni yanımda istedi buna karar verdim. Ben ne dersem o, ne istersem o. Anladın mı beni?!"

Bir anda esip gürlemesiyle sıçrasamda çabuk toparlamıştım.

"Hayır efendim öyle değil ben senin canının isteğine göre yaşamıyorum. Benim bir hayatım var. Sen git dediğine gidip, gel dediğinde gelemem ben. Hayat senin istediklerinle şekillenmiyor."

"Hayat sen benim hayatıma burnunu sokunca, senin için şekillendi Taehyung."

"Hayatıma ben yön verebilirim Jeon. Senin aksine ben kontrol edebiliyorum."

Diyerek evden çıkmıştım. Onunla daha fazla aynı ortamda bulunamazdım yine bana zarar verebilirdi,yine canımı yakabilirdi.

Bana uyguladığı fiziksel darbelerden bahsetmiyorum, ruhuma işlediği darbelerden bahsediyorum şayet onlar daha can yakıcılar.

...

Ertesi gün bitik bir ruh halinde kalkıp okul için hazırlanmıştım bugün daha da kötü hissediyordum. Sanki... Sanki ters bir şeyler olacak gibiydi.

Öyle hissediyordum..

Okula vardığımda bahçede takılan öğrencilere bakıp gözlerimi okul binasına çevirdim. Acaba Jungkook bugün gelmiş miydi?

Fregoli-TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin