14|Aslanın Yanında Kedi

202 26 27
                                    

(...)

Kaç gündür okula gelmiyordu. Yoongi'ye neden okula gelmediğini sormak istesem bile bir türlü yan yana gelip soramıyordum.

Yoongi sanki benden kaçıyor gibiydi. Gözlerini kaçırıyor, benimle yan yana gelmiyor, ben ona yaklaşsam aynı ortama girsem bile o ortamda on saniye bulunmuyordu. Direkt bir bahane bulup oradan uzaklaşıyordu.

Bir şey sormamdan mı korkuyordu? Yoksa açık vereceğinden mi...

Belki de hepsi tesadüftü diyeceğim ama fazla pozitif düşündüğüm gerçeği yüzüme tokat gibi çarpıyordu.

Dersler tıkır tıkır akarken terlediğimi hissettim. Masanın üzerinde bulunan su şişesi gözlerime çarparken hızla su şişesini elime aldım kapağını bir çırpıda açıp içmeye başladım.

Ama su biraz ılık gelmişti bu yüzden yüzümü buruşturup zorla yutkunmuştum tadı da değişmişti sanki... Kapağı geri kapatıp bir tarafa ittim suyu.

Ne ders ne de herhangi bir şey, şu an hiçbir şey umrumda değildi. Masanın üstündeki kitapları toplayıp çantama doldurmuştum bu sürede jimin ve diğerlerinin bu yaptığım hareket dikkatlerini çekmiş olsa gerek ki, bakışlarının üzerimde toplandığını hissettim.

Jimin yavaşça kulağıma eğilmiş fısıltı ile konuşmuştu.

"Ne yapıyorsun sen?" dediğinde omuzlarımı silkip fermuarını çektiğim çantayı jimin'in kucağına çarptırmıştım.

"Çıkışta bunu evime bırak gidiyorum ben"

Diyerek ayaklandığımda jimin ve diğerleri bana şaşkınlıkla bakmaya başlamıştı.

"Nereye?" diye soran hoseok'a cevap dahi vermeden kapıya ilerledim.

Ne yaptığımı, ne ettiğimi, ne düşündüğümü inanın bende bilmiyordum.

Doğru mu, yanlış mı hiç düşünmeden burayı, tam sol yanımı dinliyordum.

"Hey! Taehyung, nereye?" diyen hocama dönüp bakmıştım.

Sihirli görünüyordu ve tek kaşı kalkmıştı. Şu an bütün sınıf bana odaklanmıştı. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi merak ediyorlardı.

"Yok yazabilirsiniz hocam." diyerek sınıfta gözlerimi gezdirip kapıyı açıp ardımdan kapatarak çıkmıştım.

Ayaklarım çıkışa daha sonra ise dümdüz, upuzun, uçsuz bucaksız bir yolda adımlamaya başladı.

Nereye gidiyordum sorusunun tek bir cevabı vardı 'Kalbimin götürdüğü yere.' başka bir seçeneğin doğruluk oranı yoktu.

Ayaklarım çıkışa ve oradan da ucu bucağı olmayan, sonu olmayan o dümdüz ve bomboş olan yolda adımlamaya başladı.

Nereye gittiğimi biliyor muydum? Tabi ki hayır. Sadece yürüyor, temiz havayı içime çekiyordum.

Etrafı izleyerek yavaş ve sakin adımlarla ilerlerken o tanıdık yerler, sokaklar, caddeler, evler,...gözüme çarpmıştı.

O tanıdığım evin önündeydim. Nereye gelmiştim ben böyle, nasıl gelmiştim, beni buraya ne getirmişti?

Kal gelmişti sanki vücuduma. Put kesilmiştim...

Şu an dakikalardır o tanıdık sokağın başında, o tanıdık evin önünde dakikalardır bekliyordum.

Sanki, sanki evin kapısını, bahçesini, şeklini şemalini ezberliyor gibi bir halim vardı.

Kalbim teklemişti. Buraya jungkook'un yanına gelmiştim resmen. Içeri girecek miydim?

Fregoli-TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin