Taslaklardan atıyorum dedğim gibi, yazım hatalarım affola.
Şu fici de hatırlatın bana unutuyom son üç dört bölüm kaldı onları da atayım.
İyi okumalaar <3
"Jessica'yla annelerimiz farklı, öz kardeş değiliz. Annem, ben doğduktan sonra beni bırakıp gitmiş babamın evine. Ben doğduğumda Jessica on iki yaşındaydı. "
Julia birkaç gün dinlendikten sonra en sonunda bize hayat hikayesini anlatmaya karar vermişti. Bunun için günlerdir sabırla bekliyorduk. Gerçi Taehyung'un sabrı biraz tükenmiş gibiydi.
"Ben büyürken Jessica benden hep nefret etti çünkü bebek olduğum için haliyle babamın ilgisi üstümdeydi. El bebek gül bebek on beş yaşına geldikten sonra Jessica, babamın şirketini üzerine almış ve kendi uyuşturucu baronunu aynı zamanda pis işler yapmaya başlamıştı. Babam zaten iyi birisi değildi. Jessica çok para kazanmaya başladıktan sonra ona uyarak kızının yolundan gitti. Jessica daha sonrasında ilk kadın pazarlama işini benimle yapmak istedi. İtiraz etsem bile babamı buna ikna etmiş, benim hakkımda doldurmuş ve beni pazarlamışlardı. "
Ağzım şaşkınlıkla açılırken arkama yaslandım. Korkutucuydu. Annesiz bir kız çocuğunu böylesine pazarlamak, travma sebebiydi. Daha on beş yaşındayken hem de. "Ben kabul etmeyince, önce dayakla daha sonra tehditle kabul ettirmişlerdi. Böylece kırk yaşlarında bir adama beş gün boyunca pazarlandım. On yedi yaşına kadar sayısız insanla birlikte oldum, o kadar iğrenç insanlardı ki daha reşit bile olmayan bir kız çocuğuyla ağır bir cinsellik içine girmeye çalışıyorlardı. "
İstemsizce yanımdaki Seokjin hyunga doğru yanaştım. Ona yaklaştığımı fark eden Seokjin hyung beni kolunun altına almıştı. Yüzüne baktığımda kaşlarını sinirle çatmış burnundan soluyordu. Benim de pek farkım yoktu. "Jungkook hadi sen yukarı çık." Taehyung'un bana seslenmesiyle ona baktım. Duyacağımı duymuştum daha ne saklıyordu?
"Hayır, kalacağım burada. "
"Bir şeylerden etkilenmeni istemiyorum. " Göz devirdim. Geç kalmıştı bunun için. "Duyacağımı duydum zaten. "
"Haklı Taehyung. " Diyerek araya girdi Namjoon. "Neyin içinde olduğunu bilmeli. Kalsın. " Taehyung ses çıkarmadan önüne dönmüş, Julia'yı dinlemeye devam etmişti.
"Ve ben on yedi yaşında yaşlı bir adamdan hamile kaldım. "
"Ne!" Tepkisini gösteren Seokjin hyunga baktık hepimiz. Başımı kaldırıp yüz hatlarına göz gezdirdim. Çok sinirli duruyordu. "Bebeği doğurdum ama nerede bilmiyorum. Başka bir aileye sattıklarını duydum. Şaşırmadığım için üstlerine gitmedim. Jessica'ya zaten ne zaman hesap sorsam ya beni kendisi dövüyor ya da babama şikayet ettirip ona dövdürtüyordu. Şu an yirmi iki yaşındayım. Yedi yıldır işkence görüyorum. "
"Bize bu yüzden mi geldin? Kim olduğumuzu biliyor muydun?" Julia, Namjoon'un sorularına başını sallamış, ardından masadaki herkese bakmıştı. "Bir yıl önce Jessica'yı sizin hakkınızda plan yaparken gördüm. Yüzlerinizi de görmüştüm ve oraya niye geldiğinizi de o an anlamıştım. "
Kızın yaşadığı şeyler çok zordu. Babasını ve ablasının yaptıkları acımasız şeylerdi. Açıkçası eğer Julia'yı eskide tanıyor olsaydım bunlara izin vermezdim.
"Pekala, " Söze giren Taehyung'a döndü gözler. "James'la işi bitirecek son bir hamleye ihtiyacımız var Julia. Sen bize bunu söyledikten sonra Namjoon seni Rusya'ya gönderip, iyi bir hayat yaşatacak ama bize bir bilgi vermen gerekli. " Julia bu söylenenlere karşı başını sallamış düşünmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
atlantis : tk
Fanfiction"Gerçekten kimsin sen?" "Sol gözündeki okyanusta boğulan bir adamım ben, Jungkook." Yeraltı lordu olan Kim Taehyung, uğradığı suikast sonucu hafızasını kaybeden eşi Jeon Jungkook'un bir yıl sonra komadan uyanınca karşısına çıkar. Yan shipler: Yoonm...